Beyşehir Gölü'ndeki Hacıakif Adası Ziyaretçilerin İlgisini Çekiyor
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nün ikinci büyük adası olan Hacıakif Adası, göl üzerinde adalara tekne turlarının başlamasıyla birlikte ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi.
Beyşehir Gölü’ndeki 33 adadan birisi olan ve 2 bin 650 dekarlık alanıyla dikkat çeken Hacıakif Adası, Beyşehir ilçe merkezinde bir mahalleye de adını veren Hacıakif Efendi’den ismini alıyor. Şehir merkezinden gölde tekneler ile yaklaşık iki saatlik bir seyahatin ardından ulaşılabilen adaya, en yakınındaki kıyı yerleşim merkezi olan Yeşildağ Mahallesi’nden ise 10 dakikalık bir tekne yolculuğu sonrasında çıkılabiliyor. Milli park statüsünde olduğu için geçmişte tarım alanı olarak da değerlendirilen, günümüzde ise sadece ziyaret ve hayvan otlatma merkezi olarak kullanılan Hacıakif Adası’nı turizme kazandırma konusunda da çalışmalar yürütülüyor.
Yeşil dokunun tüm güzelliklerini cömertçe sergilediği tarihi adanın en yüksek yeri bin 251 metre rakıma sahip Kocadağ olurken, sarkıt ve dikitlerle kaplı mekanda adını adadan alan Hacıakif Mağarası ise ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Adaya yat turları ve teknelerle gelen ziyaretçiler, mekandaki mağarayı da ziyaret etmeden bölgeden ayrılmıyor. Yosun ve endemik bitki bakımından da hayli zengin olan ada birçok değişik böcek türünü de bünyesinde barındırıyor. Bir köşkün bulunduğu adada, Roma ve Bizans dönemine ait tapınak kalıntıları da görülmeye değer eserler arasında bulunuyor. Uzun yıllar önce sülün, pekin ördeği ve geyik üretimi de yapıldığı belirtilen ada, günümüzde ise bazı küçükbaş hayvan türlerinin salındığı bir mekan konumunda bulunuyor. Ada çevresindeki mahallelerde yaşayan besiciler yaz döneminde buraya küçükbaş hayvanlarını bırakırken, balıkçı tekneleriyle getirilen at, eşek, keçi gibi hayvanlar kış döneminde ise tekrar toplanıyor.
HACIAKİF ADASI TURİZME KAZANDIRILIYOR
Beyşehir Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Sami Tan, Beyşehir Gölü’nün en önemli adalarından olan Hacıakif Adası başta olmak üzere göl üzerinde uygun olan tüm adaların turizme kazandırılmasının en büyük beklentileri olduğunu söyledi.
Konya Büyükşehir ve Beyşehir Belediyesi’nin adaların turizme kazandırılması yönünde bazı çalışmaları olduğunu aktaran Tan, “İnşallah bu çalışmalar en kısa zamanda nihayete kavuşur. Adalar, milli park, arkeolojik doğal sit sınırları içerisinde olduğundan bugüne kadar turizme kazandırılamadı. Ancak, son dönemdeki turizme kazandırılması yönündeki somut çalışmalar bizlere umut veriyor. Eğer, başta Hacıakif Adası olmak üzere uygun diğer adaları da koruma ve kullanma dengesi içerisinde turizmin hizmetine kazandırabilirsek bundan bölge turizmi ve ekonomisi de olumlu etkilenir” şeklinde konuştu.
Hafta sonları kamp çadırı kurmak ve balık tutmak isteyenlerin de şişme botlarla ulaşabildiği Hacıakif Adası’nı görmeyen doğaseverlerin mutlaka görmesi gerektiğini de belirten Tan, “Sazlık ve kayalıklarla çevrili sahile sahip Hacıakif Adası’nda özellikle nilüfer adı verilen su bitkileri, mekanı ziyaret edenleri de tüm güzelliği ile karşılıyor. Meşe ağaçlarıyla yeşillenen, dev ağaçların yükseldiği ada son yıllarda teknelerle ada turlarının da yaygınlaşmaya başlamasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye başladı” dedi.
Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun da, Beyşehir Gölü’nde irili ufaklı 33 adanın yer aldığını hatırlatarak, “Hacıakif Adamız da bunlardan sadece birisi ve Beyşehir ilçe sınırları içerisinde yer alan adaların en büyüğü konumunda bulunuyor. Göl üzerindeki adaların turizmin hizmetine kazandırılması konusunda Konya Büyükşehir Belediyemizle birlikte göreve geldiğimiz günden bu yana bir takım çalışmalar yürütüyoruz. Adalarımızın tanıtımına ayrı bir önem veriyoruz. Beyşehir’i ziyaret için gelen misafirlerimize adalarımızı gezdiriyoruz. Bunlardan en çok Hacıakif Adası ilgi çekiyor. Adalarımızın cazibe merkezi olarak turizme kazandırılması noktasında milli park ve doğal sit alanı içerisinde yer alması nedeniyle birtakım bürokratik engeller yaşıyoruz. Bunları aşabilmek için ilgili kurumlarla sürekli istişare halindeyiz. Özellikle Beyşehir Gölü’nün içme suyu havzası konumundan çıkarılması ile birlikte adaların turizme kazandırılması konusunda elimizin daha da güçleneceğine inanıyoruz.”diye konuştu.
Kaynak: İHA
Yeşil dokunun tüm güzelliklerini cömertçe sergilediği tarihi adanın en yüksek yeri bin 251 metre rakıma sahip Kocadağ olurken, sarkıt ve dikitlerle kaplı mekanda adını adadan alan Hacıakif Mağarası ise ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Adaya yat turları ve teknelerle gelen ziyaretçiler, mekandaki mağarayı da ziyaret etmeden bölgeden ayrılmıyor. Yosun ve endemik bitki bakımından da hayli zengin olan ada birçok değişik böcek türünü de bünyesinde barındırıyor. Bir köşkün bulunduğu adada, Roma ve Bizans dönemine ait tapınak kalıntıları da görülmeye değer eserler arasında bulunuyor. Uzun yıllar önce sülün, pekin ördeği ve geyik üretimi de yapıldığı belirtilen ada, günümüzde ise bazı küçükbaş hayvan türlerinin salındığı bir mekan konumunda bulunuyor. Ada çevresindeki mahallelerde yaşayan besiciler yaz döneminde buraya küçükbaş hayvanlarını bırakırken, balıkçı tekneleriyle getirilen at, eşek, keçi gibi hayvanlar kış döneminde ise tekrar toplanıyor.
HACIAKİF ADASI TURİZME KAZANDIRILIYOR
Beyşehir Göl, Doğa ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Sami Tan, Beyşehir Gölü’nün en önemli adalarından olan Hacıakif Adası başta olmak üzere göl üzerinde uygun olan tüm adaların turizme kazandırılmasının en büyük beklentileri olduğunu söyledi.
Konya Büyükşehir ve Beyşehir Belediyesi’nin adaların turizme kazandırılması yönünde bazı çalışmaları olduğunu aktaran Tan, “İnşallah bu çalışmalar en kısa zamanda nihayete kavuşur. Adalar, milli park, arkeolojik doğal sit sınırları içerisinde olduğundan bugüne kadar turizme kazandırılamadı. Ancak, son dönemdeki turizme kazandırılması yönündeki somut çalışmalar bizlere umut veriyor. Eğer, başta Hacıakif Adası olmak üzere uygun diğer adaları da koruma ve kullanma dengesi içerisinde turizmin hizmetine kazandırabilirsek bundan bölge turizmi ve ekonomisi de olumlu etkilenir” şeklinde konuştu.
Hafta sonları kamp çadırı kurmak ve balık tutmak isteyenlerin de şişme botlarla ulaşabildiği Hacıakif Adası’nı görmeyen doğaseverlerin mutlaka görmesi gerektiğini de belirten Tan, “Sazlık ve kayalıklarla çevrili sahile sahip Hacıakif Adası’nda özellikle nilüfer adı verilen su bitkileri, mekanı ziyaret edenleri de tüm güzelliği ile karşılıyor. Meşe ağaçlarıyla yeşillenen, dev ağaçların yükseldiği ada son yıllarda teknelerle ada turlarının da yaygınlaşmaya başlamasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye başladı” dedi.
Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun da, Beyşehir Gölü’nde irili ufaklı 33 adanın yer aldığını hatırlatarak, “Hacıakif Adamız da bunlardan sadece birisi ve Beyşehir ilçe sınırları içerisinde yer alan adaların en büyüğü konumunda bulunuyor. Göl üzerindeki adaların turizmin hizmetine kazandırılması konusunda Konya Büyükşehir Belediyemizle birlikte göreve geldiğimiz günden bu yana bir takım çalışmalar yürütüyoruz. Adalarımızın tanıtımına ayrı bir önem veriyoruz. Beyşehir’i ziyaret için gelen misafirlerimize adalarımızı gezdiriyoruz. Bunlardan en çok Hacıakif Adası ilgi çekiyor. Adalarımızın cazibe merkezi olarak turizme kazandırılması noktasında milli park ve doğal sit alanı içerisinde yer alması nedeniyle birtakım bürokratik engeller yaşıyoruz. Bunları aşabilmek için ilgili kurumlarla sürekli istişare halindeyiz. Özellikle Beyşehir Gölü’nün içme suyu havzası konumundan çıkarılması ile birlikte adaların turizme kazandırılması konusunda elimizin daha da güçleneceğine inanıyoruz.”diye konuştu.