Prof. Dr. Çağrı Erhan Açıklaması 'Almanya, İkinci Dünya Savaşında Gerçekleştirdiği Soykırıma Ortak Arıyor'

Almanya Federal Meclisi, 1915 olaylarını "soykırım" olarak niteleyen tasarıyı kabul etti. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Almanya’nın kabul ettiği tasarıyı sert bir dille eleştirerek, Almanya’nın Yahudi soykırımında kendine ortak aradığını ifade etti.

Prof. Dr. Çağrı Erhan Açıklaması 'Almanya, İkinci Dünya Savaşında Gerçekleştirdiği Soykırıma Ortak Arıyor'
Tasarı, "1915 ve 1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması” başlığını taşıyor. Almanya’nın güven zedelediğini ve Türk milletini üzdüğünü dile getiren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Almanya açık bir şekilde Türkiye’yi Avrupa’ya yabancılaştıracak, küstürecek, Türk vatandaşlarını da Avrupa birliğiyle olan ilişkilerden soğutacak bir tavır içerisine girmek istemiş” dedi.

“NAZİ SOYKIRIMI, BELGELENMİŞ BİR SOYKIRIMDIR”

Türkiye-Alman ilişkilerinde ticaretten, eğitim hizmetlerine kadar çok geniş alanda iş birliği olduğunu ayrıca Almanya’da 3 milyon Türk’ün yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Erhan, “Almanya’nın almış olduğu bu karar iki ülke arasındaki yoğun ilişkilere hizmet edecek nitelikte değil. Maalesef Türkiye’nin bütün ikazlarına, tarihi bütün hakikatlerin siyasal kararlarla değiştirilemeyeceği uyarılarına rağmen Alman parlamentosunda temsil edilen partiler bu kararı aldılar bunun arkasında iki gerekçe olduğunu düşünüyorum. İlki, Almanya özellikle ikinci dünya savaşında gerçekleştirdiği soykırıma bir ortak arıyor. Bugün dünyanın her tarafında Nazi soykırımı bilinen, tanınan, ifade edilmiş ve belgelendirilmiş bir soykırımdır” dedi.

Tasarının kabul edilmesiyle Yahudi soykırımın gündemden düşmesini amaçladıklarını dile getiren Prof. Dr. Erhan, bu meselenin 20 yıldır doğrudan doğruya Alman devletinin yönlendirdiği bir takım tarihçiler üzerinden gündeme gelmesinin 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasının, ikinci dünya savaşındaki Yahudi soykırımının gölgede bırakmaya çalıştıklarını belirtti.

“ALMANYA AMACINA ULAŞAMAYACAKTIR”

Dün parlamentoda alınan kararın Alman siyasetinin değil Alman devletinin bir ürünü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan, sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer biz bunu Alman siyasal partilerinin bir girişimi olarak değerlendirirsek yanılırız. Bundan sonra atacağımız adımlarda da sonuç alamayız. İkinci neden ise özellikle Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler ve vize muafiyeti gündeme geldiğinde Almanya içinde Türkiye’nin ve Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa’ya seyahati ve Türkiye-Avrupa birliği ilişkilerinin geliştirilmesine karşı çıkan çok güçlü bir aşırı sağcı, ırkçı damarın yükselişe geçtiğini gördük. Belli oluyor ki onların Türkiye’ye karşı tutumları siyasal partilerin tutumlarını da etkilemiş. Almanya açık bir şekilde Türkiye’yi Avrupa’ya yabancılaştıracak, küstürecek Türk vatandaşlarını da Avrupa Birliğiyle ilişkilerden soğutacak bir tavır içerisine girmek istemiş. Türkiye bu masadan kalkmadığı için Türkiye’yi masadan kalkmaya zorlayacak adımlar atmaya çalışıyor. Kuşkusuz bu tür girişimler başka ülkelerde de yaşandı. Türkiye gerekli tepkiyi göstermekle birlikte ikili ilişkiler bakımından ne Avrupa ülkeleriyle nede Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini tamamen kesme noktasına gitmedi. Dolayısıyla Alman Parlamentosu böyle bir maksada ulaşmayı arzu ediyorsa amaca ulaşmaları mümkün olmayacak”.

“MERKEL, OYLAMADA KENDİSİNDEN BEKLENEN LİDERLİĞİ GÖSTEREMEMİŞTİR”

Bu tür eylemlerin güven zedeleyici olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erhan, “Tasarının kabul edilmesi, Türk milletinde ciddi bir üzüntüye sebep olmuştur. Hükümet zaten gerekli cevabı vermiştir ve vermeye de devam edecektir. Bir partinin Genel Başkanı, Başbakanı olarak kendi parti grubunuzu böyle bir oylamada oy vermelerini engelleyemiyorsanız, siz orada bulunsanız ne olur bulunmasanız ne olur. Angela Merkel parlamento oylaması sırasında kendisinden beklenen liderliği gösterememiştir. Parlamentodan kaçarak liderlik gösterilmez. Orada bulunup eğer buna inanmıyorsa red oyu verecekti veya kendi parti grubunun oy vermemesini sağlayacaktı. Oylamaya katılmamak görevden, sorumluluktan kaçmaktır, başını kuma gömmektir, Türkiye’de kimse bunları yutmaz” açıklamalarında bulundu.

“VATANDAŞLARI KIŞKIRTACAK EYLEM VE SÖYLEMLERDEN KAÇINMAK GEREKİR”

“Daha evvelki ülkelerle yaşananlar karşısında Türkiye’nin tepkileri neyse aynı tepkiler gösterildi ve gösterilmekte” diyen Prof. Dr. Erhan, şunları söyledi:

"Türkiye, eylemin asla kabul edemez olduğunu ifade etti, Almanya’yı kınadı ve Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nu geri çekti. Şimdi Türkiye ile Almanya arasında çok üst düzey konularda belli bir süre bir soğuma yaşanır. Almanya bizim için özel bir ülke; Türkiye’nin ithalat ve ihracatında birinci sırada ve Türkiye’deki yabancı yatırımların en büyüğünü Almanlar yapıyor. Türkiye’ye en fazla turist Almanya’dan geliyor. Almanya’da 3 milyon kadar Türkiye’den giden ve orada yaşayan insanımız var. Dolayısıyla Almanya’nın böyle bir eylem içerisine girmesine verilecek olan karşılık daha öncekilerden daha farklı olur diye düşünüyorum. Vatandaşlar arasında herhangi bir gerginliğe yol açacağını zannetmiyorum. Mutlaka kışkırtmak isteyenler olacaktır. Zaten birlik ve beraberlik konusunda sıkıntı çeken yurt dışındaki vatandaşlarımızın daha fazla ayrışmasını körükleyecek daha fazla kışkırtacak her türlü eylem, söylem ve davranışlardan her şeyden evvel Türkiye’nin kaçınması gerekir. Aynı şekilde Almanya’daki vatandaşlarımızın da bunun bilinciyle hareket edeceklerini düşünüyorum”.
Kaynak: İHA