HDP Grup Başkanvekili Demirel Açıklaması
'Milletvekillerinin telefon ile ifadeye çağrılması hukuk dışıdır'.
HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, 'Milletvekillerinin telefon ile ifadeye çağrılması hukuk dışıdır.' dedi.
Demirel, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile HDP Grup Toplantı Salonu'nda yaptığı basın toplantısında, 1 Kasım'da gerçekleştirilen seçimin amacının HDP'yi baraj altında bırakarak, kriminalize etmek olduğunu savundu.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik kanunun sadece HDP'ye yönelik olduğunu ileri süren Demirel, şöyle devam etti:
'AKP hükümeti, milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak parlamento dışına atmayı önüne hedef olarak koydu. Bugün geldiğimiz sonuç bunu kanıtladı. Dokunulmazlıklar kaldırıldı ve savcılıklar tarafından ilk arananlar ise HDP milletvekilleri oldu. Algı operasyonu yapmaya çalışan bir anlayış ve zihniyet olduğunu ifade etmek istiyoruz.
15 Haziran 2016'da Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ve arabasında bulunan danışmanı, şoförü ile DBP'nin kongresinde seçilen PM üyesi Ergin Balta, milletvekilimizle birlikte hukuksuz bir şekilde durdurulmuştur. Orada bulunanların gözaltına alınması ve milletvekilimizin arabasının 45 dakika orada durdurulmasının hukuk dışı olduğunu görmek gerekiyor. 15 Haziran'da gerçekleşen bu hukuk dışı uygulamayı, 8 gün sonra valilik hedef göstererek, medyaya servis yapmıştır.'
Demirel, milletvekillerinin telefon ile ifadeye çağrılmasının ise 'hukuk dışı bir uygulama olduğunu' ve çağrının hangi fezlekeye ilişkin yapıldığına dair açıklamanın da yapılmadığını söyledi.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise 'Dün itibariyle yeni bir komplo yürürlüğe konulmuştur. Dün yaşadığımız olay da bu sefer dokunulmazlıkları kalkan milletvekillerinin, nasıl tutuklanacağına, yakalanacağına dair hükümetin ve sarayın yol haritasının ipucunu vermektedir.' görüşünü savundu.
Bitlis'te etkisiz hale getirilen teröristin cenazesine katılan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın bulunduğu araçtaki bir kişinin, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanmasına ilişkin Muş Valiliğinin yaptığı açıklamayı değerlendiren Beştaş, 'Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile ilgili servis edilen bir haberle, komplo teorisi ile karşı karşıya kaldık.' dedi.
Beştaş, Muş Valiliğine ise açıklamasına ilişkin düzeltme yapma çağrısında bulundu.
- 'Bana silah göstersinler'
Yaşananları anlatan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise Muş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davet edildiğini, savcılıkta dört fezlekesinin bulunduğunu ve bunların yaptığı konuşmayla ilgili olduğunu belirtti. Yıldırım, kendisi hakkındaki fezlekelerin, 'Cumhurbaşkanı ve valiye hakaretten' olduğunu savundu. Yıldırım, şöyle devam etti:
'Valiliğin servis ettiği şeyler sanki fezlekede olan iddialarmış gibi sunulmaya çalışılıyor. Dün atılan iftiranın, fezlekelerle ilgisi olmadığını paylaşayım. 15 Haziran günü bir kontrol noktasında 45 dakika bekletilmem hukuksuzdur. Yapılanları telefonla kayıt altına aldım, suç duyurusunda bulunacaktım. Hazırlıkları tamamladığımız için valilik ve emniyet müdürlüğü suçunun üstünü kapatmak için böyle aşağılık iftira yöntemine başvurmuş oldular.
Emniyet müdürlüğü, üç ayrı kamera ile çekim yaptı. Ben oradan, dün internet sitesine yazdıkları iddiaları ispat etmeye devam ediyorum. Bana bir silah göstersinler. Personelimin bir silah verdiğinin kaydığını göstersinler.'
Gazetecilerin, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB müzakere sürecinin referanduma götürülebileceğini söyledi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu yanıtlayan Demirel, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'de yaşanan 'antidemokratik uygulamaların' hepsini gördüğünü söyledi. Demirel, AB'nin kriterlerine uymayan ülkeleri zaten üyeliğe kabul etmediğini ifade etti.
Kaynak: AA
Demirel, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile HDP Grup Toplantı Salonu'nda yaptığı basın toplantısında, 1 Kasım'da gerçekleştirilen seçimin amacının HDP'yi baraj altında bırakarak, kriminalize etmek olduğunu savundu.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik kanunun sadece HDP'ye yönelik olduğunu ileri süren Demirel, şöyle devam etti:
'AKP hükümeti, milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak parlamento dışına atmayı önüne hedef olarak koydu. Bugün geldiğimiz sonuç bunu kanıtladı. Dokunulmazlıklar kaldırıldı ve savcılıklar tarafından ilk arananlar ise HDP milletvekilleri oldu. Algı operasyonu yapmaya çalışan bir anlayış ve zihniyet olduğunu ifade etmek istiyoruz.
15 Haziran 2016'da Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ve arabasında bulunan danışmanı, şoförü ile DBP'nin kongresinde seçilen PM üyesi Ergin Balta, milletvekilimizle birlikte hukuksuz bir şekilde durdurulmuştur. Orada bulunanların gözaltına alınması ve milletvekilimizin arabasının 45 dakika orada durdurulmasının hukuk dışı olduğunu görmek gerekiyor. 15 Haziran'da gerçekleşen bu hukuk dışı uygulamayı, 8 gün sonra valilik hedef göstererek, medyaya servis yapmıştır.'
Demirel, milletvekillerinin telefon ile ifadeye çağrılmasının ise 'hukuk dışı bir uygulama olduğunu' ve çağrının hangi fezlekeye ilişkin yapıldığına dair açıklamanın da yapılmadığını söyledi.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise 'Dün itibariyle yeni bir komplo yürürlüğe konulmuştur. Dün yaşadığımız olay da bu sefer dokunulmazlıkları kalkan milletvekillerinin, nasıl tutuklanacağına, yakalanacağına dair hükümetin ve sarayın yol haritasının ipucunu vermektedir.' görüşünü savundu.
Bitlis'te etkisiz hale getirilen teröristin cenazesine katılan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın bulunduğu araçtaki bir kişinin, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklanmasına ilişkin Muş Valiliğinin yaptığı açıklamayı değerlendiren Beştaş, 'Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile ilgili servis edilen bir haberle, komplo teorisi ile karşı karşıya kaldık.' dedi.
Beştaş, Muş Valiliğine ise açıklamasına ilişkin düzeltme yapma çağrısında bulundu.
- 'Bana silah göstersinler'
Yaşananları anlatan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise Muş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davet edildiğini, savcılıkta dört fezlekesinin bulunduğunu ve bunların yaptığı konuşmayla ilgili olduğunu belirtti. Yıldırım, kendisi hakkındaki fezlekelerin, 'Cumhurbaşkanı ve valiye hakaretten' olduğunu savundu. Yıldırım, şöyle devam etti:
'Valiliğin servis ettiği şeyler sanki fezlekede olan iddialarmış gibi sunulmaya çalışılıyor. Dün atılan iftiranın, fezlekelerle ilgisi olmadığını paylaşayım. 15 Haziran günü bir kontrol noktasında 45 dakika bekletilmem hukuksuzdur. Yapılanları telefonla kayıt altına aldım, suç duyurusunda bulunacaktım. Hazırlıkları tamamladığımız için valilik ve emniyet müdürlüğü suçunun üstünü kapatmak için böyle aşağılık iftira yöntemine başvurmuş oldular.
Emniyet müdürlüğü, üç ayrı kamera ile çekim yaptı. Ben oradan, dün internet sitesine yazdıkları iddiaları ispat etmeye devam ediyorum. Bana bir silah göstersinler. Personelimin bir silah verdiğinin kaydığını göstersinler.'
Gazetecilerin, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB müzakere sürecinin referanduma götürülebileceğini söyledi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunu yanıtlayan Demirel, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'de yaşanan 'antidemokratik uygulamaların' hepsini gördüğünü söyledi. Demirel, AB'nin kriterlerine uymayan ülkeleri zaten üyeliğe kabul etmediğini ifade etti.