20 Haziran Dünya Mülteciler Günü
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Benli: 'Uygar dünyanın, artık mülteci ve insan hakları konusunda konuşmayı bırakıp somut davranışlar göstermeye başlaması gerekiyor'.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili, AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, uygar dünyanın, artık mülteci ve insan hakları konusunda konuşmayı bırakıp somut davranışlar göstermeye başlaması gerektiğini ifade etti.
Benli, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, bugün, dünya siyasetinin en acil çözüm isteyen sorunlarından birinin mülteci sorunu olduğu gerçeğinin hatırlanması ve buna göre çözümler aranması gerektiğini belirtti.
Yaşamı sürdürme içgüdüsü, zulüm görülen topraklardan kaçma isteği, daha iyi ve güvenli koşullarda yaşama isteğinin, mültecileri, ölümü göze aldıkları bir yolculuğa zorladığını vurgulayan Benli, şöyle devam etti:
'Bu yolculuk bir tercihin değil, zorunluluğun sonucudur. Mülteciler hakkında konuşmadan önce her birimizin bir an için de olsa, yaşam standardımızın var olanın altına düştüğünü, sadece yaşamımızı sürdürmek için tanımadığımız ve bizi aralarında isteyip istemeyeceklerini bilmediğimiz, dillerini bilmediğimiz, bizim için temel haklar dışında kalan çalışma ve mülkiyet gibi hakları dahi tanımayan bir toplumda yaşamak zorunda kaldığımızı düşünmemiz gerekmektedir.
İletişim teknolojilerinin ve küreselleşmenin dünyayı küçülttüğü çağımızda sınırlar bizi zorunlu olarak ayırmaktadır. Bu zaruri ihtiyaç genellikle egemenlik kavramıyla çatışmakta gibi görünse de devletlerin temel amaçlarının kendi vatandaşlarıyla sınırlı olmaksızın insanların refah ve mutluluğunu sağlamak olarak görüldüğü takdirde bu algı aşılacaktır.
Türkiye, geleneksel devlet aklının sürdürülmediği bir iyi örnek olarak 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bu çerçevede ülkemizin amacı, savaş koşulları yüzünden kendi ülkelerinde barınamayan kişilere insan onuruna uygun bir yaşam sağlanmasıdır. Türkiye, tüm dünya ülkelerinin bu konuda sahip oldukları sorumluluğu, insanlık adına tek başına üstlenmektedir.'
Benli, Türkiye'nin, zulümden kaçarak kendisine sığınan kişilere hiçbir ayrım gözetmeksizin kapılarını açtığını ve bu konudaki sorumluluğun diğer ülkelerce de paylaşılması gerektiğini belirtti.
Mültecilerin barınacak yerin yanı sıra, bulundukları ortama intibaklarının, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmalarının da sağlanması gerektiğini ifade eden Benli, özellikle engelli, çocuk, hasta, yaşlı, kadın gibi dezavantajlı mülteci grupları için özel projeler geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Fatma Benli, uygar dünyanın, artık mülteci ve insan hakları konusunda konuşmayı bırakıp somut davranışlar göstermeye başlaması gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Benli, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, bugün, dünya siyasetinin en acil çözüm isteyen sorunlarından birinin mülteci sorunu olduğu gerçeğinin hatırlanması ve buna göre çözümler aranması gerektiğini belirtti.
Yaşamı sürdürme içgüdüsü, zulüm görülen topraklardan kaçma isteği, daha iyi ve güvenli koşullarda yaşama isteğinin, mültecileri, ölümü göze aldıkları bir yolculuğa zorladığını vurgulayan Benli, şöyle devam etti:
'Bu yolculuk bir tercihin değil, zorunluluğun sonucudur. Mülteciler hakkında konuşmadan önce her birimizin bir an için de olsa, yaşam standardımızın var olanın altına düştüğünü, sadece yaşamımızı sürdürmek için tanımadığımız ve bizi aralarında isteyip istemeyeceklerini bilmediğimiz, dillerini bilmediğimiz, bizim için temel haklar dışında kalan çalışma ve mülkiyet gibi hakları dahi tanımayan bir toplumda yaşamak zorunda kaldığımızı düşünmemiz gerekmektedir.
İletişim teknolojilerinin ve küreselleşmenin dünyayı küçülttüğü çağımızda sınırlar bizi zorunlu olarak ayırmaktadır. Bu zaruri ihtiyaç genellikle egemenlik kavramıyla çatışmakta gibi görünse de devletlerin temel amaçlarının kendi vatandaşlarıyla sınırlı olmaksızın insanların refah ve mutluluğunu sağlamak olarak görüldüğü takdirde bu algı aşılacaktır.
Türkiye, geleneksel devlet aklının sürdürülmediği bir iyi örnek olarak 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bu çerçevede ülkemizin amacı, savaş koşulları yüzünden kendi ülkelerinde barınamayan kişilere insan onuruna uygun bir yaşam sağlanmasıdır. Türkiye, tüm dünya ülkelerinin bu konuda sahip oldukları sorumluluğu, insanlık adına tek başına üstlenmektedir.'
Benli, Türkiye'nin, zulümden kaçarak kendisine sığınan kişilere hiçbir ayrım gözetmeksizin kapılarını açtığını ve bu konudaki sorumluluğun diğer ülkelerce de paylaşılması gerektiğini belirtti.
Mültecilerin barınacak yerin yanı sıra, bulundukları ortama intibaklarının, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmalarının da sağlanması gerektiğini ifade eden Benli, özellikle engelli, çocuk, hasta, yaşlı, kadın gibi dezavantajlı mülteci grupları için özel projeler geliştirilmesinin önemine işaret etti.
Fatma Benli, uygar dünyanın, artık mülteci ve insan hakları konusunda konuşmayı bırakıp somut davranışlar göstermeye başlaması gerektiğini kaydetti.