Sayıştay'dan 'Sansür' Açıklaması Açıklaması
'(Sayıştay'da sansür krizi haberi) Haber, Sayıştay'ın işleyişi ile denetim ve raporlama sürecine ilişkin teknik olarak yanlış ve eksik bilgiler sunmaktadır' 'Sayıştay kanunu gereğince tasarlanan kalite kontrol süreçleri sansür olarak değerlendirilmiştir' 'Haberleştirilen olayların tamamı, bu süreçlerde görev alan Sayıştay meslek mensuplarının görevlerini layıkıyla yapmaya çalışırken yaşadıkları mesleki değerlendirmelerin dedikoduya büründürülmüş ve çarpıtılmış bir yansımasıdır'.
Sayıştay Başkanlığınca, bir gazetede yayımlanan 'Sayıştay'da sansür krizi' başlıklı haberde, kurumun işleyişiyle denetim ve raporlama sürecine ilişkin teknik olarak yanlış ve eksik bilgiler sunulduğu, kalite kontrol süreçlerinin sansür olarak değerlendirildiği bildirildi.
Sayıştay Başkanlığından yapılan açıklamada, Taraf Gazetesi'nin 'Sayıştay'da sansür krizi' başlıklı haberine ilişkin kamuoyunu bilgilendirme gereği görüldüğü belirtildi.
Söz konusu haberde, Sayıştay'ın işleyişi ile denetim ve raporlama sürecine ilişkin teknik olarak yanlış ve eksik bilgiler sunulduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Sansür krizi, daire başkanlarının denetçilerin raporlarını önceden görmek istemesi, bulguların henüz rapora girmeden çıkarılması, denetçilerle kurum yöneticilerinin karşı karşıya gelmesi, raporunda neden bulgu olmadığı sorulan denetçinin 'bunu bana değil kurum içindeki başkanlara sorun' şeklinde yer alan ifadelerinin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır.'
Açıklamada, Sayıştay kanunu gereğince denetim grupları tarafından hazırlanan raporların değerlendirme komisyonlarınca gözden geçirilmesi, kamu idarelerine cevaba gönderilmesi, idarenin cevabı üzerine denetim grupları tarafından son şekli verilen raporların Sayıştay dairelerine ve Rapor Değerlendirme Kuruluna görüşe gönderilmesi ve bu süreçlerde gözden geçirilmesi şeklinde tasarlanan kalite kontrol süreçlerinin sansür olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Kalite kontrol süreçlerinde görev alan denetçi, grup başkanları, komisyon üyeleri, üyeler ve daire başkanlarının tamamının kanunda tanımlanmış ve birbirinden bağımsız görevleri bulunduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Haberleştirilen olayların tamamı, bu süreçlerde görev alan Sayıştay meslek mensuplarının görevlerini layıkıyla yapmaya çalışırken yaşadıkları mesleki değerlendirmelerin dedikoduya büründürülmüş ve çarpıtılmış bir yansımasıdır. 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'yla değişen ve zenginleşen denetim metodolojilerinin ve raporları TBMM'ye sunma ve kamuoyuna açıklama fonksiyonunun gereği olarak kurum içerisinde ortaya çıkan mesleki ve teknik değerlendirmeleri, gerçeğe uygun olmayan, dedikodu mahiyetindeki bilgilerle süsleyerek Sayıştay'ın itibarını zedeleyici nitelikte haberleştirmenin basın meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır. Aynı zamanda Sayıştay’ın yeni rolünün anlaşılmadığının göstergesidir.'
Kaynak: AA
Sayıştay Başkanlığından yapılan açıklamada, Taraf Gazetesi'nin 'Sayıştay'da sansür krizi' başlıklı haberine ilişkin kamuoyunu bilgilendirme gereği görüldüğü belirtildi.
Söz konusu haberde, Sayıştay'ın işleyişi ile denetim ve raporlama sürecine ilişkin teknik olarak yanlış ve eksik bilgiler sunulduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Sansür krizi, daire başkanlarının denetçilerin raporlarını önceden görmek istemesi, bulguların henüz rapora girmeden çıkarılması, denetçilerle kurum yöneticilerinin karşı karşıya gelmesi, raporunda neden bulgu olmadığı sorulan denetçinin 'bunu bana değil kurum içindeki başkanlara sorun' şeklinde yer alan ifadelerinin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır.'
Açıklamada, Sayıştay kanunu gereğince denetim grupları tarafından hazırlanan raporların değerlendirme komisyonlarınca gözden geçirilmesi, kamu idarelerine cevaba gönderilmesi, idarenin cevabı üzerine denetim grupları tarafından son şekli verilen raporların Sayıştay dairelerine ve Rapor Değerlendirme Kuruluna görüşe gönderilmesi ve bu süreçlerde gözden geçirilmesi şeklinde tasarlanan kalite kontrol süreçlerinin sansür olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Kalite kontrol süreçlerinde görev alan denetçi, grup başkanları, komisyon üyeleri, üyeler ve daire başkanlarının tamamının kanunda tanımlanmış ve birbirinden bağımsız görevleri bulunduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'Haberleştirilen olayların tamamı, bu süreçlerde görev alan Sayıştay meslek mensuplarının görevlerini layıkıyla yapmaya çalışırken yaşadıkları mesleki değerlendirmelerin dedikoduya büründürülmüş ve çarpıtılmış bir yansımasıdır. 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'yla değişen ve zenginleşen denetim metodolojilerinin ve raporları TBMM'ye sunma ve kamuoyuna açıklama fonksiyonunun gereği olarak kurum içerisinde ortaya çıkan mesleki ve teknik değerlendirmeleri, gerçeğe uygun olmayan, dedikodu mahiyetindeki bilgilerle süsleyerek Sayıştay'ın itibarını zedeleyici nitelikte haberleştirmenin basın meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır. Aynı zamanda Sayıştay’ın yeni rolünün anlaşılmadığının göstergesidir.'