Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükelçi Ve DEİK Bünyesindeki İş Adamlarıyla İftarda Buluştu
Erdoğan: (1) 'Tüm dünyaya seslenerek diyorum ki gelin insanlığımıza hep beraber sahip çıkalım. Zulme, kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun asla rıza göstermeyelim. Teröriste, kimliğine, söylemine, kökenine, inancına bakmaksızın tavır koyalım. Mağdurlara, mazlumlara, gariplere hep birlikte kol kanat gerelim. İşte o zaman dünyanın hepimiz için çok daha güzel, çok daha yaşanabilir yer haline geldiğini göreceğimizden şüphe duymuyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla dünyanın güç oyunlarına değil, insanlığın sorunlarına çözüm bulunmasına ihtiyacı vardır.' 'Normalde dünyada donör ülkeler arasında Amerika bir numara, ikinci sırada Türkiye, üç İngiltere. Fakat milli gelire oranla baktığımızda Türkiye birinci sırada, ikinci sırada Amerika. Böyle bir konumdayız. Çünkü biz şuna inanıyoruz, 'veren el, alan elden hayırlıdır.' Öyleyse vermemiz lazım. Verdikçe biz kaybetmedik, tam aksine daha fazla kazandık. İşte bu yıl, şu anda 2016 ilk çeyrek büyüme oranı Türkiye'nin 4,8. Böyle bir konumdayız ve Avrupa'da şu anda bir numarayız. Daha iyi olacağız. Buna inanıyorum. Bütün zorluklara rağmen daha iyi olacağız ve Türkiye bir sıçrama içerisinde'
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki iş adamları ve büyükelçilerle iftarda bir araya geldi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, mübarek ramazan ayında milletin evinde, büyükelçiler ve iş dünyası camiasıyla birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
Ramazanın Müslümanlar ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 'Bu mübarek ayı bölgemizde ve dünyada her gün yeni acıların yaşandığı günlerde idrak ediyoruz. Halbuki ramazan, barış ayıdır, huzur ayıdır, paylaşma, dayanışma, yardımlaşma ayıdır.' diye konuştu.
Hazreti Muhammed'in 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' buyurduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Halbuki bugün insanlar, bırakınız aç yatmayı ertesi güne sağ çıkıp çıkamayacaklarını bilememenin endişesi içerisinde yaşıyor. Suriye'de son 6 yılda hayatını kaybeden insanların sayısı yarım milyonu aştı. Evlerinden, yurtlarından olanların sayısı 12 milyonu, başka ülkelere sığınmak zorunda kalanların sayısı da 3 milyonu, Türkiye de olmak üzere 5 milyonu geçti. Aynı şekilde Irak'ta gerilim ve çatışmalar sürüyor. Libya sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Yemen'de henüz arzu edilen barış ve huzur ortamına kavuşmak mümkün olmadı. İşgal altındaki Filistin halkı büyük zorluklarla yaşamaya devam ediyor. Kısacası bütün Ortadoğu ve İslam dünyası çok kritik ve zor bir dönemden geçiyor.'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de, Fransa'da, Belçika'da, Pakistan'da, Amerika'da yaşanan terör olayları yüzünden yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiğini, dünyanın pek çok yerinde inançlarından, kökenlerinden, kültürlerinden dolayı insanların sonu ölümle biten baskılara, eziyetlere maruz kaldığını belirtti.
Büyükelçilerle, iş adamları ile bir araya geldiği iftarda gündemin bu konular olmaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, burada Türkiye'yi, bölgeyi ve tüm dünyayı daha mutlu, daha huzurlu hale getirmenin yollarının, yöntemlerinin konuşulması gerektiğini, ancak yaşanan manzaranın gündemi belirlediğini ifade ederek, şunları söyledi:
'Açlıktan bitap bir şekilde, önündeki defter yaprağına bir an önce ölmeyi ve cennete gidip yemek yemeği dileyen yazılar yazıp, tabut resmi yapan Suriyeli kız çocuğunun acısını yüreklerimizde hissetmek zorundayız. Cansız bebeğin, sahillerimize vuran 'Aylan bebeğin' görüntüsünü, insanlık çok çabuk unuttu. Enkaz altından çıkartılan çocuk cesetleri artık haber bile olmuyor. Mardin'de teröristlerin daha doğmadan annesinin karnında katlettiği bebek, maalesef dünyanın gündemine giremiyor. İnsanı insan yapan değerleri, yani vicdanı, ahlakı, sevgiyi bir kenara bıraktığımızda dünyada geriye sadece taş ve demir yığınlarından ibaret yapılar, araçlar kalıyor. Ben buradan siz büyükelçiler huzurunda tüm dünyaya seslenerek diyorum ki gelin insanlığımıza hep birlikte sahip çıkalım. Zulme, kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun asla rıza göstermeyelim. Teröriste, kimliğine, söylemine, kökenine, inancına bakmaksızın tavır koyalım. Mağdurlara, mazlumlara, gariplere hep birlikte kol kanat gerelim. İşte o zaman dünyanın hepimiz için çok daha güzel, çok daha yaşanabilir yer haline geldiğini göreceğimizden şüphe duymuyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla dünyanın güç oyunlarına değil, insanlığın sorunlarına çözüm bulunmasına ihtiyacı vardır. Sizlerin aynı duygular ve düşünceler içerisinde olduğunuza inanıyorum.'
Türkiye olarak insani yardımlar konusuna büyük hassasiyet gösterdiklerini ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, sadece yakın çevrede değil, dünyanın her kıtasında yardım faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bugün verdiği kalkınma yardımlarıyla ve insani yardımlarıyla dünyanın önde gelen donör ülkelerinden biri olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
'Geçtiğimiz ay ilk defa düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne ev sahipliği yaparak, bu konudaki öncülüğümüzü bir kez daha tescil ettik. Zirvenin, dünyada yaşanan eşitsizliklere yaklaşım bakımından bir zihniyet değişiminin miladı olmasını temenni ediyorum. Bildiğiniz gibi normalde dünyada donör ülkeler arasında Amerika bir numara, ikinci sırada Türkiye, üç İngiltere. Fakat milli gelire oranla baktığımızda Türkiye birinci sırada, ikinci sırada Amerika. Böyle bir konumdayız. Çünkü biz şuna inanıyoruz, 'Veren el, alan elden hayırlıdır. Öyleyse vermemiz lazım. Verdikçe biz kaybetmedik, tam aksine daha fazla kazandık. İşte bu yıl, şu anda 2016 ilk çeyrek büyüme oranı Türkiye'nin 4,8. Böyle bir konumdayız ve Avrupa'da şu anda bir numarayız. Daha iyi olacağız. Buna inanıyorum. Bütün zorluklara rağmen daha iyi olacağız ve Türkiye bir sıçrama içerisinde.'
Bu ayın sonunda Osman Gazi Köprüsü'nün açılışını yapacaklarını dile getiren Erdoğan, Asya'yı Avrupa'ya başka bir yerden yine bağlayacaklarını söyledi. Erdoğan, 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışının yapılacağını anımsatarak, 'Bu da boğaza üçüncü gerdanlığı asmak olacak ve yine bu yıl sonu itibarıyla da boğazın altından Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız. Raylı sistem Marmaray çalışıyor ama şimdi de otomobiller inşallah Avrasya Tüneli'nden boğazın altından geçecekler. Türkiye böyle bir sıçramanın içerisinde, böyle bir atılımın içerisinde. Bunu azimle, kararlılıkla çok daha ilerilere taşıyacağız. Bütün bu konularda öncü bir ülke olarak zirvede ortaya konan iradenin fiiliyata geçirilmesinin takipçisi olacağız.' değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)