'Ramazan'da Dedikodudan Uzak Durmak Gerekiyor'
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı Yüceer : 'Müslümanlar gıybet, dedikodu, kin, haset ve öfkeden yani kısacası oruçla örtüşmeyen ve orucun şanına uygun olmayan şeylerden uzak olması gerekir'.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) İslami İlimler Fakültesi Dekanı İsa Yüceer, 'Müslümanlar gıybet, dedikodu, kin, haset ve öfkeden yani kısacası oruçla örtüşmeyen ve orucun şanına uygun olmayan şeylerden uzak olması gerekir' dedi.
Yüceer, gazetecilere yaptığı açıklama, orucun Müslümanlara verilen bir emir olduğunu ve yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Ayette kimlerin oruç tutmayacağıyla ilgili ayrıntı olduğunu ifade eden Yüceer, şöyle konuştu:
'Fakat bu konudaki benim düşüncem kişi kendi durumunu kendisi bilir. Tamam, doktorların verdiği raporlar veya hocaların verdikleri fetvalar tabii ki önemlidir. Ancak tüm bunlara rağmen kişi kendi halini, durumunu kendisi bilir ve ona göre orucunu tutup tutmamak arasında karar verir. Çünkü sağlığı hakkında en doğru bilgi kişinin kendisindedir. Mesela Suudi Arabistan'da ramazan dolayısıyla işleri biraz hafifletir. Yani iş yeri sahipleri çalışanlarına sıcak ve oruçlu oldukları için biraz daha müsamaha gösterirler. Bu yüzden bizler bir ibadeti yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu ibadet gerçekten açlığı ve susuzluğu gerektiren bir ibadettir. Bu yüzden insanları çalıştıranlar biraz daha anlayışlı davranabilirler. Bu nedenle ağır işlerdeki insanlara biraz daha müsamahalı davranmak gerekir. İbadet yapan bir kimseye yardımcı olmak, ona destek vermek ve elinden tutmak gerekir. Bu sadece maddi destekle de sınırlı kalmamalıdır.'
- 'Müslümanların dedikodudan uzak durması gerekiyor'
'Oruç bir ibadettir, ibadetler ise Allah rızası için yerine getirilir.' diyen Yüceer şöyle devam etti:
'İbadet yapan kişinin hedefi bir görevi yerine getirmektir. İbadet yapan kimse Allah'ın rızasını kazanacağı için onun emrettiği ibadetleri yapması gerekir. Buda sadece yeme içme gibi maddi yönde değil manevi ve ruhi yönüyle de öne çıkarılması gerekiyor. Müslümanlar gıybet, dedikodu, kin, haset ve öfkeden yani kısacası oruçla örtüşmeyen ve orucun şanına uygun olmayan şeylerden uzak olması gerekir. Sonuçta bir ibadet yapıyoruz. Bunu yaparken her şeyden önce niyeti sağlam olması lazım. Yani Allah rızasını kazanmayı hedeflemesi gerekir. Burada samimiyet, içtenlik, özveri ve fedakarlık esastır. Kulluk sadece Allah'a yapılmaktadır. O da Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirilir.'
Kaynak: AA
Yüceer, gazetecilere yaptığı açıklama, orucun Müslümanlara verilen bir emir olduğunu ve yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Ayette kimlerin oruç tutmayacağıyla ilgili ayrıntı olduğunu ifade eden Yüceer, şöyle konuştu:
'Fakat bu konudaki benim düşüncem kişi kendi durumunu kendisi bilir. Tamam, doktorların verdiği raporlar veya hocaların verdikleri fetvalar tabii ki önemlidir. Ancak tüm bunlara rağmen kişi kendi halini, durumunu kendisi bilir ve ona göre orucunu tutup tutmamak arasında karar verir. Çünkü sağlığı hakkında en doğru bilgi kişinin kendisindedir. Mesela Suudi Arabistan'da ramazan dolayısıyla işleri biraz hafifletir. Yani iş yeri sahipleri çalışanlarına sıcak ve oruçlu oldukları için biraz daha müsamaha gösterirler. Bu yüzden bizler bir ibadeti yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu ibadet gerçekten açlığı ve susuzluğu gerektiren bir ibadettir. Bu yüzden insanları çalıştıranlar biraz daha anlayışlı davranabilirler. Bu nedenle ağır işlerdeki insanlara biraz daha müsamahalı davranmak gerekir. İbadet yapan bir kimseye yardımcı olmak, ona destek vermek ve elinden tutmak gerekir. Bu sadece maddi destekle de sınırlı kalmamalıdır.'
- 'Müslümanların dedikodudan uzak durması gerekiyor'
'Oruç bir ibadettir, ibadetler ise Allah rızası için yerine getirilir.' diyen Yüceer şöyle devam etti:
'İbadet yapan kişinin hedefi bir görevi yerine getirmektir. İbadet yapan kimse Allah'ın rızasını kazanacağı için onun emrettiği ibadetleri yapması gerekir. Buda sadece yeme içme gibi maddi yönde değil manevi ve ruhi yönüyle de öne çıkarılması gerekiyor. Müslümanlar gıybet, dedikodu, kin, haset ve öfkeden yani kısacası oruçla örtüşmeyen ve orucun şanına uygun olmayan şeylerden uzak olması gerekir. Sonuçta bir ibadet yapıyoruz. Bunu yaparken her şeyden önce niyeti sağlam olması lazım. Yani Allah rızasını kazanmayı hedeflemesi gerekir. Burada samimiyet, içtenlik, özveri ve fedakarlık esastır. Kulluk sadece Allah'a yapılmaktadır. O da Allah'ın emrettiği şekilde yerine getirilir.'