Çay Ocağında Tarihe Yolculuk
Tekirdağ’da, Tarihi Rüstem Paşa Bedesteni’ndeki çay ocağı işletmecisi 35 yıldır biriktirdiği yüzlerce antikayı iş yerinde sergiliyor. Müzeyi andıran çay ocağı, müşterilere tarihte yolculuk keyfini yaşatıyor.
Tekirdağ merkez ilçe Süleymanpaşa’da bulunan ve Mimar Sinan’ın Trakya Bölgesi’ndeki önemli eserlerinden olan Tarihi Rüstem Paşa Bedesteni içerisindeki çay ocağı, 68 yaşındaki Halim Balta’nın tarihi eserlere olan merakı dolayısıyla müzeyi andırıyor. Eski ütülerden, vazolara, silahlara, madeni ve kağıt paralara kadar günlük eşyaların bile tarih koktuğu çay ocağının her yeri, eski devirlerde kullanılan eşyalarla dolu. Çay ocağının işletmecisi Balta’nın yaklaşık 30 yıldır biriktirdiği antikalar, bilinen çay ocaklarının aksine, dükkana ayrı bir hava katıyor.
Antika biriktirmeye merakla başladığını, daha sonra da bunun hobiye dönüştüğünü belirten Balta, "Bu benim hobim ve merak alanımdır. Annelerimizden, babalarımızdan, dedelerimizden ve ninelerimizden kalan eşyalarım var. 30 yıldır böyle bir birikim yapıyorum. Burada kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum" dedi.
"KENDİMİ BURADA ÇOK MUTLU HİSSEDİYORUM"
Müzeyi andıran çay ocağına her kesimden insanın geldiğini belirten Balta, "Ziyaretçiler, eski malzemeleri inceliyorlar. Bunları kimlerin kullandığını soruyorlar. Ben de dedelerinizin ve ninelerinizin bu malzemeleri nasıl kullandıklarını anlatıyorum. Sonra da, çaylarını içip gidiyorlar. Ayrıca eş-dost geliyor. Muhabbet ediyoruz burada. Kendimi burada çok mutlu hissediyorum" diye konuştu.
ÇAYCININ MÜZE HAYALİ
Dükkanın normalde de çay ocağı olduğunu aktaran Balta, "30 yıllık birikimlerimi burada saklıyorum. Çok farklı illerden ziyaretçilerimiz geliyor ve çoğu insanın ilgi odağı oluyor. Burası çay ocağıydı ben 30 yıllık birikimlerimi koyunca müze oldu. Müze gibi olan çay ocağım herkese açıktır. İsteyen gelip burada ninelerinin ve dedelerinin kullandığı bu eski günlük ev eşyalarını görebilirler. İmkanım kısıtlı olduğu için şimdilik müze açma ya da sergileme işini dükkanımdan başka bir yerde yapamıyorum. Eğer destek gelirse ben de müze açıp bu eşyaları sergilemek isterim" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Antika biriktirmeye merakla başladığını, daha sonra da bunun hobiye dönüştüğünü belirten Balta, "Bu benim hobim ve merak alanımdır. Annelerimizden, babalarımızdan, dedelerimizden ve ninelerimizden kalan eşyalarım var. 30 yıldır böyle bir birikim yapıyorum. Burada kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum" dedi.
"KENDİMİ BURADA ÇOK MUTLU HİSSEDİYORUM"
Müzeyi andıran çay ocağına her kesimden insanın geldiğini belirten Balta, "Ziyaretçiler, eski malzemeleri inceliyorlar. Bunları kimlerin kullandığını soruyorlar. Ben de dedelerinizin ve ninelerinizin bu malzemeleri nasıl kullandıklarını anlatıyorum. Sonra da, çaylarını içip gidiyorlar. Ayrıca eş-dost geliyor. Muhabbet ediyoruz burada. Kendimi burada çok mutlu hissediyorum" diye konuştu.
ÇAYCININ MÜZE HAYALİ
Dükkanın normalde de çay ocağı olduğunu aktaran Balta, "30 yıllık birikimlerimi burada saklıyorum. Çok farklı illerden ziyaretçilerimiz geliyor ve çoğu insanın ilgi odağı oluyor. Burası çay ocağıydı ben 30 yıllık birikimlerimi koyunca müze oldu. Müze gibi olan çay ocağım herkese açıktır. İsteyen gelip burada ninelerinin ve dedelerinin kullandığı bu eski günlük ev eşyalarını görebilirler. İmkanım kısıtlı olduğu için şimdilik müze açma ya da sergileme işini dükkanımdan başka bir yerde yapamıyorum. Eğer destek gelirse ben de müze açıp bu eşyaları sergilemek isterim" ifadelerini kullandı.