'Piyasalardaki Negatif Hava Yeni Hükümetle Dağılır'
AK Parti'de olağanüstü kongre kararı alınmasının ardından piyasalarda oluşan negatif havanın, yeni hükümetin kurulmasıyla hızlı bir şekilde pozitife dönebileceği belirtiliyor Azimut Portföy Genel Müdürü Salar: 'Sürecin hızlı ilerlemesi, piyasaların olumlu bulacağı bir başbakan ve ekonomi yönetiminin oluşması, fiyatlamaları tekrar pozitife çevirebilecektir' Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Atılal: 'Kongre sonrası oluşacak kabine, bir süre için de olsa siyasi gelişmelerin piyasaların odak noktasından çıkmasını sağlayabilecek' Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Tufan: 'Hükümetin kurulmasının ardından piyasalar tekrar başta Fed kararları olmak üzere yurt dışındaki gelişmeleri takip edecektir'.
BEKİR GÜRDAMAR - AK Parti'de olağanüstü kongre kararı alınmasının ardından piyasalarda görülen negatif seyrin, yeni hükümetin kurulmasıyla yerini hızlı bir şekilde, ilk dört ayda etkili olan pozitif havaya bırakabileceği belirtiliyor.
Yılın ilk 4 ayında yabancıların 2 milyar dolar civarındaki yatırımının etkisiyle Borsa İstanbul 100 endeksi yüzde 19 değer kazanırken, yoğun yabancı yatırım girişi, tahvil faizlerinin yüzde 11'lerden yüzde 9 sınırına kadar gerilemesini, dolar/TL'nin ise 3,06'dan 2,79'a düşmesini sağlamıştı.
Mayıs ayının ilk haftasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'ta AK Parti'nin olağanüstü kongreye gideceğini ve kendisinin aday olmayacağını açıklamasının ardından piyasalarda artan satış baskısı ile dolar/TL 2,97'lere, tahvil faizleri yüzde 9,80'lere çıkarken, BIST 100 endeksi ise bir haftada yüzde 8,2 değer kaybetti.
Analistler, AK Parti'nin kongre sürecinin sorunsuz atlatılması ve sonrasında yeni hükümetin hızlıca kurulmasının, piyasalara yeniden pozitif havanın hakim olmasını sağlayacağını, TL varlıklardaki kısa süreli hızlı düşüşün, belirsizliğin ortadan kalkmasıyla alım fırsatı yaratabileceğini ifade ediyor.
- 'Beklentiler dahilinde olmayan gelişmeler piyasalarda negatif fiyatlamaya neden oldu'
Azimut Portföy Genel Müdürü Murat Salar, mart ve nisan aylarının Türk finansal piyasaları açısından oldukça pozitif bir atmosferde geçildiğini, TL varlıklara uluslararası yatırımcılar tarafından ciddi ilgi gösterildiğini ve son yılların en hızlı yabancı giriş sürecinin yaşandığını belirtti.
Sadece hisse senetlerinde yabancı yatırımcıların alımlarının 2 milyar doları aştığını dile getiren Salar, bu ilginin ana tetikleyicisinin ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz politikalarında, 2016 yılının daha yumuşak geçeceğine dair yeni beklenti olduğunu kaydetti.
Salar, makroekonomik verilerindeki pozitif gelişmelerin ise Türkiye'nin benzer gelişen ülkeler grubundan da pozitif ayrışmasına yol açtığına dikkati çekerek, geçen yılın son çeyrek büyüme rakamının beklentilerden yüksek gelmesi, enflasyonun son 3 ayda yaşanan pozitif gelişmelerle yıllık yüzde 7’nin altına düşmesi ve cari açığın enerji fiyatlarının da katkısıyla yıllık bazda 30 milyar dolar seviyelerine gerilemesinin, Türkiye'nin düzelen makro verileri olarak öne çıktığını söyledi.
Bu hafta Başbakan Ahmet Davutoğu’nun görevden ayrılacağını açıklamasının piyasalar açısından önemli bir sürpriz olduğunu vurgulayan Salar, beklentiler dahilinde bulunmayan bu gelişmenin piyasalarda negatif fiyatlamaya yol açtığını anlattı.
Salar, 'Yeni başbakanın kim olacağı, ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağının henüz belli olmamasının, şu an için belirsizlik olarak görülüyor. Ancak sürecin hızlı ilerlemesi ve piyasaların olumlu bulacağı bir başbakan ve ekonomi yönetimi, Türk varlıklarındaki fiyatlamaları tekrar pozitife çevirebilecektir.' diye konuştu.
- 'Belirsizlikler fiyatlandı, beklemeye geçildi'
Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal, piyasalara borsa hariç bakıldığında, kur, tahvil faizleri ve risk primlerindeki (CDS) artışların küresel piyasalarla paralel olduğuna dikkati çekti.
Borsaların belirsizlikleri daha hızlı ve daha marjlı fiyatlandırdığını belirten Atılal, bu hafta yüzde 8,2 düşen BIST 100 endeksinde, artık fiyatların içerisine belirsizliklerin eklendiğini ve beklemeye geçildiğini aktardı.
Atılal, mayıs ayına, global büyüme beklentilerinin gerilemesi, deflasyon riskleri ve ABD birinci çeyrek büyüme verisinin zayıflığı yüzünden satışlarla giren piyasalarda, yurt içinde AK Parti olağanüstü kongre süreci ile yılbaşından bu yana Türkiye'nin gelişen ülkelere karşı pozitif ayrışmasının ortadan kalktığını ve onlarla birlikte hareket eder duruma geldiğini ifade etti.
AK Parti'de kongrenin tek aday ile geçilmesi ve en kısa sürede devamlılığın sağlanmasının amaçlandığını hatırlatan Atılal, ekonomide beklenen reformlar ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faizler konusundaki duruşunun ülke risk primi açısından son derece önemli olduğunu, bu konuda atılacak adımların piyasalarda yeniden risk iştahının artmasını sağlayabileceğini vurguladı.
Atılal, dolar/TL’de 2,87 – 2,97 bandında dalgalı bir seyir görülebileceğini öngörerek, BIST 100 endekinin ise 76,200 – 82,500 bandını izlediklerini ve uzun vadeli hedef değerlerinde değişiklik yapmadıklarını dile getirdi.
Kongre sonrası oluşacak kabinenin, bir süre için de olsa siyasi gelişmelerin piyasaların odak noktasından çıkmasını sağlayabileceğini söyleyen Atılal, yatırımcıların bir süre tedirgin davranabileceklerini ancak bu arada gelecek ekonomik verilerin bu tedirginliği azaltabileceğini anlattı.
- 'Ekonomi yönetiminde yer alacak isimler takip edilecek'
Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, AK Parti’nin gerçekleştireceği kongreye kadar TL varlıklar üzerindeki oynaklığın yüksek olabileceğini, buna karşın TL’de diğer gelişen ülke para birimlerine göre önemli oranda bir negatif ayrışmanın söz konusu olmadığını söyledi.
Geçen haftadan bu yana diğer gelişen ülke para birimleri arasında öne çıkan Güney Afrika randının yüzde 5, Meksika pesosunun yüzde 4 değer kaybettiğini anımsatan Tufan, TL'deki düşüşün de buna paralel yüzde 4,7 seviyesinde olduğuna dikkati çekti.
Tufan, siyasi belirsizlik sürecinin hızlı şekilde sonlanmasının, yurt içi piyasalarca pozitif karşılanacağını dile getirerek, 'Ancak siyasi istikrarın yanında ekonomi yönetimindeki isimlerin değişip değişmeyeceği, ekonomi yönetimin değişmesi durumunda telaffuz edilecek isimler, piyasalarda tekrar hareketliliğe neden olabilir.' dedi
AK Parti'de olağanüstü kongrenin yapılacağı güne kadar, siyasi cepheden gelebilecek açıklamaların TL varlıkların fiyatlanması üzerinde etkili olacağının altını çizen Tufan, 77.000 seviyelerinde dengelenen BIST 100 endeksinin tekrar 80.000 üzerine çıkması ve bu seviyelerde kalıcı olması durumunda yeni bir yükseliş trendinden söz edilebileceğini öngördü.
AK Parti'nin kongresi sonrasında piyasaların yeni kurulacak hükümetin ekonomi yönetiminde kimin olacağını izleyeceğini belirten Tufan, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
'Yeni başbakanın ve ekonomi yönetiminin belirlenmesi sonrası yurt içi siyasi gelişmeler odak noktasından yavaş yavaş çıkmaya başlayabilir. Hükümetin kurulmasının ardından piyasalar tekrar başta Fed kararları olmak üzere yurt dışındaki gelişmeleri takip edecektir. Bu yüzden Fed’in 15 Haziran'da yapacağı toplantı ve TCMB'nin önümüzdeki süreçte faiz indirimlerine devam edip etmeyeceğine yönelik mesajlar dikkatle takip edilecektir.'
Kaynak: AA
Yılın ilk 4 ayında yabancıların 2 milyar dolar civarındaki yatırımının etkisiyle Borsa İstanbul 100 endeksi yüzde 19 değer kazanırken, yoğun yabancı yatırım girişi, tahvil faizlerinin yüzde 11'lerden yüzde 9 sınırına kadar gerilemesini, dolar/TL'nin ise 3,06'dan 2,79'a düşmesini sağlamıştı.
Mayıs ayının ilk haftasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'ta AK Parti'nin olağanüstü kongreye gideceğini ve kendisinin aday olmayacağını açıklamasının ardından piyasalarda artan satış baskısı ile dolar/TL 2,97'lere, tahvil faizleri yüzde 9,80'lere çıkarken, BIST 100 endeksi ise bir haftada yüzde 8,2 değer kaybetti.
Analistler, AK Parti'nin kongre sürecinin sorunsuz atlatılması ve sonrasında yeni hükümetin hızlıca kurulmasının, piyasalara yeniden pozitif havanın hakim olmasını sağlayacağını, TL varlıklardaki kısa süreli hızlı düşüşün, belirsizliğin ortadan kalkmasıyla alım fırsatı yaratabileceğini ifade ediyor.
- 'Beklentiler dahilinde olmayan gelişmeler piyasalarda negatif fiyatlamaya neden oldu'
Azimut Portföy Genel Müdürü Murat Salar, mart ve nisan aylarının Türk finansal piyasaları açısından oldukça pozitif bir atmosferde geçildiğini, TL varlıklara uluslararası yatırımcılar tarafından ciddi ilgi gösterildiğini ve son yılların en hızlı yabancı giriş sürecinin yaşandığını belirtti.
Sadece hisse senetlerinde yabancı yatırımcıların alımlarının 2 milyar doları aştığını dile getiren Salar, bu ilginin ana tetikleyicisinin ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz politikalarında, 2016 yılının daha yumuşak geçeceğine dair yeni beklenti olduğunu kaydetti.
Salar, makroekonomik verilerindeki pozitif gelişmelerin ise Türkiye'nin benzer gelişen ülkeler grubundan da pozitif ayrışmasına yol açtığına dikkati çekerek, geçen yılın son çeyrek büyüme rakamının beklentilerden yüksek gelmesi, enflasyonun son 3 ayda yaşanan pozitif gelişmelerle yıllık yüzde 7’nin altına düşmesi ve cari açığın enerji fiyatlarının da katkısıyla yıllık bazda 30 milyar dolar seviyelerine gerilemesinin, Türkiye'nin düzelen makro verileri olarak öne çıktığını söyledi.
Bu hafta Başbakan Ahmet Davutoğu’nun görevden ayrılacağını açıklamasının piyasalar açısından önemli bir sürpriz olduğunu vurgulayan Salar, beklentiler dahilinde bulunmayan bu gelişmenin piyasalarda negatif fiyatlamaya yol açtığını anlattı.
Salar, 'Yeni başbakanın kim olacağı, ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağının henüz belli olmamasının, şu an için belirsizlik olarak görülüyor. Ancak sürecin hızlı ilerlemesi ve piyasaların olumlu bulacağı bir başbakan ve ekonomi yönetimi, Türk varlıklarındaki fiyatlamaları tekrar pozitife çevirebilecektir.' diye konuştu.
- 'Belirsizlikler fiyatlandı, beklemeye geçildi'
Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal, piyasalara borsa hariç bakıldığında, kur, tahvil faizleri ve risk primlerindeki (CDS) artışların küresel piyasalarla paralel olduğuna dikkati çekti.
Borsaların belirsizlikleri daha hızlı ve daha marjlı fiyatlandırdığını belirten Atılal, bu hafta yüzde 8,2 düşen BIST 100 endeksinde, artık fiyatların içerisine belirsizliklerin eklendiğini ve beklemeye geçildiğini aktardı.
Atılal, mayıs ayına, global büyüme beklentilerinin gerilemesi, deflasyon riskleri ve ABD birinci çeyrek büyüme verisinin zayıflığı yüzünden satışlarla giren piyasalarda, yurt içinde AK Parti olağanüstü kongre süreci ile yılbaşından bu yana Türkiye'nin gelişen ülkelere karşı pozitif ayrışmasının ortadan kalktığını ve onlarla birlikte hareket eder duruma geldiğini ifade etti.
AK Parti'de kongrenin tek aday ile geçilmesi ve en kısa sürede devamlılığın sağlanmasının amaçlandığını hatırlatan Atılal, ekonomide beklenen reformlar ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faizler konusundaki duruşunun ülke risk primi açısından son derece önemli olduğunu, bu konuda atılacak adımların piyasalarda yeniden risk iştahının artmasını sağlayabileceğini vurguladı.
Atılal, dolar/TL’de 2,87 – 2,97 bandında dalgalı bir seyir görülebileceğini öngörerek, BIST 100 endekinin ise 76,200 – 82,500 bandını izlediklerini ve uzun vadeli hedef değerlerinde değişiklik yapmadıklarını dile getirdi.
Kongre sonrası oluşacak kabinenin, bir süre için de olsa siyasi gelişmelerin piyasaların odak noktasından çıkmasını sağlayabileceğini söyleyen Atılal, yatırımcıların bir süre tedirgin davranabileceklerini ancak bu arada gelecek ekonomik verilerin bu tedirginliği azaltabileceğini anlattı.
- 'Ekonomi yönetiminde yer alacak isimler takip edilecek'
Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, AK Parti’nin gerçekleştireceği kongreye kadar TL varlıklar üzerindeki oynaklığın yüksek olabileceğini, buna karşın TL’de diğer gelişen ülke para birimlerine göre önemli oranda bir negatif ayrışmanın söz konusu olmadığını söyledi.
Geçen haftadan bu yana diğer gelişen ülke para birimleri arasında öne çıkan Güney Afrika randının yüzde 5, Meksika pesosunun yüzde 4 değer kaybettiğini anımsatan Tufan, TL'deki düşüşün de buna paralel yüzde 4,7 seviyesinde olduğuna dikkati çekti.
Tufan, siyasi belirsizlik sürecinin hızlı şekilde sonlanmasının, yurt içi piyasalarca pozitif karşılanacağını dile getirerek, 'Ancak siyasi istikrarın yanında ekonomi yönetimindeki isimlerin değişip değişmeyeceği, ekonomi yönetimin değişmesi durumunda telaffuz edilecek isimler, piyasalarda tekrar hareketliliğe neden olabilir.' dedi
AK Parti'de olağanüstü kongrenin yapılacağı güne kadar, siyasi cepheden gelebilecek açıklamaların TL varlıkların fiyatlanması üzerinde etkili olacağının altını çizen Tufan, 77.000 seviyelerinde dengelenen BIST 100 endeksinin tekrar 80.000 üzerine çıkması ve bu seviyelerde kalıcı olması durumunda yeni bir yükseliş trendinden söz edilebileceğini öngördü.
AK Parti'nin kongresi sonrasında piyasaların yeni kurulacak hükümetin ekonomi yönetiminde kimin olacağını izleyeceğini belirten Tufan, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
'Yeni başbakanın ve ekonomi yönetiminin belirlenmesi sonrası yurt içi siyasi gelişmeler odak noktasından yavaş yavaş çıkmaya başlayabilir. Hükümetin kurulmasının ardından piyasalar tekrar başta Fed kararları olmak üzere yurt dışındaki gelişmeleri takip edecektir. Bu yüzden Fed’in 15 Haziran'da yapacağı toplantı ve TCMB'nin önümüzdeki süreçte faiz indirimlerine devam edip etmeyeceğine yönelik mesajlar dikkatle takip edilecektir.'