Onlar İçin En Büyük Hediye 'Anne' Sözcüğünü Duyabilmek
Çocukları özel eğitim merkezinde eğitim alan anneler, dillerinden hiçbir sözcük duymadıkları evlatlarının bir 'Anneler Günü'nde kendilerine 'anne' diye seslenecekleri anın hayalini kuruyorlar Anne Çelik: 'Şu andaki en büyük isteğim çocuğumun konuşmasıdır. Oğlumun konuşması benim için en güzel Anneler Günü hediyesi olacak' Düzce Özel Eğitim Uygulama Merkezi Müdürü Özcan: 'Otizmli bir çocuğun annesine gösterdiği küçücük bir tebessüm, anneyi dünyalar kadar mutlu ediyor. Bir çocuğun 'anne' diye seslenmesi, ihtiyacını söylemesi, seslendiğinde annesine dönüp bakması büyük sevinçlere vesile oluyor'
ÖMER ÜRER - Düzce'deki bir Özel Eğitim Uygulama Merkezi'ne çocukları eğitim gören anneler, bir Anneler Günü'nde evlatlarının dilinden 'anne' sözcüğünü duyabilmeyi arzuluyor.
Merkezde eğitim gören 50 otistik çocuğun annesi, her gün merkeze gelerek onların belirli sözcükleri öğrenmesi ve hareket kabiliyetlerinin gelişmesi için verilen eğitimlere destek oluyor.
Her yıl buruk şekilde 'Anneler Günü' heyecanı yaşayan veliler, yıllar süren eğitimler sonucu çocuklarının bir tebessümü, kendileri ile kurdukları göz teması ve 'anne' diyebilmeleriyle büyük sevinç yaşıyorlar.
Merkezde eğitim gören 10 yaşındaki Furkan'ın annesi Hanife Çelik (36) sağlıklı bir çocuğun aileler için en büyük hediye olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
Her Anneler Günü'nü çocuğunun belki 'anne' der diye umutlanarak geçirdiğini anlatan Çelik, 'Şu andaki en büyük isteğim çocuğumun konuşmasıdır. Oğlumun konuşması benim için en güzel Anneler Günü hediyesi olacak. Bütün çabamız bu yönde. Bizim yaşadıklarımızı bilmeyenler bunun ne demek olduğunu anlayamazlar. Toplumda da bu konuda yeterli destek alamıyoruz. Biz bu hastalıkla yaşamayı öğrendik fakat çevreden de saygı bekliyoruz.' diye konuştu.
Süheyla Aktaş da her türlü güçlüğe rağmen 9 yaşındaki oğlu Kerem'in otistik olmasından hiçbir gün şikayet etmediğini, zamanın çoğunu evladıyla geçirdiğini dile getirdi.
Otistik bir çocuğun annesine hissettirdiği sevgiyi anlatmaya kelimeler yetmeyeceğini vurgulayan Aktaş, 'Sağlıklı bir evladım olsun, Anneler Günü'nde bana hediyesini versin elbet de isterdim. Fakat şimdi çocuğumun bana sadece 'anne' demesi yeterli. Bunun hayalini kuruyorum.' ifadesini kullandı.
- 'Anneler gül değil çocukların gülmesini bekliyorlar
Özel Eğitim Uygulama Merkezinin yöneticisi Osman Özcan, AA muhabirine, otizm hastalığının zeka geriliği olmadığını, bu hastalığa sahip insanların toplum içinde iletişim ve sosyalleşme problemleri yaşayıp, sosyal hayata adapte olmadıklarını söyledi.
Merkezde eğitim gören çocukları sosyal hayata adapte etmeye çalıştıklarını vurgulayan Özcan, şöyle konuştu:
'Otizmin bugün ciddi manada bir tedavisi yok. Bu öğrencilerimizin tek şansı eğitim. Zamanında ve doğru eğitimlerle kazanımlar sağlanıyor. Eğitime mecburen çocukların annelerini de dahil ediyoruz. Bu durum anneler için çok zorlu bir süreç. Öğrencilerimiz çok zeki olmakla beraber sosyalleşme ve iletişim problemleri yaşadıkları için yalnız bırakılmaları söz konusu değil. Annelerin bütün hayatları bu çocukların üzerine kurulu olduğu için hem psikolojik olarak hem bedenen çok zorlu bir süreç var. Genellikle anneler, Anneler Günü'nde çocuklarından gül, otistik çocukların anneleri ise evlatların yüzünde bir gülümseme beklerler. Göz teması sağlamasının, 'anne' demesinin hayalini kurarlar.'
Özcan, eğitimde başarı sağlanan çocukların annelerinin büyük mutluluk yaşadığına işaret ederek 'Otizmli bir çocuğun annesine gösterdiği küçücük bir tebessüm, anneyi dünyalar kadar mutlu ediyor. Bir çocuğun 'anne' diye seslenmesi, ihtiyacını söylemesi, seslendiğinde annesine dönüp bakması büyük sevinçlere vesile oluyor.' şekline konuştu.
Kaynak: AA
Merkezde eğitim gören 50 otistik çocuğun annesi, her gün merkeze gelerek onların belirli sözcükleri öğrenmesi ve hareket kabiliyetlerinin gelişmesi için verilen eğitimlere destek oluyor.
Her yıl buruk şekilde 'Anneler Günü' heyecanı yaşayan veliler, yıllar süren eğitimler sonucu çocuklarının bir tebessümü, kendileri ile kurdukları göz teması ve 'anne' diyebilmeleriyle büyük sevinç yaşıyorlar.
Merkezde eğitim gören 10 yaşındaki Furkan'ın annesi Hanife Çelik (36) sağlıklı bir çocuğun aileler için en büyük hediye olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
Her Anneler Günü'nü çocuğunun belki 'anne' der diye umutlanarak geçirdiğini anlatan Çelik, 'Şu andaki en büyük isteğim çocuğumun konuşmasıdır. Oğlumun konuşması benim için en güzel Anneler Günü hediyesi olacak. Bütün çabamız bu yönde. Bizim yaşadıklarımızı bilmeyenler bunun ne demek olduğunu anlayamazlar. Toplumda da bu konuda yeterli destek alamıyoruz. Biz bu hastalıkla yaşamayı öğrendik fakat çevreden de saygı bekliyoruz.' diye konuştu.
Süheyla Aktaş da her türlü güçlüğe rağmen 9 yaşındaki oğlu Kerem'in otistik olmasından hiçbir gün şikayet etmediğini, zamanın çoğunu evladıyla geçirdiğini dile getirdi.
Otistik bir çocuğun annesine hissettirdiği sevgiyi anlatmaya kelimeler yetmeyeceğini vurgulayan Aktaş, 'Sağlıklı bir evladım olsun, Anneler Günü'nde bana hediyesini versin elbet de isterdim. Fakat şimdi çocuğumun bana sadece 'anne' demesi yeterli. Bunun hayalini kuruyorum.' ifadesini kullandı.
- 'Anneler gül değil çocukların gülmesini bekliyorlar
Özel Eğitim Uygulama Merkezinin yöneticisi Osman Özcan, AA muhabirine, otizm hastalığının zeka geriliği olmadığını, bu hastalığa sahip insanların toplum içinde iletişim ve sosyalleşme problemleri yaşayıp, sosyal hayata adapte olmadıklarını söyledi.
Merkezde eğitim gören çocukları sosyal hayata adapte etmeye çalıştıklarını vurgulayan Özcan, şöyle konuştu:
'Otizmin bugün ciddi manada bir tedavisi yok. Bu öğrencilerimizin tek şansı eğitim. Zamanında ve doğru eğitimlerle kazanımlar sağlanıyor. Eğitime mecburen çocukların annelerini de dahil ediyoruz. Bu durum anneler için çok zorlu bir süreç. Öğrencilerimiz çok zeki olmakla beraber sosyalleşme ve iletişim problemleri yaşadıkları için yalnız bırakılmaları söz konusu değil. Annelerin bütün hayatları bu çocukların üzerine kurulu olduğu için hem psikolojik olarak hem bedenen çok zorlu bir süreç var. Genellikle anneler, Anneler Günü'nde çocuklarından gül, otistik çocukların anneleri ise evlatların yüzünde bir gülümseme beklerler. Göz teması sağlamasının, 'anne' demesinin hayalini kurarlar.'
Özcan, eğitimde başarı sağlanan çocukların annelerinin büyük mutluluk yaşadığına işaret ederek 'Otizmli bir çocuğun annesine gösterdiği küçücük bir tebessüm, anneyi dünyalar kadar mutlu ediyor. Bir çocuğun 'anne' diye seslenmesi, ihtiyacını söylemesi, seslendiğinde annesine dönüp bakması büyük sevinçlere vesile oluyor.' şekline konuştu.