Kırklareli Büro Memur-Sen Çerkes Soykırımı Ve Sürgününü Kınadı
Kırklareli Büro Memur-Sen 1864 yılında Çerkesler’in uğradığı soykırım ve sürgünün yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.
Kırklareli Büro Memur-Sen ve Çerkes Forumu Başkanı Muammer Akgül, yaptığı açıklamada, 21 Mayıs 1864 tarihinin, dünya üzerindeki bütün Çerkesler tarafından soykırım ve sürgünü temsil eden gün olarak kabul edildiğini söyleyerek, “Antik çağlardan bu yana Kafkasya’da özgür bir şekilde yaşayan Çerkesler, 15’inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren emperyalist Çarlık Rusyası’nın yayılmacı politikalarına karşı vatanlarını ve özgürlüklerini korumak için savaşmak zorunda kaldılar” dedi.
Çerkeslerin insanlık tarihinin en kanlı ve en vahşi soykırıma uğradığını savunan Akgül, “Yaklaşık 300 yıl süren Osmanlı-Rus savaşında, Rusların galip gelmesinin ardından Osmanlıyı destekleyen Çerkeslerin anavatanlarından sürgün edilmeleri ve soykırıma uğramalarının üzerinden 152 yıl geçti. Dönemin Rus belgelerinde ve gazetelerinde Çerkeslerin sürgünü sırasında 1,5 milyon insanın sürgün edildiği bunlardan 500 bininin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Böylece Çerkesler insanlık tarihinin şahit olduğu en kanlı, en vahşi ve en planlı soykırımında telafisi güç bir demografik kayba uğramışlardır” diye konuştu.
Yaşananların asimilasyon olduğunu ifade eden Akgül, “21 Mayıs 1864 tarihiyle simgelenen bu trajediden bugüne kadar geçen bir buçuk asırdan fazla zaman sürecinde emperyalist Çarlık Rusya’sının hukuki mirasçıları da aynı şekilde Kuzey Kafkas halklarına sürgün ve soykırım politikaları uygulayarak sistemli bir asimilasyona tabi tutmuş, sürekli baskı ve zulüm altında yaşamak zorunda bırakmışlardır. Çerkesler, hem geçmişte, hem bugün bunca zulmü yaşarken maalesef özgür dünya başını kuma gömerek olup biteni görmezden gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Batılı devletlerin olaya iki yüzlülükle yaklaştığını kaydeden Akgül, “Özellikle Ermeni tehcirinin dünyada tartışıldığı ve hoşgörü devleti olan Osmanlı İmparatorluğu ile devamı olan Türkiye’nin tarihi gerçeklerden uzak olarak acımasız bir şekilde eleştirildiği ve bazı batı devletleri parlamentolarında sözde Ermeni soykırımı kararları alındığı bugünlerde Rusya tarafından uygulanan Kuzey Kafkas halklarını yok etme planının dünyada ve maalesef ülkemizde bile tarihçiler ve yöneticiler tarafından gündeme bile getirilmemesi ne acıdır” şeklinde konuştu.
Akgül, daha sonra Çerkes Soykırımı ve Sürgünü esnasında şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyerek, Çerkes Soykırımının tanınmasını talep etti.
Kaynak: İHA
Çerkeslerin insanlık tarihinin en kanlı ve en vahşi soykırıma uğradığını savunan Akgül, “Yaklaşık 300 yıl süren Osmanlı-Rus savaşında, Rusların galip gelmesinin ardından Osmanlıyı destekleyen Çerkeslerin anavatanlarından sürgün edilmeleri ve soykırıma uğramalarının üzerinden 152 yıl geçti. Dönemin Rus belgelerinde ve gazetelerinde Çerkeslerin sürgünü sırasında 1,5 milyon insanın sürgün edildiği bunlardan 500 bininin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Böylece Çerkesler insanlık tarihinin şahit olduğu en kanlı, en vahşi ve en planlı soykırımında telafisi güç bir demografik kayba uğramışlardır” diye konuştu.
Yaşananların asimilasyon olduğunu ifade eden Akgül, “21 Mayıs 1864 tarihiyle simgelenen bu trajediden bugüne kadar geçen bir buçuk asırdan fazla zaman sürecinde emperyalist Çarlık Rusya’sının hukuki mirasçıları da aynı şekilde Kuzey Kafkas halklarına sürgün ve soykırım politikaları uygulayarak sistemli bir asimilasyona tabi tutmuş, sürekli baskı ve zulüm altında yaşamak zorunda bırakmışlardır. Çerkesler, hem geçmişte, hem bugün bunca zulmü yaşarken maalesef özgür dünya başını kuma gömerek olup biteni görmezden gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Batılı devletlerin olaya iki yüzlülükle yaklaştığını kaydeden Akgül, “Özellikle Ermeni tehcirinin dünyada tartışıldığı ve hoşgörü devleti olan Osmanlı İmparatorluğu ile devamı olan Türkiye’nin tarihi gerçeklerden uzak olarak acımasız bir şekilde eleştirildiği ve bazı batı devletleri parlamentolarında sözde Ermeni soykırımı kararları alındığı bugünlerde Rusya tarafından uygulanan Kuzey Kafkas halklarını yok etme planının dünyada ve maalesef ülkemizde bile tarihçiler ve yöneticiler tarafından gündeme bile getirilmemesi ne acıdır” şeklinde konuştu.
Akgül, daha sonra Çerkes Soykırımı ve Sürgünü esnasında şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyerek, Çerkes Soykırımının tanınmasını talep etti.