'Kredi Garanti Fonu, KOBİ Garanti Fonu Olsun'
TÜGİAD Başkanı Çuhacı:'Yüksek faizli krediler, çek yasası ve piyasayı engelleyici diğer unsurlar KOBİ’lerin ihtiyacı olan oksijeni tüketmekte. Çözüm ise Kredi Garanti Fonu''Türk ekonomisinin ana lokomotifi KOBİ’lerin, 2023 hedeflerine ulaşmak ve sosyal refahın dengeli dağılımı için kesinlikle korunması gerekiyor'
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, KOBİ'lere verilecek uzun vadeli düşük faizli krediler ile Türkiye ekonomisinin oksijeni niteliğinde olan finansman sıkıntısının çözüleceğini belirterek, 'Kredi Garanti Fonu, KOBİ Garanti Fonu olsun' ifadelerini kullandı.
TÜGİAD tarafından yapılan açıklamada, görüşlerine yer verilen Çuhacı, Türk finans sektörünü korumak ve geliştirmek adına bankaların gerçekleştirdikleri uygulamaların reel sektörün aleyhine işlemeye başladığını aktardı.
Çuhacı, yüksek faizli krediler, çek yasası ve piyasayı engelleyici diğer unsurların KOBİ’lerin ihtiyacı olan oksijeni tükettiğini ve çözümün Kredi Garanti Fonu olduğunu dile getirdi.
TÜGİAD'ın daha önce yaptığı araştırma sonuçlarını anımsatan Çuhacı, KOBİ'lerin en önemli sorunlarının nitelikli insana ve finansmana ulaşmak olduğunu vurguladı.
Bankaların KOBİ'lere verdikleri kredilerin hem niteliksiz hem de riskli krediler olduğunu belirten Çuhacı, şunları kaydetti:
'Yüksek faiz maliyetiyle, ipotek-kefalet uygulamalarıyla güç bela verilen kredileri bankalar diledikleri an geri çağırabiliyorlar. Yüksek faizli kredi oranları finansman maliyetlerini artırırken, bankaların tutumu da KOBİ'lerin önünü görmesini engelliyor. AB standartlarına göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’undan fazlası KOBİ'dir. İstihdamın yüzde 75,8'ini, ihracatın yüzde 56'sından fazlasını KOBİ'ler sağlıyor. Türk ekonomisinin ana lokomotifi olan KOBİ’lerin, 2023 hedeflerine ulaşmak ve sosyal refahın dengeli dağılımı için kesinlikle korunması gerekiyor. Bu sebeple KOBİ’lere pozitif ayrımcılık yapılmalı.'
-'KOBİ'ler için Kredi Garanti Fonu,1. dereceden sorumlu garanti fonu olmalı'
Türkiye'de bankacılık sektörünün toplam kredi hacminin yaklaşık 1,5 trilyon lira olduğunu ve bunun yüzde 26’sına tekabül eden yaklaşık 400 milyar liranın KOBİ’lere kullandırılan kısmı olduğunu ifade eden Çuhacı bu rakamın oldukça yetersiz olduğunu bildirdi.
Çuhacı, KOBİ'lerin en temel ihtiyacı olan finansmana erişimde teminat yetersizliği engeli noktasında devreye giren ve KOBİ'lere kefil olan Kredi Garanti Fonunun 1. dereceden sorumlu garanti fonu olması gerektiğini ancak bu şekilde kredi yükünün bankaların üstünden alınabilineceğini ve KOBİ’lerin kurumsallaşması, markalaşması, büyümesi, dünyaya açılması için gerekli finansman sorununun aşılabileceğini dile getirdi.
Kredi Garanti Fonunun bütçesinin 4 milyar TL olduğuna dikkati çeken Çuhacı, bu bütçenin yetersiz olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Hasta kan kaybediyorsa çözüm kan vermektir. Ekonomimizin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerimizin de kana ihtiyacı var. Şimdilik KGF’ye 40 milyar TL bütçe verilmelidir. 40 milyar TL harcanması anlamına gelmiyor bu. Her kredi batmayacak zira… Ancak bu fon bankaların risklerini de dengeleyeceği için KOBİ’ler uzun vadeli ve düşük faizli; yani nitelikli kredi kullanabilecekler. İnanın bu uygulama Türk ekonomisinde domino etkisi yaratarak bir yandan istihdamı, genç girişimciliği ve yatırımı artırırken bir yandan da dış ticaret açığını azaltacak. Bankalara bağımlılığı azalacak KOBİ’ler için özgür rekabet ortamı yaratılacak ve söz konusu bütçe artırımı KOBİ’lerin can suyu olacak. Bunun için Kredi Garanti Fonu’nun KOBİ Garanti Fonu gibi çalışması gerekiyor.'
KOBİ'lerin girişimci ruhunun Türk ihracatındaki öneminden yola çıkarak, KOBİ'lere verilecek destekler ile Türkiye'nin ihracat performansının artacağını ve cari açık sorununun çözümüne katkı sağlayacağını dile getiren Çuhacı, 'Çözüm önerimiz olan uygulama ile KOBİ’ler teknolojik yatırım yapma ve AR-GE’ye fon ayırabilme şansını elde edecek. Böylelikle uluslararası rekabet gücümüz de artmakla kalmayıp Türkiye’nin toplumsal, sosyal ve ekonomik refahı için ciddi bir itici güç sağlanmış olacak.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
TÜGİAD tarafından yapılan açıklamada, görüşlerine yer verilen Çuhacı, Türk finans sektörünü korumak ve geliştirmek adına bankaların gerçekleştirdikleri uygulamaların reel sektörün aleyhine işlemeye başladığını aktardı.
Çuhacı, yüksek faizli krediler, çek yasası ve piyasayı engelleyici diğer unsurların KOBİ’lerin ihtiyacı olan oksijeni tükettiğini ve çözümün Kredi Garanti Fonu olduğunu dile getirdi.
TÜGİAD'ın daha önce yaptığı araştırma sonuçlarını anımsatan Çuhacı, KOBİ'lerin en önemli sorunlarının nitelikli insana ve finansmana ulaşmak olduğunu vurguladı.
Bankaların KOBİ'lere verdikleri kredilerin hem niteliksiz hem de riskli krediler olduğunu belirten Çuhacı, şunları kaydetti:
'Yüksek faiz maliyetiyle, ipotek-kefalet uygulamalarıyla güç bela verilen kredileri bankalar diledikleri an geri çağırabiliyorlar. Yüksek faizli kredi oranları finansman maliyetlerini artırırken, bankaların tutumu da KOBİ'lerin önünü görmesini engelliyor. AB standartlarına göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99’undan fazlası KOBİ'dir. İstihdamın yüzde 75,8'ini, ihracatın yüzde 56'sından fazlasını KOBİ'ler sağlıyor. Türk ekonomisinin ana lokomotifi olan KOBİ’lerin, 2023 hedeflerine ulaşmak ve sosyal refahın dengeli dağılımı için kesinlikle korunması gerekiyor. Bu sebeple KOBİ’lere pozitif ayrımcılık yapılmalı.'
-'KOBİ'ler için Kredi Garanti Fonu,1. dereceden sorumlu garanti fonu olmalı'
Türkiye'de bankacılık sektörünün toplam kredi hacminin yaklaşık 1,5 trilyon lira olduğunu ve bunun yüzde 26’sına tekabül eden yaklaşık 400 milyar liranın KOBİ’lere kullandırılan kısmı olduğunu ifade eden Çuhacı bu rakamın oldukça yetersiz olduğunu bildirdi.
Çuhacı, KOBİ'lerin en temel ihtiyacı olan finansmana erişimde teminat yetersizliği engeli noktasında devreye giren ve KOBİ'lere kefil olan Kredi Garanti Fonunun 1. dereceden sorumlu garanti fonu olması gerektiğini ancak bu şekilde kredi yükünün bankaların üstünden alınabilineceğini ve KOBİ’lerin kurumsallaşması, markalaşması, büyümesi, dünyaya açılması için gerekli finansman sorununun aşılabileceğini dile getirdi.
Kredi Garanti Fonunun bütçesinin 4 milyar TL olduğuna dikkati çeken Çuhacı, bu bütçenin yetersiz olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Hasta kan kaybediyorsa çözüm kan vermektir. Ekonomimizin yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerimizin de kana ihtiyacı var. Şimdilik KGF’ye 40 milyar TL bütçe verilmelidir. 40 milyar TL harcanması anlamına gelmiyor bu. Her kredi batmayacak zira… Ancak bu fon bankaların risklerini de dengeleyeceği için KOBİ’ler uzun vadeli ve düşük faizli; yani nitelikli kredi kullanabilecekler. İnanın bu uygulama Türk ekonomisinde domino etkisi yaratarak bir yandan istihdamı, genç girişimciliği ve yatırımı artırırken bir yandan da dış ticaret açığını azaltacak. Bankalara bağımlılığı azalacak KOBİ’ler için özgür rekabet ortamı yaratılacak ve söz konusu bütçe artırımı KOBİ’lerin can suyu olacak. Bunun için Kredi Garanti Fonu’nun KOBİ Garanti Fonu gibi çalışması gerekiyor.'
KOBİ'lerin girişimci ruhunun Türk ihracatındaki öneminden yola çıkarak, KOBİ'lere verilecek destekler ile Türkiye'nin ihracat performansının artacağını ve cari açık sorununun çözümüne katkı sağlayacağını dile getiren Çuhacı, 'Çözüm önerimiz olan uygulama ile KOBİ’ler teknolojik yatırım yapma ve AR-GE’ye fon ayırabilme şansını elde edecek. Böylelikle uluslararası rekabet gücümüz de artmakla kalmayıp Türkiye’nin toplumsal, sosyal ve ekonomik refahı için ciddi bir itici güç sağlanmış olacak.' değerlendirmesinde bulundu.