'Kamu Denetçiliğinin İsmi Değişebilir'

Kamu Denetçisi Zekeriya Aslan, 'ombudsman' yerine kullanılan 'kamu denetçisi' tanımının, görevlerinin toplumda doğru algılanmamasına yol açtığını belirterek, 'Kimi yerde 'halkın avukatı', 'adalet savunucusu' gibi isimler nitelendirilmiş. Biz de ileride isim değiştirebiliriz.' dedi.

Zekeriya Aslan, İzmir'de düzenlenen Kamu Denetçiliği Kurumu 3. Bölgesel Konferansı'nda yaptığı konuşmada, İsveç'in, ombudsmanlığı Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldığını belirterek, İsveçlileri, ombudsmanlığı uygulayacak tüm ülkelere, 'Biz bunu Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldık' diye belge vermelerinden dolayı takdir ettiklerini dile getirdi.

Ombudsmanın kelime anlamının 'aracı kişi' demek olduğuna işaret eden Aslan, şunları söyledi:

'Türkiye'de karşılığı, kamu denetçiliği kurumu olarak nitelendirildi. Kamu denetçisi deyince toplumda farklı algılamalar oluşuyor. Müfettiş, denetçi gibi algılanıyor. Ombudsman yerine kullanılan kamu denetçisi, görevimizi doğru tanımlamıyor. Kimi yerde halkın avukatı, adalet savunucusu gibi isimler nitelendirilmiş. Biz de ileride isim değiştirebiliriz.'

Aslan, 2013'den bu yana 22 bin civarında şikayet aldıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

'Mahkemeye gitmiş olaya bakamıyoruz. İdarede haksızlığa uğradığını, menfaatinin zedelendiğini düşünen, bize internet üzerinden şikayetini iletebiliyor. Çok basit, ücretsiz. Talep ediyorsa şikayetçi kimliği gizli kalıyor. Altı ay içinde şikayeti sonuçlandırmak zorundayız. Bitmediyse 'Zorunlu sebeplerden bitmemiştir' diye ilgilisine yazı gönderiyoruz. Bu kurumun geleceği çok parlak.'

İzmir Valisi Mustafa Toprak da dünyanın hızlı değişim ve dönüşümden geçtiğini belirterek, devletin, bu ortamda tüm alanlarda, birey, sivil toplum ve tüm dinamiklerle ilişkisini gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti.

Uygulamalarda, insan merkezli, etik değerleri işin kalbinde düşünen bakış açısıyla hareket edilmesinin önemine dikkati çeken Toprak, 'Kamu denetçiliği, sorunların hızlı şekilde çözülebilmesi açısından önemli. Kamu denetçiliğinin özündeki ruhu, kamu kurumlarına yansıtabilmeliyiz.' şeklinde konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da devlet kurumlarında 'olmaz'ı söyleme geleneği bulunduğunu kaydetti. Belediye başkanlığı görevine başladıktan sonra 2,5 yıl boyunca ortalama 3-4 saatlik uykuyla çalıştığı süreçte sorular sorup, bürokratlardan 'olmaz' yerine 'olur'ları öğrendiğini anlatan Kocaoğlu, böylece bürokratların 'olmaz' deme oranının düştüğünü anlattı.

Kocaoğlu, uzlaşma kültürünün yerleşmesinde Kamu Denetçiliği Kurumunun önemine değinerek, 'Uzlaşma kültürünü yerleştirebildiğimiz müddetçe, sorunlarımızı daha kolay, barışçı, ortamı germeden, en az zarar görerek çözmenin yolunu bulacağız.' diye konuştu.

Konuşmaların ardından 'Belediyelerin İşlem ve Eylemlerinde İnsan Odaklı Hizmet Anlayışı ve Ombudsmanlık' konulu panel düzenlendi.