Torunu İçin Başladığı Solucan Gübresi Üretimi, Mesleği Oldu
Giresunlu Ahmet Ceylan, 14 yıl önce lösemi tedavisi gören torunu için organik sebze yetiştirmek üzere başladığı solucan gübresi üretimini mesleğe dönüştürerek tesis kurdu Ceylan: '280 metrekare kapalı alanda 6 milyon solucanım var. Haftada 750 kilogram gübre elde ediyorum' 'İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerden yoğun talep görüyoruz hatta üretim azlığı nedeniyle gelen taleplere karşılık bile veremediğimiz oluyor. En büyük amacımız ise üretim kapasitemizi artırarak ihracat gerçekleştirmek' Ceylan'ın torunu Gökdeniz Çınar: 'Allah'tan hep dedemin çok başarılı olmasını, 81 ilden iş almasını diledim. Allah'a çok şükür, duam kabul oldu'
ATAKAN ÇITLAK - Giresun'un Dereli ilçesinde, 14 yıl önce lösemi hastası torunu için organik sebze yetiştirmek üzere solucan gübresi üretimine başlayan Ahmet Ceylan, işi büyüterek 6 milyon solucanın bulunduğu tesis kurdu.
Dereli'nin Çamlı köyünde yaklaşık 200 bin liraya mal olan tesis kuran Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılında torunu Gökdeniz Çınar'a lösemi teşhisi konulduğunu belirterek, tedavi sürecinde doktorların torununun mutlaka organik sebze ve meyveyle beslenmesi tavsiyesinde bulunduklarını anlattı.
O yıllarda Türkiye'de organik ürün pazarının çok gelişmemiş olduğunu, bu nedenle kendisinin tamamen doğal sebze yetiştirmeye karar verdiğini dile getiren Ceylan, 'Doktorların tavsiyesi üzerine kendi organik sebzelerimi yetiştirmeye karar verdim. Bunun için de en iyi gübrenin solucan olduğunu belirledim.' dedi.
Ceylan, solucan gübresinin üretimini araştırmaya başladığını ifade ederek, 'İlk yıllarda bazı Avrupa ülkelerini ziyaret ettim. Buralardaki solucan gübresi üretim tesislerinde incelemelerde bulundum. 2004 yılında da kendi ihtiyacım olan kadar solucan gübresini ürettim ve sebzelerimi yetiştirirken kullandım.' diye konuştu.
Zamanla gübre üretimini artırdığını kaydeden Ceylan, 2012 yılında tesis kurarak bu işi meslek haline dönüştürmeye karar verdiğini söyledi.
Ceylan, tesis fikri ortaya çıktıktan sonra çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirterek, 'Araştırmalarımı geliştirdim. Kendime ait arazide gübre üretim tesisinin yapımına başladım. Geçen ay itibarıyla tüm resmi işlemlerimi tamamladım ve üretimimize resmiyet kazandırdık. Şu anda 280 metrekare kapalı alanda 6 milyon solucanla üretim yapıyorum. Haftada 750 kilogram gübre kapasitesiyle çalışıyoruz.' ifadesini kullandı.
- Hedefi ihracat
Tarım için en ideal gübrenin solucandan elde edildiğini ileri süren Ceylan, 'Bu özelliğinden dolayı büyük ilgi görmeye başladı. Şu anda Türkiye'nin birçok kentinden siparişler gelmekte. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerden yoğun talep görüyoruz. Üretim azlığı nedeniyle gelen taleplere karşılık bile veremediğimiz oluyor. En büyük amacımız ise üretim kapasitemizi artırarak ihracat gerçekleştirmek.' dedi.
Ahmet Ceylan'ın torunu Gökdeniz Çınar ise dedesinin kendisi için üretmeye başladığı solucan gübresi işini büyüterek tesis kurmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Hastalığı süresince dedesinden büyük yakınlık ve ilgi gördüğünü, dedesinin kendisine sürekli dua ettiğini anlatan Çınar, şunları kaydetti:
'2,5 yaşında bana lösemi hastalığı teşhisi konuldu. 4 yıl tedavi süreci geçirdim. Hastalığı atlattım ve yılda bir kez kontrollerim oluyor. Dedemin benim üzerimde çok emeği var. Onun hakkını ödeyemem. Kendisine çok dua ediyorum. Allah'tan hep dedemin bu işten çok başarılı olmasını ve 81 ilden iş almasını diledim. Allah'a çok şükür, duam kabul oldu. Bu tesisi kurdu. Yavaş yavaş da Allah'tan istediğim gibi Türkiye'nin birçok ilinden siparişler almaya başladı. Çok mutluyum.'
Kaynak: AA
Dereli'nin Çamlı köyünde yaklaşık 200 bin liraya mal olan tesis kuran Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2002 yılında torunu Gökdeniz Çınar'a lösemi teşhisi konulduğunu belirterek, tedavi sürecinde doktorların torununun mutlaka organik sebze ve meyveyle beslenmesi tavsiyesinde bulunduklarını anlattı.
O yıllarda Türkiye'de organik ürün pazarının çok gelişmemiş olduğunu, bu nedenle kendisinin tamamen doğal sebze yetiştirmeye karar verdiğini dile getiren Ceylan, 'Doktorların tavsiyesi üzerine kendi organik sebzelerimi yetiştirmeye karar verdim. Bunun için de en iyi gübrenin solucan olduğunu belirledim.' dedi.
Ceylan, solucan gübresinin üretimini araştırmaya başladığını ifade ederek, 'İlk yıllarda bazı Avrupa ülkelerini ziyaret ettim. Buralardaki solucan gübresi üretim tesislerinde incelemelerde bulundum. 2004 yılında da kendi ihtiyacım olan kadar solucan gübresini ürettim ve sebzelerimi yetiştirirken kullandım.' diye konuştu.
Zamanla gübre üretimini artırdığını kaydeden Ceylan, 2012 yılında tesis kurarak bu işi meslek haline dönüştürmeye karar verdiğini söyledi.
Ceylan, tesis fikri ortaya çıktıktan sonra çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirterek, 'Araştırmalarımı geliştirdim. Kendime ait arazide gübre üretim tesisinin yapımına başladım. Geçen ay itibarıyla tüm resmi işlemlerimi tamamladım ve üretimimize resmiyet kazandırdık. Şu anda 280 metrekare kapalı alanda 6 milyon solucanla üretim yapıyorum. Haftada 750 kilogram gübre kapasitesiyle çalışıyoruz.' ifadesini kullandı.
- Hedefi ihracat
Tarım için en ideal gübrenin solucandan elde edildiğini ileri süren Ceylan, 'Bu özelliğinden dolayı büyük ilgi görmeye başladı. Şu anda Türkiye'nin birçok kentinden siparişler gelmekte. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük kentlerden yoğun talep görüyoruz. Üretim azlığı nedeniyle gelen taleplere karşılık bile veremediğimiz oluyor. En büyük amacımız ise üretim kapasitemizi artırarak ihracat gerçekleştirmek.' dedi.
Ahmet Ceylan'ın torunu Gökdeniz Çınar ise dedesinin kendisi için üretmeye başladığı solucan gübresi işini büyüterek tesis kurmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Hastalığı süresince dedesinden büyük yakınlık ve ilgi gördüğünü, dedesinin kendisine sürekli dua ettiğini anlatan Çınar, şunları kaydetti:
'2,5 yaşında bana lösemi hastalığı teşhisi konuldu. 4 yıl tedavi süreci geçirdim. Hastalığı atlattım ve yılda bir kez kontrollerim oluyor. Dedemin benim üzerimde çok emeği var. Onun hakkını ödeyemem. Kendisine çok dua ediyorum. Allah'tan hep dedemin bu işten çok başarılı olmasını ve 81 ilden iş almasını diledim. Allah'a çok şükür, duam kabul oldu. Bu tesisi kurdu. Yavaş yavaş da Allah'tan istediğim gibi Türkiye'nin birçok ilinden siparişler almaya başladı. Çok mutluyum.'