İnanç'tan Kıdem Tazminatı Düzenlemesi Uyarısı
Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, kıdem tazminatı düzenlemesine yönelik uyarılarda bulundu.
Kıdem tazminatına yönelik düzenlemenin işçi lehine olması gerektiğini anlatan Murat inanç, “Sadece tasarruf oranlarını artırmaya yönelik bir ekonomik düzenleme bakışı hepimizi yanıltır. Kıdem tazminatı bir işçi hakkıdır” dedi.
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi yönündeki tartışmaların tarafların görüşüne açılmamış olmasının çalışanlar tarafından endişeyle karşılandığını vurguladı. Geçmişte, aceleyle yapılmış, sosyal dengeleri iyi düşünülmemiş çok sayıda çalışma hayatı düzenlemesinin kalıcı soruna yol açtığını hatırlatan İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi gibi çok köklü bir düzenlemenin sadece “mali politika” aracı ve işveren yanlısı esnekleşme politikalarını son aşaması bakışıyla ele alınmasının ciddi hatalara yol açacağını kaydetti.
“BAKIŞ AÇISINDAN ENDİŞELİYİZ”
Murat İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesinin ülkenin tasarruf açığını gidermeye yönelik bir adım, işverenin mali yükünün azaltılması bakış açılarından incelendiğini söyledi.
“Herkes kıdem tazminatı alacak” söyleminin basit olduğunu, önerilen düzenlemenin kapsamının ise konunun önemine uygun olmadığını kaydeden İnanç, şunları vurguladı: “Kıdem tazminatı tartışılırken, işçilerin iş güvencesi, iş güvencesinin çalışan sayısına ve diğer kriterlere bakılmaksızın bütün çalıştıran-çalışan ilişkilerinde geçerli olmasına yönelik konunun hiç gündeme gelmemesi dikkatimizden kaçmıyor."
İş güvencesinin kesinlikle yaygınlaştırılması gerektiğini anlatan İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıdem tazminatının bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğu ortada. Zira nereden bakarsanız bakın sorunlu bir hale geldi. Buna karşılık, düzenleme çalışmalarının işleyiş biçiminden de rahatsızız. Bu alan kesinlikle ve kesinlikle ‘oldu bitti’ ile ele alınamayacak kadar önemli. Milyonlarca insanın kazanılmış hakkı var. Bunlara adil bir çözüm getirmeden, gelecek dönem için de mevcut hakları kaybetmeden bir çözüm üretilmeli. Bu işin kolay yönü yok, kimse kolaya kaçmaya çalışmamalı. Bu konu çok uzun bir süredir tartışılıyor olmasına karşılık, bırakın bir taslak çalışmayı, ne bir çerçeve öneri ne de bir fikir dizisi görüldü.
Sosyal taraflara hâlâ bir bilgi verilmiş değil. Tek söylenen ‘çalışıyoruz.’ Bu konuda biz de çalışmaya hazırız. Şimdiye kadar ortaya konulan söyleme baktığımızda, işverenlerin işgücü maliyet yükünün azaltılmasına yönelik bir bakış açısını görüyoruz. Bu bizi endişeye sevk ediyor."
Kıdem tazminatının bir çalışma hayatı meselesi olduğunu anlatan İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir işçi hakkıdır. İşçinin yıllarca birikmiş emeğinin karşılığı, geleceğe yönelik bir güvencesinin karşılığıdır. Kıdem tazminatından birkaç post birden çıkarmaya çalışırsanız hata edersiniz. Kıdem tazminatı bir işçi hakkı ve çalışma hayatının bir parçası olarak ele alınmalı, sosyal yönü ağır basan bir düzenleme olmalı. Yoksa sadece tasarruf açığını yüzde 2-3 azaltacağız diye bir bakış sergilerseniz, geçmişte çokça örneğini gördüğümüz aceleyle yapılmış ve ana amacından sapmış düzenleme gibi yeni sorunlar yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Ülkemizde, hayallerini alacakları kıdem tazminatına bağlamış milyonlarca çalışan var. Kötü niyet bir yana işverenin iflası ve haciz durumuna düşmesinden dolayı işçilerin kıdem tazminatlarını alamaması işçiler kanadında tam bir yıkıma sebep olmaktadır. Bu durumu ortadan kaldırabilecek bir yapı oluşturulmalıdır."
‘‘KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA KİMSEYE VEKALET VERMEDİK’’
Kıdem tazminatı konusunda devletin taraf olamayacağını söyleyen İnanç, şunları kaydetti:
"Fona yatacak miktarın yüzde 8.3’ün altında olması asla kabul edilemez. Kıdem tazminatı konusunda devlet ara bulucu ve karar verici hükmünde değildir. Devlet, kıdem tazminatında taraftır. Yeri işveren masasıdır. Çünkü o da bir işverendir. Bir işveren olan devletin, hakem olma hakkının olmadığını düşünüyoruz. Biz kıdem tazminatı konusunda kimseye vekalet vermedik. Dolayısıyla haklarımız konusunda söz sahibi yine biziz. Konunun tarafları dışındaki merci haklarımız konusunda söz sahibi değil. Mevcut kıdem tazminatındaki kazanılmış haklarımız olan, ölüm, evlenme, askere gitme gibi haklarımız konusunda pazarlık yapmak istemiyoruz. Kazanılmış haklarımızla ilgili hiçbir maddeyi tartışmamakla beraber, diğer konuları konuşmaya hazırız. kazanılmış haklarımızı kimseye yedirmeye niyetimiz yok."
DEVLET GARANTİLİ KIDEM TAZMİNATI FONU İSTİYORUZ
Öz İplik-İş Sendikası olarak; kamu çalışanlarına sağlanan kıdem tazminatı garantisinin özel sektör çalışanlarına da sağlanmasını, devlet garantili kıdem tazminatı fonu oluşturulmasını istediklerini belirten İnanç, "Adı ister fon olsun, ister bireysel kredi hesabı olsun, kıdem tazminatını teminat altına alacak, işçilerin hakları konusunda mevcut kazanımları geriye götürmeyecek bir sistemin acilen oluşturulmasını istiyoruz" dedi.
Kaynak: İHA
Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi yönündeki tartışmaların tarafların görüşüne açılmamış olmasının çalışanlar tarafından endişeyle karşılandığını vurguladı. Geçmişte, aceleyle yapılmış, sosyal dengeleri iyi düşünülmemiş çok sayıda çalışma hayatı düzenlemesinin kalıcı soruna yol açtığını hatırlatan İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi gibi çok köklü bir düzenlemenin sadece “mali politika” aracı ve işveren yanlısı esnekleşme politikalarını son aşaması bakışıyla ele alınmasının ciddi hatalara yol açacağını kaydetti.
“BAKIŞ AÇISINDAN ENDİŞELİYİZ”
Murat İnanç, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesinin ülkenin tasarruf açığını gidermeye yönelik bir adım, işverenin mali yükünün azaltılması bakış açılarından incelendiğini söyledi.
“Herkes kıdem tazminatı alacak” söyleminin basit olduğunu, önerilen düzenlemenin kapsamının ise konunun önemine uygun olmadığını kaydeden İnanç, şunları vurguladı: “Kıdem tazminatı tartışılırken, işçilerin iş güvencesi, iş güvencesinin çalışan sayısına ve diğer kriterlere bakılmaksızın bütün çalıştıran-çalışan ilişkilerinde geçerli olmasına yönelik konunun hiç gündeme gelmemesi dikkatimizden kaçmıyor."
İş güvencesinin kesinlikle yaygınlaştırılması gerektiğini anlatan İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıdem tazminatının bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğu ortada. Zira nereden bakarsanız bakın sorunlu bir hale geldi. Buna karşılık, düzenleme çalışmalarının işleyiş biçiminden de rahatsızız. Bu alan kesinlikle ve kesinlikle ‘oldu bitti’ ile ele alınamayacak kadar önemli. Milyonlarca insanın kazanılmış hakkı var. Bunlara adil bir çözüm getirmeden, gelecek dönem için de mevcut hakları kaybetmeden bir çözüm üretilmeli. Bu işin kolay yönü yok, kimse kolaya kaçmaya çalışmamalı. Bu konu çok uzun bir süredir tartışılıyor olmasına karşılık, bırakın bir taslak çalışmayı, ne bir çerçeve öneri ne de bir fikir dizisi görüldü.
Sosyal taraflara hâlâ bir bilgi verilmiş değil. Tek söylenen ‘çalışıyoruz.’ Bu konuda biz de çalışmaya hazırız. Şimdiye kadar ortaya konulan söyleme baktığımızda, işverenlerin işgücü maliyet yükünün azaltılmasına yönelik bir bakış açısını görüyoruz. Bu bizi endişeye sevk ediyor."
Kıdem tazminatının bir çalışma hayatı meselesi olduğunu anlatan İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir işçi hakkıdır. İşçinin yıllarca birikmiş emeğinin karşılığı, geleceğe yönelik bir güvencesinin karşılığıdır. Kıdem tazminatından birkaç post birden çıkarmaya çalışırsanız hata edersiniz. Kıdem tazminatı bir işçi hakkı ve çalışma hayatının bir parçası olarak ele alınmalı, sosyal yönü ağır basan bir düzenleme olmalı. Yoksa sadece tasarruf açığını yüzde 2-3 azaltacağız diye bir bakış sergilerseniz, geçmişte çokça örneğini gördüğümüz aceleyle yapılmış ve ana amacından sapmış düzenleme gibi yeni sorunlar yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Ülkemizde, hayallerini alacakları kıdem tazminatına bağlamış milyonlarca çalışan var. Kötü niyet bir yana işverenin iflası ve haciz durumuna düşmesinden dolayı işçilerin kıdem tazminatlarını alamaması işçiler kanadında tam bir yıkıma sebep olmaktadır. Bu durumu ortadan kaldırabilecek bir yapı oluşturulmalıdır."
‘‘KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA KİMSEYE VEKALET VERMEDİK’’
Kıdem tazminatı konusunda devletin taraf olamayacağını söyleyen İnanç, şunları kaydetti:
"Fona yatacak miktarın yüzde 8.3’ün altında olması asla kabul edilemez. Kıdem tazminatı konusunda devlet ara bulucu ve karar verici hükmünde değildir. Devlet, kıdem tazminatında taraftır. Yeri işveren masasıdır. Çünkü o da bir işverendir. Bir işveren olan devletin, hakem olma hakkının olmadığını düşünüyoruz. Biz kıdem tazminatı konusunda kimseye vekalet vermedik. Dolayısıyla haklarımız konusunda söz sahibi yine biziz. Konunun tarafları dışındaki merci haklarımız konusunda söz sahibi değil. Mevcut kıdem tazminatındaki kazanılmış haklarımız olan, ölüm, evlenme, askere gitme gibi haklarımız konusunda pazarlık yapmak istemiyoruz. Kazanılmış haklarımızla ilgili hiçbir maddeyi tartışmamakla beraber, diğer konuları konuşmaya hazırız. kazanılmış haklarımızı kimseye yedirmeye niyetimiz yok."
DEVLET GARANTİLİ KIDEM TAZMİNATI FONU İSTİYORUZ
Öz İplik-İş Sendikası olarak; kamu çalışanlarına sağlanan kıdem tazminatı garantisinin özel sektör çalışanlarına da sağlanmasını, devlet garantili kıdem tazminatı fonu oluşturulmasını istediklerini belirten İnanç, "Adı ister fon olsun, ister bireysel kredi hesabı olsun, kıdem tazminatını teminat altına alacak, işçilerin hakları konusunda mevcut kazanımları geriye götürmeyecek bir sistemin acilen oluşturulmasını istiyoruz" dedi.