Türk Havacılık Ve Uzay Çalıştayı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: 'Savunma sanayinde kullandığımız 'Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi'ni Türk otomobilinde kullanacağız ve bu bizi Tesla'nın önüne geçirecek' dedim. Bazı yorumlara bakıyorum, ne kadar büyük kompleksi olanlar varmış. Tesla ile bizim araç kıyaslanır mıymış?' 'Niye kıyaslanmasın iddialı söylüyorum, biz savunma sanayi için geliştirdiğimiz sistemi otomobile aktardığımız zaman Tesla'nın önüne geçeceğiz' 'Türksat 6A programa uygun devam ediyor, 2019 sonuna kadar bu uyduyu fırlatmak istiyoruz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilde gerçek zamanlı i̇şletim sistemi kullanılacağına yönelik açıklamalarına ilişkin, 'Bu bizi Tesla'nın önüne geçirecek dedim. Bazı yorumlara bakıyorum, ne kadar büyük kompleksi olanlar varmış. Tesla ile bizim araç kıyaslanır mıymış? Niye kıyaslanmasın iddialı söylüyorum, biz savunma sanayi için geliştirdiğimiz sistemi otomobile aktardığımız zaman Tesla'nın önüne geçeceğiz' dedi.
Bakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK), Türk Hava Kuvvetleri'nin katkılarıyla Bilkent Otel'de düzenlediği 'Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı'na katıldı.
Dünyada nesnelerin interneti tartışılırken, Türkiye'de kurumların birbiriyle 'konuşmadığına' işaret eden Işık, kurumlar arasındaki iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. 'Türkiye'de kurumları birbiriyle konuşturmak zorundayız' diyen Işık, bu nedenle çalıştayların çok önemli olduğunu, çıktılarının takip edilmesi gerektiğini ve burada Türkiye'de uygulanabilir fikirlerin ortaya çıkacağını ifade etti.
Türk tarihinde de havacılık ve uzaya yönelik pek çok çalışma olduğunu hatırlatan Işık, 'Maalesef bugüne kadar bu konudaki çalışmaları tamamıyla kurumsallaştıran ve bu konuda dünyaya yeni şeyler sunan bir ülke konumuna gelemedik. Bunun pek çok sebebi var. Havacılık tarihimizle ilgili iki ismi anmadan geçersek büyük haksızlık olur, birincisi Vecihi Hürkuş, ikincisi Nuri Demirağ.' diye konuştu.
Türkiye'nin ilk uçağının, Vecihi Hürkuş tarafından 1924 yılında yapıldığını anımsatan Işık, 'Bu vatansever kahramanların ortaya koyduğu azim, irade... Günümüzdeki sermaye sahipleri en küçük bir risk almak istemiyor ama Nuri Demirağ elindeki tüm birikimi 'Ben uçak yapacağım, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılayacağım, bütün dünyaya satacağım' iradesiyle elindeki tüm imkanları kullanıyor ama maalesef o dönemin iktidarı bu tip çalışmalara destek olacak yerde, yarın başımıza bela olur anlayışıyla bunların önüne engel koymak, akamete uğratmak için uğraştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sağlığında verdiği destek, vefatından sonra verilmedi.' ifadelerini kullandı.
Bu konuda ilk kez tam bir hükümet iradesi bulunduğunu, Türkiye'nin güvenlik ve savunma ihtiyaçlarının ertelenemeyeceğini vurgulayan Işık, ülkenin jeopolitik ve jeostratejik konumunun savunma ve güvenlik konusunda çok güçlü olmasını gerektiğini belirtti.
Son yıllarda savunma sanayinde yerlilik oranının önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Işık, 'Artık Türkiye bu alanda teknoloji geliştiren ve satan ülke konumuna geldi. Türkiye ardı ardına kendi teknolojileriyle ürettiği kendi silahlarını ve savunma, güvenlik araçlarını ortaya koymaya başladı.' dedi.
- 'Potansiyelimizin çok altındayız'
Yerli otomobil konusunda sürdürülen çalışmalara da değinen Işık, 'Savunma sanayinde kullandığımız 'Gerçek Zamanlı İşletim Sistemini Türk otomobilinde kullanacağız ve bu bizi Tesla'nın önüne geçirecek' dedim. Bazı yorumlara bakıyorum, ne kadar büyük kompleksi olanlar varmış. Tesla ile bizim araç kıyaslanır mıymış? Niye kıyaslanmasın, iddialı söylüyorum, biz savunma sanayi için geliştirdiğimiz sistemi otomobile aktardığımız zaman Tesla'nın önüne geçeceğiz. Kendimize birikimimize, insanımıza, güveneceğiz ve geleceği bu öz güvenle yürüyeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Işık, Türkiye'nin kendi uydusunu yapıp, uzaya fırlatma noktasına geldiğini anlatarak, 2018'in sonuna kadar Göktürk 2 yenileme projesini tamamlayacaklarını kaydetti. Uydunun teknik özellikleri ve proje sonunda kullanılacağı yerler hakkında bilgi veren Işık, 30 santimetrenin altında çözünürlüğe sahip, yeni yer gözlem uyduları geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türksat 6A'nın programa uygun olarak devam ettiğine değinen Işık, 2019 sonuna kadar bu uyduyu fırlatmak istediklerini dile getirdi. Işık, Türksat 6A'yı tamamlayarak, kendi haberleşme uydusunu üreten ülkelerinden biri konumuna gelmek istediklerini belirterek, Türkiye'nin kaynak sıkıntısı olmadığını ifade etti.
Işık, takım ruhunun önemine işaret ederek, dünyada disiplinlerarası çalışma modelinin hayata geçirildiğini anlattı. Türkiye'nin bu yeteneği kazanması halinde çok hızlı mesafe alınacağının altını çizen Işık, 'Potansiyelimizin daha çok altındayız, Türkiye belki bu alanda (savunma) 20 milyar dolarlık ihracat yapabilir. Öz güvenimizi artırarak çalışmalara devam etmeliyiz. Nitelikli insan kaynağını arttırmalıyız ve bunu iyi bir organizasyonla bir araya getirip elde ettiğimiz bilgiyi sanayicimizin, girişimcimizin emrine sunmak zorundayız.' diye konuştu.
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Orkun Haseki̇oğlu da savunma, havacılık ve uzay sanayi sektörlerinin katma değeri yüksek alanlar olduğunu belirterek, söz konusu alanlara yönelik Ar-Ge çalışmalarının önemine değindi. Son yıllarda Türkiye'nin bu sektörlerde ciddi atılımlar yaptığına işaret eden Hasekioğlu, çalıştayın katkı sağlayabileceği konular hakkında bilgi verdi.
Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı, yarın da devam edecek.
Kaynak: AA
Bakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK), Türk Hava Kuvvetleri'nin katkılarıyla Bilkent Otel'de düzenlediği 'Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı'na katıldı.
Dünyada nesnelerin interneti tartışılırken, Türkiye'de kurumların birbiriyle 'konuşmadığına' işaret eden Işık, kurumlar arasındaki iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. 'Türkiye'de kurumları birbiriyle konuşturmak zorundayız' diyen Işık, bu nedenle çalıştayların çok önemli olduğunu, çıktılarının takip edilmesi gerektiğini ve burada Türkiye'de uygulanabilir fikirlerin ortaya çıkacağını ifade etti.
Türk tarihinde de havacılık ve uzaya yönelik pek çok çalışma olduğunu hatırlatan Işık, 'Maalesef bugüne kadar bu konudaki çalışmaları tamamıyla kurumsallaştıran ve bu konuda dünyaya yeni şeyler sunan bir ülke konumuna gelemedik. Bunun pek çok sebebi var. Havacılık tarihimizle ilgili iki ismi anmadan geçersek büyük haksızlık olur, birincisi Vecihi Hürkuş, ikincisi Nuri Demirağ.' diye konuştu.
Türkiye'nin ilk uçağının, Vecihi Hürkuş tarafından 1924 yılında yapıldığını anımsatan Işık, 'Bu vatansever kahramanların ortaya koyduğu azim, irade... Günümüzdeki sermaye sahipleri en küçük bir risk almak istemiyor ama Nuri Demirağ elindeki tüm birikimi 'Ben uçak yapacağım, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacını karşılayacağım, bütün dünyaya satacağım' iradesiyle elindeki tüm imkanları kullanıyor ama maalesef o dönemin iktidarı bu tip çalışmalara destek olacak yerde, yarın başımıza bela olur anlayışıyla bunların önüne engel koymak, akamete uğratmak için uğraştı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sağlığında verdiği destek, vefatından sonra verilmedi.' ifadelerini kullandı.
Bu konuda ilk kez tam bir hükümet iradesi bulunduğunu, Türkiye'nin güvenlik ve savunma ihtiyaçlarının ertelenemeyeceğini vurgulayan Işık, ülkenin jeopolitik ve jeostratejik konumunun savunma ve güvenlik konusunda çok güçlü olmasını gerektiğini belirtti.
Son yıllarda savunma sanayinde yerlilik oranının önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Işık, 'Artık Türkiye bu alanda teknoloji geliştiren ve satan ülke konumuna geldi. Türkiye ardı ardına kendi teknolojileriyle ürettiği kendi silahlarını ve savunma, güvenlik araçlarını ortaya koymaya başladı.' dedi.
- 'Potansiyelimizin çok altındayız'
Yerli otomobil konusunda sürdürülen çalışmalara da değinen Işık, 'Savunma sanayinde kullandığımız 'Gerçek Zamanlı İşletim Sistemini Türk otomobilinde kullanacağız ve bu bizi Tesla'nın önüne geçirecek' dedim. Bazı yorumlara bakıyorum, ne kadar büyük kompleksi olanlar varmış. Tesla ile bizim araç kıyaslanır mıymış? Niye kıyaslanmasın, iddialı söylüyorum, biz savunma sanayi için geliştirdiğimiz sistemi otomobile aktardığımız zaman Tesla'nın önüne geçeceğiz. Kendimize birikimimize, insanımıza, güveneceğiz ve geleceği bu öz güvenle yürüyeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Işık, Türkiye'nin kendi uydusunu yapıp, uzaya fırlatma noktasına geldiğini anlatarak, 2018'in sonuna kadar Göktürk 2 yenileme projesini tamamlayacaklarını kaydetti. Uydunun teknik özellikleri ve proje sonunda kullanılacağı yerler hakkında bilgi veren Işık, 30 santimetrenin altında çözünürlüğe sahip, yeni yer gözlem uyduları geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türksat 6A'nın programa uygun olarak devam ettiğine değinen Işık, 2019 sonuna kadar bu uyduyu fırlatmak istediklerini dile getirdi. Işık, Türksat 6A'yı tamamlayarak, kendi haberleşme uydusunu üreten ülkelerinden biri konumuna gelmek istediklerini belirterek, Türkiye'nin kaynak sıkıntısı olmadığını ifade etti.
Işık, takım ruhunun önemine işaret ederek, dünyada disiplinlerarası çalışma modelinin hayata geçirildiğini anlattı. Türkiye'nin bu yeteneği kazanması halinde çok hızlı mesafe alınacağının altını çizen Işık, 'Potansiyelimizin daha çok altındayız, Türkiye belki bu alanda (savunma) 20 milyar dolarlık ihracat yapabilir. Öz güvenimizi artırarak çalışmalara devam etmeliyiz. Nitelikli insan kaynağını arttırmalıyız ve bunu iyi bir organizasyonla bir araya getirip elde ettiğimiz bilgiyi sanayicimizin, girişimcimizin emrine sunmak zorundayız.' diye konuştu.
TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Orkun Haseki̇oğlu da savunma, havacılık ve uzay sanayi sektörlerinin katma değeri yüksek alanlar olduğunu belirterek, söz konusu alanlara yönelik Ar-Ge çalışmalarının önemine değindi. Son yıllarda Türkiye'nin bu sektörlerde ciddi atılımlar yaptığına işaret eden Hasekioğlu, çalıştayın katkı sağlayabileceği konular hakkında bilgi verdi.
Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı, yarın da devam edecek.