'Sağlık Bakanlığı Yerli Üreticilerle Buluşuyor' Toplantısı

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: 'Yerli üretim anlamında 7 yıl alım garantili süreçleri Meclise sunacağımız yeni tasarıda Bakanlar Kuruluna iki misli artırma yetkisi de alıyoruz' 'Biz milyar dolarlık tükettiklerimizi milyar dolarlık üretebilen bir bakış açısı yakalayamazsak yarın öbür gün milyar dolarlık tüketimlerimizi de aynı dinamizmde sürdürebilme şansını kaybederiz' 'Farklı üniversitelerimize farklı stratejik roller bina ederek, özel sektöre de stratejik sorumluluk ve destek vererek, Türkiye'yi sağlık turizminde farklı noktaya taşımayı hedefliyoruz. Sağlık turizmi ile ilgili Uluslararası Sağlık Hizmetleri Başkanlığını kuruyoruz'

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 'Yerli üretim anlamında 7 yıl alım garantili süreçleri Meclise sunacağımız yeni tasarıda Bakanlar Kuruluna iki misli artırma yetkisi alıyoruz' dedi.

Müezzinoğlu, İstanbul Sanayi Odasında (İSO) 'Sağlık Bakanlığı Yerli Üreticilerle Buluşuyor' toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlık hizmeti sunumunda çok önemli bir dinamik yakaladığını belirterek, ülkedeki 78-80 milyon insanın konumu, koşulu ne olursa olsun hakkaniyetli sağlığa ulaşması adına önemli bir dinamizme ulaşıldığını ve dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle birçok parametreleri yakalamış, yer yer geçmiş bir sağlık hizmeti sunumunun olduğunu kaydetti.

Bu alanda yapılacak çok şeyin olduğunu, sağlık alanının 7/24 dinamizm, bilimsel gelişmeleri takip, tıbbi teknolojileri ülke insanına kazandırmak, derdi olan insanın derdini çözmek gibi karmaşık yumağın içinde güçlü bir hizmeti sunabilmeyi gerektirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, şunları söyledi:

'Yaklaşık 560 bin sağlık çalışanı ile yalnız Sağlık Bakanlığı olarak biz, üniversitelerimiz ve özel sektörle birlikte yaklaşık 850 bin sağlık hizmeti sunucusuyla, insanımıza güçlü bir sağlık hizmeti verme gayreti içerisindeyiz. Geldiğimiz noktanın mutlaka övünç duyulacak yönleri var ama yapmamız gereken çok işimiz var. Çok iyi bir sağlık hizmeti sunucusu ülke olmakla övündüğümüz kadar çok güçlü bir sağlık hizmeti tüketicisi olduğumuzun bir fotoğrafı da karşımıza geliyor.

'Çok güçlü sağlık tüketim ürünlerinin üreticisi bir ülke miyiz?' sorusunu sorduğumuzda peş peşe bir çok soru işareti geliyor. Güçlü bir şekilde tükettiklerimizi güçlü şekilde üretemezsek çok güçlü bir sağlık hizmeti sunumunu devam ettirebilir miyiz? Biz milyar dolarlık tükettiklerimizi milyar dolarlık üretebilen bir bakış açısı yakalayamazsak yarın öbür gün milyar dolarlık tüketimlerimizi de aynı dinamizmde sürdürebilme şansını kaybederiz.'

Müezzinoğlu, insanlığın tükettiklerine ürettikleriyle katkı sağlayan bakış açısını yakalaması gerektiğini anlatarak, 'Bunda geç kalmış olabiliriz, vah vah! demenin bir alemi yok. Durumu tespit ettiğimizde bundan sonraki hedefleri doğru şekillendirirsek inanıyorum ki bu alanda çok ciddi sanayi altyapımız, girişimci ruhumuz, dünyanın gelişmelerine hızla adapte olan kültürümüz var, bunları iyi değerlendirme sorumluluğumuz var' diye konuştu.

Sağlık hizmeti sunumunun standardını yükseltebilmek adına gelecek 3-4 yıl içinde fiilen karar verdikleri ve uyguladıkları fiziki mekan değişikliklerine dikkati çeken Müezzinoğlu, şu anda 70 bin yatak kapasiteli hastanelerin inşaatının devam ettiğini, bunun 40 bininin kamunun, 30 bininin ise şehir hastaneleri formülü ile yapıldığını söyledi.

- 'Her yıl yaklaşık 4 milyar liralık tıbbi malzeme tüketiyoruz'

Müezzinoğlu, bu yıl ihalesini yapacakları 20-25 bin yatak kapasiteli kamu, kamu-özel iş birliğiyle de gelecek 4 yıl içinde 90-95 bin yatak kapasiteli fiziki mekan dönüşümünün tıbbi teknoloji yenilenmesiyle gerçekleştirileceğini anlattı.

Demirbaş denilen tıbbi ürünlerin ortalama ömrünün 5 ile 7 yıl arasında değiştiğini belirten Müezzinoğlu, 'Muhatabımıza mesela şunu dememiz lazım; 'Biz 5-7 yıl süresince bu üründen 500 adet almaya devam edeceğiz. 6 veya 7. yıldan itibaren bu ürünleri yenilemeye başlayacağız. 7 yıl sonra ürünleri yenilerken Ar-Ge'si yapılmış, yeni teknolojiler ilave edilmiş, dünya ile marka değeri oluşturabilecek aynı ürünün standardını ve kalitesini dünyadaki gelişmeleriyle birlikte değerlendirmeliyiz' diye konuştu.

Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesini, Sağlık Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında kurduklarını ifade eden Müezzinoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

'Her yıl alınan ürünlerden alıma devam edeceksek, teknolojiyi takip ediyorsak ve yenilemeyi de gündemimizde tutuyorsak bu ürünleri üretebilen, teknolojilerini yenileyebilen, yarınlarda güçlü marka oluşturabilen uzun vadeli alım garantili süreçleri planlamamız lazım. Yerli üretim anlamında 7 yıl alım garantili süreçleri Meclise sunacağımız yeni tasarıda Bakanlar Kuruluna iki misli artırma yetkisi alıyoruz.

14 yıl süresinde bir stratejiyi masamıza koyabiliriz. Biz yalnızca tüketen olmamalıyız. Sağlık Bakanlığı olarak her yıl yaklaşık 4 milyar liralık tıbbi malzeme tüketiyoruz. Bunların her geçen gün tüketim oranı artarken kalite artışı veya yenilik Ar-Ge'sini yaparak, inovasyonunu koyarak bunu yapabilecek, kalıcı ve aynı zamanda öngörülebilir olması gözden kaçırılmamalı. 7 yıllık, 15 yıllık alım garantisi var, bu garanti süreçlerini kendi lehime değil, marka ve iddialı olabilme lehine kullandığımda Türkiye çok farklı dinamikleri başarabilecek bir altyapıya, girişimci öz güvenine, birikimine heyecanına sahip olacaktır.'

Müezzinoğlu, bu zamana kadar başarılamayan şeyin ortak masalara oturulamaması olduğunu vurgulayarak, Bakanlık olarak buna ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.

Gelecek süreçte imkanların iyi planlanması durumunda yeni dinamizm ve vizyonu oluşturabileceklerini ifade eden Müezzinoğlu, 'İlaç sanayisinde farklı dinamiklerimiz var. Mesela her yıl 400 milyon lira insülin ve diyabet ilaçları için harcıyorsak, bunu her yıl asgari bu miktarda harcamaya devam ediyorsak, ki bu artıyor, elimizde '400 milyon lirayı planlayacak bir yolculuk var' demektir. Üniversitelerimiz, Ar-Ge dinamiklerimiz, Sağlık Bakanlığımızın kurduğu Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı gibi ortaklık, masa etrafında toplanarak Türkiye'nin sağlık alanında, sağlık endüstrisinde geleceğe ait iddialarını güçlü geleceğe taşıyabilir.' diye konuştu.

Müezzinoğlu, sanayicilerle birlikte çok şey başarabileceklerini, bu imkanların ıskalanmaması gerektiğini anlatarak, 'Dünya ile yarışabilecek bir potansiyelimizin var olduğuna inanarak, doğru şekillendirebiliriz, ortak masalar kurabiliriz ve farklı alanların yol haritalarını belirleyebiliriz. Büyük oranda hepinizin kanaati; 'Türkiye sağlık hizmeti sunumunda çok iyi bir noktayı yakaladı.' Bu kanaat hangi siyasi görüşte, hangi dünya görüşünde olursa olsun 78 milyonluk ülke insanımızın gönlüne yerleşmiş durumdadır' şeklinde konuştu.

- 'Sağlık endüstrisi hedefini sanayicilerimizle başarabiliriz'

Müezzinoğlu, sağlık endüstrisindeki hedefi sanayicilerle başarabileceklerini belirterek, 'Birikiminizi ortak dokunuşlarla, püf noktalarıyla bu elimizdeki imkanları, her yıl milyar dolarlık tüketim alanlarımızı fırsata dönüştürebilen, tüketim yol haritasından üretim ve yenilik yol haritaları çıkartabileceğimize inanıyorum' dedi.

Sağlık turizminde Türkiye'nin fiziksel mekan dönüşümünü gelecek 2-3 yıl içinde büyük oranda tamamlamış olacağını bildiren Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

'Özel sektör dinamiklerimiz bu anlamda çok iyi, üniversitelerimizin bilgi ve tecrübe birikimi fevkalade. Farklı üniversitelerimize farklı stratejik roller bina ederek, özel sektöre de stratejik sorumluluk ve destek vererek, Türkiye'yi sağlık turizminde farklı noktaya taşımayı hedefliyoruz. Sağlık turizmi ile ilgili Uluslararası Sağlık Hizmetleri Başkanlığını kuruyoruz. Önümüzdeki süreçte Türkiye sadece kendi insanına değil, yakın coğrafyasındaki 1,5 milyarlık nüfusa hitap edecek bir tıbbi birikime, teknolojik altyapıya ve vizyona sahip.

2002 yılında 100 bin insanımız 1,5 milyar dolar vererek yurt dışına tedavi için giderken, bugün ülkemize 500 bin yabancı 3 milyar dolar vererek sağlık hizmeti alıyor. Bu rakam bizim kendiliğinden oluşan rakamımız. Stratejik planlama ve güçlü organizasyon yapımızla bu rakamı 2019 yılında 10 milyar dolara, 2023 yılında 20-25 milyar dolarlara taşıyabilecek bir ülkeyiz.'

Kaynak: AA