İngiltere Başbakanı Cameron Açıklaması
'AB'de kalarak daha güvendeyiz çünkü Avrupalı ortaklarımızla teröristler, sınırlar, suçlar hakkında istihbarat ve bilgi paylaşıyoruz' (AB referandumunda oy verecek genç seçmene yönelik) 'Biz sizlerin Avrupa'daki başka ülkelerde çalışabileceğiniz, okuyabileceğiniz, başka ülkelere seyahat edebileceğiniz, ufkunuzun açılacağı bir Avrupa inşa etmek istiyoruz' 'Üniversiteyi bitirince kariyerinize 710 yıllık bir belirsizlikle başlamanızı istemiyoruz' (AB referandumu broşürlerine ilişkin) 'Hükümetin görüşünün belirtildiği ve hükümetin neden bu görüşü savunduğunun yer aldığı broşürlerin her bir haneye gönderilmesiyle ilgili özür dilemeyeceğim' 'Bu konuda tarafsız değiliz. Halkın sandığa gidip, sonra da 'Hükümetin ne düşündüğünü bilmiyordum' demesini istemiyorum' 'Birlikten çıkmanın, ekonomi, iş, yatırım, aile finansmanı ve üniversiteler için kötü bir karar olacağını düşünüyoruz'
Birleşik Krallık'ın güneybatısındaki Devon bölgesini ziyaretinde Cameron, Exeter Üniversitesinde öğrencilerle bir araya gelerek genç seçmenin AB referandumuna ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Birleşik Krallık'ın AB'de kalmasının ülkesini güçlendireceğine inandığını dile getirerek AB'nin parçası olan İngiltere'nin daha zengin olacağını kaydeden Cameron, 'Ayrıca AB'de kalarak daha güvendeyiz çünkü Avrupalı ortaklarımızla teröristler, sınırlar, suçlar hakkında istihbarat ve bilgi paylaşıyoruz. Suçlular ve şüphelilerin ne zaman, nereye, neden gideceğini biliyoruz. Bu nedenle AB'de kalarak daha güvende olduğumuza dair aklımda hiçbir şüphe bulunmuyor. AB'nin parçası olarak daha fazla iş, daha fazla geçim kaynağı yaratıyoruz. Bunun gerekçesi çok basit. Çünkü 500 milyon kişiyi kapsayan bir pazarın parçasıyız. Bu dünyadaki en büyük ve güçlü pazar.' ifadesini kullandı.
Birleşik Krallık'ın AB'den çıkmasının (Brexit) ülke ekonomisinde şok etkisi yaratacağını finans uzmanlarının sürekli dile getirdiğini vurgulayan Cameron, 'Bu, büyümemizi, işleri, sterlinin düşmesini etkileyecek. Tüm deliller, böylesine bir ekonomik şokta, en fazla genç nüfusun etkilendiğini gösteriyor.' dedi.
AB'de kalmaya devam ederek gençlerin daha fazla kazanımı olacağı değerlendirmesinde bulunan David Cameron, 'Genel seçimde oy vermediniz. En az sandığa gitmesi beklenen kesim de sizsiniz. (AB'den) Çıkarsak siz kaybedeceksiniz. Sizlere çağrım şu; referandum kampanyasına bakın ve 23 Haziran'da oy vermeyi kararlaştırın. Biz sizlerin Avrupa'daki başka ülkelerde çalışabileceğiniz, okuyabileceğiniz, başka ülkelere seyahat edebileceğiniz, ufkunuzun açılacağı bir Avrupa inşa etmek istiyoruz. Üniversiteyi bitirince kariyerinize 7-10 yıllık bir belirsizlikle başlamanızı istemiyoruz. Kariyerlerinize büyüyen, güçlü bir ekonomide başlamanızı istiyorum.' diye konuştu.
- 'Tarafsız değiliz'
Cameron ayrıca bugün Birleşik Krallık'ta tartışmalara sebep olan, referandumu öncesinde, ülkenin AB'de kalması yönünde hükümetin yürüttüğü kampanya çerçevesinde evlere gönderilecek broşürlerin dağıtım masraflarının devlet bütçesinden karşılanmasına yönelik eleştirilere de değindi.
Hükümetin kararını savunan Başbakan Cameron, 'Hükümetin görüşünün belirtildiği ve hükümetin neden bu görüşü savunduğunun yer aldığı broşürlerin her bir haneye gönderilmesiyle ilgili özür dilemeyeceğim. Bu konuda tarafsız değiliz. Halkın sandığa gidip, sonra da 'Hükümetin ne düşündüğünü bilmiyordum' demesini istemiyorum. Birlikten çıkmanın, ekonomi, iş, yatırım, aile finansmanı ve üniversiteler için kötü bir karar olacağını düşünüyoruz.' diye konuştu.
Brexit halinde ekonominin kötüye gitme riski ve bunun getireceği belirsizliklere vurgu yapılan, hükümetin bastırdığı 'AB'de kalmak Birleşik Krallık için en iyi karar' başlıklı broşürlerin dağıtımı için kamu kaynaklarından 9,3 milyon sterlin (13,1 milyon dolar) harcanması bugün tepki çekmişti. Brexit destekçileri, hükümetin birçok alanda kemer sıkma politikaları uyguladığını vurgulayarak ancak referandum kampanyası çerçevesinde Cameron hükümetinin vergi gelirleriyle ciddi harcamalar yaptığını ve kamu fonlarının suistimal edildiğini savunuyor.
İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri David Cameron, ülkesinin 28 üyeli birlikte kalması gerektiğini savunuyor.
Birleşik Krallık'ta AB referandumu 23 Haziran'da yapılacak ve halka 'Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?' sorusu yöneltilecek.