Cumhurbaşkanı'nın Polislerden Özel Ricası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislerden özel bir ricada bulunarak, "Biz sadece Allah’a kul oluruz, kula kul olmayız. Sakın kula kul olmayın. Bizim inancımızda kula kulluk yok, sadece Allah’a kulluk var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Polis Teşkilatı’nın Kuruluşunun 171. Yıldönümü" dolayısıyla çeşitli illerde görev yapan polis memurlarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Kabulde İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve emniyet yetkilileri hazır bulundu. Kabuldeki konuşmasına, polislere, "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine hoş geldiniz" diyerek başlayan Erdoğan, Türk Polis Teşkilatının Kuruluşunun 171. yıldönümünün hayırlı olmasını diledi. Kuruluşundan bugüne Türk Polis Teşkilatı bünyesinde hizmet veren en alt rütbesinden en üst rütbesine kadar tüm polislere şükranlarını ileten Erdoğan, "Bu mücadelede şehitlik mertebesine ulaşan polislerimize Rabbim’den rahmet diliyorum, gazilerimizi hürmetle yad ediyorum. Bugün de 81 vilayetimizin tamamında vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak, kamu düzenini korumak için gece gündüz görev yapan 260 bine yakın polisimizin her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Büyükşehirlerimizde ve Güneydoğu bölgelerimizdeki bazı ilçelerde terörle mücadelede görev alan polislerimizi özellikle kutluyorum" dedi.
"OPERASYONLARIN BAŞLADIĞI TEMMUZ AYINDAN BU YANA 153 POLİSİMİZİ ŞEHİT VERDİK"
Operasyonların başladığı Temmuz ayından bu yana 153 polisin şehit olduğunu belirten Erdoğan, "Allah hepsine gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına ve siz çalışma arkadaşlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Binin üzerinde de yaralanarak gazilik şerefine ulaşan polisimiz bulunuyor. Yaralılarımıza da Allah’tan şifalar diliyorum. Aynı şekilde adli olaylarda hayatlarını kaybeden polislerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize de şifa temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
"HERKESİN POLİSİ KENDİ VİCDANIDIR, POLİS VİCDANI OLMAYANLARIN KARŞISINDADIR"
"Ülkesi ve milletinin güvenliği için kendi canlarını ortaya koyan polislerimize şükran borcumuzu asla ödeyemeyiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bazı emniyet müdürlüklerimizin binalarının üzerinde gördüğüm çok güzel bir söz var, ’Herkesin polisi kendi vicdanıdır, polis vicdanı olmayanların karşısındadır.’ Gerçekten de ister hırsız, ister katil, ister terörist olsun başkasının canına ve malına kast eden kişinin vicdanı olamaz. Sizler işte bu vicdansızlarla mücadele ederek devlet olmanın temel gereği olan toplumun güvenlik ve adalet ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunuyorsunuz. Siyasette, ticarette, sağlıkta, eğitimde, hukukta ve diğer tüm alanlarda nasıl çürük elmalar olabiliyorsa elbette polisimiz içinde de yanlış yola sapanlar çıkabiliyor. Bunlar üzerinden tüm teşkilatın suçlanması, tüm polislerimizin töhmet altında bırakılması asla kabul edilemez. Haksız yere polislerimizi yıpratmaya, onların fedakarlıklarını küçük görmeye, itibarlarını zedelemeye kalkan herkes önce beni karşısında bulur. Dolayısıyla sizin meseleniz benim meselemdir, size yapılan saldırı bana yapılmış saldırıdır."
"DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ OLAN EMNİYET TEŞKİLATIMIZ BU MİSYONU SEBEBİYLE HER TÜRLÜ HAİN MİHRAKIN HEDEFİ DURUMUNDA"
"Sizlerden görevlerinizi, arkanızda Cumhurbaşkanının, devletin, hükümetin desteği, teşviği, duası olduğunu bilerek yürütmenizi istiyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, "Devletimizin ve milletimizin göz bebeği olan emniyet teşkilatımız bu misyonu sebebiyle her türlü hain mihrakın da hedefi durumundadır. Terörist silahıyla milletin üzerinde tahakküm kurmasını engellediği için hırsızı, dolandırıcısı, kaçakçısı rahatça çalıp çırpmasına izin vermediği için, uyuşturucu satıcısı gençlerimizin zehirlenmesine mani olduğu için, mafyası, çetecisi vatandaşlarımızın başına musallat olmasının önüne geçtiği için polisimizi sevmiyor. Zaten bu kesimler polisi sevmeye başlamışsa orada bir sıkıntı var demektir, hemen müdahale edilmesi lazım" diye konuştu.
"POLİSİMİZİN İÇİNE SIZARAK TEŞKİLATI VE MENSUPLARINI KENDİ HAİN EMELLERİNE ALET ETMEK İSTEYENLER VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, polisin içine sızarak teşkilatı ve mensuplarını kendi hain emellerine alet etmek isteyenler olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Bu tür teşebbüsler küçük çaplı dahi olsa geçmişte de yaşanıyordu. Ancak son karşılaştığımız sıkıntı öncekilerin hiçbiriyle mukayese edilemez büyüklüktedir. Devlet içindeki her kurum elbette çok önemli çok kritiktir ama emniyet ve adalet teşkilatları doğrudan insanların hayatlarına dokunan, hayatlarını etkileyen yönleriyle diğerlerinden farklı bir konuma sahiptir. Hele hele bu iki kurumun birden aynı şer yapının kontrolüne geçmesi tam anlamıyla bir fecahattir. Türkiye işte bu faciayı yaşadı. ’Paralel Devlet Yapılanması’ adı verilen bir şer örgütü özellikle emniyet ve adalet teşkilatları içindeki mensuplarıyla ülkemizi uçurumun eşiğine getirdi. Geriye dönüp baktığımızda ülkenin ve milletin başını ağrıtan pek çok musibetin gerisinde bu yapının elemanlarının parmak izlerini, ayak izlerini görüyoruz."
"BU YAPININ MİLLETE YAPTIĞI ZULMÜ MAALESEF GEÇ FARK ETTİK"
"Benim tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet diye tarif ettiğim bu yapının millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik" ifadesini kullanan Erdoğan, "Esasen bu yapıyla ilgili çok daha önceden koyduğumuz rezervleri 17-15 darbe girişiminin ardından tam bir temizlik harekatına dönüştürdük. Emniyet teşkilatımızda bu dönemde fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Bu süreçle birlikte şu yapı veya şu şahsın değil ülkenin ve milletin emrinde olan adeta yerli ve milli yeni bir polis teşkilatı inşa ediliyor. Paralel yapının teşkilatımız üzerinde yol açtığı tahribat gerçekten çok ağır. Daha yapılacak çok iş olduğunu biliyorum. Emniyet teşkilatını yeniden devletinin ve milletinin emrinde kendi hiyerarşisi içinde hukuk devletine hizmet eden bir yapı haline getirme mücadelenizde sonuna kadar yanınızda olmayı sürdüreceğim" açıklamalarında bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN POLİSLERDEN ÖZEL RİCASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislerden özel bir ricada bulunarak, şunları kaydetti:
"Benim sizlerden ricam şudur, biz sadece Allah’a kul oluruz, kula kul olmayız. Sakın kula kul olmayın. Bizim inancımızda kula kulluk yok, sadece Allah’a kulluk var. Bunu böyle bilmemiz gerekir, böyle inanmamız gerekir. Bizim devlet geleneğimiz de budur. Devlet geleneğimiz asla yaşadığımız bu tür sarsıntılara, bu tür saldırılara karşı güçlü mukavemet mekanizmalarına da sahiptir, medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün gereği olarak insana, insan haklarına, hayata değer veren bir milletiz biz. Ama bu demek değildir ki varlığımıza, birliğimize kast edenlere eyvallah edeceğiz. Asla. Akif ne diyor, ’Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.’ Millet olarak bizim böyle bir karakterimiz var. Bugün Güneydoğu bölgemizdeki bir takım ilçelerde kendi akıllarınca alan hakimiyeti kurmaya çalışan o teröristlerin anlamadıkları işte budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şefkati, merhameti, hoşgörüsü, iyi niyeti başka hiçbir ülke ile mukayese edilemez. Tabi bunun da bir sınırı vardır. Peki o sınır nedir? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu çerçevede hareket etmeye mecburuz."
"ONLAR PAÇAVRALARINI GİTSİNLER TABUTLARININ ÜZERLERİNE SERSİNLER"
"Tek bayrak" ilkesini anlatan Erdoğan, "Bizim bayrağımız hiçbir bayrağa benzemez çünkü orada renk şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehidimizin ta kendisidir. Öyle paçavralarla şunlarla bunlarla asla. Onlar paçavralarını gitsinler tabutlarının üzerlerine sersinler, biz ise bayrağımızı şehitlerimizin tabutunda kullanırız. Hepsinde de öte ’Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ diyor ve tek vatanımız var. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Bu vatanda operasyon kimseye yaptırmayız. Yapmaya gayret edenler işte bugün olduğu gibi bedelini bu şekilde öderler ve ödemeye devam edecekler" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
"OPERASYONLARIN BAŞLADIĞI TEMMUZ AYINDAN BU YANA 153 POLİSİMİZİ ŞEHİT VERDİK"
Operasyonların başladığı Temmuz ayından bu yana 153 polisin şehit olduğunu belirten Erdoğan, "Allah hepsine gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına ve siz çalışma arkadaşlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Binin üzerinde de yaralanarak gazilik şerefine ulaşan polisimiz bulunuyor. Yaralılarımıza da Allah’tan şifalar diliyorum. Aynı şekilde adli olaylarda hayatlarını kaybeden polislerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize de şifa temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
"HERKESİN POLİSİ KENDİ VİCDANIDIR, POLİS VİCDANI OLMAYANLARIN KARŞISINDADIR"
"Ülkesi ve milletinin güvenliği için kendi canlarını ortaya koyan polislerimize şükran borcumuzu asla ödeyemeyiz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bazı emniyet müdürlüklerimizin binalarının üzerinde gördüğüm çok güzel bir söz var, ’Herkesin polisi kendi vicdanıdır, polis vicdanı olmayanların karşısındadır.’ Gerçekten de ister hırsız, ister katil, ister terörist olsun başkasının canına ve malına kast eden kişinin vicdanı olamaz. Sizler işte bu vicdansızlarla mücadele ederek devlet olmanın temel gereği olan toplumun güvenlik ve adalet ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunuyorsunuz. Siyasette, ticarette, sağlıkta, eğitimde, hukukta ve diğer tüm alanlarda nasıl çürük elmalar olabiliyorsa elbette polisimiz içinde de yanlış yola sapanlar çıkabiliyor. Bunlar üzerinden tüm teşkilatın suçlanması, tüm polislerimizin töhmet altında bırakılması asla kabul edilemez. Haksız yere polislerimizi yıpratmaya, onların fedakarlıklarını küçük görmeye, itibarlarını zedelemeye kalkan herkes önce beni karşısında bulur. Dolayısıyla sizin meseleniz benim meselemdir, size yapılan saldırı bana yapılmış saldırıdır."
"DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN GÖZ BEBEĞİ OLAN EMNİYET TEŞKİLATIMIZ BU MİSYONU SEBEBİYLE HER TÜRLÜ HAİN MİHRAKIN HEDEFİ DURUMUNDA"
"Sizlerden görevlerinizi, arkanızda Cumhurbaşkanının, devletin, hükümetin desteği, teşviği, duası olduğunu bilerek yürütmenizi istiyorum" ifadesini kullanan Erdoğan, "Devletimizin ve milletimizin göz bebeği olan emniyet teşkilatımız bu misyonu sebebiyle her türlü hain mihrakın da hedefi durumundadır. Terörist silahıyla milletin üzerinde tahakküm kurmasını engellediği için hırsızı, dolandırıcısı, kaçakçısı rahatça çalıp çırpmasına izin vermediği için, uyuşturucu satıcısı gençlerimizin zehirlenmesine mani olduğu için, mafyası, çetecisi vatandaşlarımızın başına musallat olmasının önüne geçtiği için polisimizi sevmiyor. Zaten bu kesimler polisi sevmeye başlamışsa orada bir sıkıntı var demektir, hemen müdahale edilmesi lazım" diye konuştu.
"POLİSİMİZİN İÇİNE SIZARAK TEŞKİLATI VE MENSUPLARINI KENDİ HAİN EMELLERİNE ALET ETMEK İSTEYENLER VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, polisin içine sızarak teşkilatı ve mensuplarını kendi hain emellerine alet etmek isteyenler olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Bu tür teşebbüsler küçük çaplı dahi olsa geçmişte de yaşanıyordu. Ancak son karşılaştığımız sıkıntı öncekilerin hiçbiriyle mukayese edilemez büyüklüktedir. Devlet içindeki her kurum elbette çok önemli çok kritiktir ama emniyet ve adalet teşkilatları doğrudan insanların hayatlarına dokunan, hayatlarını etkileyen yönleriyle diğerlerinden farklı bir konuma sahiptir. Hele hele bu iki kurumun birden aynı şer yapının kontrolüne geçmesi tam anlamıyla bir fecahattir. Türkiye işte bu faciayı yaşadı. ’Paralel Devlet Yapılanması’ adı verilen bir şer örgütü özellikle emniyet ve adalet teşkilatları içindeki mensuplarıyla ülkemizi uçurumun eşiğine getirdi. Geriye dönüp baktığımızda ülkenin ve milletin başını ağrıtan pek çok musibetin gerisinde bu yapının elemanlarının parmak izlerini, ayak izlerini görüyoruz."
"BU YAPININ MİLLETE YAPTIĞI ZULMÜ MAALESEF GEÇ FARK ETTİK"
"Benim tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet diye tarif ettiğim bu yapının millete yaptığı zulmü maalesef geç fark ettik" ifadesini kullanan Erdoğan, "Esasen bu yapıyla ilgili çok daha önceden koyduğumuz rezervleri 17-15 darbe girişiminin ardından tam bir temizlik harekatına dönüştürdük. Emniyet teşkilatımızda bu dönemde fiziksel ve zihinsel bir yeniden yapılanma sürecine girdik. Bu süreçle birlikte şu yapı veya şu şahsın değil ülkenin ve milletin emrinde olan adeta yerli ve milli yeni bir polis teşkilatı inşa ediliyor. Paralel yapının teşkilatımız üzerinde yol açtığı tahribat gerçekten çok ağır. Daha yapılacak çok iş olduğunu biliyorum. Emniyet teşkilatını yeniden devletinin ve milletinin emrinde kendi hiyerarşisi içinde hukuk devletine hizmet eden bir yapı haline getirme mücadelenizde sonuna kadar yanınızda olmayı sürdüreceğim" açıklamalarında bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN POLİSLERDEN ÖZEL RİCASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, polislerden özel bir ricada bulunarak, şunları kaydetti:
"Benim sizlerden ricam şudur, biz sadece Allah’a kul oluruz, kula kul olmayız. Sakın kula kul olmayın. Bizim inancımızda kula kulluk yok, sadece Allah’a kulluk var. Bunu böyle bilmemiz gerekir, böyle inanmamız gerekir. Bizim devlet geleneğimiz de budur. Devlet geleneğimiz asla yaşadığımız bu tür sarsıntılara, bu tür saldırılara karşı güçlü mukavemet mekanizmalarına da sahiptir, medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün gereği olarak insana, insan haklarına, hayata değer veren bir milletiz biz. Ama bu demek değildir ki varlığımıza, birliğimize kast edenlere eyvallah edeceğiz. Asla. Akif ne diyor, ’Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.’ Millet olarak bizim böyle bir karakterimiz var. Bugün Güneydoğu bölgemizdeki bir takım ilçelerde kendi akıllarınca alan hakimiyeti kurmaya çalışan o teröristlerin anlamadıkları işte budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şefkati, merhameti, hoşgörüsü, iyi niyeti başka hiçbir ülke ile mukayese edilemez. Tabi bunun da bir sınırı vardır. Peki o sınır nedir? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu çerçevede hareket etmeye mecburuz."
"ONLAR PAÇAVRALARINI GİTSİNLER TABUTLARININ ÜZERLERİNE SERSİNLER"
"Tek bayrak" ilkesini anlatan Erdoğan, "Bizim bayrağımız hiçbir bayrağa benzemez çünkü orada renk şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesidir, yıldız şehidimizin ta kendisidir. Öyle paçavralarla şunlarla bunlarla asla. Onlar paçavralarını gitsinler tabutlarının üzerlerine sersinler, biz ise bayrağımızı şehitlerimizin tabutunda kullanırız. Hepsinde de öte ’Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ diyor ve tek vatanımız var. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Bu vatanda operasyon kimseye yaptırmayız. Yapmaya gayret edenler işte bugün olduğu gibi bedelini bu şekilde öderler ve ödemeye devam edecekler" ifadelerini kullandı.