Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak Açıklaması

'Silahlı mücadele elbette olacaktır ancak meselenin çözümü için siyasal, sosyokültürel ve ekonomik adımların da atılması gerekmektedir'.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 'Silahlı mücadele elbette olacaktır ancak meselenin çözümü için siyasal, sosyokültürel ve ekonomik adımların da atılması gerekmektedir.' dedi.

Kamalak, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, terörle mücadele kapsamında düzenlenen operasyonları değerlendirdi.

Saadet Partisi Başkanlık Divanı Toplantısını dün Diyarbakır'da gerçekleştirdiklerini anımsatan Kamalak, ziyareti esnasında sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldiklerini, bu sırada vatandaş ve esnafın yaşadığı mağduriyetleri dile getirdiğini söyledi.

Diyarbakır temasları neticesinde elde ettiği tespit ve değerlendirmelerine göre, çözüm sürecine tekrar geri dönülmesi gerektiğini ifade eden Kamalak, bu ihtiyacın vatandaşların ortak talebi olarak öne çıktığını savundu. Yeni çözüm sürecinin sağlıklı şeffaf ve toplumun bütün kesimlerinin yer aldığı, milletle beraber yürütülmesi konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.

Sur başta olmak üzere çatışmaların yoğun yaşandığı mahallelerin 1990'lı yıllarda yaşanan köy boşaltmalarından sonra göç ile oluşan mahalleler olduğunun göze çarptığına işaret eden Kamalak, 'Bu durum meselenin sosyoekonomik boyutuna daha çok önem verilmesi zorunluluğunu ortaya koymaktadır' diye konuştu.

Kamalak, 'Silahlı mücadele elbette olacaktır ancak meselenin çözümü için siyasal, sosyokültürel ve ekonomik adımların da atılması gerekmektedir.' dedi.

Bölge nüfusunun önemli bir kısmının gençlerden oluştuğuna işaret eden Kamalak, işsizlik oranlarının da yüksek olduğuna değindi. Kamalak, şöyle devam etti:

'Acilen TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmalı, olaylar objektif bir şekilde araştırılmalıdır. Ne olursa olsun çözüm süreci sürdürülmeli, ancak bunun muhtevası yöntemi ve metodu değiştirilmelidir. Bölgede sadece bir grup ya da siyasi oluşum değil, bütün kesimler bu sürece dahil edilmelidir. Türkiye adına ister 'Güneydoğu sorunu' diyelim ister 'terör sorunu' diyelim, tabuları yıkmalı ve bu sorunla yüzleşilmelidir. Aksi durumda muhataplarının her geçen gün sosyolojik tabanını genişletmesi süreci devam edecek ve mesele çok daha içinden çıkılmaz bir hale gelecektir. İleri yaş kuşağına karşın, özellikle genç kuşağın devlet ve Türkiye toplumu ile ilgili bağlarının zayıfladığının fark edilmesi gerekmektedir.'
Kaynak: AA