Türkiye Uzun Vadede Bir Göçmen Ülkesi Haline Gelebilir
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Nüfus ve Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Orhan Deniz, Orta Doğu ülkelerinde yaşanan göç ve Avrupa ülkeleriyle imzalanan Geri Kabul Anlaşmasıyla Türkiye’nin uzun vadede bir göç ülkesi haline gelebileceğini söyledi.
İHA muhabirine açıklama yapan YYÜ Nüfus ve Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Orhan Deniz, “Orta Doğu ülkelerinde yaşananlar ve Avrupa ülkeleriyle 18 Mart’ta, vize muafiyeti ve Avrupa Birliği sürecinin hızlandırılması karşılığında imzalanan ‘Geri Kabul Anlaşması’ gereği 20 Mart tarihinden sonra Avrupa’ya geçen göçmenlerin Türkiye’ye geri iadesi uzun vadede Türkiye’yi bir göçmen ülkesi haline getirebileceği endişesi taşıyorum. Çünkü bugün sadece Suriyeli göçmenler gelmiyor ülkemize. Afganistan, Irak, İran, Myanmar, Burma, Doğu Afrika ülkeleri gibi çok geniş bir coğrafyadan insanlar ülkemize geliyor ve ülkemiz üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışıyorlar” dedi.
“TÜRKİYE’DE İKİ MİLYON 750 BİN SURİYELİ SIĞINMACI BULUNUYOR”
Türkiye’ye göçlerin uzun yıllara dayandığını ifade eden Doç. Dr. Deniz, şöyle konuştu: “1990 sonrasında yaşanan göçler ülkemizi derinden etkiledi. 1991’de yaşanan Körfez kriziyle birlikte başlayan ambargo ve sonrasında 2003 yılında patlak veren savaş sonrasında ortaya çıkan çatışma ortamı sonrasında yüz binlerce insan Türkiye’ye sığındı. Sadece 1991’de yaklaşık 500 bin civarında insan Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmıştı."
Afganistan’da çatışma ortamı, Irak savaşı ve bugün yaşanan Suriye’deki iç savaş ile Filistin sorununun uzun yıllar göç üreten meselelerin başında geldiğini anlatan Deniz, şunları söyledi: "Bu çatışma ortamının doğal olarak en fazla etkilediği ülke Türkiye olmuştur. Çünkü çevresine göre daha istikrarlı ve güvenli bir alan olması insanlara doğal olarak ülkemize yöneltiyor. İlk yıllarda az sayıda insan ülkemize göç ederken daha sonraki yıllarda ise bu sayı hızla artarak devam etti. Bugün Türkiye’de yaklaşık 2 milyon 750 bin civarında Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Bunların ülkemiz üzerindeki etkileri de yadsınamaz. Resmi rakamlara göre, bunlara 10 milyon dolar civarında harcama yapıldığı belirtiliyor.”
“ANKARA VE İSTANBUL’DA PATLAYAN BOMBALAR GÖÇMEN KAYNAKLIDIR”
Ülkemize gelen göçlerin kimi olumsuzlukları beraberinde getirdiğini belirten Doç. Dr. Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açık kapı politikası gereği Suriye’den gelen herkesin ülkemize alınması ve sınır boylarında tutulmak yerine bunlara verilen geçici kimlik belgeleriyle özgürce Türkiye’nin her yerinde seyahat etme hakkına sahipler. Bu da Türkiye’ye giren sığınmacılar arasında kötü amaçlarla gelen insanların da ülke içerisinde rahatça dolaşmalarına olanak sağlıyor. Ankara ya da İstanbul’da patlayan bombaların kaynağı büyük ölçüde Suriye sorunundan kaynaklı. Türkiye kapılarını açtı. Bu insanları içeri aldı alması da gerekiyordu. Ama bu insanlar içeri alındıktan sonra Türkiye’nin bütün bölgelerine dağılmalarına olanak sağlanması olumsuz sonuçlar doğurdu.”
Kaynak: İHA
“TÜRKİYE’DE İKİ MİLYON 750 BİN SURİYELİ SIĞINMACI BULUNUYOR”
Türkiye’ye göçlerin uzun yıllara dayandığını ifade eden Doç. Dr. Deniz, şöyle konuştu: “1990 sonrasında yaşanan göçler ülkemizi derinden etkiledi. 1991’de yaşanan Körfez kriziyle birlikte başlayan ambargo ve sonrasında 2003 yılında patlak veren savaş sonrasında ortaya çıkan çatışma ortamı sonrasında yüz binlerce insan Türkiye’ye sığındı. Sadece 1991’de yaklaşık 500 bin civarında insan Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmıştı."
Afganistan’da çatışma ortamı, Irak savaşı ve bugün yaşanan Suriye’deki iç savaş ile Filistin sorununun uzun yıllar göç üreten meselelerin başında geldiğini anlatan Deniz, şunları söyledi: "Bu çatışma ortamının doğal olarak en fazla etkilediği ülke Türkiye olmuştur. Çünkü çevresine göre daha istikrarlı ve güvenli bir alan olması insanlara doğal olarak ülkemize yöneltiyor. İlk yıllarda az sayıda insan ülkemize göç ederken daha sonraki yıllarda ise bu sayı hızla artarak devam etti. Bugün Türkiye’de yaklaşık 2 milyon 750 bin civarında Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Bunların ülkemiz üzerindeki etkileri de yadsınamaz. Resmi rakamlara göre, bunlara 10 milyon dolar civarında harcama yapıldığı belirtiliyor.”
“ANKARA VE İSTANBUL’DA PATLAYAN BOMBALAR GÖÇMEN KAYNAKLIDIR”
Ülkemize gelen göçlerin kimi olumsuzlukları beraberinde getirdiğini belirten Doç. Dr. Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açık kapı politikası gereği Suriye’den gelen herkesin ülkemize alınması ve sınır boylarında tutulmak yerine bunlara verilen geçici kimlik belgeleriyle özgürce Türkiye’nin her yerinde seyahat etme hakkına sahipler. Bu da Türkiye’ye giren sığınmacılar arasında kötü amaçlarla gelen insanların da ülke içerisinde rahatça dolaşmalarına olanak sağlıyor. Ankara ya da İstanbul’da patlayan bombaların kaynağı büyük ölçüde Suriye sorunundan kaynaklı. Türkiye kapılarını açtı. Bu insanları içeri aldı alması da gerekiyordu. Ama bu insanlar içeri alındıktan sonra Türkiye’nin bütün bölgelerine dağılmalarına olanak sağlanması olumsuz sonuçlar doğurdu.”