CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba'dan Kilis Eleştirisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Kilis’e atılan roketlerle ilgili, “Roket saldırısı yapılmadı, roket düştü diyorlar. Düşmek ne demek? Sanki yağmur yağıyor. Sanki meteorolojik bir olaydan bahsediyorlar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, parti binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İl Başkanı Enver Kiraz ve partililerle birlikte düzenlediği basın toplantısında Kilis’e Suriye tarafından atılan roketlerle ilgili konuşan Ağbaba, “İŞİD sever hükümet, İŞİD sever basınımız var. PKK’yla değil Kandil’le görüşüyoruz, Öcalan’a değil İmralı’ya heyet gidiyordu. Şimdi de IŞİD değil, DEAŞ diyorlar. Roket saldırısı yapılmadı, roket düştü diyorlar. Düşmek ne demek? Sanki yağmur yağıyor, sanki meteorolojik bir olaydan bahsediyorlar” diye konuştu.
IŞİD’in aylardır Kilis’e saldırdığını belirten Ağbaba, Ocak ayından bu yana Kilis’te atılan roketler nedeniyle ölenlerin sayısının 16’ya yükseldiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Kilis’teki açıklamalarını da eleştiren Ağbaba, “ ’Devlet olarak buradayız. Fevri davranmak doğru değil. Sağduyulu olmalıyız’ demiş Akdoğan. Sen sağduyulu davranacaksın diye Kilis’de sağ vatandaş kalmayacak. Fevri davranmayın tabi. IŞİD’in sizin için ayrı bir önemi olduğunu artık sağır sultan duydu. Angajman kuralları gereği sınırı 2 saniye geçti diye Rus uçağını düşürenler, 4 aydır roket saldırılarıyla, 16 kişiyi öldüren öfkeli gençlere neden gerekli cevabı veremiyorlar” şeklinde konuştu.
Hazırladıkları Adıyaman ve Suruç raporlarında IŞİD’e göz yumulduğunu net bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Ağbaba, “Türkiye’nin gönderdiği silahlarla, IŞİD Kilis’i vuruyor. AKP, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en beceriksiz hükümetidir. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir dönemde Anadolu halkı bu kadar tehditle karşı karşıya kalmamıştır” ifadelerine yer verdi.
Dolmabahçe mutabakatı tartışmalarına da değinen Ağbaba konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bundan yaklaşık 1 yıl önceye gidelim. 28 Şubat 2015 günü, Hükümet’ten 4, HDP’den 3 temsilci, Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelip, kamuoyuna bir mutabakat metni açıklamışlardı. Erdoğan, dün yine ’Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir, olmamıştır’ diyor. Hükümet adına görüşmeye giden kişilerin tuvalete giderken bile Erdoğan’dan izin alan kişiler olduğunu herkes biliyor. İddia ediyorum, Yalçın Akdoğan’ın beyaz gömlek içine kırmızı kravat takmasını isteyen de Erdoğan’dır."
23 Nisan kutlamaların terör nedeniyle iptal edilmesine de değinen Ağbaba, “Oysa kutlamalarda daha önce de havai fişek, müzik, eğlence yoktu. Oysa Antalya EXPO etkinliklerinde davullu zurnalı, havai fişekli eğlenceler düzenlendi.
Bu kadar ikiyüzlülük olmaz. Meclis başkanını tutumundan dolayı kınıyorum. Bizim tarihimizi unutturmaya çalışanlara inat mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs’ta yapacağı Malatya ziyaretinin AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı tarafından açıklanmasını da eleştiren Ağbaba, “Geleceğiyle ilgili açıklamayı Vali değil, AK Parti Malatya İl Başkanı yapmış. Sadece bu durum bile Cumhurbaşkanının tarafsızlığına gölge düşürür. Madem açıklamayı AK Parti İl Başkanı yapıyor, o zaman bizim Cumhurbaşkanımız değildir” diye konuştu.
Konuşmasında Malatyalı kayısı üreticilerinin sorunlarından da bahseden Ağbaba, 17 Mart tarihinde yaşanan don hadisesi sonrası kayısı başta olmak üzere birçok üründe zarar oluştuğunu belirtti.
Aradan 40 gün geçmesine rağmen halen zararın net olarak açıklanmadığını dile getiren Ağbaba, “Zarar gören üreticiye nasıl yardım edileceğini bilen yok. 17 Mart’ta meydana gelen donun ardından TARSİM 17 bin hasar ihbarı aldıklarını açıkladı.
Malatya’nın değişik bir yapısı var. Ne zaman doğruları söylesek bir milletvekili çıkıp yok böyle bir şey diyor. Bir milletvekili ‘Muhalefet kayısının yanmasını dört gözle bekliyor‘ demiş. ‘Kayısı gayet iyi’ demiş. Milletvekili seçildiği şehirde 17 bin zarar ihbarı gelmiş, kayısı gayet iyi diyor. Kendi şehrinden bu kadar bihaber milletvekili olur mu?” ifadelerini kullandı.
21 Nisan’da da Hekimhan, Kuluncak ve Akçadağ başta olmak üzere çok sayıda ilçede don ve şiddetli rüzgârın ürünleri bitirdiğini savunan Ağbaba, “Don haberini alır almaz, önceki gün gece Malatya’ya geldim. Dün sabah da Hekimhan’da mahalleleri dolaştık. Cevizin yaprağı bile kalmamış. Kayısı, kiraz bitmiş. Ürünler mosmor. Bazı üreticiler o geceki soğuğu hayatları boyunca görmediklerini söylüyor. Hekimhan’ın Güvenç’inden, Sarıkız’ına, Dursunlu’dan Beykent’ine tüm mahalleler donmuş” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
IŞİD’in aylardır Kilis’e saldırdığını belirten Ağbaba, Ocak ayından bu yana Kilis’te atılan roketler nedeniyle ölenlerin sayısının 16’ya yükseldiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Kilis’teki açıklamalarını da eleştiren Ağbaba, “ ’Devlet olarak buradayız. Fevri davranmak doğru değil. Sağduyulu olmalıyız’ demiş Akdoğan. Sen sağduyulu davranacaksın diye Kilis’de sağ vatandaş kalmayacak. Fevri davranmayın tabi. IŞİD’in sizin için ayrı bir önemi olduğunu artık sağır sultan duydu. Angajman kuralları gereği sınırı 2 saniye geçti diye Rus uçağını düşürenler, 4 aydır roket saldırılarıyla, 16 kişiyi öldüren öfkeli gençlere neden gerekli cevabı veremiyorlar” şeklinde konuştu.
Hazırladıkları Adıyaman ve Suruç raporlarında IŞİD’e göz yumulduğunu net bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Ağbaba, “Türkiye’nin gönderdiği silahlarla, IŞİD Kilis’i vuruyor. AKP, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en beceriksiz hükümetidir. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir dönemde Anadolu halkı bu kadar tehditle karşı karşıya kalmamıştır” ifadelerine yer verdi.
Dolmabahçe mutabakatı tartışmalarına da değinen Ağbaba konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bundan yaklaşık 1 yıl önceye gidelim. 28 Şubat 2015 günü, Hükümet’ten 4, HDP’den 3 temsilci, Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelip, kamuoyuna bir mutabakat metni açıklamışlardı. Erdoğan, dün yine ’Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir, olmamıştır’ diyor. Hükümet adına görüşmeye giden kişilerin tuvalete giderken bile Erdoğan’dan izin alan kişiler olduğunu herkes biliyor. İddia ediyorum, Yalçın Akdoğan’ın beyaz gömlek içine kırmızı kravat takmasını isteyen de Erdoğan’dır."
23 Nisan kutlamaların terör nedeniyle iptal edilmesine de değinen Ağbaba, “Oysa kutlamalarda daha önce de havai fişek, müzik, eğlence yoktu. Oysa Antalya EXPO etkinliklerinde davullu zurnalı, havai fişekli eğlenceler düzenlendi.
Bu kadar ikiyüzlülük olmaz. Meclis başkanını tutumundan dolayı kınıyorum. Bizim tarihimizi unutturmaya çalışanlara inat mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs’ta yapacağı Malatya ziyaretinin AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı tarafından açıklanmasını da eleştiren Ağbaba, “Geleceğiyle ilgili açıklamayı Vali değil, AK Parti Malatya İl Başkanı yapmış. Sadece bu durum bile Cumhurbaşkanının tarafsızlığına gölge düşürür. Madem açıklamayı AK Parti İl Başkanı yapıyor, o zaman bizim Cumhurbaşkanımız değildir” diye konuştu.
Konuşmasında Malatyalı kayısı üreticilerinin sorunlarından da bahseden Ağbaba, 17 Mart tarihinde yaşanan don hadisesi sonrası kayısı başta olmak üzere birçok üründe zarar oluştuğunu belirtti.
Aradan 40 gün geçmesine rağmen halen zararın net olarak açıklanmadığını dile getiren Ağbaba, “Zarar gören üreticiye nasıl yardım edileceğini bilen yok. 17 Mart’ta meydana gelen donun ardından TARSİM 17 bin hasar ihbarı aldıklarını açıkladı.
Malatya’nın değişik bir yapısı var. Ne zaman doğruları söylesek bir milletvekili çıkıp yok böyle bir şey diyor. Bir milletvekili ‘Muhalefet kayısının yanmasını dört gözle bekliyor‘ demiş. ‘Kayısı gayet iyi’ demiş. Milletvekili seçildiği şehirde 17 bin zarar ihbarı gelmiş, kayısı gayet iyi diyor. Kendi şehrinden bu kadar bihaber milletvekili olur mu?” ifadelerini kullandı.
21 Nisan’da da Hekimhan, Kuluncak ve Akçadağ başta olmak üzere çok sayıda ilçede don ve şiddetli rüzgârın ürünleri bitirdiğini savunan Ağbaba, “Don haberini alır almaz, önceki gün gece Malatya’ya geldim. Dün sabah da Hekimhan’da mahalleleri dolaştık. Cevizin yaprağı bile kalmamış. Kayısı, kiraz bitmiş. Ürünler mosmor. Bazı üreticiler o geceki soğuğu hayatları boyunca görmediklerini söylüyor. Hekimhan’ın Güvenç’inden, Sarıkız’ına, Dursunlu’dan Beykent’ine tüm mahalleler donmuş” şeklinde konuştu.