Hobi Olarak Başladı, Şampiyon Oldu

Bozcaada’da inşaat ustası olan Nizamettin Sarıkaya, 10 yıl önce bir arkadaşının teşvikiyle tek bir oğul alarak kendi ihtiyacını karşılamak üzere bal üretmeye başladı.

Zaman içerisinde bu yeni hobiye ilgisi artan Sarıkaya, kovan sayısını ona çıkardı. 10 kovanla ürettiği bal kendisine fazla gelmeye başlayınca ise satışa sundu. Bozcaada’nın mor kekiğinde yayılan arıların saf balı büyük ilgi görünce, Sarıkaya sadece bu işe yöneldi. Bugün 250 kovan sahibi olan Sarıkaya, tüm ailesiyle birlikte geçimini bu işten sağlamaya başladı.

2014 yılında Muğla’da düzenlenen uluslararası bal yarışmasında bin 800 üretici arasında birinci olan Sarıkaya, İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Uluslararası Arı Yetiştiricileri (Apimondia) Kongresinde yapılacak yarışmada dünya birinciliğini hedefliyor.

Balının saf ve kaliteli olmasının sırrının, Bozcaada’nın ‘mor kekiği’ olduğunu söyleyen Sarıkaya, “Bu kekik, sadece Bozcaada’da yetişiyor. Başka bir yerde yok. Balı da çok faydalı. Vücudun tüm fonksiyonları için faydalı. Herhangi bir katkı, kimyasal ilaçlama, şurup vermiyoruz. Neyse arıda, biz ondan alıyoruz. Bozcaada’ya arı giriş ve çıkışı yasak. Sadece Bozcaada’ya has bir arısı var. Onu saf halde tutulması için böyle bir karar verildi.

Bu sayede herhangi bir hastalık gelmiyor” dedi.

Muğla’da 2014 yılında balın birincilik ödülü aldığını da söyleyen Sarıkaya, “Orada saf, herhangi bir kalıntı çıkmadığı için bu ödüle layık görüldük. Bu ödüle, oğlum Barış, satış yaptığımız stanttan rastgele iki paketi alıp göndermiş. Orada da ödülü aldık. Bu sene yine bir yarışma var. İstanbul’da. 45 yılda bir geliyor Türkiye’ye bu kongre. Ona da hazırlanıyoruz. Şampiyon olmak istiyoruz” diye konuştu.

Bozcaada balına büyük ilgi olduğunu da söyleyen Sarıkaya, “Bozcaada balına çok ilgi var. Bizim toptan satışımız yok. Yani herhangi bir işletmeye toptan bal vermiyoruz. ‘Ver satalım’ diye isteyen çok. En fazla 20 kilo olarak satıyoruz. Burada bütün ailemizle birlikte arıcılık yapıyoruz” dedi.

Sarıkaya’nın eşi Gülsüm Sarıkaya, “Bu sene çocuklarımıza da kovan verdik. Onlar da meraklandı. Gençlerin de yapmasını tavsiye ediyorum. Daha önce biz eşimle birlikte giderdik, çocuklarım gelmezdi, meraklanmazdı. Ama biz onlara kovan verdikten sonra, bizden daha istekli oldular. Çünkü herkesin kovanını ayırdık” dedi.

Babası gibi arıcılığı devam ettireceğini söyleyen Barış Sarıkaya, Ben bu sene bu işe dahil oldum. Geçen sene az bir kovanım vardı. Onlar üzerinde gözlem yaptım. Deneme yanılmalarım oldu. Bu sene Allah kısmet ederse, gayet iyim. Bundan sonra da babamla beraber, o bayrağı daha ileriye taşımak için elimizden geleni yapacağız” dedi.