Hasköy'de Kutlu Doğum Haftası
Muş’un Hasköy İlçe Müftülüğü, Kutlu Doğum Haftası kapsamında bir konferans düzenledi.
Hasköy Müftülüğü, 9-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Kutlu Doğum Haftası kapsamında etkinliklerine başladı.
İlçe Müftülüğü konferans salonunda düzenlenen programa İlçe Kaymakamı Hüseyin Göktürk, Belediye Başkan Vekili Aydın Bulut, İl Müftüsü Alettin Bozkurt ve kamu kurum amirleri ile vatandaşlar katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Mehmet Akif Karabulut, Kutlu Doğum Haftası’nın ülke genelinde 9-20 Nisan tarihleri arasında kutlandığını söyledi.
Kutlu Doğum Haftası’nın bu yıl ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet-Gelin Birlik Olalım’ temasıyla kutlanacağını ifade eden Karabulut, “Ülke genelinde Kutlu Doğum Haftası kutlanacaktır. Bu sene başkanlığımız tarafından hafta boyunca yapılan faaliyetlerde işlenecek tema ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet-Gelin Birlik Olalım’ olarak belirlenmiştir. Bu meyanda; bugün Müslümanların her zamankinden daha çok tevhid ve vahdete ihtiyacı vardır. Zira Yüce Rabbimiz Müslümanları Enbiya Suresi 92. ayette tek bir ümmet olarak ifade etmiş olmasına rağmen ne yazık ki Müslümanlar, tefrika hastalığına kapıldığı için Rum Suresi 32. ayetin muhtevasına girmeye başlamışlardır. Bu sebeple bugün Müslümanların tevhid inancına dayalı vahdeti gerçekleştirme yolunda gayret sarf etmeleri bir zorunluluktur” dedi.
“Tevhid, İslam’ın en temel ilkesi, Kur’an ve sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderiliş gayesidir” diyen Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İslam’ın tevhid dini oluşu, onu diğer din ve inançlardan ayıran en bariz vasfıdır. Tevhid ilkesinden üç temel esas ortaya çıkar; selam, eman ve vahdet, yani barış, güven ve birlik. İslam-selâm ilişkisi, iman-eman ilişkisi ve tevhid-vahdet ilişkisi doğru kurulamadan bir toplumun İslam toplumu olması mümkün değildir. Tevhid inancı, insanların kalplerine ve akıllarına sadece Allah’ın birliği ve eşsizliği, inanç ve düşüncesini yerleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kâinatın tüm farklılık ve çeşitliliğine rağmen mükemmel bir uyum içinde bir ve bütün olarak nasıl var edildiğine ve işleyişine dikkatleri çeker. Dolayısıyla tevhid inancı, en az birlik kavramı kadar çokluk ve farklılık kavramlarını da esas almayı gerektirir. Bu anlayış, irfan geleneğimizde ‘kesrette vahdet, vahdette kesret’ şeklinde ifadesini bulmuştur. Tevhid, sadece bir inanç ve düşünce sistemi değil, aynı zamanda bir hayat tarzı ve yaşama biçimidir. Tevhid inancının toplumsal hayattaki karşılığı vahdettir. Vahdet şuurunu toplumsal hayatta gerçekleştirmenin yolu da sosyal adalet ve ahlâk bilincinin fertlere yerleşmesinden geçmektedir.”
Kaynak: İHA
İlçe Müftülüğü konferans salonunda düzenlenen programa İlçe Kaymakamı Hüseyin Göktürk, Belediye Başkan Vekili Aydın Bulut, İl Müftüsü Alettin Bozkurt ve kamu kurum amirleri ile vatandaşlar katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Mehmet Akif Karabulut, Kutlu Doğum Haftası’nın ülke genelinde 9-20 Nisan tarihleri arasında kutlandığını söyledi.
Kutlu Doğum Haftası’nın bu yıl ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet-Gelin Birlik Olalım’ temasıyla kutlanacağını ifade eden Karabulut, “Ülke genelinde Kutlu Doğum Haftası kutlanacaktır. Bu sene başkanlığımız tarafından hafta boyunca yapılan faaliyetlerde işlenecek tema ‘Hz. Peygamber, Tevhit ve Vahdet-Gelin Birlik Olalım’ olarak belirlenmiştir. Bu meyanda; bugün Müslümanların her zamankinden daha çok tevhid ve vahdete ihtiyacı vardır. Zira Yüce Rabbimiz Müslümanları Enbiya Suresi 92. ayette tek bir ümmet olarak ifade etmiş olmasına rağmen ne yazık ki Müslümanlar, tefrika hastalığına kapıldığı için Rum Suresi 32. ayetin muhtevasına girmeye başlamışlardır. Bu sebeple bugün Müslümanların tevhid inancına dayalı vahdeti gerçekleştirme yolunda gayret sarf etmeleri bir zorunluluktur” dedi.
“Tevhid, İslam’ın en temel ilkesi, Kur’an ve sünnetin ruhu, bütün peygamberlerin gönderiliş gayesidir” diyen Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İslam’ın tevhid dini oluşu, onu diğer din ve inançlardan ayıran en bariz vasfıdır. Tevhid ilkesinden üç temel esas ortaya çıkar; selam, eman ve vahdet, yani barış, güven ve birlik. İslam-selâm ilişkisi, iman-eman ilişkisi ve tevhid-vahdet ilişkisi doğru kurulamadan bir toplumun İslam toplumu olması mümkün değildir. Tevhid inancı, insanların kalplerine ve akıllarına sadece Allah’ın birliği ve eşsizliği, inanç ve düşüncesini yerleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kâinatın tüm farklılık ve çeşitliliğine rağmen mükemmel bir uyum içinde bir ve bütün olarak nasıl var edildiğine ve işleyişine dikkatleri çeker. Dolayısıyla tevhid inancı, en az birlik kavramı kadar çokluk ve farklılık kavramlarını da esas almayı gerektirir. Bu anlayış, irfan geleneğimizde ‘kesrette vahdet, vahdette kesret’ şeklinde ifadesini bulmuştur. Tevhid, sadece bir inanç ve düşünce sistemi değil, aynı zamanda bir hayat tarzı ve yaşama biçimidir. Tevhid inancının toplumsal hayattaki karşılığı vahdettir. Vahdet şuurunu toplumsal hayatta gerçekleştirmenin yolu da sosyal adalet ve ahlâk bilincinin fertlere yerleşmesinden geçmektedir.”