'Torba Tasarı' Plan Ve Bütçe Komisyonunda

Başbakan Yardımcısı Şimşek: 'Tasarıya, zarar görenin sigorta tahkim komisyonuna öncelikle başvuru yapmasını teşvik etmek amacıyla madde eklenmiştir. Bu, sektörün talebidir. Ancak mahkemelere başvuru yolu tıkanmıyor, sadece bir seçenek olarak öncesinde uzlaşma süreci olarak ortaya konuyor' AK Parti'li Savaş: 'Bu düzenleme poliçe fiyatlarının aşağı inmesine katkı sağlacak bir düzenleme değil' Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Eroğlu: '10 yılda 7 milyar TL zarar ettik. Her yıl sermaye artırıyoruz ama artık dayanamadık ve bu yıl fiyatları artırdık'

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden 'torba tasarıya', zarar görenin sigorta tahkim komisyonuna öncelikle başvuru yapmasını teşvik etmek amacıyla madde eklendiğini belirterek, 'Bu, sektörün talebidir. Ancak mahkemelere başvuru yolu tıkanmıyor, sadece bir seçenek olarak öncesinde uzlaşma süreci olarak ortaya konuyor.' dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplanarak, kamuoyunda 'torba kanun' tasarısı olarak bilinen 'Şanlıurfa İline İstiklal Madalyası Verilmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı görüşmeye devam etti.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, tasarının, 'zorunlu mali sorumluluk sigortasına' ilişkin maddeleri hakkında bilgi verdi.

Karayolları Trafik Kanunu'nda 5 değişiklik öngördüklerini belirten Şimşek, 'Bu maddelerden maksadımız, zorunlu trafik sigortası teminat içeriğini istikrara kavuşturmak. Anılan teminatın özel kanunla getirildiği dikkate alınarak, tabi olduğu rejim özel hükümlerine bağlanmakta, yargı uygulamasının, kanunun aradığı sorumluluk konseptiyle uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır.' dedi.

Şimşek, tasarıya, alt komisyonda bir madde eklendiğini anımsatarak, düzenlemeyle ilgili şu bilgileri verdi:

'Bu madde de zarar görenin sigorta tahkim komisyonuna öncelikle başvuru yapmasını teşvik etmek amacıyla eklenmiştir. Bu, sektörün talebidir. Zarar görenlerin genel mahkemelere dava açma hakkının korunması lazım. Nitekim bu korunmuştur. Madde ile genel mahkemelere başvuru hakkının korunduğunun daha netleştirilmesi amacıyla ek cümleler ilave edilmesi de söz konusu olabilir. İşin özü itibariyle, biz, uygulamadaki sıkıntılar nedeniyle genel şartları kanuna taşıyoruz. Hiç bir şekilde genel mahkemelere başvuru yolu tıkanmıyor, sadece bir seçenek olarak öncesinde uzlaşma süreci olarak ortaya konuyor.'

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş da sigorta sektöründe son 10 yılda tazminat limitlerinin 40 kat artmasının ve kaza tespit tutanaklarının vatandaşlara bırakılmasının sigorta şirketlerinin zarar etmesine neden olduğunu kaydederek, özellikle trafik branşında sigorta şirketlerinin para kazanmadığını belirtti.

Savaş, 'Bu düzenleme, karlılıkları bir derece düzeltecek ama herkesin son dönemde şikayet ettiği, poliçe fiyatlarının aşağı inmesine katkı sağlayacak çok önemli bir düzenleme değil, bunun için ilave bir düzenleme yapılmasını tavsiye ediyorum.' diye konuştu.

- 'Biz devlet, Merkez Bankası değiliz, havuzumuz yok'

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu ise neden bu düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Trafik biriminin, sigortacıların en önemli birimi olduğunu belirten Eroğlu, şöyle konuştu:

'Toplam üretimimizin yüzde 25'i buradan geliyor, bu da yaklaşık 6 milyar TL prime denk geliyor. 10 yıldır trafik poliçesini sigorta şirketleri fonluyor, yani 10 yıldır zarar ediyoruz, 7 milyar TL zararımız var. Her yıl sermaye artırıyoruz ama artık dayanamadık ve bu yıl fiyatları artırdık. Bizim bu yılki trafik branşındaki zararımız, bilanço zararlarına döndü. Yani biz 10 yıldır trafik branşında zarar ediyorduk ama bu yıl 550 milyon TL konsolide olarak sigorta sektörü bilançoda zarar etti. Biz bu yıl 18 branşımızdan elde ettiğimiz gelirlerle trafiği fonlayamadık, her yıl fonluyorduk. Bizim 'illa her branştan kar edelim' diye bir kaygımız yok. Biz sigorta sektörü olarak bugüne kadar hep halkımızı fonladık. Biz sigorta şirketleri olarak devlet değiliz, Merkez Bankası değiliz, havuzumuz yok. Biz anonim şirketiz, elbette kar etmek isteyeceğiz ama kar ederken de vatandaşımızı istismar etmeyeceğiz.'

Eroğlu, 'Neden zararlarınızı yönetemiyorsunuz?' sorusunun akla gelebileceğini ifade ederek, 'Belirsizlik var, hiçbir şekilde maliyetlerimizi göremiyoruz. Ben bir yıllık poliçe hazırlıyorum ama 10 yıllık zamanaşımı olduğu için, kanundaki belirsizliklerden dolayı mahkemeye gidiliyor, avukat, 'alkollü sürücüye de ödenmesi lazım, ödenmemiş' diyor, mahkeme de bunu kabul ederek, 'alkollü sürücüye de ödeyin' diyor. Bunun üzerine bu davalarda 10 yıl geriye gidiliyor, alkollü araba kullanırken ölen tüm kişiler için davalar açılıyor ve biz burada maliyetle karşı karşıya kalıyoruz. Ben de o yılki tarifede bunu öngörmediğim için zarar ediyorum.' ifadelerini kullandı.

Sigortacıların ödemesi gerekeni ödemesi, bu konuda hakkaniyet olması gerektiğine işaret eden Eroğlu, sigortacıların zarar verene ödeme yapmaması gerektiğini söyledi. Eroğlu, 'Ben maliyetimi artırarak bunu öderim, peki bu hakkaniyetli olur mu? 18 milyon poliçe alan insan var, niye onların primini artırayım?' diye sordu.

Eroğlu, tasarıda yapılan değişiklikle, kaza yapan kişilerin önce şirkete gelmesini, 15 gün içinde parayı ödememeleri, eksik ödemeleri ya da memnun olmamaları durumunda mahkemeye, tahkime gitmesini istediklerini ifade ederek, 'Hiçbir şekilde dava hakkını sınırlayamayız ama mahkemeye gittikleri zaman 3,5 yıl beklemek zorunda kalıyorlar.' dedi.

Tasarının görüşmeleri, 'zorunlu mali sorumluluk sigortasına' ilişkin maddeler üzerinden devam ediyor.
Kaynak: AA