Başbakan Davutoğlu Açıklaması (2)

'(HDP'liler hakkındaki fezleke) Bir insan olarak, yani milletvekili olarak taşıdığımız vasıf dışında bir insan olarak da böyle bir caniyi kutsayan bir tavrın Meclis bünyesinde mazur görülmesi söz konusu olmaz. Onun için net hukuki süreç işler, bu sadece hukuki bir anlam taşır ama o hukuki süreç işlerken Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarının itibarını kaybettirecek görüntünün oluşmasına izin verilmez' 'Hangi konu olursa olsun, yargı kendi vicdani hükmünü vermeli. Tutuklama onlarla ilgili bir şey, bizimle ilgili değil. Meclis Başkanımızla görüşürüz. Eğer dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde bir Meclis iradesi oluşursa Meclisin itibarını rencide etmeyecek şekilde bir hukuki sürecin işlemesi lazım. Çünkü bütün bu meseleler istismar aracı olarak görülüyor. Bir anda suçlu konumunda olanlar mağdur durumuna düşürülüp Türkiye'nin algısı değiştirilmeye çalışılıyor' 'Ya çıksınlar desinler ki 'Evet bu hanım doğru yapmıştır. Çünkü o cani, o terörist doğru bir iş yapmıştır. Onun cenazesine, taziyesine gitmek doğru' desinler. Biz de bilelim yüzlerini. Ya da açık bir şekilde 'Bu insanlığa da milletvekilliğine de sığmaz' desinler. O zamanda dokunulmazlık konusundaki tavırlarını görmüş oluruz. Ama burada iki yüzlü bir tavrı kimse göstermemelidir'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'li vekiller hakkındaki fezlekeye ilişkin, 'Bir insan olarak, yani milletvekili olarak taşıdığımız vasıf dışında bir insan olarak da böyle bir caniyi kutsayan bir tavrın Meclis bünyesinde mazur görülmesi söz konusu olmaz. Onun için net hukuki süreç işler, bu sadece hukuki bir anlam taşır ama o hukuki süreç işlerken Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarının itibarını kaybettirecek görüntünün oluşmasına izin verilmez' dedi.

Davutoğlu, A Haber Gündem Özel'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. '5 HDP Milletvekiliyle ilgili fezlekeler Meclis Başkanlığına gönderildi mi?' sorusuna Davutoğlu, 'Gönderildi ama bu rutin bir işlem. Böyle bir tartışma gündemde olmasaydı ve başka konularla da ilgili olsaydı da Başbakanlık bu şeyleri Meclis Başkanlığına gönderirdi' yanıtını verdi.

Taziyeye giden milletvekiliyle ilgili fezlekenin durumunun ne olduğuna ilişkin soru üzerine de Davutoğlu, 'Hukuki işlemi tamamlanmış bütün fezlekeler Meclis Başkanlığına gönderilir' diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, insani ve hukuki bakımdan Meclis dokunulmazlığının dayandığı ilkeleri aşan konularda herkesin buluşması gerektiğini vurgulayarak, 'Bütün fezlekeler bu boyutu taşımıyor. Çok sıradan bazı olaylarla ilgili de oluşmuş hukuki fezlekeler de var. Öncelikle bu iki konuyu, ilkeyi ortaya koyacağız. Bu sadece AK Parti meselesi değil. Sayın Kılıçdaroğlu da ve Sayın Bahçeli de, kendileri de bu muhasebeyi yapmalı ve bu konuda görüş beyan etmeliler diye düşünüyorum. Yani bu meseleyi AK Parti'nin bir tutumu olarak, bizim tutumumuz açık ve aşikar' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Üstümüze düşeni yaparız' dediğinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bu konudaki tavrını görmek istediklerini, eleştirdiğini, ancak bunun Meclis onurunu rencide eden bir tutum olduğu konusunda mutabık kalıp ortak bir tavır alınmasının önemli olduğunu anlattı.

Davutoğlu, HDP içinde makul milletvekillerinin de bu konudaki tutumlarını görmenin önemli olduğunu belirterek, HDP'li miletvekilleri arasında eski bir müftü bulunduğunu, onun dini ve vicdani kanaatini de duymak istediğini söyledi.

'Evine gitmekte olan, helal rızık için akşama kadar çalışmış, evine gitmek için servis otobüsüne binmiş insanları katleden bir caniyi kutsama anlamına gelen, mazur görme, hatta övme anlamına gelen bir tavrı nasıl görüyor. Bunu bırakın bir milletvekili olmaya, insan olmaya yakıştırıyor mu?' diyen Davutoğlu, yine HDP'de, bazılarını şahsen tanıdığı akil insanlar heyetinden eski akademisyenlerin bu mantığı, Çözüm Süreci'nin birlikte dokundukları temel çerçevesine sığdırıp sığdırmadığını, bunu bir insan olarak nasıl gördüğünü duymak istediğini dile getirdi.

- 'Hukukun gereği yapılır'

HDP'de eskiden beri bu konudaki hassasiyetini ifade eden milletvekillerinin de seslerini duymak istediğini belirten Davutoğlu, 'Ya çıksınlar desinler ki 'Evet bu hanım doğru yapmıştır. Çünkü o cani, o terörist doğru bir iş yapmıştır. Onun cenazesine, taziyesine gitmek doğru' desinler. Biz de bilelim yüzlerini. Ya da açık bir şekilde 'Bu insanlığa da milletvekilliğine de sığmaz' desinler. O zaman da dokunulmazlık konusundaki tavırlarını görmüş oluruz. Ama burada iki yüzlü bir tavrı kimse göstermemelidir' diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye'nin 1990'lı yıllara dönmesine parti ve Meclis olarak izin vermeyeceklerini vurgulayarak, 'Evet, hak ettiği muameleyi görürler. Ama hiçbir şekilde Türkiye'de 1990'lı yıllardaki manzara söz konusu olmaz. O da bu milletvekillerine saygı sebebiyle değil. Çünkü yaptıkları hiçbir saygı atfetmiyor. Onlara oy veren vatandaşlarımıza saygı sebebiyle herhangi bir milletvekilini, 1990'lı yıllarda olduğu gibi yaka, paça götürülüyor görüntüleri olmaz. Fakat hukuk bir şey söylüyorsa onun da gereği yapılır' şeklinde konuştu.

'O zaman tutuklamalar gündeme gelecek olursa?' şeklindeki soru üzerine de Davutoğlu, şunları söyledi:

'O bizim meselemiz değil. Çünkü öyle bir hava estiriliyor ki Türkiye'de, istenildiğinde ve eleştirmek istendiğinde hükümete yöneltiliyor. 'Niye tutuklama oldu' deniyor. Bazen de hükümete deniliyor ki 'Hukuka niye karışıyorsun. Hükümet hukuktan elini çeksin'. Tutuklama hükümetin işi değildir. Tutuklama yargının işidir. 1,5 senelik Başbakanlık döneminde hiçbir hukuki sürece müdahil olmadım, olmayı da doğru görmem. Hangi konu olursa olsun, yargı kendi vicdani hükmünü vermeli. Tutuklama onlarla ilgili bir şey, bizimle ilgili değil. Meclis Başkanımızla gürüşürüz. Eğer dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde bir Meclis iradesi oluşursa Meclisin itibarını rencide etmeyecek şekilde bir hukuki sürecin işlemesi lazım. Çünkü bütün bu meseleler istismar aracı olarak görülüyor. Bir anda suçlu konumunda olanlar mağdur durumuna düşürülüp Türkiye'nin algısı değiştirilmeye çalışılıyor. Bu konularda hepimizin özen ve hassasiyet göstermesi lazım. Hukuki süreç hukukun mantığı içerisinde işlemeli. Siyasi süreç siyasi mantık içerisinde işlemeli. Hukuki süreç işliyor, fezleke oluşturuluyor, bizim üzerimizden Meclis Başkanlığına gönderiliyor. Sonrasıyla ilgili atılacak her adım da hepimizin özenle, iknayla davranması lazım. Türkiye'nin hukuk devleti niteliğini sarsacak hiç bir görüntüye de izin vermemek lazım.'

- Dokunulmazlıkların kalkması

'Bu nasıl olacak. Eğer tutuklama kararı çıkacaksa bir tarafta Meclisin itibarından bahsediyorsunuz, beri taraftan hukuki süreçlerin öneminden bahsediyorsunuz?' sorusuna da Davutoğlu, 'Meclisin içinde olmaz. Tutuklamanın illa Meclis içinde mi olması gerekiyor. Bunların hepsini değerlendireceğiz. Benim vicdani kanaatim, bu ilkeler etrafında gerekli adımın atılmasıdır' diye yanıt verdi.

'Dokunulmazlıkların kalkmasından yana mı?' sorusu üzerine Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Tabi. Belli şahıslar için. Yani görüş beyan etmiş, şunu, bunu demiş. Onlara hiçbir şekilde dokunulması gerektiği kanaatini düşünmüyorum. Ama bir insan olarak, yani milletvekili olarak taşıdığımız vasıf dışında bir insan olarak da böyle bir caniyi kutsayan bir tavrın Meclis bünyesinde mazur görülmesi söz konusu olmaz. Onun için net hukuki süreç işler, bu sadece hukuki bir anlam taşır ama o hukuki süreç işlerken Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarının itibarını kaybettirecek görüntünün oluşmasına izin verilmez. Yapılması gereken budur. Ya sessiz kalmak ya da tümüyle suçlu olanı mağdur gibi bir görüntü verecek şekle dönüşmek. Bu iki pozisyonun da dışında kalmalıyız. Hukuki süreç işlemeli. AK Parti olarak bizim tutumumuz açık ve net olur. Ama bu tutumu CHP'den, MHP'den, MHP kısmı bir şey verdi ama daha açık bir şekilde görmek, hatta HDP'nin makul ve insan vicdanı taşıyan milletvekillerinde de ben bir tavır bekliyorum.'

(Sürecek)
Kaynak: AA