Güney Afrika'da Uluslararası İslam Medeniyeti Kongresi
Kongrede siyasi ve sosyoekonomik kalkınma, İslam'ın yayılışı ve kültürel farklılıklar konuları masaya yatırıldı.
DURBAN – Güney Afrika'da Uluslararası İslam Medeniyeti Kongresi'nin ikincisi, Durban kentinde devam ediyor.
Türkiye’den akademisyen ve uzmanların da yer aldığı konferansa Uganda, Zimbabve, Hindistan, Bangladeş, Güney Afrika, Botsvana ve ABD'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden 22 akademisyen ve araştırmacı katılıyor.
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ile Güney Afrika Vakıflar Birliği (AWQAF) tarafından düzenlenen kongrede siyasi ve sosyo-ekonomik kalkınma, İslam'ın yayılışı ve kültürel farklılıklar konuları masaya yatırıldı.
Kongre katılımcılarından Afrika uzmanı Mustafa Efe, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Güney Afrika’nın Müslüman nüfusun en az olduğu bölge olduğunu ve bu tarz kongrelerin bölgedeki Müslüman azınlığa güç kuvvet vereceğini belirtti.
Efe, etkinliğin bölge Müslümanlarının kendi sorunları ve uluslararası alandaki durumlarının farkında olmaları açısından da önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye’de akademik alanda Afrika’ya yönelik çalışmaların yetersiz olduğunu dile getiren Efe, son yıllarda Afrika’ya ilginin arttığını, bu konuda çalışmaların da artacağını ümit ettiğini kaydetti.
“Yüzyıl önce Afrika’da akademik çalışma yapmıyorduk, yaşıyorduk, Habeş eyaletimiz vardı, Ekvator eyaletimiz vardı” diyen Efe, şu anda ciddi biçimde spesifik ve tematik çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Efe, “Biz kendimiz olarak Afrika kıtasında varolmalıyız” dedi. Yıllardır Afrika konusunda bilgi ithal etmekle meşgul olunduğuna dikkati çeken Efe, “İngilizce ve Fransızca kaynaklarından haberlerle ajanslarımız, gazetelerimiz, ajanslarımız Afrika haberlerini yapıyorlardı. Bu ithalat Türkiye’ye bir şey kazandırmamıştır, bilakis kaybettirmiştir” diye konuştu.
Kongre Koordinatörü Mickaeel Collier de İslamın tarihsel olarak Afrika’da büyük bir mirası olduğunun altını çizerek, “Bu politik ortamda İslam medeniyetini tartışıyor olmamız ve Müslümanların Güney Afrika ülkelerindeki katkılarını konuşmak çok önemlidir” dedi.
Güney Afrikalı Müslümanların sömürgecilik ve Apartheid gibi baskıcı rejimlerle mücadeleden geldiklerini, zulme karşı savaştıklarını vurgulayan Collier, mücadelenin gün geçtikçe azaldığını, insanlık için mücadele azmini ve dinamizmini sürekli kılmak için bu tarz kongrelere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
4 Mart’ta başlayan 2. Güney Afrika’da Uluslararası İslam Medeniyeti Kongresi, 6 Mart'ta sona erecek.
Kaynak: AA
Türkiye’den akademisyen ve uzmanların da yer aldığı konferansa Uganda, Zimbabve, Hindistan, Bangladeş, Güney Afrika, Botsvana ve ABD'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden 22 akademisyen ve araştırmacı katılıyor.
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ile Güney Afrika Vakıflar Birliği (AWQAF) tarafından düzenlenen kongrede siyasi ve sosyo-ekonomik kalkınma, İslam'ın yayılışı ve kültürel farklılıklar konuları masaya yatırıldı.
Kongre katılımcılarından Afrika uzmanı Mustafa Efe, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Güney Afrika’nın Müslüman nüfusun en az olduğu bölge olduğunu ve bu tarz kongrelerin bölgedeki Müslüman azınlığa güç kuvvet vereceğini belirtti.
Efe, etkinliğin bölge Müslümanlarının kendi sorunları ve uluslararası alandaki durumlarının farkında olmaları açısından da önemli olduğunu ifade etti.
Türkiye’de akademik alanda Afrika’ya yönelik çalışmaların yetersiz olduğunu dile getiren Efe, son yıllarda Afrika’ya ilginin arttığını, bu konuda çalışmaların da artacağını ümit ettiğini kaydetti.
“Yüzyıl önce Afrika’da akademik çalışma yapmıyorduk, yaşıyorduk, Habeş eyaletimiz vardı, Ekvator eyaletimiz vardı” diyen Efe, şu anda ciddi biçimde spesifik ve tematik çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.
Efe, “Biz kendimiz olarak Afrika kıtasında varolmalıyız” dedi. Yıllardır Afrika konusunda bilgi ithal etmekle meşgul olunduğuna dikkati çeken Efe, “İngilizce ve Fransızca kaynaklarından haberlerle ajanslarımız, gazetelerimiz, ajanslarımız Afrika haberlerini yapıyorlardı. Bu ithalat Türkiye’ye bir şey kazandırmamıştır, bilakis kaybettirmiştir” diye konuştu.
Kongre Koordinatörü Mickaeel Collier de İslamın tarihsel olarak Afrika’da büyük bir mirası olduğunun altını çizerek, “Bu politik ortamda İslam medeniyetini tartışıyor olmamız ve Müslümanların Güney Afrika ülkelerindeki katkılarını konuşmak çok önemlidir” dedi.
Güney Afrikalı Müslümanların sömürgecilik ve Apartheid gibi baskıcı rejimlerle mücadeleden geldiklerini, zulme karşı savaştıklarını vurgulayan Collier, mücadelenin gün geçtikçe azaldığını, insanlık için mücadele azmini ve dinamizmini sürekli kılmak için bu tarz kongrelere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
4 Mart’ta başlayan 2. Güney Afrika’da Uluslararası İslam Medeniyeti Kongresi, 6 Mart'ta sona erecek.