Arılar 'Bal Mesaisi'ne Başladı
Bursa İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Sezgin: 'Arılar salkım yaparak soğuktan korunmak için kış uykusuna yatar ancak diğer canlılar gibi uyku haline geçmez. Sürekli uyanık, canlı dururlar ve az da olsa enerji harcar. Baharın gelmesiyle uyanıp salkımı bozan arılar, bal üretimine başladı' 'Arıcılar, 2015 yılında bal üretiminde ve arılı kovan varlığı bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırdı ve 103 bin ton bal üretimi yapıldı. Bal verimi ve diğer arı ürünlerinde üretim birçok faktöre bağlı olmasına rağmen, 2016 yılında da 2015 yılına eş değer bir üretim bekliyoruz'
Kış aylarında soğuktan korunmak için kovanlarında salkım oluşturarak kış uykusuna yatan arılar, baharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla uyanıp 'bal mesaisi'ne başladı.
Bursa İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Selami Sezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baharın gelmesiyle arıların bal mesailerine yeniden başladığını belirterek 'Arılar salkım yaparak soğuktan korunmak için kış uykusuna yatar ancak diğer canlılar gibi uyku haline geçmez. Sürekli uyanık, canlı dururlar ve az da olsa enerji harcar. Baharın gelmesiyle uyanıp salkımı bozan arılar, bal üretimine başladı.' diye konuştu.
Sezgin, arıların salkım döneminde en az enerji ile bütün ailenin ısınmasını sağlandığını ifade ederek şöyle devam etti:
'Yılın herhangi bir zamanında kovan içi sıcaklık 14 santigratın altına düşünce salkım yapma işlemi başlar. Bunun tersine de 14 santigratın üstüne çıkınca salkımı bozmaya başlarlar. 'Salkımı bozmak' demek, kovan içi ve kovan dışı hizmetlerin, ailenin yaşaması için gerekli çalışmaların yapılması işlemlerinin başlaması demektir. Kış salkımında sürekli bir yer değişimi vardır. Acıkan veya soğuktan etkilenenler, salkımın iç kesimlerindeki beslenmiş ve enerji yüklü arılar ile yer değiştirerek ailenin yaşam koşullarını oluştururlar.'
- 'Balda, geçtiğimiz yıla eş değer bir üretim bekliyoruz'
Geçen sene, arıcıların, bal üretiminde ve arılı kovan varlığı bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırdığını aktaran Sezgin, şunları söyledi:
'Geçtiğimiz yıl, 103 bin ton bal üretimi yapıldı ve 6 milyon civarında arılı kovan varlığına erişildi. Bal verimi ve diğer arı ürünlerinde (polen, propolis, arı sütü, oğul arı) üretim birçok faktöre bağlı olmasına rağmen 2016 yılında da 2015 yılına eş değer bir üretim bekliyoruz. 2016 yılının ilk üç ayı bu beklentimizi destekliyor.'
Sezgin, ülke genelinde yaklaşık 60 bin ailenin bu sektörden geçimini sağladığına dikkati çekerek arıcıların başka türlü toplanması veya değerlendirilmesi mümkün olmayan ürünler elde ederek ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını vurguladı.
- 'İlk mahsul kestane balı olacak'
Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık da 4,5 aydır kış uykusunda olan arıların baharın gelmesiyle uyandığını söyledi.
Arıcılar olarak baharın gelmesiyle kovanları açıp kontrol etiklerini anlatan Dikbıyık, 'Koloni bahara sağ salim çıkmış mı?' diye baktıklarını ve kovandaki mevcut duruma göre müdahale ettiklerini belirtti.
Dikbıyık, mayıs ayının gelmesiyle ilk mahsullerinin kestane balı olacağını vurgulayarak 'Kestane çiçekleri açtıktan sonra yağmur yağarsa çiçekteki nektarı yıkıyor ve dolayısıyla bal alamıyoruz. Yani bal üretimimiz, hava ve mevsimle alakalı' dedi.
Kaynak: AA
Bursa İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Selami Sezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baharın gelmesiyle arıların bal mesailerine yeniden başladığını belirterek 'Arılar salkım yaparak soğuktan korunmak için kış uykusuna yatar ancak diğer canlılar gibi uyku haline geçmez. Sürekli uyanık, canlı dururlar ve az da olsa enerji harcar. Baharın gelmesiyle uyanıp salkımı bozan arılar, bal üretimine başladı.' diye konuştu.
Sezgin, arıların salkım döneminde en az enerji ile bütün ailenin ısınmasını sağlandığını ifade ederek şöyle devam etti:
'Yılın herhangi bir zamanında kovan içi sıcaklık 14 santigratın altına düşünce salkım yapma işlemi başlar. Bunun tersine de 14 santigratın üstüne çıkınca salkımı bozmaya başlarlar. 'Salkımı bozmak' demek, kovan içi ve kovan dışı hizmetlerin, ailenin yaşaması için gerekli çalışmaların yapılması işlemlerinin başlaması demektir. Kış salkımında sürekli bir yer değişimi vardır. Acıkan veya soğuktan etkilenenler, salkımın iç kesimlerindeki beslenmiş ve enerji yüklü arılar ile yer değiştirerek ailenin yaşam koşullarını oluştururlar.'
- 'Balda, geçtiğimiz yıla eş değer bir üretim bekliyoruz'
Geçen sene, arıcıların, bal üretiminde ve arılı kovan varlığı bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırdığını aktaran Sezgin, şunları söyledi:
'Geçtiğimiz yıl, 103 bin ton bal üretimi yapıldı ve 6 milyon civarında arılı kovan varlığına erişildi. Bal verimi ve diğer arı ürünlerinde (polen, propolis, arı sütü, oğul arı) üretim birçok faktöre bağlı olmasına rağmen 2016 yılında da 2015 yılına eş değer bir üretim bekliyoruz. 2016 yılının ilk üç ayı bu beklentimizi destekliyor.'
Sezgin, ülke genelinde yaklaşık 60 bin ailenin bu sektörden geçimini sağladığına dikkati çekerek arıcıların başka türlü toplanması veya değerlendirilmesi mümkün olmayan ürünler elde ederek ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını vurguladı.
- 'İlk mahsul kestane balı olacak'
Bursa'da arıcılık yapan İslam Dikbıyık da 4,5 aydır kış uykusunda olan arıların baharın gelmesiyle uyandığını söyledi.
Arıcılar olarak baharın gelmesiyle kovanları açıp kontrol etiklerini anlatan Dikbıyık, 'Koloni bahara sağ salim çıkmış mı?' diye baktıklarını ve kovandaki mevcut duruma göre müdahale ettiklerini belirtti.
Dikbıyık, mayıs ayının gelmesiyle ilk mahsullerinin kestane balı olacağını vurgulayarak 'Kestane çiçekleri açtıktan sonra yağmur yağarsa çiçekteki nektarı yıkıyor ve dolayısıyla bal alamıyoruz. Yani bal üretimimiz, hava ve mevsimle alakalı' dedi.