Yönetim Ve Liderlik Zirvesi
Koç Sistem Genel Müdürü Nalbantoğlu: 'Değişime açık olmak lazım, liderlik bunu gerektiriyor. Belki herkesi lider yapamazsınız şirketinizdeki ama herkesi yaptığı işin sahibi, yaptığı işi sahiplenen bireyler yapmak vasfı olmalı bir liderde' Teknosa Genel Müdürü Gürcan: 'Bırakın siz bu işi beceremiyorsunuz ben yapayım diyen arkadaşları çok seviyorum. Çünkü onlar gelip sorumluluk alıyor' Intel Türkiye Genel Müdürü Aydın: 'Son dönemdeki yönetim anlayışı dünyadaki hızlı değişim ve dönüşüm neticesinde kaosu yönetmeye yönelik evrildi. Kaos yönetimi bundan 510 sene sonra liderlik yönetim anlayışına damga vuracak bir durum'
Koç Sistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, 'Değişime açık olmak lazım, liderlik bunu gerektiriyor. Belki herkesi lider yapamazsınız şirketinizdeki ama herkesi yaptığı işin sahibi, yaptığı işi sahiplenen bireyler yapmak vasfı olmalı bir liderde' dedi.
The Conferences Turkey organizasyonunda düzenlenen 'Yönetim ve Liderlik Zirvesi' sektör profesyonellerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Zirvenin açılışında bir sunum yapan Daikin Türkiye CEO'su Hasan Önder, kendi kariyer gelişimi ve girişimcilik tecrübelerinden yola çıkarak, Japon ve Türk iş kültürleri arasındaki fark ve benzerlikleri anlattı.
Sunumunda şirketlerin bütünsel yaklaşımından bahseden Önder, duygusal, fiziksel ve zihinsel dengenin başarı için önemine dikkati çekti. 'İdeal Yönetim Kurulu, bu üçünün dengede olduğu Yönetim Kurulu'dur' diyen Önder, 'Duygusal, zihinsel ve bedensel olarak dengede olan şirketler önümüzdeki dönemde çok daha başarılı olacaklar' ifadelerini kullandı.
-'Değişime açık olmak lazım, liderlik bunu gerektiriyor'
Zirve kapsamında düzenlenen 'Geleceği Yönetmek' panelinde panelistler, inovasyonun şirketler için önemi, çalışan tutumları, değişen ve gelişen dünyada şirketlerin kendisini yeniden konumlandırması konularında görüşlerini paylaştı.
Koç Sistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, şirket olarak gelecekle bugünü birlikte yönettiklerine işaret ederek, işin icrasına zaman harcamanın yanı sıra stratejik planlama süreçlerinde geleceği de sorguladıklarını söyledi.
Nalbantoğlu, dünyada yaşanan değişim ve dönüşüme dikkati çekerek, yaşanan küresel bilgi bombardımanında herkesin her bilgiye anında ulaştığına, geleceği okuyup kurumları bugünden geleceğe hazırlamak gerektiğine vurgu yaptı.
Bu hızlı değişim ve dönüşümle bugün konuşulan her şeyin 1-2 sene içinde bambaşka hallere bürünebileceğinin altını çizen Nalbantoğlu, şunları kaydetti:
'Dünya nereye gidiyor, kökten değişiklik getirecek neler geliyor? Bunlara iyi odaklanmak, herşeye açık olmak lazım. Liderlik bunu gerektiriyor. Her şeyin hızla değiştiği bir dünyada, her şeyi yeniden yönetmek gerekebiliyor. Hangi alanda çalışırsak çalışalım oyuna fark yaratacak yenilikler getirmek gerek.
Belki herkesi lider yapamazsınız şirketinizdeki ama herkesi yaptığı işin sahibi, yaptığı işi sahiplenen bireyler yapmak vasfı olmalı bir liderde. Dünden gelen yönetim anlayışı ile yönetmeye devam ederseniz, bir gün kendinizi 'Ben hiçbir şeyi yanlış yapmadım, bu şirket nasıl bu hale geldi?' derken bulabilirsiniz.
Biz her sene 100 yeni mezun alıyoruz, onlarla çalışmaktan inanılmaz mutluluk duyuyorum. Liderlikte, tepedeki liderliği aşağı doğru dalga dalga yayabilmek çok önemli.'
-'Bırakın siz bu işi beceremiyorsunuz ben yapayım diyen arkadaşları çok seviyorum'
Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan ise, 'Delegasyon Sanatı' panelinde şirket içindeki delegasyon tutumunu anlattı. 'İyi delege ettiğimi düşünüyorum' diyen Gürcan, elinden geldiğince görev ve yetki paylaşımında bulunduğunu söyledi.
Takım olmaya çok inandığını belirten Gürcan, 'İş hayatı basketbol oyununa benziyor. Ben elimden geldiğince kendi sorumluluk ve yetkilerimi paylaşmaya çalışıyorum ama 'Bırakın bu işi ben yapayım', hatta 'Bırakın siz bu işi beceremiyorsunuz ben yapayım' diyen arkadaşları çok seviyorum. Çünkü onlar gelip sorumluluk alıyor' dedi.
23 yıldır perakende sektöründe bulunduğunu dile getiren Gürcan, şunları anlattı:
'Bazen mağaza ziyaretleri yapıyorum, orada çalışan çocuklara saygımdan iş kıyafetimle gidiyorum. Hiçbiri beni tatil günlerinde bile spor kıyafetle göremez. Sahadaki satış elemanlarından çok şey öğreniyorum, öğrenmenin sınırı yok. Örneğin Kahramanmaraş'taki bir müşteri portföyünü, davranışını o benden daha iyi biliyor.
Bizler gücümüzü bir üst yöneticiden alıyoruz, gücümüz bizim liderimizin bize verdiği yetkiler kadar. Bu yüzden alttaki ekipte gücünü benden almak zorunda. Bizde bütçesel harcamalar, yetkiler prosedürlerle belirlenmiş durumda. Ben de bir ekibe ya da kişiye yetki verirken, zaman ve kaynak limitimin biraz altını veriyorum.
Böylece riski minimize edip, birazda kendimi emniyette hissederek, limitlerin biraz altında yetkilendirme yapıyorum. Başarılı olduklarını gördüğümde bütçeleri ve yetkileri artırıyorum, bu şekilde delegasyonu sağlıyorum.'
-'Son dönemde yönetim anlayışı, kaosu yönetmeye yönelik'
Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın da, paneldeki konuşmasında şirket bünyesinde yaptıkları strateji çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. 'Günü yaşar, geleceği düşünürüz' diyen Aydın, günün gerçeklerinden kopmadan geleceği planlamaya çalıştıklarından söz etti.
Son dönemdeki yönetim anlayışının dünyadaki hızlı değişim ve dönüşüm neticesinde kaosu yönetmeye yönelik evrildiğini aktaran Aydın, şunları aktardı:
'Türk liderler kaos yönetiminde daha başarılılar. Kaos yönetimi bundan 5-10 sene sonra liderlik yönetim anlayışına damga vuracak bir durum. İnsanların birbirine bu kadar hızlı bağlandığı böyle bir dönemde liderler bu durumu iyi yönetmek zorunda. Değişen müşteri profili beraberinde bunu getirdi. Şu an müşteri portföyü birbirine çok bağlı, birini mutsuz ettiğinizde bu mutsuzluk dalga dalga yayılıyor.
Sadece müşteriler değil, zamanla şirketler de değişiyor. Lider ne yapmalı peki? Herkesin müşteri odaklı olması şart. Bu opsiyonel değil, şart. Şirket kültürü önemli. Çalışan herkesin kafasında 'Ben müşteriye nasıl değer katarım', olması gerek.
Şirketler için inovasyon çok önemli. Bugün bizim Intel olarak Türkiye'de ne kadar yüksek pazar payına sahip olduğumuzdan çok ne kadar inovatif olduğumuz önemli. 5 sene önce yüzde 38'lerde pazar payı olan Nokia bugün bitti mesela. Bugünün gerçeği girişimcilik. Artık bütün çalışanlar girişimcilik genine sahip olmalı.'
Kaynak: AA
The Conferences Turkey organizasyonunda düzenlenen 'Yönetim ve Liderlik Zirvesi' sektör profesyonellerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Zirvenin açılışında bir sunum yapan Daikin Türkiye CEO'su Hasan Önder, kendi kariyer gelişimi ve girişimcilik tecrübelerinden yola çıkarak, Japon ve Türk iş kültürleri arasındaki fark ve benzerlikleri anlattı.
Sunumunda şirketlerin bütünsel yaklaşımından bahseden Önder, duygusal, fiziksel ve zihinsel dengenin başarı için önemine dikkati çekti. 'İdeal Yönetim Kurulu, bu üçünün dengede olduğu Yönetim Kurulu'dur' diyen Önder, 'Duygusal, zihinsel ve bedensel olarak dengede olan şirketler önümüzdeki dönemde çok daha başarılı olacaklar' ifadelerini kullandı.
-'Değişime açık olmak lazım, liderlik bunu gerektiriyor'
Zirve kapsamında düzenlenen 'Geleceği Yönetmek' panelinde panelistler, inovasyonun şirketler için önemi, çalışan tutumları, değişen ve gelişen dünyada şirketlerin kendisini yeniden konumlandırması konularında görüşlerini paylaştı.
Koç Sistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, şirket olarak gelecekle bugünü birlikte yönettiklerine işaret ederek, işin icrasına zaman harcamanın yanı sıra stratejik planlama süreçlerinde geleceği de sorguladıklarını söyledi.
Nalbantoğlu, dünyada yaşanan değişim ve dönüşüme dikkati çekerek, yaşanan küresel bilgi bombardımanında herkesin her bilgiye anında ulaştığına, geleceği okuyup kurumları bugünden geleceğe hazırlamak gerektiğine vurgu yaptı.
Bu hızlı değişim ve dönüşümle bugün konuşulan her şeyin 1-2 sene içinde bambaşka hallere bürünebileceğinin altını çizen Nalbantoğlu, şunları kaydetti:
'Dünya nereye gidiyor, kökten değişiklik getirecek neler geliyor? Bunlara iyi odaklanmak, herşeye açık olmak lazım. Liderlik bunu gerektiriyor. Her şeyin hızla değiştiği bir dünyada, her şeyi yeniden yönetmek gerekebiliyor. Hangi alanda çalışırsak çalışalım oyuna fark yaratacak yenilikler getirmek gerek.
Belki herkesi lider yapamazsınız şirketinizdeki ama herkesi yaptığı işin sahibi, yaptığı işi sahiplenen bireyler yapmak vasfı olmalı bir liderde. Dünden gelen yönetim anlayışı ile yönetmeye devam ederseniz, bir gün kendinizi 'Ben hiçbir şeyi yanlış yapmadım, bu şirket nasıl bu hale geldi?' derken bulabilirsiniz.
Biz her sene 100 yeni mezun alıyoruz, onlarla çalışmaktan inanılmaz mutluluk duyuyorum. Liderlikte, tepedeki liderliği aşağı doğru dalga dalga yayabilmek çok önemli.'
-'Bırakın siz bu işi beceremiyorsunuz ben yapayım diyen arkadaşları çok seviyorum'
Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan ise, 'Delegasyon Sanatı' panelinde şirket içindeki delegasyon tutumunu anlattı. 'İyi delege ettiğimi düşünüyorum' diyen Gürcan, elinden geldiğince görev ve yetki paylaşımında bulunduğunu söyledi.
Takım olmaya çok inandığını belirten Gürcan, 'İş hayatı basketbol oyununa benziyor. Ben elimden geldiğince kendi sorumluluk ve yetkilerimi paylaşmaya çalışıyorum ama 'Bırakın bu işi ben yapayım', hatta 'Bırakın siz bu işi beceremiyorsunuz ben yapayım' diyen arkadaşları çok seviyorum. Çünkü onlar gelip sorumluluk alıyor' dedi.
23 yıldır perakende sektöründe bulunduğunu dile getiren Gürcan, şunları anlattı:
'Bazen mağaza ziyaretleri yapıyorum, orada çalışan çocuklara saygımdan iş kıyafetimle gidiyorum. Hiçbiri beni tatil günlerinde bile spor kıyafetle göremez. Sahadaki satış elemanlarından çok şey öğreniyorum, öğrenmenin sınırı yok. Örneğin Kahramanmaraş'taki bir müşteri portföyünü, davranışını o benden daha iyi biliyor.
Bizler gücümüzü bir üst yöneticiden alıyoruz, gücümüz bizim liderimizin bize verdiği yetkiler kadar. Bu yüzden alttaki ekipte gücünü benden almak zorunda. Bizde bütçesel harcamalar, yetkiler prosedürlerle belirlenmiş durumda. Ben de bir ekibe ya da kişiye yetki verirken, zaman ve kaynak limitimin biraz altını veriyorum.
Böylece riski minimize edip, birazda kendimi emniyette hissederek, limitlerin biraz altında yetkilendirme yapıyorum. Başarılı olduklarını gördüğümde bütçeleri ve yetkileri artırıyorum, bu şekilde delegasyonu sağlıyorum.'
-'Son dönemde yönetim anlayışı, kaosu yönetmeye yönelik'
Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın da, paneldeki konuşmasında şirket bünyesinde yaptıkları strateji çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. 'Günü yaşar, geleceği düşünürüz' diyen Aydın, günün gerçeklerinden kopmadan geleceği planlamaya çalıştıklarından söz etti.
Son dönemdeki yönetim anlayışının dünyadaki hızlı değişim ve dönüşüm neticesinde kaosu yönetmeye yönelik evrildiğini aktaran Aydın, şunları aktardı:
'Türk liderler kaos yönetiminde daha başarılılar. Kaos yönetimi bundan 5-10 sene sonra liderlik yönetim anlayışına damga vuracak bir durum. İnsanların birbirine bu kadar hızlı bağlandığı böyle bir dönemde liderler bu durumu iyi yönetmek zorunda. Değişen müşteri profili beraberinde bunu getirdi. Şu an müşteri portföyü birbirine çok bağlı, birini mutsuz ettiğinizde bu mutsuzluk dalga dalga yayılıyor.
Sadece müşteriler değil, zamanla şirketler de değişiyor. Lider ne yapmalı peki? Herkesin müşteri odaklı olması şart. Bu opsiyonel değil, şart. Şirket kültürü önemli. Çalışan herkesin kafasında 'Ben müşteriye nasıl değer katarım', olması gerek.
Şirketler için inovasyon çok önemli. Bugün bizim Intel olarak Türkiye'de ne kadar yüksek pazar payına sahip olduğumuzdan çok ne kadar inovatif olduğumuz önemli. 5 sene önce yüzde 38'lerde pazar payı olan Nokia bugün bitti mesela. Bugünün gerçeği girişimcilik. Artık bütün çalışanlar girişimcilik genine sahip olmalı.'