CHP Antalya Milletvekili Baykal Açıklaması

'CHP'ye genel başkan olmak istemiyorum. CHP'ye genel başkan olmayı değil, CHP'li kalabilmeyi başararak, CHP üyesi olarak ölebilmeyi diliyorum' 'CHP'nin iyi yönetilmesini istiyorum. CHP'nin Türkiye'de mümkün olan en yüksek oyu almasını, onun ötesinde etkili olmasını istiyorum. Türkiye'nin, CHP'nin ağırlığına, düşüncelerine, yol göstericiliğine çok ciddi ihtiyacı olduğundan hiç kuşku duymuyorum. 2019'a kadar zamanımız var, bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz''(CHP'li milletvekilinin Atatürk fotoğrafını indirdiği iddiası) Büyük olay oldu, hala devam ediyor. Niye devam ediyor, biliyor musunuz? Rahmetli Süleyman Demirel'in güzel bir sözü vardır, der ki: 'Allah, insanı yakışan iftiradan korusun'. Şimdi öyle bir ortamda ki parti, böyle abuk bir işi bile 'olabilir' diye karşılıyor insanlar ve 'olmuştur' diyor. Hele bir de bu konuyu yönetirken, olay olduktan iki ay sonraya kadar bekletmişsek, o süreç içerisinde iş dallanıp budaklanmışsa, al sana bir yönetim zafiyeti'

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 'CHP'ye genel başkan olmak istemiyorum. CHP'ye genel başkan olmayı değil, CHP'li kalabilmeyi başararak, CHP üyesi olarak ölebilmeyi diliyorum' dedi.

Baykal, Habertürk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

'AK Parti'ye mi geçeceksiniz?' sorusuna Baykal, 'AK Parti, Türkiye'nin bir siyasi partisidir. Kötü bir şey söylemek istemem ama ben bütün siyasi yaşamımı belli bir çizgide geliştirmiş bir insanım. 1992 yılında kapatılan CHP'nin ikinci kurucu başkanı olma onuruna eriştim. Böyle bir ortama çekilmiş olmaktan üzüntü duyuyorum' yanıtını verdi.

Baykal, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin soruyu ise 'Anayasa'nın dokunulmamış 60-70 maddesi kalmıştır. Şimdi bu konuyu sürekli gündemde tutanların bir amacı var. 'Başkanlık sistemini geçirmektir. CHP, o masaya hiç oturmamalıydı, kalkması gayet doğal. Bu, bir oyun çünkü. Sen başkanlık istiyorsun ama birileri de istemiyor, bu belli. Buna alet olmak istemiyorlar' diyerek cevapladı.

CHP yönetimine yaptığı eleştiriler hatırlatılarak, 'Kılıçdaroğlu'dan onursal başkanlık talep ettiniz mi?' sorusunun yöneltildiği Baykal, şu değerlendirmede bulundu:

'Benim, Sayın Kılıçdaroğlu'ndan kendimle ilgili hiçbir talebim olmamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu konuda gerekeni ifade edeceğinden eminim. Tabii çevresinde bu laflar niye dolaşıyor, ayrı bir iştir. Onursal başkanlık konusu şudur: Partide bir yönetim sorunu olduğunu CHP'liler kendileri arasında sürekli konuşuyor. Bu, benim de kanaatimdir. İyi yönetilmiyor parti, çok açık, her konuda... Bir yönetim toparlanması ihtiyacını CHP'nin deneyimli, birikimli, sorumlu, aklı başında pek çok insanı kendi arasında konuşuyor. O insanlardan bana gelip, 'Bu onursal başkanlık mekanizmasını harekete geçirelim'. Daha önce 'eş başkanlık', arkasından 'onursal başkanlık' diye konuştular ve son olarak kurultaydan önce bana bazı partililerimiz gelerek, 'Bir onursal başkanlık yaratalım, sen de orada bulun, katkını yap, yanlışa müdahale etmen gerekebilir' dedi.

Bana teklif edildi, ben Kılıçdaroğlu'na böyle bir teklif yapmadım, kimseye de yapmadım. Bana bir değerli ardaşımız bu teklifi yaptı, ben de ona, 'Bu konunun takdirini yapacak olan sayın genel başkandır, benim böyle bir talebim olmaz' dedim.'

- 'Gerçek CHP'ye ihtiyaç var'

'CHP'ye tekrar genel başkan olmak istiyor musunuz?' sorusu üzerine Baykal, 'Hayır, CHP'ye genel başkan olmak istemiyorum. CHP'ye genel başkan olmayı değil, CHP'li kalabilmeyi başararak, CHP üyesi olarak ölebilmeyi diliyorum. CHP'nin genel başkanlarının hiçbirisi, CHP'li olarak ölmeyi başaramamıştır. Atatürk, CHP'li olarak ölmedi, İsmet İnönü, rahmetli Ecevit de CHP'li olarak ölmedi. Ben CHP'li olarak, sade bir üye olarak ölmek istiyorum' ifadelerini kullandı.

CHP'nin ikinci kurucu genel başkanı olduğunu anımsatan Baykal, Türkiye'nin bulunduğu ortamda gerçek CHP'ye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

'CHP'nin iyi yönetilmesini istiyorum. CHP'nin Türkiye'de mümkün olan en yüksek oyu almasını, onun ötesinde etkili olmasını istiyorum. Ciddiye alınmasını, yönlendirici olmasını, ağırlığı olmasını istiyorum. Türkiye'nin CHP'nin ağırlığına, düşüncelerine, yol göstericiliğine çok ciddi ihtiyacı olduğundan hiç kuşku duymuyorum. 2019'a kadar zamanımız var, bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bir başkalaşma, yabancılaşma duygusunun giderek yaygınlaşmakta olduğunu üzüntüyle görüyorum. Bu, halledilmesi gereken bir konu. Bunu düşünen yüz binlerce insan olduğunu biliyorum ama bunu söyleme görevinin bana düştüğünü fark ettim. Bunu birisinin söylemesi lazım, söyleyecek insan benim. Ben bunu söylemezsem vazifemi yapmış olmam.'

- 'Yeni başlangıca ihtiyaç var'

'Kılıçdaroğlu'nun partinin başından ayrılması gerektiğini mi söylüyorsunuz?' sorusuna, Baykal şu karşılığı verdi:

'Sayın Kılıçdaroğlu'nun anlayışının CHP'de ciddi yönetim değişikliğine yönelik olduğunu biliyorum. Bunu kimse inkar etmiyor. Ben, artık oyalanmayalım, zamanı harcamayalım, zaman çok kıymetlidir, bir an önce yapalım, bir an önce yeni bir yönetim şekillensin, derlensin, toparlansın, yeterince zamanı olsun ve Türkiye'yi seçime götürsün istiyorum. Ben yeni bir yönetim gerektiğine inanıyorum, herkes de inanıyor. Bu yeni yönetim birisine karşı bir yönetim değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, 6 yıl bu partide çok önemli bir görev yerine getirmiştir, bir kriz döneminde partiyi derleyip, toparlamıştır. Ben de dışarıdan elimden geldiğince iyi niyetli, yapıcı katkı anlayışı içerisinde davrandım ve bir deneme yaptık.

'Bazı ilkelerimizi göz ardı edersek daha iyi mi olur? Biraz oraya, buraya açılırsak daha mı iyi olur?', bütün bunlar denendi. Bunlarla bir şey olmadığı görüldü. Bizim artık CHP'yi sürekli yenilenen bir parti olarak, başkalaşan değil, kökünü koruyan bir parti haline dönüştürme görevimiz var. Bunun için bir yeni başlangıca ihtiyaç olduğu kanısındayım. Bunu 'Ben hayata geçireceğim' demiyorum. Partinin dinamiklerinin, reflekslerinin, kadrolarının içinden yenilenmenin olmaması mümkün değildir.'

Baykal, yeni başlangıçta Kılıçdaroğlu'nun da yer alması gerektiğini ifade etti.

CHP'de 'bir milletvekilinin Meclis'teki odasında bulunan Atatürk'ün fotoğrafını indirdiği' iddasıyla ilgili tartışmalar yapıldığını anımsatan Baykal, 'Büyük olay oldu, hala devam ediyor. Niye devam ediyor, biliyor musunuz? Rahmetli Süleyman Demirel'in güzel bir sözü vardır, der ki: 'Allah insanı yakışan iftiradan korusun'. Şimdi öyle bir ortamda ki parti, böyle abuk bir işi bile 'olabilir' diye karşılıyor insanlar ve 'olmuştur' diyor. Ve ona göre olay üredikçe ürüyor. Hele bir de bu konuyu yönetirken olayı olduktan iki ay sonraya kadar bekletmişsek, o süreç içerisinde iş dallanıp budaklanmışsa, al sana bir yönetim zafiyeti' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Herkes ibret almalı'

'Partinin belli bir mezhepsel kimliğe yakın durmasından rahatsız mısınız?' sorusuna karşılık Baykal, CHP'nin hiçkimseyi dışlamayan anlayış içinde olması gerektiğini söyledi.

Baykal, 'Açıklamalarınızdan sonra CHP'den ihracınız gündeme geldi. Bu konuda ne dersiniz?' sorusu üzerine de 'Ne yapalım, kader bu. 'Mustafa Kemal'e Misak-ı Milli sınırları dışında doğdun, senin artık burada siyaset yapman uygun değildir' denilen bir ülkede, bana bunun söyleniyor olması gerçekten ibret vericidir. Bugün CHP'li olduğunu söyleyen yüz binlerce insanın CHP kimliğinin altında benim imzam var' ifadelerini kullandı.

'Böyle bir şey hayata geçer mi?' sorusuna ise Baykal, 'Bilemem, kimseden bir talebim yok. Ben siyaset yaparken bunları düşünmem. Kimsenin böyle yapmasından rahatsız olmam, kimsenin 'Olmaz böyle şey' demesinden mutlu olmam. Olsun, niyetliyseniz yapın. Bence hiçbir sakınca yok. Bu, benim problemim değildir, CHP'nin problemidir. Ben bu konularla ilgili savunma yapmak istemiyorum. Ben, böyle bir tablo karşısında CHP'nin bu hale gelmesinden herkesin ibret alması gerektiğini düşünüyorum' karşılığını verdi.
Kaynak: AA