Fatma Şahin Açıklaması 'Bombardıman Devam Ederken, Halep'ten Gelecek 1 Milyon Kişiden Bahsediliyor'
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sylvie Guillaume ile beraberindeki LİBE heyetini ağırlayan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Rusya bombalamaya devam ettiği takdirde, Halep’ten gelecek bir milyon kişiden bahsediliyor” dedi.
Gaziantep ve sınır bölgesinde inceleme yapmak amacıyla Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sylvie Guillaume ve yanındaki LİBE heyeti Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i ziyaret etti. Heyete Suriye’de süren iç savaş ve Rusya bombardımanı ile ilgili endişelerini ifade eden Şahin, mülteciler hakkında bilgi verdi. Sınırda 40 bin mültecinin beklediğini hatırlatan Fatma Şahin, “Sınırda 40 bin kişi bekliyor ama eğer ki Rusya, bu şekilde bölgede mevcut yönetime, destek verip, bu bombalamalara devam ettiğinde, Halep’te bundan etkilenecek 1 milyon kişiden bahsediliyor. Aslında biz şu anda pansuman işlerden bahsediyoruz. Yani bizim bataklığı kurutmamız lazım. Çok net bir şekilde NATO’nun, BM’nin, Avrupa Parlamentosunun, bunu yapanlara müsaade etmemesi gerekir. Neden burada böyle yapıyorsun demesi lazım. Bunu engellemeleri lazım.Mülteciler vatanlarına dönmek istiyorlar. Kendi topraklarında yaşamak istiyorlar. Bunların bu haklı taleplerini yerine getirecek şekilde, daha köklü çalışmalara gerekiyor. AB, özellikle bunun için kuruldu. Savaşlar bitsin diye kuruldu. Ülkeler, birbirleriyle savaşmasın, insan hakları demokrasi, kadın hakları diye mücadele ediyoruz” dedi.
“BİZ 5 SENE BAĞIRDIK BİZİ DUYMADINIZ"
Şahin, Türkiye’nin sınırda güvenli bölge oluşması ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesi konusunda tedbirlerin alınması için Avrupa ve dünya ülkelerini defalarca uyardığını ama hiç bir tedbir alınmadığını kaydetti.
Mültecilerin Avrupa’ya ve dünyanın çeşitli ülkelerine ulaşmaya başlamasının ardından tüm ülkelerin büyük bir sıkıntıya girdiğini belirten Şahin, "En büyük kadın hakkı ihlali bu bölgede yapılıyor. En büyük çocuk hakkı ihlali bu bölgede yapılıyor. Daha duyarlı olunması gerekiyor. Biz beş sene bağırdık bizi duymadınız. Ne zamanki, Avrupa Birliğinin sınırlarına mülteciler geldi, şimdi sizi etkiledi, ne yapabiliriz diye bakıyorsunuz. Ne olur, bizi çok daha iyi gönül diliyle duyun, zalim Esad’a neden böyle olduğunu sorun. Büyük güçlerin neden bunun zalimliğine halen müsaade ettiğini anlamıyoruz. Parlamentoda gündem oluşturun, bu kuvvetli parlamentoda kararlar alın. Daha ne kadar kapasiteniz var diye sorulmaması lazım. Herkesin kendi şehrine göre, empati yapması lazım. Dolayısıyla bizim alacak kapasitemiz yok. Ama sonuçta bir insanlık dramı var. Biz gönüllü de yapmadık, mecburiyetten yaptık. Şimdi sınırın bu tarafından her türlü desteği biz veriyoruz. Ama burada güvenli bölge oluşsun. Allah için burada, uçuşa yasak bölge ilan edilsin. Burada insanlar kendi topraklarında kalsın dediğimiz zaman başka hesaplar devreye giriyor. 80 bin Kilisli var, 120 bin mülteci var. Dünya’da böyle bir örnek yok. Dolayısıyla bunun çok iyi analiz edilmeli. Uçuşa yasak bölge gibi, gerekli hızlı tedbirlerin alınması lazım. En azından o tampon bölgede, insanlar kendi vatanında yaşayacak şekilde, ara çözümler üretilsin” ifadelerini kullandı.
Avrupa’nın temsilini sağlayan bu delegasyonun, gelip yerinde görmesi, yerinde sorulara cevap bulması, döndükten sonra da, bu bilgiyi kendi parlamentosunda paylaşmalarını çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Fatma Şahin, “Komşumuz Suriyeli kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler aynen bugün olduğu gibi gelmeye başladı.
İki seçeneğimiz vardı. Ya kapıları kapatacaktık, 3 maymuna oynayacaktık. Ya da büyük bir insanlık dersi verip, açık kapı sistemiyle, gelene şehrimizi evimizi, soframızı, paylaşacaktık. Biz ikinci yolu tercih ettik. şu anda, yani beş yılın sonunda, yalnızca bu şehirde, 350 bin Suriyeli mülteci, yaşıyor. Bunun 98 binin çocuk ve gençtir. Buradaki Suriyeli kadınlar, özellikle Türkçe öğrenmek istiyor. Çünkü bu işin daha fazla uzayacağını, gördüler. Şehirde yaşamak için dil önemlidir. Buna bağlı olarak ta dil öğrenmeye başladılar. Bu talep her geçen gün artıyor. Zaten eğitim hayatına giren çocuk, bunu küçük yaşta eğitimle beraber çözeceği için, o kendi içinde çözülüyor. Ama yetişmiş kadın, yetişmiş kadın kurslara gelerek Türkçe öğreniyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sylvie Guillaume, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere gösterdiği ev sahipliğinin saygı duyulacak düzeyde olduğunu belirterek, Başkan şahin’in iletti sorunların çözümü konusunda ortak bir yol bulunabileceğini ifade etti.
Kaynak: İHA
“BİZ 5 SENE BAĞIRDIK BİZİ DUYMADINIZ"
Şahin, Türkiye’nin sınırda güvenli bölge oluşması ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesi konusunda tedbirlerin alınması için Avrupa ve dünya ülkelerini defalarca uyardığını ama hiç bir tedbir alınmadığını kaydetti.
Mültecilerin Avrupa’ya ve dünyanın çeşitli ülkelerine ulaşmaya başlamasının ardından tüm ülkelerin büyük bir sıkıntıya girdiğini belirten Şahin, "En büyük kadın hakkı ihlali bu bölgede yapılıyor. En büyük çocuk hakkı ihlali bu bölgede yapılıyor. Daha duyarlı olunması gerekiyor. Biz beş sene bağırdık bizi duymadınız. Ne zamanki, Avrupa Birliğinin sınırlarına mülteciler geldi, şimdi sizi etkiledi, ne yapabiliriz diye bakıyorsunuz. Ne olur, bizi çok daha iyi gönül diliyle duyun, zalim Esad’a neden böyle olduğunu sorun. Büyük güçlerin neden bunun zalimliğine halen müsaade ettiğini anlamıyoruz. Parlamentoda gündem oluşturun, bu kuvvetli parlamentoda kararlar alın. Daha ne kadar kapasiteniz var diye sorulmaması lazım. Herkesin kendi şehrine göre, empati yapması lazım. Dolayısıyla bizim alacak kapasitemiz yok. Ama sonuçta bir insanlık dramı var. Biz gönüllü de yapmadık, mecburiyetten yaptık. Şimdi sınırın bu tarafından her türlü desteği biz veriyoruz. Ama burada güvenli bölge oluşsun. Allah için burada, uçuşa yasak bölge ilan edilsin. Burada insanlar kendi topraklarında kalsın dediğimiz zaman başka hesaplar devreye giriyor. 80 bin Kilisli var, 120 bin mülteci var. Dünya’da böyle bir örnek yok. Dolayısıyla bunun çok iyi analiz edilmeli. Uçuşa yasak bölge gibi, gerekli hızlı tedbirlerin alınması lazım. En azından o tampon bölgede, insanlar kendi vatanında yaşayacak şekilde, ara çözümler üretilsin” ifadelerini kullandı.
Avrupa’nın temsilini sağlayan bu delegasyonun, gelip yerinde görmesi, yerinde sorulara cevap bulması, döndükten sonra da, bu bilgiyi kendi parlamentosunda paylaşmalarını çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Fatma Şahin, “Komşumuz Suriyeli kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler aynen bugün olduğu gibi gelmeye başladı.
İki seçeneğimiz vardı. Ya kapıları kapatacaktık, 3 maymuna oynayacaktık. Ya da büyük bir insanlık dersi verip, açık kapı sistemiyle, gelene şehrimizi evimizi, soframızı, paylaşacaktık. Biz ikinci yolu tercih ettik. şu anda, yani beş yılın sonunda, yalnızca bu şehirde, 350 bin Suriyeli mülteci, yaşıyor. Bunun 98 binin çocuk ve gençtir. Buradaki Suriyeli kadınlar, özellikle Türkçe öğrenmek istiyor. Çünkü bu işin daha fazla uzayacağını, gördüler. Şehirde yaşamak için dil önemlidir. Buna bağlı olarak ta dil öğrenmeye başladılar. Bu talep her geçen gün artıyor. Zaten eğitim hayatına giren çocuk, bunu küçük yaşta eğitimle beraber çözeceği için, o kendi içinde çözülüyor. Ama yetişmiş kadın, yetişmiş kadın kurslara gelerek Türkçe öğreniyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sylvie Guillaume, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere gösterdiği ev sahipliğinin saygı duyulacak düzeyde olduğunu belirterek, Başkan şahin’in iletti sorunların çözümü konusunda ortak bir yol bulunabileceğini ifade etti.