Fehim Adak'ın Vefatının Ardından
Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Adak'ın vefatı camiayı yasa boğdu SP Genel Başkanı Kamalak: 'Adak'ın en mutlu olduğu zaman; Refah Partisi'nin teşkilatlarının çalışmaya başladığı, Milli Görüş'ün büyümesi ve D8'lerin kurulması dönemiydi. En büyük üzüntüsü ise partinin bölünmesiydi' SP Yüksek İstişare Kurulu üyesi Asiltürk: 'İhlaslı ve her konuda İslami hassasiyet göstermiş biriydi'
Kanser tedavisi gören Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Fehim Adak'ın vefatı ailesini, sevenlerini ve Milli Görüş camiasını yasa boğdu.
Milli Görüş ekseninde kurulan partilerinde uzun yıllar genel başkan yardımcılığı, bakanlık ve milletvekilliği yapan, Doğu ve Güneydoğu illerindeki sanayi tesisleri ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) hayata geçmesinde büyük çaba sarf eden Adak'ın yol arkadaşları ölüm haberinin duyulmasının ardından, hastanede ve cenaze töreninde Adak'ın ailesini yalnız bırakmadı.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Adak'ın defnedilmesinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 60 yıldır arkadaşı olan Adak'ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Asiltürk, 'İhlaslı ve her konuda İslami hassasiyet göstermiş biri' olarak nitelediği Adak ile ilgili bir anısını da paylaştı. Asiltürk, 'Koalisyonun oluşturduğu bir Bakanlar Kurulu'nda hacda kolera olduğu, oradan gelen hurmaların yakılması, hacca karayolu ile gidilmesinin yasaklanması ile ilgili bir tartışma olmuştu. Bunun mantıksızlığı konuşulurken inandığı konularda taviz vermeyen Adak, 'Bu hurmalar ne kadar akıllı şeyler, başka yere gidince hastalık götürmüyorlar Türkiye'ye gelince götürüyorlar' diye tepki gösterdi ve konu kapatıldı orada' dedi.
SP Genel Başkan Mustafa Kamalak ise 'Fehim Adak ağabey, samimi bir mümin, tavizsiz, gayretli değerli bir büyüğümüzdü' dedi. Kamalak, 'Parti olarak bir büyüğümüzü ama Türkiye büyük bir siyaset adamını kaybetti' diye konuştu.
Adak'ı 1973 seçimlerinden itibaren gıyaben, 1995 yılından itibaren de şahsen tanıdığını belirten Kamalak, Adak hakkında şunları anlattı:
'Bazı konularda çok hassastı. Bakanlığı döneminde bir paket bal getiriyorlar ona. 'Bakan olmasaydım bu hediye gelmezdi' diye parasını ödedi. Gelen hediyelerin her zaman parasını ödedi. Adak'ın en mutlu olduğu zaman; Refah Partisi'nin teşkilatlarının çalışmaya başladığı, Milli Görüş'ün büyümesi ve D-8'lerin kurulması dönemiydi. En büyük üzüntüsü ise partinin bölünmesiydi.'
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Başkanı Recai Kutan ise “65 yıllık kardeşim yakın dostum Fehim Adak beyi kaybetmenin büyük hüznü içerisindeyim. 1950 yılından bu yana çeşitli vesilelerle bir arada bulunduk. Önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nde benden iki yıl sonra idi ve yakın bir kardeşliğimiz oldu. O dönemin önemli bir hocasının sohbetlerine beraber giderdik. Bu 65 yıllık dostluğumuzda şuna şahadet ederim ki kendisi gerçek anlamda bir inanmış insandı. Allah, Peygamber ve İslam yolunda hayatı boyunca alınteri döktü ve gayret gösterdi. Ve bu sebeplerden dolayı da çeşitli zamanlarda büyük zulümlere maruz kaldı. Fakat hiçbir zaman bu halinden şikayet etmedi. Allah mekanını cennet eylesin. Ölümünden dolayı da ben de fevkalede hüzünlüyüm” ifadelerini kullandı.
SP YİK Üyesi Yasin Hatipoğlu da Fehim Adak'ın Milli Görüş davasını savunan ilk isimlerden olduğunu hatırlatarak 'Hocamızı ilk tanıyan ve tanışanlardandır. Milli Nizam hareketiyle birlikte biz de kendisini tanımış olduk. Büyük çabaları gayretleri oldu. Haksızlıklara itiraz eden yapıya sahipti. Kendisine Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum. Yeri doldurulması zor bir kardeşimizdi. Camiamızın başı sağ olsun” sözleriyle duygularını anlattı.
- Refah-Yol'un icraatları
54. Refah-Yol Hükümetinin Devlet Bakanı ve Saadet Partisi YİK Üyesi Fehim Adak, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nde (ESAM) verdiği “Siyasette Milli Görüş: Ekonomi ve Erbakan” konulu konferansta, siyasette omuz omuza 50 yıla yakın mücadele verdiği Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’la birlikte oluşturdukları ekonomi anlayışını ve başarılarını ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Konferansta 1974'te kurulan MSP-CHP koalisyonu, Milli Cephe hükümetleri ve özellikle 1996'da kurulan Refah- Yol Hükümeti'nde gerçekleştirilen büyük ekonomik ve siyasi hamleleri anlatan Adak, havuz sistemi, ağır sanayi hamlesi ve ekonomik kalkınmanın yanı sıra en önemli icraatlardan birinin de Kıbrıs Barış Harekatı'nın geldiğini belirtmişti.
54. Erbakan Hükümeti'nin rant ekonomisinden reel ekonomiye geçmesinin önemli olduğunu vurgulayan Adak, partinin 'acı reçetelerle değil tatlı reçetelerle çözüm getirdiğini' savunuyordu. Adak, bunu, 'Yeni vergi, zam, düşük ücret, düşük taban fiyatı ve borçlanmaya başvurmadan, memleketin kendi kaynakları harekete geçirildi' sözleriyle anlatıyordu. Refah Partisi'nin her biri 10'ar milyar dolarlık dört kaynak paketini hayata geçirdiğini belirten Adak, 'Dördüncüsü işleme konmadan hükümetten ayrıldık' ifadelerini kullanmıştı.
- Havuz sisteminin mimarı
Fehim Adak, Refah-Yol Hükümeti zamanında uygulanan Havuz Sistemi’ni Necmettin Erbakan ile geliştirerek, uygulamaya koydu. Faize karşı çalışma ve uygulamaları ile tanınan Adak, Refahyol Hükümeti'nde öne çıkan isimlerdendi.
Ekonomi politikalarında 'havuz sisteminin mimarı' olarak bilinen Adak, bu sistemi şu sözlerle anlatmıştı:
'Havuz sisteminde devletin bütün kurumlarının paraları tek bir hesapta toplanıyor. Bundan önce bu paralar, özel bankalara yatırılıyordu. Bir kurum, özel bankaya yüzde 10 faizle parasını yatırıyor. Başka bir devlet kurumu ise, aynı bankadan yüzde 135 ile para çekiyordu. Yani devlet, kendi parasına yüzde 125 faiz ödüyordu. Bu biliniyor, görülüyor. Buna rağmen, bir şey yapamıyor. Çünkü karşıda rantiye var. Eğer buna el atarsanız, rantiye sizinle mücadele eder, alaşağı eder.'
Havuz sistemi ile yaklaşık 7 milyar dolarlık kaynak sağladıklarını vurgulayan Fehim Adak, 'Getirisi aslında sadece 7 milyar dolar değil. Çünkü biz bu parayı, rantiyeden borç alsaydık yüzde 150 faiz ödeyecektik. Böylece 10,5 milyar dolar da faiz borcu ödeyecektik. Faizi ödemek için de borç alacaktık' ifadelerini kullanmıştı. Zarar eden KİT'lerin kara geçtiğini kaydeden Adak, 'Eskiden 5 milyar dolar zarar eden KİT'ler, 7 milyar dolar kar eder hale geldi. Bunun da faizi, 10,5 milyar dolar ediyordu. Hepsini hesaplayınca, net 30 milyar dolarlık bir imkan sağlamış oluyorsunuz. Yan tesiriyle, en aşağı 50-60 milyar dolardır' sözleriyle sistemin getirilerini anlatmıştı.
Kaynak: AA
Milli Görüş ekseninde kurulan partilerinde uzun yıllar genel başkan yardımcılığı, bakanlık ve milletvekilliği yapan, Doğu ve Güneydoğu illerindeki sanayi tesisleri ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) hayata geçmesinde büyük çaba sarf eden Adak'ın yol arkadaşları ölüm haberinin duyulmasının ardından, hastanede ve cenaze töreninde Adak'ın ailesini yalnız bırakmadı.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Adak'ın defnedilmesinin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 60 yıldır arkadaşı olan Adak'ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Asiltürk, 'İhlaslı ve her konuda İslami hassasiyet göstermiş biri' olarak nitelediği Adak ile ilgili bir anısını da paylaştı. Asiltürk, 'Koalisyonun oluşturduğu bir Bakanlar Kurulu'nda hacda kolera olduğu, oradan gelen hurmaların yakılması, hacca karayolu ile gidilmesinin yasaklanması ile ilgili bir tartışma olmuştu. Bunun mantıksızlığı konuşulurken inandığı konularda taviz vermeyen Adak, 'Bu hurmalar ne kadar akıllı şeyler, başka yere gidince hastalık götürmüyorlar Türkiye'ye gelince götürüyorlar' diye tepki gösterdi ve konu kapatıldı orada' dedi.
SP Genel Başkan Mustafa Kamalak ise 'Fehim Adak ağabey, samimi bir mümin, tavizsiz, gayretli değerli bir büyüğümüzdü' dedi. Kamalak, 'Parti olarak bir büyüğümüzü ama Türkiye büyük bir siyaset adamını kaybetti' diye konuştu.
Adak'ı 1973 seçimlerinden itibaren gıyaben, 1995 yılından itibaren de şahsen tanıdığını belirten Kamalak, Adak hakkında şunları anlattı:
'Bazı konularda çok hassastı. Bakanlığı döneminde bir paket bal getiriyorlar ona. 'Bakan olmasaydım bu hediye gelmezdi' diye parasını ödedi. Gelen hediyelerin her zaman parasını ödedi. Adak'ın en mutlu olduğu zaman; Refah Partisi'nin teşkilatlarının çalışmaya başladığı, Milli Görüş'ün büyümesi ve D-8'lerin kurulması dönemiydi. En büyük üzüntüsü ise partinin bölünmesiydi.'
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Başkanı Recai Kutan ise “65 yıllık kardeşim yakın dostum Fehim Adak beyi kaybetmenin büyük hüznü içerisindeyim. 1950 yılından bu yana çeşitli vesilelerle bir arada bulunduk. Önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nde benden iki yıl sonra idi ve yakın bir kardeşliğimiz oldu. O dönemin önemli bir hocasının sohbetlerine beraber giderdik. Bu 65 yıllık dostluğumuzda şuna şahadet ederim ki kendisi gerçek anlamda bir inanmış insandı. Allah, Peygamber ve İslam yolunda hayatı boyunca alınteri döktü ve gayret gösterdi. Ve bu sebeplerden dolayı da çeşitli zamanlarda büyük zulümlere maruz kaldı. Fakat hiçbir zaman bu halinden şikayet etmedi. Allah mekanını cennet eylesin. Ölümünden dolayı da ben de fevkalede hüzünlüyüm” ifadelerini kullandı.
SP YİK Üyesi Yasin Hatipoğlu da Fehim Adak'ın Milli Görüş davasını savunan ilk isimlerden olduğunu hatırlatarak 'Hocamızı ilk tanıyan ve tanışanlardandır. Milli Nizam hareketiyle birlikte biz de kendisini tanımış olduk. Büyük çabaları gayretleri oldu. Haksızlıklara itiraz eden yapıya sahipti. Kendisine Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum. Yeri doldurulması zor bir kardeşimizdi. Camiamızın başı sağ olsun” sözleriyle duygularını anlattı.
- Refah-Yol'un icraatları
54. Refah-Yol Hükümetinin Devlet Bakanı ve Saadet Partisi YİK Üyesi Fehim Adak, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nde (ESAM) verdiği “Siyasette Milli Görüş: Ekonomi ve Erbakan” konulu konferansta, siyasette omuz omuza 50 yıla yakın mücadele verdiği Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’la birlikte oluşturdukları ekonomi anlayışını ve başarılarını ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Konferansta 1974'te kurulan MSP-CHP koalisyonu, Milli Cephe hükümetleri ve özellikle 1996'da kurulan Refah- Yol Hükümeti'nde gerçekleştirilen büyük ekonomik ve siyasi hamleleri anlatan Adak, havuz sistemi, ağır sanayi hamlesi ve ekonomik kalkınmanın yanı sıra en önemli icraatlardan birinin de Kıbrıs Barış Harekatı'nın geldiğini belirtmişti.
54. Erbakan Hükümeti'nin rant ekonomisinden reel ekonomiye geçmesinin önemli olduğunu vurgulayan Adak, partinin 'acı reçetelerle değil tatlı reçetelerle çözüm getirdiğini' savunuyordu. Adak, bunu, 'Yeni vergi, zam, düşük ücret, düşük taban fiyatı ve borçlanmaya başvurmadan, memleketin kendi kaynakları harekete geçirildi' sözleriyle anlatıyordu. Refah Partisi'nin her biri 10'ar milyar dolarlık dört kaynak paketini hayata geçirdiğini belirten Adak, 'Dördüncüsü işleme konmadan hükümetten ayrıldık' ifadelerini kullanmıştı.
- Havuz sisteminin mimarı
Fehim Adak, Refah-Yol Hükümeti zamanında uygulanan Havuz Sistemi’ni Necmettin Erbakan ile geliştirerek, uygulamaya koydu. Faize karşı çalışma ve uygulamaları ile tanınan Adak, Refahyol Hükümeti'nde öne çıkan isimlerdendi.
Ekonomi politikalarında 'havuz sisteminin mimarı' olarak bilinen Adak, bu sistemi şu sözlerle anlatmıştı:
'Havuz sisteminde devletin bütün kurumlarının paraları tek bir hesapta toplanıyor. Bundan önce bu paralar, özel bankalara yatırılıyordu. Bir kurum, özel bankaya yüzde 10 faizle parasını yatırıyor. Başka bir devlet kurumu ise, aynı bankadan yüzde 135 ile para çekiyordu. Yani devlet, kendi parasına yüzde 125 faiz ödüyordu. Bu biliniyor, görülüyor. Buna rağmen, bir şey yapamıyor. Çünkü karşıda rantiye var. Eğer buna el atarsanız, rantiye sizinle mücadele eder, alaşağı eder.'
Havuz sistemi ile yaklaşık 7 milyar dolarlık kaynak sağladıklarını vurgulayan Fehim Adak, 'Getirisi aslında sadece 7 milyar dolar değil. Çünkü biz bu parayı, rantiyeden borç alsaydık yüzde 150 faiz ödeyecektik. Böylece 10,5 milyar dolar da faiz borcu ödeyecektik. Faizi ödemek için de borç alacaktık' ifadelerini kullanmıştı. Zarar eden KİT'lerin kara geçtiğini kaydeden Adak, 'Eskiden 5 milyar dolar zarar eden KİT'ler, 7 milyar dolar kar eder hale geldi. Bunun da faizi, 10,5 milyar dolar ediyordu. Hepsini hesaplayınca, net 30 milyar dolarlık bir imkan sağlamış oluyorsunuz. Yan tesiriyle, en aşağı 50-60 milyar dolardır' sözleriyle sistemin getirilerini anlatmıştı.