Yörük Çalıştayı Sonuç Bildirgesiyle Sona Erdi

Antalya Yörükler Derneği, Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kepez Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi ve Konyaaltı Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Türkiye 1. Yörük Türkmen Çalıştayı ve Arama Konferansı okunan sonuç bildirgesiyle sona erdi. Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen Yörük dernekleri başkanları ve temsilcilerinin yanı sıra Antalya kamuoyunun yakından takip ettiği çalıştayda kardeşlik ve bölünmezlik mesajları verildi.

Yörük Çalıştayı Sonuç Bildirgesiyle Sona Erdi
1. Yörük Çalıştayı ve Arama Konferansı’nın sonuç bildirgesinde, “Bugün zorlu bir süreçten geçen Türk İslam Dünyasının içinde bulunduğu bölünmüşlük, her türlü işgale, zulme ve katliama zemin hazırlamaktadır. İslam Dünyasında birliğin yolu öncelikle Türkiye’nin ve Türk Dünyasının kendi içinde güçlü bir birlik sağlamasından geçmektedir. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu geniş coğrafyada mezhepçiliğe, radikalizme ve etnik fitneciliğe karşı birleştirici bir ruha ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda Yesevi ruhunun tekrar canlandırılması gerekmektedir” denildi.

DERNEK BAŞKANI DUMAN’DAN KARDEŞLİK MESAJI

Barış ve kardeşlik çağırısında bulunan Antalya Yörükler Derneği Başkanı Abdullah Duman “Yörük Türkmen dernekleri bu toprakları Türkleştiren, İslamlaştıran gelenek ve inançların güçlü birer taşıyıcısı, neferi olmalı. Dernekleşmek kaydıyla geçmişten geleceğe köprü olmaya çalışan arkadaşlarımız dini, dili, kimliği, inancı ne olursa olsun bu toprakları kendilerine yurt yapmış bütün insanlarımızı, Cenab-ı Hak’kın birer kutsal emaneti olarak görür ve bağırlarına basarlar” şeklinde konuştu.

DESTEĞİMİZ SÜRECEK

Çalıştayda konuşan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, “Bu tür faaliyetler kadim kültürümüzle bugün arasında köprü oluşturmak açısından son derece önemlidir. Yörük Türkmen derneklerinin ve Anadolu’nun her bir bucağından bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarımızın ‘ne yapabiliriz’ konusunda güç birliği oluşturmaları Türk kültürüne inanılmaz katkılar sunacaktır. Bu programı düzenleyen arkadaşlarıma, başta Abdullah Duman olmak üzere Yörük Türkmen derneği temsilcilerine teşekkür ediyorum. Bu tür programların devamı için her zaman desteğimizi sunacağız” dedi.

TARİHİNİ BİLMEYEN KİMLİĞİNİ KAYBEDER

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, etkinliği düzenleyen Antalya Yörükler Derneği’ne teşekkür ederek, “Antalya’da başlayan bu yürüyüşün daha büyük coğrafyalara, İpek Yolu ve Çin’e, diğer yanda Balkanlar ve Avrupa’ya ulaşacağını düşünüyorum” dedi.

“Bu tür çalışmalar olmazsa toplumlar tarihini ve kimliğini kaybeder” diyen Başkan Menderes Türel, “Tarihini bilmeyen toplulukların kimliğini kaybedeceği açıktır. Tarihini bilmemenin neticeleri ağırdır. Devletlerin, toplulukların tarihine, kimliğine yabancılaşmasının neticeleri ağır olmuştur. Yörük Çalıştayı bu açıdan bin yıllık Yörük yürüyüşünü geleceğe aktaracak önemli bir etkinlik olmuştur” şeklinde konuştu.

AKADEMİK ALANA TAŞINDI

Yörük kültürünün sadece Anadolu ya da Türkiye ile sınırlı olmadığını, Orta Asya’ya kadar uzanan bir coğrafyada Yörük kültürünün etkilerini taşıyan ortak bir yaşamın sürdüğünü belirten Vali Muammer Türker, “Yörük göçü, Yörük şenlikleri gibi etkinlikleri akademik alana taşımak gerekiyordu. Bunu başaran Antalya Yörükler derneğine teşekkür ediyor, bu tür programları uluslararası düzeye taşıma konusunda gereken desteği sunmaya hazırız” dedi.

YÖRÜK HOŞGÖRÜLÜ BİR TOPLULUK

Protokol konuşmalarının sonuncusunu Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal yaptı. Bu tür etkinliklerin “Neydi o günler” demek için, nostalji amacıyla değil, geleceğe yönelik olarak yapıldığını, yapılması gerektiğini belirten Ümit uysal, “Yörük barışçı bir topluluktur. Herkesi hoşgörüyle karşılayan, kimseyi yargılamayan, kimseye önyargılı yaklaşmayan bir topluluktur. Çok kolay zıtlıklar ürettiğimiz, çok kolay bölündüğümüz şöylesi bir dönemde bu hoşgörü bizlere çok gerekli” diye konuştu.

Sona eren Türkiye 1. Yörük Türkmen Çalıştayı ve Arama Konferansı Sonuç Bildirgesi ise şu şekilde oldu:

“Bugün zorlu bir süreçten geçen Türk İslam Dünyasının içinde bulunduğu bölünmüşlük, her türlü işgale, zulme ve katliama zemin hazırlamaktadır. İslam Dünyasında birliğin yolu öncelikle Türkiye’nin ve Türk Dünyasının kendi içinde güçlü bir birlik sağlamasından geçmektedir. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu geniş coğrafyada mezhepçiliğe, radikalizme ve etnik fitneciliğe karşı birleştirici bir ruha ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda Yesevi ruhunun tekrar canlandırılması gerekmektedir.

Yesevi Ruhu, Medeniyetler Çatışması ve onun sahadaki projelerine karşı verilecek en etkili cevaptır. Dün, Haçlı Ruhu’na karşı tüm Anadolu’yu bir araya getiren Yesevi Ruhu, bugün bu coğrafyamıza çöken Haçlı ve Siyonist güçlere karşı elimizdeki en güçlü değerimizdir. Başta Anadolu Türkleri olmak üzere, hepimizin bu ruh içinde bir bütün olması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu ruhun Anadolu dışında Orta Asya’dan Balkanlara, Ortadoğu’dan Kafkaslara, Babür’den Deşt-i Kıpçak coğrafyasına kadar yeniden hakim kılınması gerekmektedir. Aksi takdirde Türk-İslam’ı yeryüzünden silmeyi kendine misyon edinmiş bu fitne ateşini söndürebilmek mümkün değildir. Türk-İslam coğrafyasına bu kültür-inanç hattının ilmek ilmek işlenmesi ve "Yesevi Ruhu”nun yeniden inşası noktasında Yörük Türkmen Dernekleri olarak elimizden geleni yapmaya hazırız.

Kıbrıs, Irak, Suriye, Kırım, Karabağ, Balkanlar ve Kafkaslardaki olup bitenleri yakından takip ediyor ve devletimizin bu alandaki milli politikalarını destekliyoruz.

Yörük Türkmenler, bu ülkenin her zaman olduğu gibi gelecekte de asli unsuru olarak kalacaktır. Ve asla bu memleket ve millet üzerinde oynanan oyunlara izin vermeyecektir.

Yörük Türkmen Kültürünün araştırılması, doğru tanımlanması, Orta Asya’daki Türk Yurdunun bilimsel düzeyde tespit edilmesi için Üniversitelerde “Yörük Türkmen Araştırma Enstitüsü” kurulmalıdır.

Ülkemizde son kalan göçerlerin Ulusal ve Uluslararası düzeyde “Yaşayan Kültür Mirası” olarak tanımlanması ve korunması sağlanmalıdır.

Halen konar göçer yaşantıya devam eden Yörüklerin, bu yaşantılarına uygun kışlak ve yaylak ihtiyacının sağlanması, yarı göçer düzeyde yaşayan Yörüklerin yayla ve meraya çıkışlarında yaşadıkları sorunların çözümü için düzenlemelerin hızla yapılması gereklidir.

Oğuz Kağandan bugüne, bugünden yarına geçmiş değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması, Büyük Türk Milletinin bekası açısından büyük önem arz etmektedir. Bu bağı kurabilecek en önemli etken Yörük Türkmen Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Bu nedenle Yörük Türkmen Sivil Toplum Kuruluşlarının “Kamu Yararına Hizmet Veren” dernekler statüsüne alınması önem arz etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Kaynak: İHA