Kalın Bağırsak Kanserinde Robotik Cerrahi
Ülkemizde sık görülen kalın bağırsak kanserinde robotik cerrahinin kullanımı ile dar alanlarda robotun hareketleri ile üstünlük sağlandığını belirten Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, “Özellikle kalın bağırsağın son 15 cm’lik rektum olarak adlandırılan bölgesinde ortaya çıkan kanserler, robotik cerrahinin avantajlarını daha fazla sergilediği bir bölgedir” dedi.
Kalın bağırsak kanserinde en önemli hususun tarama yöntemleri ile hastalığın erken tanısı olduğunun altını çizen Koru Ankara Hastanesi Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, “Bilimsel çalışmalar, erken dönemde tespit edilen kalın bağırsak kanserlerinde uygun tedavi yaklaşımları ile yüzde 90 oranında hastalıktan kurtulma oranları bildirmektedir” diye konuştu.
Kalın bağırsak kanserlerinin cerrahi tedavisinde robotik yöntem hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bedirli, şunları söyledi:
“Kalın bağırsak hastalıklarının cerrahi tedavisinde robotik yöntemi ilk kez 2002 yılında Weber ve arkadaşları kullanmışlardır. Bu tarihten itibaren kalın bağırsağın divertiküler hastalık benzeri iyi huylu, kanser gibi kötü huylu hastalıklarında robotik cerrahi sık kullanılan bir prosedür haline gelmiştir. Gerek bizlerin, gerekse dünyadaki merkezlerde elde edilen hasta sonuçları robotik cerrahinin kalın bağırsak kanseri olan hastalarda etkin ve güvenli bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. Kanser tedavisinde vazgeçilmez olan, cerrahinin onkolojik prensiplere göre yapılmasıdır. Çünkü hastalarda sağkalım dediğimiz hastalıktan kurtulmayı belirleyen en önemli aşama cerrahinin kalitesidir. Robotik cerrahinin onkolojik değerlendirmesini yapan bilimsel çalışmalar, robotik yöntemin onkolojik açıdan asla açık cerrahiden daha aşağıda olmadığı yönündedir.”
ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI
Robotik cerrahinin açık cerrahiye kıyasla hastalara getirmiş olduğu önemli avantajlar bulunduğun belirten Bedirli, “Robotik cerrahide kullandığımız kesiler bir cm’den az olup, hastalarda ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta, bağırsak fonksiyonlarının normalleşmesi daha az sürede olmakta ve hastanede kalma süresi daha kısa sürmektedir. Kesiler çok küçük olduğundan enfeksiyon riski yok denecek kadar az görülmektedir. Robotik cerrahi sayesinde ameliyatta kan kaybı son derece azalmaktadır. Hastalar, hızlı iyileşmeleri sayesinde normal yaşantılarına daha kısa sürede ulaşabilmektedirler. Klasik laparoskopik cerrahide cerrah iki boyutlu görüntü eşliğinde bükülme ve döndürme gibi işlevleri kısıtlı el aletleri yardımıyla ayakta monitöre bakarak ameliyatı tamamlar. Kalın bağırsak ameliyatları gibi ileri düzeydeki işlemlerde laparoskopik cerrahinin önemli bir problemi olan derinlik hissinde kayıp ameliyatın ilerleyen safhalarında cerrahı yormaktadır. Oysa robotik cerrahide kullanmakta olduğumuz kamera 3-boyutlu olup ve hedef organda 10-12 kat büyütme sağlamaktadır. Robotik cerrahide kullanılan aletler daha ileri ergonomik tasarımlara sahip olup, 540 derece gibi dönme ve farklı eksenlerde rotasyon kapasiteleri vardır. Cerrah konsolda oturarak robotik sistemin sunmuş olduğu ileri teknolojiler sayesinde prosedürü güvenli bir şekilde tamamlar. Sistem cerrahın yönergesi olmadan hiçbir şekilde hareket edilemez şeklinde programlanmıştır” dedi.
Özellikle kalın bağırsağın son 15 cm’lik rektum olarak adlandırılan bölgesinde ortaya çıkan kanserlerin robotik cerrahinin avantajlarını daha fazla sergilediği bir bölge olduğunu belirten Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, rektumun pelvis denilen dar bir yapının içerisinde yer aldığını ve bu nedenle rektum cerrahisinin kalın bağırsağın diğer bölgelerine göre daha fazla zorluk çıkardığını bildirdi. Bedirli, “Dar bir alanda robotik cerrahide kullanılan kameranın ve el aletlerinin üstünlükleri sayesinde rektum kanserlerinin cerrahi tedavisi başarılı bir şekilde tamamlanmaktadır. Tüm dünyada robotik cerrahinin en önemli uğraş alanlarından biri rektum kanserleri olup, bizim serimizde de en büyük hasta grubunu rektum kanserleri oluşturmaktadır” dedi.
Kaynak: İHA
Kalın bağırsak kanserlerinin cerrahi tedavisinde robotik yöntem hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bedirli, şunları söyledi:
“Kalın bağırsak hastalıklarının cerrahi tedavisinde robotik yöntemi ilk kez 2002 yılında Weber ve arkadaşları kullanmışlardır. Bu tarihten itibaren kalın bağırsağın divertiküler hastalık benzeri iyi huylu, kanser gibi kötü huylu hastalıklarında robotik cerrahi sık kullanılan bir prosedür haline gelmiştir. Gerek bizlerin, gerekse dünyadaki merkezlerde elde edilen hasta sonuçları robotik cerrahinin kalın bağırsak kanseri olan hastalarda etkin ve güvenli bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. Kanser tedavisinde vazgeçilmez olan, cerrahinin onkolojik prensiplere göre yapılmasıdır. Çünkü hastalarda sağkalım dediğimiz hastalıktan kurtulmayı belirleyen en önemli aşama cerrahinin kalitesidir. Robotik cerrahinin onkolojik değerlendirmesini yapan bilimsel çalışmalar, robotik yöntemin onkolojik açıdan asla açık cerrahiden daha aşağıda olmadığı yönündedir.”
ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI
Robotik cerrahinin açık cerrahiye kıyasla hastalara getirmiş olduğu önemli avantajlar bulunduğun belirten Bedirli, “Robotik cerrahide kullandığımız kesiler bir cm’den az olup, hastalarda ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta, bağırsak fonksiyonlarının normalleşmesi daha az sürede olmakta ve hastanede kalma süresi daha kısa sürmektedir. Kesiler çok küçük olduğundan enfeksiyon riski yok denecek kadar az görülmektedir. Robotik cerrahi sayesinde ameliyatta kan kaybı son derece azalmaktadır. Hastalar, hızlı iyileşmeleri sayesinde normal yaşantılarına daha kısa sürede ulaşabilmektedirler. Klasik laparoskopik cerrahide cerrah iki boyutlu görüntü eşliğinde bükülme ve döndürme gibi işlevleri kısıtlı el aletleri yardımıyla ayakta monitöre bakarak ameliyatı tamamlar. Kalın bağırsak ameliyatları gibi ileri düzeydeki işlemlerde laparoskopik cerrahinin önemli bir problemi olan derinlik hissinde kayıp ameliyatın ilerleyen safhalarında cerrahı yormaktadır. Oysa robotik cerrahide kullanmakta olduğumuz kamera 3-boyutlu olup ve hedef organda 10-12 kat büyütme sağlamaktadır. Robotik cerrahide kullanılan aletler daha ileri ergonomik tasarımlara sahip olup, 540 derece gibi dönme ve farklı eksenlerde rotasyon kapasiteleri vardır. Cerrah konsolda oturarak robotik sistemin sunmuş olduğu ileri teknolojiler sayesinde prosedürü güvenli bir şekilde tamamlar. Sistem cerrahın yönergesi olmadan hiçbir şekilde hareket edilemez şeklinde programlanmıştır” dedi.
Özellikle kalın bağırsağın son 15 cm’lik rektum olarak adlandırılan bölgesinde ortaya çıkan kanserlerin robotik cerrahinin avantajlarını daha fazla sergilediği bir bölge olduğunu belirten Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, rektumun pelvis denilen dar bir yapının içerisinde yer aldığını ve bu nedenle rektum cerrahisinin kalın bağırsağın diğer bölgelerine göre daha fazla zorluk çıkardığını bildirdi. Bedirli, “Dar bir alanda robotik cerrahide kullanılan kameranın ve el aletlerinin üstünlükleri sayesinde rektum kanserlerinin cerrahi tedavisi başarılı bir şekilde tamamlanmaktadır. Tüm dünyada robotik cerrahinin en önemli uğraş alanlarından biri rektum kanserleri olup, bizim serimizde de en büyük hasta grubunu rektum kanserleri oluşturmaktadır” dedi.