CHP Grup Başkanvekili Gök Açıklaması

'Başkent önlemleri son derece sığdır, olayın önemini, derinliğini görmekten acizdir. İktidarın bu tablo ile Türkiye'de ne terörü önlemesi ne de Türkiye'yi güvenlikli bir noktaya getirmesi söz konusu bile değildir''(Cenevre'deki Suriye görüşmeleri) Türkiye'nin serin kanlı, herhangi bir dolduruşa gelmeden, kendi sınırlarını koruyan, çatışmaların tarafı olmayan bir zeminde konferansı ve ateşkes çabalarını desteklemesi gerekir'

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Ankara'da alınması planlanan yeni güvenlik önlemlerine ilişkin, 'Başkent önlemleri son derece sığdır, olayın önemini, derinliğini görmekten acizdir. İktidarın bu tablo ile Türkiye'de ne terörü önlemesi ne de Türkiye'yi güvenlikli bir noktaya getirmesi söz konusu bile değildir' dedi.

Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, terör olaylarının Türkiye'yi ağır bir travmaya soktuğunu ileri sürdü.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ve Ankara'da alınması planlanan yeni güvenlik tedbirlerini eleştiren Gök, iktidarın hala terörün niteliğini ve sorunun derinliğini kavrayamadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Gök, 'Güvenlikçi ve altı boş olan birtakım önlemler ifade edilmiştir. Biz teröre, nereden gelirse gelsin karşı olduğumuzu ve önlenmesine her türlü katkıyı yapacağımızı ifade eden bir partiyiz. Ama iktidar, böyle ciddiyetsiz yaklaşımlarıyla terörün üstesinden geleceğini sanıyorsa yanılıyor' diye konuştu.

Yeni polis alımı ile sorunun çözülemeyeceğini belirten Gök, bu yaklaşımın iktidarın yandaşlarını resmi kurumlara doldurma harekatının bir parçası olduğunu savundu.

İktidarın şekilci davranışlarla günü kurtarma telaşı içinde olduğunu ifade eden Gök, 'Gerçekten bir akıl tutulması yaşıyor iktidar. İktidarın sığ yaklaşımı ile ne Ankara'nın ne de Türkiye'nin güvenliği sağlanır' dedi.

CHP'nin güvenlik konusunda geçmişte de uyarılarda bulunduğuna işaret eden Gök, öncelikle sınırların güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı. İktidarın, Çözüm Süreci boyunca terör örgütlerinin silah depolamasına göz yumduğunu ileri süren Gök, yaşananların sorumluluğunun iktidarın omuzlarında olduğunu ve hesap vermesi gerektiğini belirtti.

-'Bu bilgi kirliliği daha ne kadar devam edecek?'

Ankara'da meydana gelen terör saldırısının, istihbaratın çöktüğünü ortaya koyduğunu ileri süren Gök, 'Bu önlemlerle terörü önleyeceklerini sanıyorlarsa, fena halde yanılıyorlar. Vay halimize' ifadelerini kullandı.

Saldırı sonrasında olayı kimin gerçekleştirdiğine ilişkin yapılan açıklamalarla, gelinen noktada ortaya çıkan bilgilerin çeliştiğini iddia eden Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Olayın arkasındaki gerçek nedir? Eğer Salih Neccar ile Murat Somer aynı kişi ise bir kişi nasıl hem Suriyeli hem Vanlı olabiliyor? Salih Neccar Türkiye'ye girdiğinde parmak izi alındıysa siz bunun herhangi bir terör örgütüne mensup olduğunu o anda saptayamadınız mı? Ya da daha sonra nasıl saptadınız? Bu bilgi kirliliği daha ne kadar devam edecek? Daha bugün, şu saatte biz Ankara saldırısını yapan kişinin kimliği konusunda net bir bilgi sahibi değiliz. Böyle bir aymaz tutum olabilir mi? Suriyeli Salih Neccar mı Vanlı Abdulbaki Somer mi? Sorumuz bu? Hükümet yetkililerinin bunu açıklaması gerekiyor. Biz saldırıyı yapan kişinin gerçek kimliğini istiyoruz. Bu konuda açıklama bekliyoruz.'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Bakanlar Kurulu'nun toplandığını hatırlatan Gök, 'Türkiye'nin Başbakanı artık neredeyse Cumhurbaşkanı'nın yaveri konumuna düşmüş vaziyette. Sarayda toplanıyorlar. Başbakan buna rıza gösteriyor. Sarayda toplanacağınıza memlekette olan biten bu saldırıların kaynağını araştırın' şeklinde konuştu.

MİT'in terör örgütlerine yönelik çalışma yapacağı yerde muhalefet milletvekillerini 'fişlemekle' uğraştığını öne süren Gök, 'MİT'in asli görevi muhalefet partisi milletvekillerini izlemek, onlar hakkında raporlar vermek değildir. MİT'in görevi terörizmle savaştır' dedi.

Gök, saldırı sonrasında başta İçişleri Bakanı ve MİT Müsteşarı olmak üzere sorumluların istifa etmesi gerektiğini, siyasi sorumluluğun Başbakan'a kadar uzandığını söyledi.

Sorunun istihbarat eksikliği olduğunun altını çizen Gök, 'Başkent önlemleri son derece sığdır, olayın önemini, derinliğini görmekten acizdir. İktidarın bu tablo ile Türkiye'de ne terörü önlemesi ne de Türkiye'yi güvenlikli bir noktaya getirmesi söz konusu bile değildir' dedi.

-'Gücün yetiyorsa cezalandır'

Artvin Cerattepe'de maden arama faaliyetine yönelik protestolara da değinen Gök, 'Çevre Bakanı 'Artvin'de eylem yapanları cezalandıracağız' diyor. Öyle mi? Gücün yetiyorsa cezalandır' ifadesini kullandı.

Artvin Orman Müdürlüğünün, maden arama faaliyetinde bulunacak şirket hakkında ağaç kesme izni olmadığı gerekçesiyle şikayette bulunduğunu söyleyen Gök, 'O Müdürü alnından öpüyorum. Devletin bir müdürlüğü kalktı, iktidarın TOMA'larına, gazına, suyuna, İçişleri Bakanı'na, Artvin Valisi'ne karşı görevini yaptı' dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in, 2002 yılında TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan bölümler okuyan Gök, Çelik'in konuşmasında, kalkınma hamlelerinin insanların huzuru ve doğa bozulmadan gerçekleştirilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu aktardı. Gök, sözlerini 'Kendisi de Artvinli olan Çelik, 2002 yılında bu maden çalışmalarıyla ilgili Mecliste konuşuyor. Şimdi hükümetin içinde de belli ki rahatsızlıklar var. Faruk Çelik, kalk daha gür konuş şu anda. 2002'de doğru söylemişsiniz. Şimdi ne diyorsunuz? ' şeklinde sürdürdü.

Artvin'in yok edilmesi pahasına buradan elde edilecek rantın kimlerle paylaşılacağının açıklanmasını isteyen Gök, şöyle devam etti:

'Bu iktidar işine geldiği zaman 'millete soralım' diyor. Hadi, hodri meydan, bir referandum yapın, Artvin halkına sorun bakalım, 'Artvin'de bu çalışmanın yapılmasını istiyor musunuz, istemiyor musunuz?' diye. 25 bin nüfuslu şehrin tamamı ayakta. Buna karşı iktidar zorluyor. Nerede sizin ağzınızdan düşürmediğiniz 'millet, millet'.'

Gök, konuşmasında Suriye konusuna da değinerek, 'Umut ediyoruz ki Cenevre Görüşmeleri başarıya ulaşır. Ve özellikle Suriye'deki çatışma ortamına son verecek bir ateşkes mutlaka sağlanır. Bu ateşke ortamında da Suriye'deki siyaset aktörleri hep beraber daha özgür, daha demokratik bir Suriye oluşturma yönünde çabalar sarf ederler. Türkiye'nin serin kanlı, herhangi bir dolduruşa gelmeden, kendi sınırlarını koruyan, çatışmaların tarafı olmayan bir zeminde konferansı ve ateşkes çabalarını desteklemesi gerekir' değerlendirmesinde bulundu.

Bir gazetecinin, Emniyet Genel Müdürlüğünde, vatandaşlara ait kişisel bilgilerin hacklendiği yönündeki haberlerle ilgili sorusu üzerine Gök, Emniyetin konu hakkında kamuoyuna tatmin edecek bir açıklama yapması gerektiğini söyledi. Gök, 'Emniyet, verileri bile koruyamıyor, bizi nasıl koruyacak?' diye sordu.
Kaynak: AA