Başbakan Davutoğlu, Ankara Valiliği'nde Birifing Aldı

Davutoğlu: (4) 'Önce şunu sormak lazım; daha önce de zannediyorum Kumrular olayında TAK üstlendi ama anında üstlendi. Niye bu açıklamayı yapmak için 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler. TAK dediğiniz de ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz' '(Ankara'daki terör saldırısı failinin kimliğinin kısa süre içinde tespit edilmesi) Çok iyi bir kayıt sistemimiz var ki iki sene sonra bir olay olduğu anda bir küçük parmak parçasından ve o parmak izinin alınması suretiyle daha 24 saat geçmeden, kayıt işlemi üzerinden bu parmak izinin kime ait olduğu tespit edildi. Yani 2 milyon 600 bin mülteci barındıran bir ülkede eğer böylesine iyi işleyen bir kayıt sistemi olmasaydı muhtemelen ya biz bu sonuca hiç ulaşamazdık, ya da çok uzun bir sürede ulaşabilirdik' 'ABD'den tartışmasız, amasız beklediğimiz tek şey, Türkiye'ye yönelik kim tehdit unsuru oluşturuyorsa 'bu bize karşıdır' deme anlayışı, beklediğimiz tek şey, Türkiye ile 'ama'sız bir dayanışma içinde olmaları'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, 'Önce şunu sormak lazım; daha önce de zannediyorum Kumrular olayında TAK üstlendi ama anında üstlendi. Niye bu açıklamayı yapmak için 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler. TAK dediğiniz de ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz' dedi.

Davutoğlu, Ankara Valiliğinde aldığı il brifinginin ardından, ele alınan konulara ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bir basın mensubunun, 'Türkiye'ye parmak iziyle giren kişiler hem İstanbul hem de Ankara'da yapılan terör saldırılarının failleri olarak ortaya çıktılar. Giriş sisteminde yeni bir düzenleme yapmayı planlıyor musunuz' sorusu üzerine Davutoğlu, 'Çok iyi bir kayıt sistemimiz var ki iki sene sonra bir olay olduğu anda bir küçük parmak parçasından ve o parmak izinin alınması suretiyle daha 24 saat geçmeden, kayıt işlemi üzerinden bu parmak izinin kime ait olduğu tespit edildi. Yani 2 milyon 600 bin mülteci barındıran bir ülkede eğer böylesine iyi işleyen bir kayıt sistemi olmasaydı muhtemelen ya biz bu sonuca hiç ulaşamazdık, ya da çok uzun bir sürede ulaşabilirdik' diye konuştu.

Güvenlik İstihbarat Birimlerinin milyonlarca parmak izini tarayarak sonuca ulaştığını anımsatan Davutoğlu, 'Bu konuda 'delil var mı, yok mu?' Delil parmak, parmak izinden daha güçlü bir delil dünyada keşfedilmedi. Alındığı parmak izi belli, olayda bir parmak birde kesik el bulundu, bunlar da belli, dolayısıyla burada teknik olarak alınması gereken bir tedbir alınmış, ulaşabiliyoruz. Ayrıca da bütün bu insan hareketlerinin filtrelendirilmesi, kontrol edilmesi, muhtemel suç unsuru olabilecek unsurların tespiti için de yoğun bir istihbarat çalışması yapılıyor' ifadelerini kullandı.

Terör örgütlerinin suçluları göndermediğini, tespit edilen isimlerinin hiç birinin suç kaydının olmadığını belirten Davutoğlu, Salih Neccar'ın 2014'te ülkeye giriş yaptığını dile getirdi.

Ülkeye girişinde de bir suçununun tespit edilmediğinin altını çizen Davutoğlu, 'Daha önce tespit edilen bir suçu zaten olmuş olsa içeri sokulmaz. Bunların hepsi ne kadar kapsamlı bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteren deliller. Burada aracı bir yerden alıp, diğer yere götüren, aracı kiralayan kişiler için de aynı şey geçerli. Suç işlemediği takdirde birini bu anlamda takip etmeyeceğiniz veya göz altına almayacağınız için her bir terör olayı için neredeyse geçmişte sicilinde bunu gözükmeyen kişiler kullanarak bir perdeleme yapılıyor tabiri caizse. Bütün bunlara karşı da gerekli tedbirler alınıyor' değerlendirmesinde bulundu.

- Ankara'daki terör saldırısını TAK'ın üstlenmesi

Ankara'daki terör saldırısını TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) isimli örgütün üstlendiğinin anımsatılması üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:

'Önce şunu sormak lazım; daha önce de zannediyorum Kumrular olayında TAK üstlendi ama anında üstlendi. Niye bu açıklamayı yapmak için 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler. TAK dediğiniz de ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz. Niye üç gün bekliyor? Çünkü muhtemeldir ki bu terörü yapan kişinin bu kadar kısa sürede ortaya çıkarılacağını hesap edemediler ve bugün bu ortaya çıkarılınca o irtibatı yok etmek ve uluslararası alanda YPG'nin meşruiyetini dönük gölge düştüğü hissine kapıldıktan sonra 'TAK' diye bir örgüt, paravan bir örgüt, PKK ile irtibatlı bir örgüt bunu üstlendi. Acaba biz YPG'yi tespit etmemiş olsaydık, bütün dünyada bunları bilgilendirip YPG'nin gerçek yüzünü ortaya koymamış olsaydık, böyle bir üstlenmeyi yaparlar mıydı? Dikkat ediniz bunlar, hepsi aslında tek bir adresi gösteriyor, YPG'nin de TAK'ın da emir aldığı Kandil'i gösteriyor.'

Bundan sonra da Türkiye'nin canını yakan herkesi bu olayda olduğu gibi adalete teslim edeceklerini dile getiren Davutoğlu, bu suçluların hepsinin Türk Ceza Kanunu'nun gerektirdiği en üst cezayla adalet huzuruna çıkarılacağını, yargının nihai kararını vereceğini söyledi.

-'Müttefik ülkeden beklediğimiz tek şey Türkiye'yi savunmasıdır'

ABD'nin YPG ve PYD konusundaki duruşuna ilişkin ise Davutoğlu, Suriye bağlamında her ülkenin farklı kanaatlerinin olabileceğini belirtti.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Suriye bağlamında, bizim tehdit olarak gördüğümüzü dost ülkeler görmeyebilirler, onların tehdit olarak gördüklerini de biz görmeyebiliriz. Bunlar hep istişareyle, birlikte konuşarak çözülecek konular. 5 yıl içinde de ABD ile de bu anlamda yakın bir işbirliğimiz oldu. Suriye'de çatışan gruplarla ilgili hep bilgileri birbirimizle paylaştık ve Suriye politikası bağlamında da bir koordinasyon yapmaya çalıştık. Bir görüş ayrılıkları varsa da gidermeye çalıştık, nihayet bu Suriye ile ilgili bir konudur.'

Konunun Türkiye'ye tehdit ve saldırı olması halinde işin değişeceğine dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

'Müttefik ülkeden beklediğimiz tek şey Türkiye'yi savunmasıdır. Suriye'deki görüş ayrılığının Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda, bu güvenlik anlayışına yansıtılmasını biz doğru bulmayız. Türkiye'nin güvenliği, Türkiye yönelik bir tehdit söz konusuysa, Ankara'da 28 vatandaşımızın canı söz konusuysa, bunu tartışma konusu yapmayız. Aynı Ankara, ABD Büyükelçiliğine yapılan bir terör saldırısıyla sarsılmıştı. O zaman ABD'ye dönük yapılan bu terör saldırısı konusunda Türkiye'nin nasıl açık bir tutum aldığı aşikardır. 11 Eylül sonrasında Afganistan'a teröre karşı mücadele etmek için birlikte giderken nasıl onların güvenlik kaygılarını gözetmişsek ve bir müttefik ülke olarak onlara yönelik tehditi, kendimize yönelmiş bir tehdit olarak görmüşsek ve 12 yıldır da şu anda da halen etkin olarak biz Afganistan'da bulunuyorsak ABD'den tartışmasız, amasız beklediğimiz tek şey, Türkiye'ye yönelik kim tehdit unsuru oluşturuyorsa 'bu bize karşıdır' deme anlayışı. Beklediğimiz tek şey, Türkiye ile 'ama'sız bir dayanışma içinde olmaları. Suriye konusundaki görüş ayrılıklarımız giderilebilir ama Türkiye, hele Türkiye'nin 28 canı bugün bu saldırıyla kaybedilmişse, yüreğimize ateş düşmüşse, ben dün o yakınların çocuklarını gördüğümde, bağrıma bastığımda gözlerinde akan her bir yaşın hesabını sormak bizim hakkımızdır.'

Başbakan Davutoğlu, 'ABD'den de bize dönük 'acaba bunun arkasında YPG var mı' diye sormaktansa YPG'ye dönüp 'haddini bil Türkiye'ye dönük her saldırıyı biz bize dönük yapılmış saldırı addederiz' deme açıklığıdır' dedi.

Davutoğlu, dün Almanya Başbakanı Angela Merkel'le yaptığı görüşmede, Merkel'in çok açık bir şekilde destek beyanında bulunduğunu belirterek, Türkiye'ye taziye dileğinde bulunan ülkelere teşekkür etti.

(Sürecek)

Kaynak: AA