Uluslararası Anadil Günü

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Yeneroğlu: 'Dünya üzerinde nerede bulunursa bulunsun, hangi toplumda yaşarsa yaşasın bir çocuğun anadilini öğrenmesi onun en temel hakkıdır. Hükümetler bu bilinçle hareket etmek durumundadır'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, dünya üzerinde nerede bulunursa bulunsun, hangi toplumda yaşarsa yaşasın bir çocuğun anadilini öğrenmesinin onun en temel hakkı olduğunu ve hükümetlerin bu bilinçle hareket etmek durumunda olduğunu kaydetti.

Yeneroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, her bir dilin topluma ve kültüre zenginlik katan bir unsur olduğunu vurgulayarak, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 1999 yılında aldığı kararla, 21 Şubat tarihini 'Uluslararası Anadil Günü' olarak kabul ettiğini anımsattı.

Anadillerin korunmasının önemine dikkati çeken Yeneroğlu, “Bizler herbir dili topluma ve kültüre zenginlik katan birer unsur ve insanlığın ortak kültür mirası olarak görmekteyiz. Kaybolan her dil aynı zamanda insanlığın ortak kültür mirasının bir parçasının kaybolması demektir' ifadesini kullandı.

Mustafa Yeneroğlu, UNESCO verilerine göre dünya üzerinde konuşulan 6 bin dilin yarısının, hiçbir önlem alınmazsa kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, 'UNESCO’nun, bir dilin kaybolma tehlikesi kavramını ‘yüz yıl içinde bir dili konuşacak çocuk kalmaması durumu’ olarak açıkladığını göz önünde bulundurursak, durumun vahameti ve aciliyeti bir kez daha ortaya çıkmaktadır' değerlendirmesini yaptı.

Her bir dilin, topluma ve kültüre zenginlik katan birer unsur ve insanlığın ortak kültür mirası olduğunu ifade eden Yeneroğlu, dil çeşitliliği ve anadilin kullanılmasını teşvik etmek ve aynı zamanda dilsel ve kültürel gelenekleri geliştirme bilinci içinde hareket etmenin azami önem taşıdığını vurguladı.

Yeneroğlu, bir ülke için ekonomik ve toplumsal gelişim ve başarı sağlamak ne kadar önemli ise dilsel ve kültürel zenginliklerin korunması ve gelişimine imkan tanıyacak fırsatların oluşturulmasının da o denli önemli olmak zorunda olduğunu bildirdi.

- 'Kürtçe konuştukları için zulüm gördükleri dönem tarihte kaldı'

AK Parti iktidarıyla birlikte geçmişte adeta inkar edilen anadillere ilişkin tabuların yıkıldığının altını çizen Yeneroğlu, açıklamasında şunları kaydetti:

'İnsanların Kürtçe konuştukları için zulüm gördükleri dönemler tarihte kalmıştır. Ülkemizde devlet kanalı Kürt vatandaşlarımızın dilinde yayın yapmakta, seçim çalışmalarında Kürtçe siyasi çalışmalar yapılabilmekte, Kürtçe dil kursları özgürce faaliyet gösterebilmekte ve üniversitede Kürt dili ve edebiyatı okutulmaktadır. Atılan tüm bu adımlarla ülkemizin kültürel zenginliği güçlendirilmiştir.Türkiye olarak gerek ülkemizde gerekse de diğer ülkelerde dillerin kaybolmaması hususunda gerekli katkıyı sağlamakla mükellefiz. Bu çerçevede Anadolumuzda kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan dillerin arasında yer alan Lazca, Abhazca, Adigece, Zazaca, Kabar Çerkes, Batı Ermenicesi, Pontus Yunancası gibi dillerin korunması için teşvik programları geliştirmek durumundayız.

Öte taraftan, Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımız bağlamında, zaman zaman gündeme gelen entegrasyon tartışmalarında anadilin değersizleştirildiğine ve dışlandığına tanık oluyoruz. Bu noktada vatandaşlarımızın anadillerine sadece bir iletişim aracı olarak değil, aynı zamanda kimliği şekillendiren temel değerlerden biri olarak yaklaşarak sahip çıkmaları önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki bir dilin korunması o dil ile özdeşleşen değerler ve kimliklerin tanınması ve koruma altına alınması anlamına gelir. AK Parti olarak yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın anadil eğitiminin yaygın olarak verilmesi ve kültürel kimliklerin korunması için her zaman gerekli desteği vermekte, özellikle de genç neslimizin anadillerinin güçlendirilmesini önemsemekteyiz.'
Kaynak: AA