Trafik Sigortası Fiyatı Düşebilir!
Yüzde 300 oranında zam yapılan ve büyük tartışmalara sebep olan trafik sigortası fiyatının yeni düzenleme sonrasında düşebileceği, ancak bu beklentiye kapılmayıp süresi dolan sigortanın mutlaka yenilenmesi gerektiğini belirtildi.
Sigorta Sahibi ve Sigorta Acenteleri İcra Komitesi İl Delegesi olan ve Eskişehir’de sigorta acenteliği yapan Baki Çetin, trafik sigortalarında yeni düzenlemeyi değerlendirerek, yapılan değişiklikler hakkında bilgi verdi. 2015 yılında sigorta sektöründe trafik sigortasındaki zararın 1 milyar 700 Milyon TL tutarında olduğunu vurgulayan Çetin, 2014 yılında bu zararın 884 milyon TL iken, zararın 2015 yılında birden bire artmasının başlıca sebepleri olduğunu ifade etti.
Bu sebeplerin başını çekenlerden birinin, ölümlü kazalarda kusurlu olan sürücünün varislerine ödenen tazminatta yapılan değişiklik olduğunu, geçmişte sigortalı yüzde 100 kusurlu iken, varislere sigorta şirketi tarafından bir vefat tazminatı ödenmediğini anımsatan Çetin, 2015 yılında ise bazı mahkeme kararları neticesinde bu tazminatlar ödenmeye başladığını kaydetti.
Çetin, “Bunun sonucunda sigorta şirketleri Hazine’ye karşılık bir bütçe ayırmak zorunda kalmaya başladılar. Bu da şirketlerin bütçelerinde yüksek bir gidere dönüştü. Diğer bir sebep, önceden sürücünün çarptığı bir aracın değer kaybı ödenmiyordu. Ancak 2015 yılında sigorta şirketlerinin zarar gören aracın değer kaybını da ödemesine karar verildi.
Bu da bir yük ve külfet getirdi. Yine bazı kaza tutanaklarında, suistimallerin olması da sigorta şirketlerinin ödediği ücretleri arttırdı. Ayrıca bedeni tazminat ve araç değer kaybı tazminat hesaplamalarında standartların olmaması ve yine yedek parça maliyetlerinin artması, tüm bunlar bir araya gelince, trafik sigortasının fiyatına bu kadar yüksek oranda bir zamma yansıdı ve bundan da vatandaş mağdur oldu” diyerek yaşanan zarar artışının nedenlerini aktardı.
TRAFİK SİGORTASI NEYE YARAR?
Halk arasında zorunlu trafik sigortasına ilişkin yanlış bilgilerin olduğuna dikkat çeken Çetin, trafik sigortasının ne olduğunu ise şu cümlelerle tanımladı:
“Trafik sigortası kişilerin, 3. kişilere vereceği zararı karşılar, kendi aracına gelecek zararı karşılamaz. Dolayısı ile vatandaşlar arasında bu anlamda yanlış bir bilinç var. 5 bin TL değerinde aracı olan kişiler ’araç fiyatının 4’te 1’i değerinde trafik sigortası ödüyorum’ diye isyan ediyor. Oysa sigorta şirketi kişinin aracının değerine bakmıyor. Ayrıca bir aracın yaşı ne kadar büyük ise, trafikte kaza yapma riski de o derece yüksek olacağından o araçtan kesilecek olan trafik sigorta ücreti de yüksek olabiliyor. Tüm bu tepkiler ve sektördeki zarar bedellerindeki artıştan dolayı Hazine Müsteşarlığı’nın öncülüğünde yetkililer, trafik sigortasında yeni bir düzenlemeye gitti.”
İŞTE YENİ DÜZENLEMELER
Baki Çetin, getirilen ve getirilecek yeni düzenlemelerin ne getirdiğini ise şu şekilde aktardı:
“Öncelikle sigorta şirketlerinin trafik kazası sonucu hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödeyecekleri vefat tazminatının hesaplanmasına belli standart getirildi ve hesaplamanın nasıl yapılacağının şartları açıklandı. Artık, ödenecek tazminat sigorta şirketinde farklı, mahkemede farklı olmayacak. Bununla birlikte kusurlu sürücünün vefatı halinde yakınları sigorta şirketinden tazminat talep edemeyecek. Yeni düzenleme ile sigorta şirketlerine, trafikte ağır kusurlu hallerde oluşan hem maddi hem de bedeni zararları sigortalıya rücu etme hakkı da getirildi.
Geçen sene yayınlanan genel şartlarda, sigortacılar, ehliyetsiz araç kullanan ya da trafik kurallarını ihlal eden sürücülerin neden olduğu kazalarda ödedikleri maddi ve bedeni zararları sigortalılardan talep edebiliyordu. Yeni düzenleme de ise yine ehliyetsiz araç kullananlar sigorta kapsamı dışında tutulurken, kazanın ancak trafik kurallarının ağır ihlali sonucu oluşması halinde sigorta şirketleri, ödedikleri tazminatları sürücülerden talep edebilecek. Yani, yeni uygulamada, sigortacıların tazminatı rücu etmesi için, sürücünün trafik kurallarını ağır kusurlu olarak ihlal etmesi gerekiyor. Sürücüden ödediği tazminatın tamamını hukuk yoluyla talep edebilecek. Trafik sigortasının yeni genel şartlarında, aracı sigorta ettiren ile sürücü arasındaki ayrıma da açıklık getirildi.
Geçen sene yayınlanan genel şartlarda, sigorta şirketlerine, aracı kullanan sürücü kusurlu da olsa maddi ve bedeni zararların aracı sigorta ettirenden talep etmesi hükme bağlanmıştı. Ancak bu düzenleme hem tepkilere hem de karışıklığa neden olmuştu. Yeni uygulamada ise sigorta şirketleri ödedikleri tazminatları, sadece kazaya neden olan kusurlu sürücüye rücu edebilecekler.”
POLİS ZAPTINA GERİ DÖNÜLMELİ Mİ?
Ayrıca bu sigorta sektöründe uzun yıllardır olan bir kişi olarak sahada gördüğümüz aksaklıklardan da bahseden Baki Çetin, "Bunlardan bir tanesi kaza anında yaralı, vefat veya resmi araç değilse maddi hasarlı kazalarda polis çağırma zorunluluğunun olmaması ve anlaşmalı tutanak tutulmasıdır ki bu beraberinde bazı sıkıntılar getirmektedir. Bazen suistimaller, olduğu gibi bazen de ilk defa tutanak tutan insanlar tutanağı doğru bir şekilde yazamadığı için haklı iken haksız duruma düşebiliyor. Tüm bu durumların önüne geçebilmek için benim yetkililerden önerim gerekirse trafik sigortalarından SSK’ya pay ayrıldığı gibi Emniyet Genel Müdürlüğüne de pay ayrılarak tüm il ve ilçelerde nüfusa göre sadece, trafik kazalarına bakacak tutanak tutacak polis ekipleri oluşturulmalı, hem yeni istihdam sağlanır hem de trafik kazaları kontrol altına alınmış olur.”
SİGORTAYI SAKIN ERTELEMEYİN
Tüm bu değişiklikler sonrasında yaşanacakları aktaran Çetin, araç sahiplerinin ’şirketlerin zararı ya da maliyeti azaldığı için trafik sigortası fiyatları düşecektir, fiyatlar düşene kadar bekleyelim’ gibi bir düşünceye kapılabileceğini belirtti.
Baki Çetin, bu düşünce ile trafik sigortası yenileme zamanı gelip de bekletmenin daha büyük bir sorun oluşturabileceğini kaydetti.
En başta zorunlu trafik sigortası olmayan bir aracın trafiğe çıkmasının yasak olduğunun, ayrıca zorunlu bir poliçe olduğunun altını çizen Çetin, sürücülere son olarak şu uyarılarda bulundu:
“Eğer aracınızın sigorta süresi dolduysa ve yenileme günü geldiyse sakın beklemeyin. Sigortasız trafiğe çıktığınızda risk oluşturursunuz ve bunun cezası da ödeyeceğiniz sigorta parasının çok daha üzerinde olacaktır. Kar yapayım derken daha büyük zarara uğramayın.”
Kaynak: İHA
Bu sebeplerin başını çekenlerden birinin, ölümlü kazalarda kusurlu olan sürücünün varislerine ödenen tazminatta yapılan değişiklik olduğunu, geçmişte sigortalı yüzde 100 kusurlu iken, varislere sigorta şirketi tarafından bir vefat tazminatı ödenmediğini anımsatan Çetin, 2015 yılında ise bazı mahkeme kararları neticesinde bu tazminatlar ödenmeye başladığını kaydetti.
Çetin, “Bunun sonucunda sigorta şirketleri Hazine’ye karşılık bir bütçe ayırmak zorunda kalmaya başladılar. Bu da şirketlerin bütçelerinde yüksek bir gidere dönüştü. Diğer bir sebep, önceden sürücünün çarptığı bir aracın değer kaybı ödenmiyordu. Ancak 2015 yılında sigorta şirketlerinin zarar gören aracın değer kaybını da ödemesine karar verildi.
Bu da bir yük ve külfet getirdi. Yine bazı kaza tutanaklarında, suistimallerin olması da sigorta şirketlerinin ödediği ücretleri arttırdı. Ayrıca bedeni tazminat ve araç değer kaybı tazminat hesaplamalarında standartların olmaması ve yine yedek parça maliyetlerinin artması, tüm bunlar bir araya gelince, trafik sigortasının fiyatına bu kadar yüksek oranda bir zamma yansıdı ve bundan da vatandaş mağdur oldu” diyerek yaşanan zarar artışının nedenlerini aktardı.
TRAFİK SİGORTASI NEYE YARAR?
Halk arasında zorunlu trafik sigortasına ilişkin yanlış bilgilerin olduğuna dikkat çeken Çetin, trafik sigortasının ne olduğunu ise şu cümlelerle tanımladı:
“Trafik sigortası kişilerin, 3. kişilere vereceği zararı karşılar, kendi aracına gelecek zararı karşılamaz. Dolayısı ile vatandaşlar arasında bu anlamda yanlış bir bilinç var. 5 bin TL değerinde aracı olan kişiler ’araç fiyatının 4’te 1’i değerinde trafik sigortası ödüyorum’ diye isyan ediyor. Oysa sigorta şirketi kişinin aracının değerine bakmıyor. Ayrıca bir aracın yaşı ne kadar büyük ise, trafikte kaza yapma riski de o derece yüksek olacağından o araçtan kesilecek olan trafik sigorta ücreti de yüksek olabiliyor. Tüm bu tepkiler ve sektördeki zarar bedellerindeki artıştan dolayı Hazine Müsteşarlığı’nın öncülüğünde yetkililer, trafik sigortasında yeni bir düzenlemeye gitti.”
İŞTE YENİ DÜZENLEMELER
Baki Çetin, getirilen ve getirilecek yeni düzenlemelerin ne getirdiğini ise şu şekilde aktardı:
“Öncelikle sigorta şirketlerinin trafik kazası sonucu hayatını kaybedenlerin yakınlarına ödeyecekleri vefat tazminatının hesaplanmasına belli standart getirildi ve hesaplamanın nasıl yapılacağının şartları açıklandı. Artık, ödenecek tazminat sigorta şirketinde farklı, mahkemede farklı olmayacak. Bununla birlikte kusurlu sürücünün vefatı halinde yakınları sigorta şirketinden tazminat talep edemeyecek. Yeni düzenleme ile sigorta şirketlerine, trafikte ağır kusurlu hallerde oluşan hem maddi hem de bedeni zararları sigortalıya rücu etme hakkı da getirildi.
Geçen sene yayınlanan genel şartlarda, sigortacılar, ehliyetsiz araç kullanan ya da trafik kurallarını ihlal eden sürücülerin neden olduğu kazalarda ödedikleri maddi ve bedeni zararları sigortalılardan talep edebiliyordu. Yeni düzenleme de ise yine ehliyetsiz araç kullananlar sigorta kapsamı dışında tutulurken, kazanın ancak trafik kurallarının ağır ihlali sonucu oluşması halinde sigorta şirketleri, ödedikleri tazminatları sürücülerden talep edebilecek. Yani, yeni uygulamada, sigortacıların tazminatı rücu etmesi için, sürücünün trafik kurallarını ağır kusurlu olarak ihlal etmesi gerekiyor. Sürücüden ödediği tazminatın tamamını hukuk yoluyla talep edebilecek. Trafik sigortasının yeni genel şartlarında, aracı sigorta ettiren ile sürücü arasındaki ayrıma da açıklık getirildi.
Geçen sene yayınlanan genel şartlarda, sigorta şirketlerine, aracı kullanan sürücü kusurlu da olsa maddi ve bedeni zararların aracı sigorta ettirenden talep etmesi hükme bağlanmıştı. Ancak bu düzenleme hem tepkilere hem de karışıklığa neden olmuştu. Yeni uygulamada ise sigorta şirketleri ödedikleri tazminatları, sadece kazaya neden olan kusurlu sürücüye rücu edebilecekler.”
POLİS ZAPTINA GERİ DÖNÜLMELİ Mİ?
Ayrıca bu sigorta sektöründe uzun yıllardır olan bir kişi olarak sahada gördüğümüz aksaklıklardan da bahseden Baki Çetin, "Bunlardan bir tanesi kaza anında yaralı, vefat veya resmi araç değilse maddi hasarlı kazalarda polis çağırma zorunluluğunun olmaması ve anlaşmalı tutanak tutulmasıdır ki bu beraberinde bazı sıkıntılar getirmektedir. Bazen suistimaller, olduğu gibi bazen de ilk defa tutanak tutan insanlar tutanağı doğru bir şekilde yazamadığı için haklı iken haksız duruma düşebiliyor. Tüm bu durumların önüne geçebilmek için benim yetkililerden önerim gerekirse trafik sigortalarından SSK’ya pay ayrıldığı gibi Emniyet Genel Müdürlüğüne de pay ayrılarak tüm il ve ilçelerde nüfusa göre sadece, trafik kazalarına bakacak tutanak tutacak polis ekipleri oluşturulmalı, hem yeni istihdam sağlanır hem de trafik kazaları kontrol altına alınmış olur.”
SİGORTAYI SAKIN ERTELEMEYİN
Tüm bu değişiklikler sonrasında yaşanacakları aktaran Çetin, araç sahiplerinin ’şirketlerin zararı ya da maliyeti azaldığı için trafik sigortası fiyatları düşecektir, fiyatlar düşene kadar bekleyelim’ gibi bir düşünceye kapılabileceğini belirtti.
Baki Çetin, bu düşünce ile trafik sigortası yenileme zamanı gelip de bekletmenin daha büyük bir sorun oluşturabileceğini kaydetti.
En başta zorunlu trafik sigortası olmayan bir aracın trafiğe çıkmasının yasak olduğunun, ayrıca zorunlu bir poliçe olduğunun altını çizen Çetin, sürücülere son olarak şu uyarılarda bulundu:
“Eğer aracınızın sigorta süresi dolduysa ve yenileme günü geldiyse sakın beklemeyin. Sigortasız trafiğe çıktığınızda risk oluşturursunuz ve bunun cezası da ödeyeceğiniz sigorta parasının çok daha üzerinde olacaktır. Kar yapayım derken daha büyük zarara uğramayın.”