Kaya Açıklaması 'Poliçe Fiyatları Enflasyon Oranında Arttırılsın'
İnsan Hakları ve Sigortacılık Mağdurları Dayanışma Derneği (Güvenceder) Başkanı Bekir Kaya, sigorta sektöründe poliçe fiyatlarının enflasyon oranında artırılması gerektiğini bildirdi.
Kaya, yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, sigorta sektöründe yapılması düşünülen değişiklikleri anlatırken, ’sektörü denetimsiz bırakmayacağız’ demesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Tüm dikkatlerin düzenlemeye yönelmişken daha detaylı bir çalışma yapılmasını beklediklerini ifade eden Kaya, "Sigortacılık şirketlerinin zarar açıklamaları detaylı araştırılmadan bilançolarda belirtilen muallak hasar konusu incelenmeden yapılacak olan düzenleme, sigorta şirketleri için haksız bir kazanca sebebiyet verebilir. Sigorta şirketlerinin zarar ettiği hususu inandırıcı gelmemektedir. 2011 yılında vefat eden kusurlu sürücülerin desteğinden yoksun kalanların tazminat alacağı noktasındaki uygulama geçmiş yıllar açısından 2016 itibariyle bitmiş, kusurlu sürücü taleplerinin tamamına yakın bir kısmı şirketler tarafından ödenmiştir. Bundan sonra oluşacak kazalarda da bu oran çok büyük bir tutar olmamaktadır. Kaldı ki Yargıtay kusurlu sürücünün ölümü halinde bakmakla yükümlü olduğu kişileri üçüncü kişi olarak hukuk genel kurulu tarafından yapılan müzakere sonucu kabul etmiştir" dedi.
Sigorta şirketlerinin 2015 yılında aldıkları serbest fiyatları uygulayarak, genç sürücülere, daha önce kaza yapmış sürücülere peşin olarak yüksek fiyattan poliçe yapmak üzere ceza vermesinin; oluşmamış bir suça ceza verilmesi demek olduğunu ifade eden Kaya şöyle devam etti:
"Bu hususun da iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. En düşük poliçede yüzde 80 fiyat artışı olmuştur. Fiyatların serbest bırakılması iptal edilmeli ve Hazine tarafından eski sistemle fiyatlar belirlenmelidir. Poliçe fiyat artışlarında gerçekçi bir tutar olarak memur maaş zamları ya da yıllık enflasyon baz alınabilir. Aksi durumda sigorta şirketleri ya zarar edercesine rekabete girerek fiyatları düşürecek ya da anlaşarak vatandaşın önüne yüksek poliçe fiyatlarını koyacaktır. Bu husus da problemlerin her an tekrarlanacağı demektir. Sayın Şimşek hep sigorta temsilcileri ve Hazine Müsteşarlığı ile görüşmüş ve onların fikirlerini almıştır. Hatalı uygulamaların tamamının üreticileri bu kesimdir. Halkın adına halkı temsil edecek kişi veya dernekleri de dinlemesi gerektiğine inanmaktayız. Hazine Müsteşarlığı prim denetimi yapacak deniliyor. Bu hususa vatandaşın pek güveni kalmadı. Hazine yetkililerinin uzun süreler Türkiye Sigortalar Birliği’nin Yönetim Kurulunda görevlendirildiği dikkate alınırsa hem icra hem denetim makamı olarak bu hatalı mevzuatların altına imza attıkları unutulmamalıdır. Fırsat kaçmasın düzenleme yarım bırakılırsa bu sorun yeniden gündeme gelecektir. Daha geniş ve kapsamlı bir düzenleme beklemekteyiz."
Kaynak: İHA
Tüm dikkatlerin düzenlemeye yönelmişken daha detaylı bir çalışma yapılmasını beklediklerini ifade eden Kaya, "Sigortacılık şirketlerinin zarar açıklamaları detaylı araştırılmadan bilançolarda belirtilen muallak hasar konusu incelenmeden yapılacak olan düzenleme, sigorta şirketleri için haksız bir kazanca sebebiyet verebilir. Sigorta şirketlerinin zarar ettiği hususu inandırıcı gelmemektedir. 2011 yılında vefat eden kusurlu sürücülerin desteğinden yoksun kalanların tazminat alacağı noktasındaki uygulama geçmiş yıllar açısından 2016 itibariyle bitmiş, kusurlu sürücü taleplerinin tamamına yakın bir kısmı şirketler tarafından ödenmiştir. Bundan sonra oluşacak kazalarda da bu oran çok büyük bir tutar olmamaktadır. Kaldı ki Yargıtay kusurlu sürücünün ölümü halinde bakmakla yükümlü olduğu kişileri üçüncü kişi olarak hukuk genel kurulu tarafından yapılan müzakere sonucu kabul etmiştir" dedi.
Sigorta şirketlerinin 2015 yılında aldıkları serbest fiyatları uygulayarak, genç sürücülere, daha önce kaza yapmış sürücülere peşin olarak yüksek fiyattan poliçe yapmak üzere ceza vermesinin; oluşmamış bir suça ceza verilmesi demek olduğunu ifade eden Kaya şöyle devam etti:
"Bu hususun da iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. En düşük poliçede yüzde 80 fiyat artışı olmuştur. Fiyatların serbest bırakılması iptal edilmeli ve Hazine tarafından eski sistemle fiyatlar belirlenmelidir. Poliçe fiyat artışlarında gerçekçi bir tutar olarak memur maaş zamları ya da yıllık enflasyon baz alınabilir. Aksi durumda sigorta şirketleri ya zarar edercesine rekabete girerek fiyatları düşürecek ya da anlaşarak vatandaşın önüne yüksek poliçe fiyatlarını koyacaktır. Bu husus da problemlerin her an tekrarlanacağı demektir. Sayın Şimşek hep sigorta temsilcileri ve Hazine Müsteşarlığı ile görüşmüş ve onların fikirlerini almıştır. Hatalı uygulamaların tamamının üreticileri bu kesimdir. Halkın adına halkı temsil edecek kişi veya dernekleri de dinlemesi gerektiğine inanmaktayız. Hazine Müsteşarlığı prim denetimi yapacak deniliyor. Bu hususa vatandaşın pek güveni kalmadı. Hazine yetkililerinin uzun süreler Türkiye Sigortalar Birliği’nin Yönetim Kurulunda görevlendirildiği dikkate alınırsa hem icra hem denetim makamı olarak bu hatalı mevzuatların altına imza attıkları unutulmamalıdır. Fırsat kaçmasın düzenleme yarım bırakılırsa bu sorun yeniden gündeme gelecektir. Daha geniş ve kapsamlı bir düzenleme beklemekteyiz."