Afrika Uzmanı Yıldırım, Orta Afrika Seçimlerini Değerlendirdi
KAFKASSAM Afrika Çalışmaları Uzmanı Huriye Yıldırım, "Afrika kıtasının tam kalbinde yer alan Orta Afrika Cumhuriyetinde seçimler sonrasında sağlanacak birlik, barış ve refahın yansıması diğer ülkelerde de hissedilebilecektir" dedi.
Orta Afrika seçimleri ile ilgili değerlendirmede bulunan Yıldırım, 14 Şubat’ta Orta Afrika Cumhuriyeti’nde barış ve istikrar umutlarını yeşertecek olan Başkanlık Seçimlerinin ikinci turunun yapıldığını hatırlatarak, "Daha önce başkanlık seçimi birinci turuna 30 aday katılmıştı. Nispeten barış içinde yapılan seçimlerden iki aday, Ekonomi Uzmanı Anicet-Georges Dologuele ve akademisyen kökenli Faustine-ArchangeTouadera ikinci tura kalmıştır. Şu an yönetimde olan geçici başkan Catherine Samba-Panza ise anayasada yer alan, geçici yönetimin başkanlık seçimlerine adaylığını koyamayacağı hükmü nedeniyle seçimlere katılmamıştır" ifadesini kullandı.
Yıldırım, elmas, altın, uranyum ve petrol kaynaklarına sahip olmasına karşın dünyanın en fakir ülkeleri sıralamasında yer alan Orta Afrika Cumhuriyeti’nin barış ve istikrar bakımından diğer bazı Afrika ülkeleriyle aynı kaderi paylaştığını vurgulayan Yıldırım, "Bilindiği gibi 1960 tarihinde Fransa’da bağımsızlığını kazanan ülke yıllardır Afrika’nın birçok ülkesinde olduğu gibi toplumsal, ekonomik ve siyasal krizler ve iç savaşlarla mücadele etmektedir. Uzun yıllar süren farklı çatışmaların ardından, 2012 yılının sonunda çoğunluğu Müslüman olan ve bünyesinde farklı alt grupları barındıran Seleka Koalisyonu, 2003’ten beri iktidarda olan François BozizeYangouvan güçleriyle şiddetli çatışmalara girdi. Ülkenin ve bölgenin barış ve istikrarını sağlamak için Orta Afrika Ülkeleri Ekonomik Birliğine üye Çad, Gabon, Kamerun, Angola, Güney Afrika ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkeler Bangui hükümetine askeri güçlerini göndermiştir. Bozize hükümetine yapılan bu desteğe rağmen başkent Bangui, isyancı Seleka güçlerinin eline geçti. Seleka koalisyonunun bu galibiyeti ardından Başkan Fançois Bozize ülkeyi terketmiş ve Seleka lideri Michel Djotodia kendisini başkan ilan etmiştir" değerlendirmesini yaptı.
18 Nisan 2013 tarihinde N’djamena’da toplanan bölgesel bir zirvede Michel Djotodia’nın geçiş dönemi başkanı olarak kabul edildiğini hatırlatan Yıldırım şunları kaydetti:
"Ancak ülkede bir türlü sonlandırılamayan çatışmalar nedeniyle 14 Mayıs 2014’te Başbakan Nicolas Tiangaye BM Güvenlik Konseyi’nden askeri destek talep etmiştir. Ancak barış umutları yeniden sönmüş ve Ağustos 2014’te Müslüman Seleka ve Bozize taraftarı Hıristiyan Anti-Balaka milisleri arasında yüksek yoğunluklu çatışmalar meydana gelmiştir. Hükümet, Fransız Başkanı François Hollande’dan ve BM’den destek talep etmiş, ancak bir türlü işlevsel politikalar üretemeyen ve başarısız olan Orta Afrika Cumhuriyeti yönetimi bölünerek Başkan Djotodia istifa etmiştir. Ocak 2014’te gerçekleşen istifanın ardından Catherine Samba-Panza geçici olarak başkanlık koltuğuna geçmiştir.
Catherine Samba-Panza yönetiminde de aranan barış ve istikrar sağlanamamış ülkedeki bölünmüşlük,siyasi, sosyo-ekonomik krizler ve çatışmalar devam etmiştir. Amnesty International ve UNDP gibi kurumların raporlarına baktığımız zaman Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki artan şiddet olaylarında 500 binden fazla insan yaşadıkları yerleri terketmek zorunda kalmış, binlerce kişi ise yaşamını yitirmiştir."
Artık huzur içinde yaşamayı isteyen Orta Afrika Cumhuriyeti halkının kendilerini birleştirip, huzur ve refah içerisinde yaşamalarını sağlayacak başkanı, demokratik yollardan seçmeye çalıştıklarına dikkat çeken Yıldırım, halkın büyük çoğunluğunun, ikinci turda rekabet eden iki aday Anicet-Georges Dologuele ve Fautin-ArchangeTouadera’dan hangisi iktidara gelirse gelsin kendilerine bu taleplerini sağlamalarını istediğini vurguladı.
Yıldırım, adayların profilleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Anicet-Georges Dologuele: Başkanlık seçimlerinde birinci turda oyların yüzde 24’ünü almıştır. Esasında bir finans uzmanı olan Dologuele’nin daha önceki dönemlerde de siyasi ve bürokratik deneyimleri mevcut:
- 1999-2001 yılları arasında MichelGbezera-Bria iktidarı döneminde başbakanlık.
- 2001-2010 yılları arasında Orta Afrika Ülkeleri Kalkınma Bankasında başkanlık.
- 2013 yılında ise Yenilenme İçin Orta Afrika Birliği (URCA) adında bir siyasi parti kurarak seçimlere adaylığını ilan etmiştir. Seçim kampanyalarında ’Birlik, Tam Şimdi!’ sloganıyla çıkan ve hayatının hiçbir döneminde silah tutmadığını belirten Dologuele, Bozize’nin partisi KNK’nin kesin desteğini almış durumda.
Fautin-ArchangeTouadera: Seçimlerin birinci turunda oyların yüzde 19’unu alarak Dologuele’nin karşısında ikinci tura yükselmiştir. Toudera’nın deneyimleri ise:
- Bozize döneminde Bangui Üniversitesi’nde Matematik alanında akademisyen
-Ocak 2008 yılında Bozize tarafından Başbakan olarak atanmıştır.
- Seçim kampanyalarında ülkenin birliği ve yolsuzlukla mücadelenin temel odağı olduğunu vurgulamaktadır."
"Orta Afrika Cumhuriyeti’nde seçimlerin ardından barış ve refahın sağlanması ülke halkı için olduğu kadar bölgesel ve uluslararası güvenlik için de önemlidir" diyen Yıldırım şöyle devam etti:
"Nitekim hali hazırda birçok siyasi ve sosyo-ekonomik krizlerle mücadele eden bölge ülkeleri, Bangui’deki istikrarsızlıktan doğrudan etkilenmektedir. Ülkeden ayrılmak zorunda olan insanların çoğu çevre ülkelerde mülteci durumundadır. Çatışmaların ve yol açtığı istikrarsız düzenin ekonomik maliyeti bu ülkelerin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Geçim sıkıntısının neden olduğu çıkmaz nedeniyle buradaki insanların önemli bir kısmı ya göç ya da illegal gruplarla bağ kurarak yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Neticede Afrika kıtasının tam kalbinde yer alan Orta Afrika Cumhuriyeti’nde seçimler sonrasında sağlanacak birlik, barış ve refahın yansıması diğer ülkelerde de hissedilebilecektir."
Kaynak: İHA
Yıldırım, elmas, altın, uranyum ve petrol kaynaklarına sahip olmasına karşın dünyanın en fakir ülkeleri sıralamasında yer alan Orta Afrika Cumhuriyeti’nin barış ve istikrar bakımından diğer bazı Afrika ülkeleriyle aynı kaderi paylaştığını vurgulayan Yıldırım, "Bilindiği gibi 1960 tarihinde Fransa’da bağımsızlığını kazanan ülke yıllardır Afrika’nın birçok ülkesinde olduğu gibi toplumsal, ekonomik ve siyasal krizler ve iç savaşlarla mücadele etmektedir. Uzun yıllar süren farklı çatışmaların ardından, 2012 yılının sonunda çoğunluğu Müslüman olan ve bünyesinde farklı alt grupları barındıran Seleka Koalisyonu, 2003’ten beri iktidarda olan François BozizeYangouvan güçleriyle şiddetli çatışmalara girdi. Ülkenin ve bölgenin barış ve istikrarını sağlamak için Orta Afrika Ülkeleri Ekonomik Birliğine üye Çad, Gabon, Kamerun, Angola, Güney Afrika ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkeler Bangui hükümetine askeri güçlerini göndermiştir. Bozize hükümetine yapılan bu desteğe rağmen başkent Bangui, isyancı Seleka güçlerinin eline geçti. Seleka koalisyonunun bu galibiyeti ardından Başkan Fançois Bozize ülkeyi terketmiş ve Seleka lideri Michel Djotodia kendisini başkan ilan etmiştir" değerlendirmesini yaptı.
18 Nisan 2013 tarihinde N’djamena’da toplanan bölgesel bir zirvede Michel Djotodia’nın geçiş dönemi başkanı olarak kabul edildiğini hatırlatan Yıldırım şunları kaydetti:
"Ancak ülkede bir türlü sonlandırılamayan çatışmalar nedeniyle 14 Mayıs 2014’te Başbakan Nicolas Tiangaye BM Güvenlik Konseyi’nden askeri destek talep etmiştir. Ancak barış umutları yeniden sönmüş ve Ağustos 2014’te Müslüman Seleka ve Bozize taraftarı Hıristiyan Anti-Balaka milisleri arasında yüksek yoğunluklu çatışmalar meydana gelmiştir. Hükümet, Fransız Başkanı François Hollande’dan ve BM’den destek talep etmiş, ancak bir türlü işlevsel politikalar üretemeyen ve başarısız olan Orta Afrika Cumhuriyeti yönetimi bölünerek Başkan Djotodia istifa etmiştir. Ocak 2014’te gerçekleşen istifanın ardından Catherine Samba-Panza geçici olarak başkanlık koltuğuna geçmiştir.
Catherine Samba-Panza yönetiminde de aranan barış ve istikrar sağlanamamış ülkedeki bölünmüşlük,siyasi, sosyo-ekonomik krizler ve çatışmalar devam etmiştir. Amnesty International ve UNDP gibi kurumların raporlarına baktığımız zaman Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki artan şiddet olaylarında 500 binden fazla insan yaşadıkları yerleri terketmek zorunda kalmış, binlerce kişi ise yaşamını yitirmiştir."
Artık huzur içinde yaşamayı isteyen Orta Afrika Cumhuriyeti halkının kendilerini birleştirip, huzur ve refah içerisinde yaşamalarını sağlayacak başkanı, demokratik yollardan seçmeye çalıştıklarına dikkat çeken Yıldırım, halkın büyük çoğunluğunun, ikinci turda rekabet eden iki aday Anicet-Georges Dologuele ve Fautin-ArchangeTouadera’dan hangisi iktidara gelirse gelsin kendilerine bu taleplerini sağlamalarını istediğini vurguladı.
Yıldırım, adayların profilleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Anicet-Georges Dologuele: Başkanlık seçimlerinde birinci turda oyların yüzde 24’ünü almıştır. Esasında bir finans uzmanı olan Dologuele’nin daha önceki dönemlerde de siyasi ve bürokratik deneyimleri mevcut:
- 1999-2001 yılları arasında MichelGbezera-Bria iktidarı döneminde başbakanlık.
- 2001-2010 yılları arasında Orta Afrika Ülkeleri Kalkınma Bankasında başkanlık.
- 2013 yılında ise Yenilenme İçin Orta Afrika Birliği (URCA) adında bir siyasi parti kurarak seçimlere adaylığını ilan etmiştir. Seçim kampanyalarında ’Birlik, Tam Şimdi!’ sloganıyla çıkan ve hayatının hiçbir döneminde silah tutmadığını belirten Dologuele, Bozize’nin partisi KNK’nin kesin desteğini almış durumda.
Fautin-ArchangeTouadera: Seçimlerin birinci turunda oyların yüzde 19’unu alarak Dologuele’nin karşısında ikinci tura yükselmiştir. Toudera’nın deneyimleri ise:
- Bozize döneminde Bangui Üniversitesi’nde Matematik alanında akademisyen
-Ocak 2008 yılında Bozize tarafından Başbakan olarak atanmıştır.
- Seçim kampanyalarında ülkenin birliği ve yolsuzlukla mücadelenin temel odağı olduğunu vurgulamaktadır."
"Orta Afrika Cumhuriyeti’nde seçimlerin ardından barış ve refahın sağlanması ülke halkı için olduğu kadar bölgesel ve uluslararası güvenlik için de önemlidir" diyen Yıldırım şöyle devam etti:
"Nitekim hali hazırda birçok siyasi ve sosyo-ekonomik krizlerle mücadele eden bölge ülkeleri, Bangui’deki istikrarsızlıktan doğrudan etkilenmektedir. Ülkeden ayrılmak zorunda olan insanların çoğu çevre ülkelerde mülteci durumundadır. Çatışmaların ve yol açtığı istikrarsız düzenin ekonomik maliyeti bu ülkelerin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Geçim sıkıntısının neden olduğu çıkmaz nedeniyle buradaki insanların önemli bir kısmı ya göç ya da illegal gruplarla bağ kurarak yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Neticede Afrika kıtasının tam kalbinde yer alan Orta Afrika Cumhuriyeti’nde seçimler sonrasında sağlanacak birlik, barış ve refahın yansıması diğer ülkelerde de hissedilebilecektir."