Birlik Haber Sen Başkanı Yıldırım, 2017 Yılı Beklentilerini Anlattı
Erzurum Memur Sen Birlik Haber Sen 8 nolu Şube Başkanı Abdulhekim Yıldırım, 2016 yılını değerlendirdi, sendika olarak üyelerinin 2017 yılı beklentilerini sıraladı.
Yıldırım, millet olarak sonuna geldiğimiz 2016 yılında büyük imtihanlardan geçtiğimizi belirterek, “15 Temmuz’da bir dönüm noktası yaşadık. Millet olarak hep birlikte uçurumun kenarından döndük. Hain FETÖ kalkışmasıyla amaçlarına ulaşamayanlar, canlı bombalarla, faiz ve döviz lobileriyle, suikastlarla birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için yeni hileler deniyorlar. Canlı bombalarla hafta sonu iznine çıkan askerlerimizi, sivil vatandaşlarımızı hedef alıyorlar. Korumasız ve silahsız bize emanet olan Rus Büyükelçi Andrey Karlov’u sırtından vuracak kadar alçak olduklarını gösterdiler. Bu vesileyle Kayseri’de, İstanbul’da, 15 Temmuz’da ülkemiz, milletimiz için şahadet şerbeti içen şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum” dedi.
Ülke gerçekleri ve kamu çalışanlarının sorunlarıyla yakından ilgilenmeyi, kendilerine şiar edindiklerini anlatan Abdulhekim Yıldırım, “Sendikamız, başta millete yönelik vesayet operasyonu olan 15 Temmuz FETÖ / PDY terör örgütünün darbe girişimini millet iradesiyle durdurulmuş ve her zaman demokrasiden, sivil iradeden yana olmuştur. 15 Temmuz gecesi TRT’nin darbeciler tarafından işgal edildiğini duyduğumuz anda oraya ilk gidenlerdeniz ve TRT’nin darbecilerden temizlenmesinde büyük rol oynadık. Bu söylediğime TRT’nin güvenlik kameralarından da ulaşabilirsiniz. Bizler sorumlu sendikacılığın gereği olarak 2016 yılında birçok badire atlatan ülkemizin selameti için kamu görevlileri olarak sıkıntılarımızı dillendirmedik adeta yutkunduk. Şuan bütün kamu görevlilerinin en büyük sıkıntısı 2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşmede mutabakata varılan maddelerin yürürlüğe konulmamasıdır. Buda bizleri ziyadesiyle üzmektedir.
2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşmede dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik ile imzaladığımız Toplu Sözleşme mutabakatından hayata geçirilmeyen ve sıkıntısını çalışanlar olarak yaşadığımız aşağıda sıralayacağımız şu taleplerimizin bir an önce hayatı geçirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Abdulhekim Yıldırım, sendika olarak beklentilerini işe şöyle sıraladı;
“PTT çalışanlarının en büyük sorunu, izinlerinin bir sonraki yıla devredilmeyişidir. Yani iş yoğunluğundan ve elaman eksikliğinden dolayı izne çıkamayan PTT çalışanı 2016 yılının iznini, 2017 yılında kullanamıyor. 2016 yılının izni yanıyor.
Toplu Sözleşmede kabul edilen yıllık izinlerin bir sonraki yıla devri ile ilgili kanuni düzenleme yapılması, konusunda Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sendikalar mutabık olmasına rağmen bu düzenleme hayata geçirilememiş ve yıllık izinler yanmıştır. Buradan hükümet yetkililerine sesleniyoruz. Bu konu acil olarak ele alınmalı ve 2016 yılı dahil olmak üzere derhal kanun çıkarılmalıdır.
2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşme metninin 12 maddesinde başdağıtıcı ve dağıtıcıların emeklilik yaşlarının 55’ten 60’a çıkarılması konusunda dönemin bakanıyla mutabakata vardık. Fakat bu kazanımımızda da maalesef kanuni düzenleme yapılmamış ve hayata geçirilmemiştir. Bu yüzden çok sayıda başdağıtıcı ve dağıtıcı mağdur olmaktadır. Öyle ki kurum İdari Hizmet Sözleşmesi dayatmasıyla bu arkadaşlarımızı mağdur etmektedir.
KİT’lerde görev yapan kamu görevlilerinin ücret grupları yapılan toplantılarda ve görüşmeler sonucu 5 gruptan 3 gruba indirilmesi hususunda mutabık kalınmış. Fakat bu konuda da kanuni düzenleme yapılmamış çalışanlar beklenti içerisinde bırakılmıştır.
Dağıtıcılara yıpranma hakkının verilmesi için PTT A.Ş. ve sendikamız mutabık kalmış fakat bununla ilgili kanun düzenlemesi yapılmamıştır. Biran önce dağıtıcı arkadaşlarımıza yıpranma hakkı verilmesi için kanuni düzenleme yapılmasını bekliyoruz.
Sözleşmeli Personellerin kazançları brüt ücret üzerinden gelir vergisine tabi olurken 657’ ye tabi memurlar ise net ellerine geçen maaş üzerinden gelir vergisine tabi edilmektedir. Bu durum sonucunda Sözleşmeli Personeller yılın üçüncü ayından itibaren %20 vergi dilimine girmekte, 7. aydan itibaren ise %27 vergi dilimine girmektedir. Yıl içerisinde ne kadar maaş zammı alırlarsa alsınlar yılsonunda % 12 zarara uğramaktadırlar. Bu durum iş yükü altında ezilen sözleşmeli memurları maddi olarak da daha fazla mağdur olmalarına neden olmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi için bütün yetkililerden ve siz değerli basın mensuplarından destek bekliyoruz.
İllerdeki çalışanlarımızın servisleri tasarruf tedbiri adı altında kaldırılmakta. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur. Bu durumun biran önce düzeltilmesi gerekmektedir.
PTT A.Ş. yok olmak üzere olan bir kurum iken son on yılda rekorları alt üst ederek ciddi oranlarda kar eden bir kurum haline gelmiştir. PTT’ nin bu seviyeye gelmesinde çalışanların bıkmadan usanmadan özveri ile göstermiş olduğu çabaları ile PTT bu seviyelere gelmiştir. Bununla beraber artan iş hacmi ve gelişen teknoloji sonucunda personel sayıları yetersiz hale gelmiştir. Artık çalışanlar büyük baskı altında kalmaktadırlar. PTT’ nin daha iyi seviyeye gelmesi ve halka daha iyi hizmet verebilmesi için acilen personel eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir.
PTT A.Ş.’ de tüm kademelerde çalışların unvan yükselme sınavlarına girebilmesi sağlanmalıdır. Şuan ki mevcut durum iş barışını ve kariyer planlamasına engel teşkil etmektedir.
Dağıtıcı personelin de kariyer planlamasına dahil edilmesi gerekmektedir. 4 yıllık lisans mezunu dağıtıcılarında unvan yükselme sınavlarına girmesinin önü açılmalıdır.
PTT A.Ş.’de daha önce denenmiş olan vardiyalı çalışma sistemi yeniden uygulamaya konmuştur. Denenip de başarısız olan bir sistemin yeniden uygulamaya konulması, iş gücü, moral, motivasyon ve zaman kaybına neden olacaktır. Bu nedenle bu uygulamadan vakit kaybetmeden vazgeçilmesi gerekmektedir. Memur - Sen ve Birlik Haber-Sen, özelde; üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, kültürel, özlük, mesleki, hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi genelde ise; ülkemizde cereyan eden her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı çıkmayı temel amaç sayar. Bu amaçların gerçekleştirilmesinde evrensel insan haklarına ve Anayasaya dayanan demokratik, laik, sosyal adalet ve hukuk devleti anlayışı içinde çalışıyoruz.
Bizim örgütlenme anlayışımızı Konfederasyonumuzun Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan şöyle anlatmaktadır: “Medeni insan örgütlü insandır. Hak aramasını bilen insandır. Her değer sahibi, her inanan insan, düşüncelerini hayata hâkim kılmak istiyorsa mutlaka örgütlü mücadeleye katılmalıdır.” der. Bizler adil bir düzen sağlanmak için varız. Çalışma hayatında, sosyal, özlük ve ekonomik hakların adil bir şekilde dağılmasını da sendikalar sağlar. İşveren karşısında çalışanın, hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için mücadele vermekteyiz.”
Kaynak: İHA
Ülke gerçekleri ve kamu çalışanlarının sorunlarıyla yakından ilgilenmeyi, kendilerine şiar edindiklerini anlatan Abdulhekim Yıldırım, “Sendikamız, başta millete yönelik vesayet operasyonu olan 15 Temmuz FETÖ / PDY terör örgütünün darbe girişimini millet iradesiyle durdurulmuş ve her zaman demokrasiden, sivil iradeden yana olmuştur. 15 Temmuz gecesi TRT’nin darbeciler tarafından işgal edildiğini duyduğumuz anda oraya ilk gidenlerdeniz ve TRT’nin darbecilerden temizlenmesinde büyük rol oynadık. Bu söylediğime TRT’nin güvenlik kameralarından da ulaşabilirsiniz. Bizler sorumlu sendikacılığın gereği olarak 2016 yılında birçok badire atlatan ülkemizin selameti için kamu görevlileri olarak sıkıntılarımızı dillendirmedik adeta yutkunduk. Şuan bütün kamu görevlilerinin en büyük sıkıntısı 2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşmede mutabakata varılan maddelerin yürürlüğe konulmamasıdır. Buda bizleri ziyadesiyle üzmektedir.
2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşmede dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik ile imzaladığımız Toplu Sözleşme mutabakatından hayata geçirilmeyen ve sıkıntısını çalışanlar olarak yaşadığımız aşağıda sıralayacağımız şu taleplerimizin bir an önce hayatı geçirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Abdulhekim Yıldırım, sendika olarak beklentilerini işe şöyle sıraladı;
“PTT çalışanlarının en büyük sorunu, izinlerinin bir sonraki yıla devredilmeyişidir. Yani iş yoğunluğundan ve elaman eksikliğinden dolayı izne çıkamayan PTT çalışanı 2016 yılının iznini, 2017 yılında kullanamıyor. 2016 yılının izni yanıyor.
Toplu Sözleşmede kabul edilen yıllık izinlerin bir sonraki yıla devri ile ilgili kanuni düzenleme yapılması, konusunda Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sendikalar mutabık olmasına rağmen bu düzenleme hayata geçirilememiş ve yıllık izinler yanmıştır. Buradan hükümet yetkililerine sesleniyoruz. Bu konu acil olarak ele alınmalı ve 2016 yılı dahil olmak üzere derhal kanun çıkarılmalıdır.
2015 yılı 3. Dönem Toplu Sözleşme metninin 12 maddesinde başdağıtıcı ve dağıtıcıların emeklilik yaşlarının 55’ten 60’a çıkarılması konusunda dönemin bakanıyla mutabakata vardık. Fakat bu kazanımımızda da maalesef kanuni düzenleme yapılmamış ve hayata geçirilmemiştir. Bu yüzden çok sayıda başdağıtıcı ve dağıtıcı mağdur olmaktadır. Öyle ki kurum İdari Hizmet Sözleşmesi dayatmasıyla bu arkadaşlarımızı mağdur etmektedir.
KİT’lerde görev yapan kamu görevlilerinin ücret grupları yapılan toplantılarda ve görüşmeler sonucu 5 gruptan 3 gruba indirilmesi hususunda mutabık kalınmış. Fakat bu konuda da kanuni düzenleme yapılmamış çalışanlar beklenti içerisinde bırakılmıştır.
Dağıtıcılara yıpranma hakkının verilmesi için PTT A.Ş. ve sendikamız mutabık kalmış fakat bununla ilgili kanun düzenlemesi yapılmamıştır. Biran önce dağıtıcı arkadaşlarımıza yıpranma hakkı verilmesi için kanuni düzenleme yapılmasını bekliyoruz.
Sözleşmeli Personellerin kazançları brüt ücret üzerinden gelir vergisine tabi olurken 657’ ye tabi memurlar ise net ellerine geçen maaş üzerinden gelir vergisine tabi edilmektedir. Bu durum sonucunda Sözleşmeli Personeller yılın üçüncü ayından itibaren %20 vergi dilimine girmekte, 7. aydan itibaren ise %27 vergi dilimine girmektedir. Yıl içerisinde ne kadar maaş zammı alırlarsa alsınlar yılsonunda % 12 zarara uğramaktadırlar. Bu durum iş yükü altında ezilen sözleşmeli memurları maddi olarak da daha fazla mağdur olmalarına neden olmaktadır. Bu durumun düzeltilmesi için bütün yetkililerden ve siz değerli basın mensuplarından destek bekliyoruz.
İllerdeki çalışanlarımızın servisleri tasarruf tedbiri adı altında kaldırılmakta. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur. Bu durumun biran önce düzeltilmesi gerekmektedir.
PTT A.Ş. yok olmak üzere olan bir kurum iken son on yılda rekorları alt üst ederek ciddi oranlarda kar eden bir kurum haline gelmiştir. PTT’ nin bu seviyeye gelmesinde çalışanların bıkmadan usanmadan özveri ile göstermiş olduğu çabaları ile PTT bu seviyelere gelmiştir. Bununla beraber artan iş hacmi ve gelişen teknoloji sonucunda personel sayıları yetersiz hale gelmiştir. Artık çalışanlar büyük baskı altında kalmaktadırlar. PTT’ nin daha iyi seviyeye gelmesi ve halka daha iyi hizmet verebilmesi için acilen personel eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir.
PTT A.Ş.’ de tüm kademelerde çalışların unvan yükselme sınavlarına girebilmesi sağlanmalıdır. Şuan ki mevcut durum iş barışını ve kariyer planlamasına engel teşkil etmektedir.
Dağıtıcı personelin de kariyer planlamasına dahil edilmesi gerekmektedir. 4 yıllık lisans mezunu dağıtıcılarında unvan yükselme sınavlarına girmesinin önü açılmalıdır.
PTT A.Ş.’de daha önce denenmiş olan vardiyalı çalışma sistemi yeniden uygulamaya konmuştur. Denenip de başarısız olan bir sistemin yeniden uygulamaya konulması, iş gücü, moral, motivasyon ve zaman kaybına neden olacaktır. Bu nedenle bu uygulamadan vakit kaybetmeden vazgeçilmesi gerekmektedir. Memur - Sen ve Birlik Haber-Sen, özelde; üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, kültürel, özlük, mesleki, hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi genelde ise; ülkemizde cereyan eden her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı çıkmayı temel amaç sayar. Bu amaçların gerçekleştirilmesinde evrensel insan haklarına ve Anayasaya dayanan demokratik, laik, sosyal adalet ve hukuk devleti anlayışı içinde çalışıyoruz.
Bizim örgütlenme anlayışımızı Konfederasyonumuzun Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan şöyle anlatmaktadır: “Medeni insan örgütlü insandır. Hak aramasını bilen insandır. Her değer sahibi, her inanan insan, düşüncelerini hayata hâkim kılmak istiyorsa mutlaka örgütlü mücadeleye katılmalıdır.” der. Bizler adil bir düzen sağlanmak için varız. Çalışma hayatında, sosyal, özlük ve ekonomik hakların adil bir şekilde dağılmasını da sendikalar sağlar. İşveren karşısında çalışanın, hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için mücadele vermekteyiz.”