AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Açıklaması

'Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte Türkiye istikrarı kurumsal olarak garanti edecektir' 'Genel kurulda 330'un üzerinde bir destekle birlikte inşallah halkımıza, referanduma gitmiş olacak. Tabii 367 olmasını biz temenni ederiz. İnşallah diğer partiler de bu sürece katkıda bulunurlar ama öyle olsa dahi biz son sözü halkın söylemesi gerektiğine inanıyoruz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, anayasa değişikliğine ilişkin, 'Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte Türkiye istikrarı kurumsal olarak garanti edecektir.' dedi.

Temaslarda bulunmak üzere Bingöl'e gelen Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığında yaptığı açıklamada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında gerçekleşen görüşmelerin olumlu geçtiğine işaret ederek, 'Bu geldiğimiz noktada önemli gelişmeler yaşanıyor. Önümüzdeki günlerde inşallah yönetim sistemi ile ilgili anayasa değişikliği konusu Meclisimize gelecek. Ben de dün ilk imzayı atanlardan biri oldum. Bismillah deyip imzamızı attık, çok şükür bugünleri de gördük. Bunun için cenabı Allah'a şükür ediyoruz. Gerçekten Türkiye için çok önemli bir aşama. Yıllardır bu konu Türkiye'nin gündeminde tartışılan bir konu. Sadece AK Parti döneminde değil, geriye gittiğimizde rahmetli Özal, Süleyman Demirel döneminde, Erbakan'ın yine bu konularda tavrını, Türkeş'in tavrını diğer bir çok siyasin tavrını hepimiz biliyoruz. Türkiye yıllar yılı bu konuyu gündeminde tuttu, tartıştı. Şimdi artık son bir aşamaya gelmiş durumdayız.' ifadelerini kullandı.

Anayasa değişikliği konusunun AK Partinin teklifi olarak Meclise getirileceğini anımsatan Yılmaz, bütün parti temsilcilerinin olacağı komisyonda yapılacak değerlendirmenin ardından konunun Meclis Genel Kurulu'na sunulacağını aktardı.

Yılmaz, genel kurulda sonuç ne olursa olsun son sözün halk tarafından söylenmesi gerektiğine inandığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

'Genel kurulda 330'un üzerinde bir destekle birlikte inşallah halkımıza, referanduma gitmiş olacak. Tabii 367 olmasını biz temenni ederiz. İnşallah diğer partiler de bu sürece katkıda bulunurlar ama öyle olsa dahi biz son sözü halkın söylemesi gerektiğine inanıyoruz. Son sözü de inşallah halkımız söyleyecek. Bu konunun halka gitmesinden hiçkimsenin çekinmemesi lazım. Halkımız basiretiyle, ferasetiyle son noktayı bütün bu tartışmalara koyacaktır ve ülkemizin geleceği adına tarihi bir gelişmeye inşallah imza atacaktır.'

AK Parti olarak sürece güçlü bir şekilde katkı sunmaya devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin geleceğini son derece etkileyecek, güçlendirecek olan bu çaba konusunda halkın vereceği karara da saygı duyacaklarını anlattı.

'Başkanlık sistemi veya cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte Türkiye istikrarı kurumsal olarak garanti edecektir.' diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Son 15 yılda AK Partinin halktan aldığı destek sayesinde Türkiye bir istikrar yakaladı ve bu istikrarlı dönemde hızlı bir şekilde büyüdü Türkiye. Ekonomisiyle büyüdü, dış politikada daha etkin, çok daha güçlü bir şekilde sesini dünyaya duyuran bir ülke haline geldi ancak bu mevcut yapının bir garantisi yok. Geçtiğimiz 7 Haziran'da da gördük ki bu değişebiliyor. Seçim sonuçlarına göre farklı tablolarla karşı karşıya kalabiliyor ülke. Türkiye gelişmekte, kalkınmakta olan bir ülke. Türkiye'nin siyasi istikrara ihtiyacı var. Bu istikrarı kurumsal olarak garanti etmiş olan Türkiye çok daha etkili, çok daha güçlü bir yönetimle daha hızlı bir şekilde kalkınacaktır, gelişecektir. Biz bunu ümit ediyoruz.'

Yılmaz, istikrarlı ve güçlü hükümetlerin dış politikada da çok önemli olduğuna işaret ederek, koalisyon ve askeri darbelerin yaşandığı dönemlerde ekonominin yavaşladığını ve küçüldüğünü anımsattı.

Türkiye'nin iç güveliğini tehdit eden terör örgütleriyle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Yılmaz, 'Çevremizi görüyorsunuz bir ateş çemberi. Irak'ta, Suriye'de, Ukrayna'da bir çok ülkede yaşanan sorunları hep birlikte görüyoruz. Güçlü, istikrarlı bir hükümete sahip olan Türkiye dış politikada da çevremizde de küresel düzeyde de çok daha etkili olacaktır. Diğer yandan yine terör belasıyla maalesef Türkiye karşı karşıya. Bir taraftarın FETÖ terör yapılanması, diğer taraftan PKK, DAEŞ gibi yapılar. Bunlar da Türkiye'nin iç güvenliği tehdit eden yapılar. Bunlarla mücadelede de yine istikrarlı güçlü bir yönetimlerin son derece önemli olduğunu değerlendiriyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA