Acil Serviste 'Teskin Odası' Kurulacak
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla önceki yıl Psikolojik Destek Birimi'nin oluşturulduğu GAÜN Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinde şimdi de acil serviste insanların acılarını yaşayabilmeleri için 'teskin odası' kurulması planlanıyor Başhekim Doç. Dr. Gülşen: 'Yöremiz itibarıyla hastalarımız yakınları için feryat figan şekilde ağlayarak tepki gösteriyor. Diğer hastalar, serviste yatan hasta ve hasta yakınları bu sesten, feryat figandan çok rahatsız oluyor. Bu kişileri uygun bir mekanda misafir edeceğiz. Orada ağlamak isteyen ağlasın'
YETER ERDİNE - Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için önceki yıl Psikolojik Destek Biriminin kurulduğu Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinde, şimdi de acil serviste hasta yakınlarının acılarını yaşayabilmeleri için 'teskin odası' kurulması planlanıyor.
Hastane Başhekimi Doç. Dr. Murat Taner Gülşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 yılında Psikolojik Destek Birimi'ni kurduklarını, bir hemşire, bir psikolog ve bir de din görevlisi bulunan birimin hasta ve hasta yakınlarına psikolojik destek verdiğini aktardı.
Hasta yakınlarının hastasının ne durumda olduğunu, hangi tıbbi yardımlar aldığını bilmediğinden endişe duyduklarını belirten Gülşen, 'Bunu nasıl önleriz diye düşünerek bu birimi kurduk. Hemşire arkadaşımız, içeri gidip hasta hakkında bilgi alıyor ve hasta yakınlarına bu bilgiyi aktarıyor. Aynı şekilde psikolog ve din görevlisi arkadaşımız da hem psikoterapi, hem manevi rehabilitasyon desteği vererek hastaya içeride, hasta yakınlarına dışarıda destek vererek moral durumlarını yükseltmeye çalışıyor.' diye konuştu.
Birimdeki görevlilerin zaman zaman servisleri gezerek buralardaki hasta yakınlarına da aynı desteği sunduklarını ifade eden Gülşen, hizmeti tüm hastane birimlerinde yürütmeyi planladıklarını söyledi.
- 'Daha bilimsel ortamda acılarını dindirmek istiyoruz'
Gülşen, Psikolojik Destek Biriminin görev sahasını genişletmeyi düşündüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
'Bir ağlama, bir teskin olma odası düşünmekteyiz. Çünkü yöremiz itibarıyla hastalarımız yakınları için feryat figan şekilde ağlayarak tepki gösteriyor. Acil servisteki diğer hastalar, serviste yatan hasta ve hasta yakınları bu sesten, feryat figandan çok rahatsız oluyor ama hasta yakınları bunun farkına varmıyor. Bu kişileri uygun bir mekanda misafir edeceğiz. Orada ağlamak isteyen ağlasın. Orada teskin olmak mümkün olacak. Tabii ki psikolog ve din görevlisi arkadaşımız orada da gerekli destekleri verecek. Bu hizmeti kapalı bir mekanda vermek istiyoruz. Hem yer oturakları, hem masa sandalye kuracağız. Halkımız hangisini tercih ederse bu şekilde onlara bir teskin odası dizayn etmek niyetindeyiz. 'Hastan olmuş ağlamıyorsun, vefat var ağlamıyorsun' gibi sosyal baskı var. Bunları da bir şekilde dikkate alarak, o yerlerde kendini paralayan insanları daha konforlu, daha bilimsel, daha kabul edilebilir bir ortamda bu taşkınlıklarını, bu acılarını bir nevi hem dindirmek, hem de onları kapalı mekanda ağırlamak niyetiyle böyle bir bina düşünüyoruz. Bunu dünyada görmedim. Türkiye'de de olduğunu hiç duymadım. İlk kez Gaziantep Üniversitesinde kurulacak.'
Teskin odası için rektörlükten gerekli izinleri aldıklarını bildiren Gülşen, projeyi hazırladıklarını ve kısa süre içerisinde inşaatın başlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.
- 'Polis çağırma oranımız ciddi derecede azaldı'
Acil Servis Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Behçet Al da Psikolojik Destek Birimi'nin Türkiye'de ilk defa yapılan uygulama olduğunu, dünyada da çok benzeri bulunmadığını söyledi.
Acil servislerin insanların stresi en yoğun yaşadığı, acıların ve aksiyonun en yoğun olduğu birimler olduğuna işaret eden Al, acil serviste yılda 250'den fazla ölüm olayı geliştiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Haliyle hemen hemen her gün benzer bir şey yaşıyoruz. Bu sıkıntılar, stresler sadece ölümle yaşanmıyor. Kaza, ani bir hastalık oluyor. Herhangi bir hasta geldi. Yakını ya da kendisi aşırı derecede kontrol edilemez bir stres yaşıyorsa ve bunu da kendisine, yakınlarına, bize ve diğer hasta yakınlarına yansıtıyorsa böyle bir durumda bu birimden destek alıyoruz. Hasta yakınına psikolojik ve dini destek veriliyor, tansiyonlarına, ateşlerine bakılıyor. Eskiden bu tür durumlarda emniyeti çağırıyorduk. Polis çağırma oranlarımız çok ciddi, gözle görülür derecede azaldı. Hatta şu anda daha önce bu olaylardan dolayı çağırdığımız emniyet birimlerinin 'eskiden bizi daha çok çağırıyordunuz. Daha çok geliyorduk, niye az çağırıyorsunuz?' diye beyanatları da oldu. Bu arkadaşlarımız, o görevi yaptıkları için artık çok ileri derecede emniyet birimlerine ihtiyaç duymuyoruz.'
Kaynak: AA
Hastane Başhekimi Doç. Dr. Murat Taner Gülşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 yılında Psikolojik Destek Birimi'ni kurduklarını, bir hemşire, bir psikolog ve bir de din görevlisi bulunan birimin hasta ve hasta yakınlarına psikolojik destek verdiğini aktardı.
Hasta yakınlarının hastasının ne durumda olduğunu, hangi tıbbi yardımlar aldığını bilmediğinden endişe duyduklarını belirten Gülşen, 'Bunu nasıl önleriz diye düşünerek bu birimi kurduk. Hemşire arkadaşımız, içeri gidip hasta hakkında bilgi alıyor ve hasta yakınlarına bu bilgiyi aktarıyor. Aynı şekilde psikolog ve din görevlisi arkadaşımız da hem psikoterapi, hem manevi rehabilitasyon desteği vererek hastaya içeride, hasta yakınlarına dışarıda destek vererek moral durumlarını yükseltmeye çalışıyor.' diye konuştu.
Birimdeki görevlilerin zaman zaman servisleri gezerek buralardaki hasta yakınlarına da aynı desteği sunduklarını ifade eden Gülşen, hizmeti tüm hastane birimlerinde yürütmeyi planladıklarını söyledi.
- 'Daha bilimsel ortamda acılarını dindirmek istiyoruz'
Gülşen, Psikolojik Destek Biriminin görev sahasını genişletmeyi düşündüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
'Bir ağlama, bir teskin olma odası düşünmekteyiz. Çünkü yöremiz itibarıyla hastalarımız yakınları için feryat figan şekilde ağlayarak tepki gösteriyor. Acil servisteki diğer hastalar, serviste yatan hasta ve hasta yakınları bu sesten, feryat figandan çok rahatsız oluyor ama hasta yakınları bunun farkına varmıyor. Bu kişileri uygun bir mekanda misafir edeceğiz. Orada ağlamak isteyen ağlasın. Orada teskin olmak mümkün olacak. Tabii ki psikolog ve din görevlisi arkadaşımız orada da gerekli destekleri verecek. Bu hizmeti kapalı bir mekanda vermek istiyoruz. Hem yer oturakları, hem masa sandalye kuracağız. Halkımız hangisini tercih ederse bu şekilde onlara bir teskin odası dizayn etmek niyetindeyiz. 'Hastan olmuş ağlamıyorsun, vefat var ağlamıyorsun' gibi sosyal baskı var. Bunları da bir şekilde dikkate alarak, o yerlerde kendini paralayan insanları daha konforlu, daha bilimsel, daha kabul edilebilir bir ortamda bu taşkınlıklarını, bu acılarını bir nevi hem dindirmek, hem de onları kapalı mekanda ağırlamak niyetiyle böyle bir bina düşünüyoruz. Bunu dünyada görmedim. Türkiye'de de olduğunu hiç duymadım. İlk kez Gaziantep Üniversitesinde kurulacak.'
Teskin odası için rektörlükten gerekli izinleri aldıklarını bildiren Gülşen, projeyi hazırladıklarını ve kısa süre içerisinde inşaatın başlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.
- 'Polis çağırma oranımız ciddi derecede azaldı'
Acil Servis Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Behçet Al da Psikolojik Destek Birimi'nin Türkiye'de ilk defa yapılan uygulama olduğunu, dünyada da çok benzeri bulunmadığını söyledi.
Acil servislerin insanların stresi en yoğun yaşadığı, acıların ve aksiyonun en yoğun olduğu birimler olduğuna işaret eden Al, acil serviste yılda 250'den fazla ölüm olayı geliştiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Haliyle hemen hemen her gün benzer bir şey yaşıyoruz. Bu sıkıntılar, stresler sadece ölümle yaşanmıyor. Kaza, ani bir hastalık oluyor. Herhangi bir hasta geldi. Yakını ya da kendisi aşırı derecede kontrol edilemez bir stres yaşıyorsa ve bunu da kendisine, yakınlarına, bize ve diğer hasta yakınlarına yansıtıyorsa böyle bir durumda bu birimden destek alıyoruz. Hasta yakınına psikolojik ve dini destek veriliyor, tansiyonlarına, ateşlerine bakılıyor. Eskiden bu tür durumlarda emniyeti çağırıyorduk. Polis çağırma oranlarımız çok ciddi, gözle görülür derecede azaldı. Hatta şu anda daha önce bu olaylardan dolayı çağırdığımız emniyet birimlerinin 'eskiden bizi daha çok çağırıyordunuz. Daha çok geliyorduk, niye az çağırıyorsunuz?' diye beyanatları da oldu. Bu arkadaşlarımız, o görevi yaptıkları için artık çok ileri derecede emniyet birimlerine ihtiyaç duymuyoruz.'