TOBB-Körfez İşbirliği Konseyi 2. İş Ve Yatırım Forumu Manama'da Gerçekleştirildi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında siyasi ilişkiler üst düzeyde. Yatırım ve ticareti geliştirmek üzere ortak platformlar kurulmak isteniyor. Petrol ve finans rezervlerinin yüzde 70’i Körfez ülkelerinde, Türkiye açısından da çok önemli” dedi.
TOBB ile Körfez İşbirliği Konseyi Odaları Federasyonu (FGCCC) arasında düzenlenen TOBB-Körfez İşbirliği Konseyi 2. İş ve Yatırım Forumu, Bahrey’in başkenti Manama’da gerçekleştirildi.
Forumun ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bahreyn Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Khalid al Muayyed ve Körfez Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Ennayiki basın toplantısı düzenledi.
Körfez ülkeleri ile gerçekleştirilen ortaklıkların Türkiye için önem arz ettiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “TOBB ve Körfez Sanayi Ticaret Odaları Federasyonu arasındaki ikinci birlikteliği düzenledik. Birincisini İstanbul’da düzenlemiştik. Birincisine göre çok daha başarılı geçti. Yaklaşık 700’e yakın katılımcı vardı. İkili görüşmeler yaptılar. Dün itibarıyla verimli olduğunu düşünüyorum. Aslında Körfez ülkeleriyle ve İslam ülkeleri kapsamında da birlikte çalışıyoruz. İki tane ticaretin önünde engel var, bir tanesi Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanması. İki hafta önce bakanlar bir araya geldi. Sürecin bir an önce bakanlar nezdinde hızlanmasını istiyoruz. Ticaretin önündeki engelleri kaldıran gümrük vergilerinin karşılıklı olarak indirildiği bir süreç başlayacak. Körfez ülkeleri taviz listelerini verdikleri anda yürürlüğe girecek. Bu iki önemli hadise neticelenirse bizim Körfez ülkeleriyle komple ekonomik ilişkilerimizin çok üst düzeye çıkacağına inanıyorum. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında siyasi ilişkiler üst düzeyde. Yatırım ve ticareti geliştirmek üzere ortak platformlar kurulmak isteniyor. Petrol ve finans rezervlerinin yüzde 70’i Körfez ülkelerinde, Türkiye açısından da çok önemli” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin bu bölgeyle paylaşacağı çok tecrübesi var”
Türkiye’nin Körfez ülkeleri ile paylaşacak çok fazla tecrübesinin olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaynak burada Körfez’de, bizde de iş imkanı var. Bölgenin en gelişmiş sanayi devi olan bir ülke. Körfez ülkeleri ekonomik dönüşümü, sanayi ve ticarette öne çıkan ülkeler kapsamına gelmek istiyorlar. Türkiye’nin bu bölgeyle paylaşacağı çok tecrübesi var. Firmalardan geri dönüşüm aldık. Yaklaşık 380 milyon dolarlık ticari görüşme yapılmış. Bu işin ne kadar verimli olduğunu gösteriyor.”
“Türkiye’ye geldiğimizde çok rahatlık duyuyoruz”
Bahreyn Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Khalid al Muayyed ise, Türkiye ile geliştirdikleri ilişkileri yatırıma dönüştürmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Forumumuz başarılı oldu fakat bu başarıyı ilişkilere de aktarmamız gerekiyor. Karşılıklı olarak gerek Türkiye’de, gerek de Körfez ülkelerinde bunu yatırıma dönüştürmeliyiz. Türkiye’yi çok yakınen tanıyoruz. Türkiye’ye geldiğimizde çok rahatlık duyuyoruz. Benim kanaatime göre Türk dizileri de bunda büyük rol oynadı. Buluşmadan çok mutlu oldum, gelecekteki yeni buluşmaların anahtarını teşkil edecektir. Gerçekten biz Türkiye’de yatırım yapmak için büyük heyecan duyuyoruz” dedi.
Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında yeni ufukların açılacağı mesajını veren Körfez Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Ennayiki de, “Şüphesiz ki bu forumda olumlu göstergelere tanık olduk ve özel sektörler için olumlu adımlar teşkil etmektedir. Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandığı andan itibaren yeni ufuklar açılacaktır ve bu karşılıklı olarak ticaret hacmimizi de artıracaktır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üzerinden iletişimin devam etmesi, Türkiye’nin bulundurduğu büyük tecrübeden de biz TOBB aracılığıyla yararlanabiliyoruz. Her iki taraf için verimli sonuçlar verebilecek alanlar var. Türkiye bu alanlarda gerçekten güçlü sayılmaktadır. Bunların başında tarım sektörü, keza aynı şekilde gıda maddeleri, sağlık alanında Türkiye gelişmiş durumdadır, eğitim alanında. Şüphesiz ki bizim bu alanlara, bu sektörlere ihtiyacımız var. Böylece karşılıklı olarak işbirliğimiz her iki tarafın yararına olacak” açıklamalarında bulundu.
“Önümüzdeki toplantının tekrar Türkiye’de toplanmasını temenni ederken, bu dönem için iki taraf arasındaki ilişkilerin sürdürülebilir olması gerekmektedir” diyen Ennayiki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Olumlu sonuçlar vermesi gerekmektedir ve bunun sonucunda da ekonomimiz karşılıklı gelişme kaydedecek. Gelecekteki insanları ilgilendiren en önemli husus su, gıda, tarım ve gıda güvenliği. Biz gıda güvenliği meselesine büyük önem veriyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri olarak bu çerçevedeki çalışmalar özellikle Sudan üzerinde yoğunlaştı. Olaylar başlamadan önce Suriye de düşünülüyordu. Avustralya’ya kadar uzanıyor bu düşüncelerimiz. ‘Niye Türkiye olmasın’ diye sorduk. Türkiye’de gerek arazi, gerekse iklim elverişlidir. Elverişli tarım arazileri temin edilirse Körfez ülkelerinin de bu ihtiyacı giderilebilir. Kamu sektöründe yapılırsa daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu alandaki yatırımlar gerçekleştirilse hem Türkiye’nin yatırımdan yararlanması sağlanır hem de Körfez ülkelerinin gıda ihtiyacı giderilmiş olur. Biz bunu düşünürken toprak satın alınması olarak değil, bu stratejik proje olacaktır. Dolayısıyla arazinin kullanımını düşünüyoruz. Bu girişimlerin hükümetler nezdinde olması gerekir. Bu sektöre ne kadar önem verildiğinin göstergesi olarak tarım ile ilgili olarak atölyeye katılımın yüksek oranda olması, aynı zamanda karşılıklı görüşmelerde en fazla istek gören sektörler gıda ve tarım sektörüydü. Türkiye sağlık alanında gerçekten özellikleri olan ülkedir. Gerçekten sağlık alanında bir hayli ilerlemiş durumda. Uzun vadede karşılıklı olarak sağlık alanındaki yatırımlar her ikimize de iyi gelirler getirecektir. Aynı zamanda bu sağlık sektöründeki yatırım gerçekleşirse diğer alanlar için de bir girizgah olacaktır.”
Kaynak: İHA
Forumun ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bahreyn Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Khalid al Muayyed ve Körfez Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Ennayiki basın toplantısı düzenledi.
Körfez ülkeleri ile gerçekleştirilen ortaklıkların Türkiye için önem arz ettiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “TOBB ve Körfez Sanayi Ticaret Odaları Federasyonu arasındaki ikinci birlikteliği düzenledik. Birincisini İstanbul’da düzenlemiştik. Birincisine göre çok daha başarılı geçti. Yaklaşık 700’e yakın katılımcı vardı. İkili görüşmeler yaptılar. Dün itibarıyla verimli olduğunu düşünüyorum. Aslında Körfez ülkeleriyle ve İslam ülkeleri kapsamında da birlikte çalışıyoruz. İki tane ticaretin önünde engel var, bir tanesi Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında Serbest Ticaret Anlaşması’nın imzalanması. İki hafta önce bakanlar bir araya geldi. Sürecin bir an önce bakanlar nezdinde hızlanmasını istiyoruz. Ticaretin önündeki engelleri kaldıran gümrük vergilerinin karşılıklı olarak indirildiği bir süreç başlayacak. Körfez ülkeleri taviz listelerini verdikleri anda yürürlüğe girecek. Bu iki önemli hadise neticelenirse bizim Körfez ülkeleriyle komple ekonomik ilişkilerimizin çok üst düzeye çıkacağına inanıyorum. Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında siyasi ilişkiler üst düzeyde. Yatırım ve ticareti geliştirmek üzere ortak platformlar kurulmak isteniyor. Petrol ve finans rezervlerinin yüzde 70’i Körfez ülkelerinde, Türkiye açısından da çok önemli” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin bu bölgeyle paylaşacağı çok tecrübesi var”
Türkiye’nin Körfez ülkeleri ile paylaşacak çok fazla tecrübesinin olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaynak burada Körfez’de, bizde de iş imkanı var. Bölgenin en gelişmiş sanayi devi olan bir ülke. Körfez ülkeleri ekonomik dönüşümü, sanayi ve ticarette öne çıkan ülkeler kapsamına gelmek istiyorlar. Türkiye’nin bu bölgeyle paylaşacağı çok tecrübesi var. Firmalardan geri dönüşüm aldık. Yaklaşık 380 milyon dolarlık ticari görüşme yapılmış. Bu işin ne kadar verimli olduğunu gösteriyor.”
“Türkiye’ye geldiğimizde çok rahatlık duyuyoruz”
Bahreyn Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Khalid al Muayyed ise, Türkiye ile geliştirdikleri ilişkileri yatırıma dönüştürmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Forumumuz başarılı oldu fakat bu başarıyı ilişkilere de aktarmamız gerekiyor. Karşılıklı olarak gerek Türkiye’de, gerek de Körfez ülkelerinde bunu yatırıma dönüştürmeliyiz. Türkiye’yi çok yakınen tanıyoruz. Türkiye’ye geldiğimizde çok rahatlık duyuyoruz. Benim kanaatime göre Türk dizileri de bunda büyük rol oynadı. Buluşmadan çok mutlu oldum, gelecekteki yeni buluşmaların anahtarını teşkil edecektir. Gerçekten biz Türkiye’de yatırım yapmak için büyük heyecan duyuyoruz” dedi.
Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında yeni ufukların açılacağı mesajını veren Körfez Sanayi ve Ticaret Odası Genel Sekreteri Abdurrahim Ennayiki de, “Şüphesiz ki bu forumda olumlu göstergelere tanık olduk ve özel sektörler için olumlu adımlar teşkil etmektedir. Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandığı andan itibaren yeni ufuklar açılacaktır ve bu karşılıklı olarak ticaret hacmimizi de artıracaktır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üzerinden iletişimin devam etmesi, Türkiye’nin bulundurduğu büyük tecrübeden de biz TOBB aracılığıyla yararlanabiliyoruz. Her iki taraf için verimli sonuçlar verebilecek alanlar var. Türkiye bu alanlarda gerçekten güçlü sayılmaktadır. Bunların başında tarım sektörü, keza aynı şekilde gıda maddeleri, sağlık alanında Türkiye gelişmiş durumdadır, eğitim alanında. Şüphesiz ki bizim bu alanlara, bu sektörlere ihtiyacımız var. Böylece karşılıklı olarak işbirliğimiz her iki tarafın yararına olacak” açıklamalarında bulundu.
“Önümüzdeki toplantının tekrar Türkiye’de toplanmasını temenni ederken, bu dönem için iki taraf arasındaki ilişkilerin sürdürülebilir olması gerekmektedir” diyen Ennayiki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Olumlu sonuçlar vermesi gerekmektedir ve bunun sonucunda da ekonomimiz karşılıklı gelişme kaydedecek. Gelecekteki insanları ilgilendiren en önemli husus su, gıda, tarım ve gıda güvenliği. Biz gıda güvenliği meselesine büyük önem veriyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri olarak bu çerçevedeki çalışmalar özellikle Sudan üzerinde yoğunlaştı. Olaylar başlamadan önce Suriye de düşünülüyordu. Avustralya’ya kadar uzanıyor bu düşüncelerimiz. ‘Niye Türkiye olmasın’ diye sorduk. Türkiye’de gerek arazi, gerekse iklim elverişlidir. Elverişli tarım arazileri temin edilirse Körfez ülkelerinin de bu ihtiyacı giderilebilir. Kamu sektöründe yapılırsa daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu alandaki yatırımlar gerçekleştirilse hem Türkiye’nin yatırımdan yararlanması sağlanır hem de Körfez ülkelerinin gıda ihtiyacı giderilmiş olur. Biz bunu düşünürken toprak satın alınması olarak değil, bu stratejik proje olacaktır. Dolayısıyla arazinin kullanımını düşünüyoruz. Bu girişimlerin hükümetler nezdinde olması gerekir. Bu sektöre ne kadar önem verildiğinin göstergesi olarak tarım ile ilgili olarak atölyeye katılımın yüksek oranda olması, aynı zamanda karşılıklı görüşmelerde en fazla istek gören sektörler gıda ve tarım sektörüydü. Türkiye sağlık alanında gerçekten özellikleri olan ülkedir. Gerçekten sağlık alanında bir hayli ilerlemiş durumda. Uzun vadede karşılıklı olarak sağlık alanındaki yatırımlar her ikimize de iyi gelirler getirecektir. Aynı zamanda bu sağlık sektöründeki yatırım gerçekleşirse diğer alanlar için de bir girizgah olacaktır.”