Emekli Asker Kiraladığı Ahırda Solucan Gübresi Üretiyor
Karaman’da yaşayan emekli asker Abdulkadir Acar, kiraladığı ahırda solucan ve solucan gübresi üretiyor. Acar, Türkiye’de üretilen solucan gübresi miktarının talebi karşılamadığını, solucan gübresinin ürüne hiçbir zararı olmadığını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde subay olarak görev yaparken 2012 yılında emekli olduktan sonra memleketi Karaman’ın Sudurağı beldesine yerleşen Abdulkadir Acar, organik tarım alanında çok ciddi eksiklikler olduğunu görerek bu işi yapmaya karar verdiğini belirterek, “Türkiye’de organik tarım alanında çok ciddi eksiklikler olduğunu fark ettim ve solucan gübresi üretmeye karar verdim" dedi.
Bu işe ilk etapta 100 bin solucanla başladığını anlatan Acar, "Şu anda 2 milyon solucanım var. Ayda ise yaklaşık 2 ton civarında solucan gübresi üretebiliyoruz. Solucan gübresi yüzde 100 organik olmasından dolayı hiçbir üründe hastalık yapmıyor. Ürünlerde meydana gelebilecek hastalıkları ise kesiyor. Şuan çiftçinin kullandığı kimyasallar ürüne zarar verirken, bu tam tersine fayda sağlıyor ve topraktaki canlı miktarını attırıp toprağın daha iyi çalışmasına neden oluyor. Solucan gübresi hem ürünü hem de toprağı koruyor" dedi.
“Türkiye’de üretilen solucan gübresi talebi karşılayamıyor”
Solucan gübresi üretiminin artık Türkiye’de yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Acar, “Üretilen miktar şu anda ülkemiz için yeterli değildir. Yurt dışı talepler ağırlıkta olduğu için talepler karşılanamıyor. Üretilen miktar ne ülkemize ne de yurt dışı taleplere yetmiyor. Şu anda yapılan hesaplara göre 20 yıl sonra ancak Türkiye’deki taleplerin karşılanabileceği hesaplanıyor. Üretici sayısı artıp piyasada daha tanınır hale geldiği zaman hem tüm üreticilerimiz kullanacak bunu, insanlara daha kolay ulaşılacak, hem de üreticimiz için daha ekonomik olacak. Böylece kimyasal olay son bulup tamamen yararlı yüzde 100 organik bir gübre ile ürünlerimiz yetişecek ve daha sağlıklı ürünler tüketmiş olacağız” dedi.
“İsrail, Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı”
"Dünyada yapılan tüm araştırmalarda solucan gübresinin hiçbir zararının olmadığı kanıtlanmıştır" diyen Acar, “Solucan gübresi üretmek, piyasası canlı olan bir iştir. Şu anda da insanlarımız ilgi göstermeye başladı.
Solucan gübresi üretiminin Türkiye’de biran önce artması gerekiyor. Bugün baktığımızda Avrupa ve özellikle de İsrail’de niye hastalıklar az diye konuşuyoruz ama bizler hiç düşünmüyoruz. Çünkü bu ülkeler ürünlerinde kesinlikle kimyasal gübre kullanmıyor. Şuanda İsrail Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı durumundadır. Kendi ülkesinde tamamen doğal bir ürünü kullanmayı tercih ediyor. Ama aynı ülkeler bize kimyasal gübre satıyor. Biz kimyasal gübreyi sonlandırıp organik gübrelere döner isek otomatik olarak insanlarda hastalıkların da büyük bir çoğunluğu engellenmiş olacak. Sağlık sektörüne tedavi için de bu kadar yatırım yapmaya gerek kalmayacak" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Bu işe ilk etapta 100 bin solucanla başladığını anlatan Acar, "Şu anda 2 milyon solucanım var. Ayda ise yaklaşık 2 ton civarında solucan gübresi üretebiliyoruz. Solucan gübresi yüzde 100 organik olmasından dolayı hiçbir üründe hastalık yapmıyor. Ürünlerde meydana gelebilecek hastalıkları ise kesiyor. Şuan çiftçinin kullandığı kimyasallar ürüne zarar verirken, bu tam tersine fayda sağlıyor ve topraktaki canlı miktarını attırıp toprağın daha iyi çalışmasına neden oluyor. Solucan gübresi hem ürünü hem de toprağı koruyor" dedi.
“Türkiye’de üretilen solucan gübresi talebi karşılayamıyor”
Solucan gübresi üretiminin artık Türkiye’de yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Acar, “Üretilen miktar şu anda ülkemiz için yeterli değildir. Yurt dışı talepler ağırlıkta olduğu için talepler karşılanamıyor. Üretilen miktar ne ülkemize ne de yurt dışı taleplere yetmiyor. Şu anda yapılan hesaplara göre 20 yıl sonra ancak Türkiye’deki taleplerin karşılanabileceği hesaplanıyor. Üretici sayısı artıp piyasada daha tanınır hale geldiği zaman hem tüm üreticilerimiz kullanacak bunu, insanlara daha kolay ulaşılacak, hem de üreticimiz için daha ekonomik olacak. Böylece kimyasal olay son bulup tamamen yararlı yüzde 100 organik bir gübre ile ürünlerimiz yetişecek ve daha sağlıklı ürünler tüketmiş olacağız” dedi.
“İsrail, Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı”
"Dünyada yapılan tüm araştırmalarda solucan gübresinin hiçbir zararının olmadığı kanıtlanmıştır" diyen Acar, “Solucan gübresi üretmek, piyasası canlı olan bir iştir. Şu anda da insanlarımız ilgi göstermeye başladı.
Solucan gübresi üretiminin Türkiye’de biran önce artması gerekiyor. Bugün baktığımızda Avrupa ve özellikle de İsrail’de niye hastalıklar az diye konuşuyoruz ama bizler hiç düşünmüyoruz. Çünkü bu ülkeler ürünlerinde kesinlikle kimyasal gübre kullanmıyor. Şuanda İsrail Türkiye’deki en büyük solucan gübresi alıcısı durumundadır. Kendi ülkesinde tamamen doğal bir ürünü kullanmayı tercih ediyor. Ama aynı ülkeler bize kimyasal gübre satıyor. Biz kimyasal gübreyi sonlandırıp organik gübrelere döner isek otomatik olarak insanlarda hastalıkların da büyük bir çoğunluğu engellenmiş olacak. Sağlık sektörüne tedavi için de bu kadar yatırım yapmaya gerek kalmayacak" diye konuştu.