HDP'den Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu Raporuna Şerh
HDP İstanbul Milletvekili Kerestecioğlu: 'Rapor üzerine hazırladığımız 30 sayfalık öneriler için teşekkür edildi ve önerilerin bir kısmı rapora dahil edildi. Bu, elbette önemli ancak raporun hazırlanma yöntemindeki sorun nedeniyle raporun yapısına müdahale etmek mümkün olamadı' 'Çocuk cezaevleri tamamen kapatılmalı, çocuklar için eğitim alternatifleri geliştirilmelidir'
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, TBMM Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu'nun raporuna ilişkin, 'Rapor üzerine hazırladığımız 30 sayfalık öneriler için teşekkür edildi ve önerilerin bir kısmı rapora dahil edildi. Bu, elbette önemli ancak raporun hazırlanma yöntemindeki sorun nedeniyle raporun yapısına müdahale etmek mümkün olamadı.' dedi.
Kerestecioğlu, düzenlediği basın toplantısında, HDP'nin, TBMM Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu'nun raporuna ilişkin muhalefet şerhi konusunda bilgi verdi.
Raporun, çocuk istismarının önlenmesi ve onarılması için bir yol gösterici olmasını önemsediklerini belirten Filiz Kerestecioğlu, çocukların istismarını önleme, çocuk haklarını koruma anlamında koruyucu, önleyici bir perspektifin ortaya konulmadığını savundu.
Komisyonun, muhalefet partilerinden üyelerin önerilerini de aldığını anlatan Kerestecioğlu, 'Rapor üzerine hazırladığımız 30 sayfalık öneriler için teşekkür edildi ve önerilerin bir kısmı rapora dahil edildi. Bu, elbette önemli ancak raporun hazırlanma yöntemindeki sorun nedeniyle raporun yapısına müdahale etmek mümkün olamadı ve bazı önemli hususlardaki değişiklik önerilerimiz kabul edilemedi.' diye konuştu.
Raporda sorunların doğru tespit edilemediğini vurgulayan Filiz Kerestecioğlu, çocuk istismarı konusunda önerilerin çoğunun bilgi artırma ve istismarcının cezalandırılmasıyla sınırlı kaldığını öne sürdü.
Kerestecioğlu, istismara uğrayan çocukların, çocuk mahkemelerinde eğitimli hakim ve savcıların çalışmamalarından kaynaklı, ikincil travmalara neden olan sorunlarla karşılaştığını savundu.
Çocuk işçiliğinin en yaygın çocuk istismarlarından biri olduğuna işaret eden Kerestecioğlu, raporda bu konuda da yeterli önerilerin getirilmediğini bildirildi.
Kerestecioğlu, raporda en sorunlu konulardan birinin ise çocukların terörle ilişkilendirilerek ailelerinden koparılmasının önerilmesi olduğunu vurgulayarak, raporda çocukların yetişkinlerin kapatıldığı kurumlarda tutulmaması gerektiğinin önerildiğini ancak çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının çözüm getirmediğini kaydetti.
Çocukların çoğunun mala karşı işlenen suçlardan dolayı hapishanede olduklarını belirten Kerestecioğlu, 2011 yılı verilerine göre 18 yaş altı çocukların yüzde 68,6'sının hapishaneden tahliye olduktan bir yıl sonra tekrar cezaevine girdiklerini anlattı.
- 'Çocuk cezaevleri tamamen kapatılmalı'
Çocukların, tutukluluk boyunca, hak ihlalleri ve istismara maruz kalabildiğine vurgu yapan Kerestecioğlu, 'Çocuk cezaevleri tamamen kapatılmalı, çocuklar için eğitim alternatifleri geliştirilmelidir.' dedi.
Raporda, ceza infaz kurumlarında aileleriyle kalan çocuklara yönelik tedbirlere yer verilmediğini savunan Filiz Kerestecioğlu, şu görüşlerini aktardı:
'Erken yaşta evlendirilen çocuklar için ise raporda yalnızca bilinçlendirme çalışmaları ve zamana yayma önerisi mevcut. Mutlaka 18 yaş altında evliliklerin ihlal olarak kabul edilmesi ve yasaklanması gerekiyor.Cezasızlık da çocuk istismarı konusunda önemli sorunlardan biridir. Elbette esas olan hükümetin ve genel olarak idarenin, çocuk istismarına karşı ceza hukuku dışındaki sorumluluklarını, özellikle de önlemeye ilişkin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Fakat çocuk istismarına yönelik cezaları düzenleyen kanunlar da son 10 yıl içinde defalarca kez değiştirilmiş, kanunlar Anayasa Mahkemesince defalarca kez iptal edilmiştir.
Çocuk istismarı cezalandırılırken, akranlar arasında cinsel ilişki suç olmaktan çıkarılmalı,18 yaşından küçüklere yönelik her türlü davranış, çocuğun cinsel istismarı olarak kabul edilmelidir. Failin, çocuk üzerindeki bakım ve koruma yükümlülüğünün bulunduğu halleri özel olarak düzenlenmeli, evlenmek cezasızlık sebebi haline getirilmemeli, erken evlendirme ve zorla evlendirme suç olarak kabul edilmelidir.'
Cinsiyet kimliği nedeniyle istismara uğrayan çocuklara da raporda yer verilmediğini kaydeden Kerestecioğlu, 'Ahlakçılıkla, görmezden gelinerek, çocukların canlarını alan sorunların çözülemeyeceğini dile getirmek isterim.Kimyasal kastrasyon, yani bilinen adıyla ilaçlı hadım da raporun önerileri arasında yer alıyor. Oysa bu konuda komisyon bir karara kesinlikle varmamıştır. Çocuğun cinsel istismarının önlenmesinin yolu, 'hadım' gibi popülist cezalar getirmek değil, cinsel taciz ve istismara zemin hazırlayan toplumsal değerlere, cinsiyet eşitsizliğine müdahale edebilecek kapsamlı politikalar geliştirilmesidir.' değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
Kerestecioğlu, düzenlediği basın toplantısında, HDP'nin, TBMM Çocuk İstismarını Önleme Komisyonu'nun raporuna ilişkin muhalefet şerhi konusunda bilgi verdi.
Raporun, çocuk istismarının önlenmesi ve onarılması için bir yol gösterici olmasını önemsediklerini belirten Filiz Kerestecioğlu, çocukların istismarını önleme, çocuk haklarını koruma anlamında koruyucu, önleyici bir perspektifin ortaya konulmadığını savundu.
Komisyonun, muhalefet partilerinden üyelerin önerilerini de aldığını anlatan Kerestecioğlu, 'Rapor üzerine hazırladığımız 30 sayfalık öneriler için teşekkür edildi ve önerilerin bir kısmı rapora dahil edildi. Bu, elbette önemli ancak raporun hazırlanma yöntemindeki sorun nedeniyle raporun yapısına müdahale etmek mümkün olamadı ve bazı önemli hususlardaki değişiklik önerilerimiz kabul edilemedi.' diye konuştu.
Raporda sorunların doğru tespit edilemediğini vurgulayan Filiz Kerestecioğlu, çocuk istismarı konusunda önerilerin çoğunun bilgi artırma ve istismarcının cezalandırılmasıyla sınırlı kaldığını öne sürdü.
Kerestecioğlu, istismara uğrayan çocukların, çocuk mahkemelerinde eğitimli hakim ve savcıların çalışmamalarından kaynaklı, ikincil travmalara neden olan sorunlarla karşılaştığını savundu.
Çocuk işçiliğinin en yaygın çocuk istismarlarından biri olduğuna işaret eden Kerestecioğlu, raporda bu konuda da yeterli önerilerin getirilmediğini bildirildi.
Kerestecioğlu, raporda en sorunlu konulardan birinin ise çocukların terörle ilişkilendirilerek ailelerinden koparılmasının önerilmesi olduğunu vurgulayarak, raporda çocukların yetişkinlerin kapatıldığı kurumlarda tutulmaması gerektiğinin önerildiğini ancak çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının çözüm getirmediğini kaydetti.
Çocukların çoğunun mala karşı işlenen suçlardan dolayı hapishanede olduklarını belirten Kerestecioğlu, 2011 yılı verilerine göre 18 yaş altı çocukların yüzde 68,6'sının hapishaneden tahliye olduktan bir yıl sonra tekrar cezaevine girdiklerini anlattı.
- 'Çocuk cezaevleri tamamen kapatılmalı'
Çocukların, tutukluluk boyunca, hak ihlalleri ve istismara maruz kalabildiğine vurgu yapan Kerestecioğlu, 'Çocuk cezaevleri tamamen kapatılmalı, çocuklar için eğitim alternatifleri geliştirilmelidir.' dedi.
Raporda, ceza infaz kurumlarında aileleriyle kalan çocuklara yönelik tedbirlere yer verilmediğini savunan Filiz Kerestecioğlu, şu görüşlerini aktardı:
'Erken yaşta evlendirilen çocuklar için ise raporda yalnızca bilinçlendirme çalışmaları ve zamana yayma önerisi mevcut. Mutlaka 18 yaş altında evliliklerin ihlal olarak kabul edilmesi ve yasaklanması gerekiyor.Cezasızlık da çocuk istismarı konusunda önemli sorunlardan biridir. Elbette esas olan hükümetin ve genel olarak idarenin, çocuk istismarına karşı ceza hukuku dışındaki sorumluluklarını, özellikle de önlemeye ilişkin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Fakat çocuk istismarına yönelik cezaları düzenleyen kanunlar da son 10 yıl içinde defalarca kez değiştirilmiş, kanunlar Anayasa Mahkemesince defalarca kez iptal edilmiştir.
Çocuk istismarı cezalandırılırken, akranlar arasında cinsel ilişki suç olmaktan çıkarılmalı,18 yaşından küçüklere yönelik her türlü davranış, çocuğun cinsel istismarı olarak kabul edilmelidir. Failin, çocuk üzerindeki bakım ve koruma yükümlülüğünün bulunduğu halleri özel olarak düzenlenmeli, evlenmek cezasızlık sebebi haline getirilmemeli, erken evlendirme ve zorla evlendirme suç olarak kabul edilmelidir.'
Cinsiyet kimliği nedeniyle istismara uğrayan çocuklara da raporda yer verilmediğini kaydeden Kerestecioğlu, 'Ahlakçılıkla, görmezden gelinerek, çocukların canlarını alan sorunların çözülemeyeceğini dile getirmek isterim.Kimyasal kastrasyon, yani bilinen adıyla ilaçlı hadım da raporun önerileri arasında yer alıyor. Oysa bu konuda komisyon bir karara kesinlikle varmamıştır. Çocuğun cinsel istismarının önlenmesinin yolu, 'hadım' gibi popülist cezalar getirmek değil, cinsel taciz ve istismara zemin hazırlayan toplumsal değerlere, cinsiyet eşitsizliğine müdahale edebilecek kapsamlı politikalar geliştirilmesidir.' değerlendirmesini yaptı.