TTSO Başkanı Hacısalihoğlu Açıklaması 'Türkiye Tüm Örgütlerde Yer Almalı'
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Avrupa Birliği (AB) ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) tartışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye bugüne kadar ekonomik ve siyasi çalışmalarda dünyadaki bütün ülkeler ve örgütlerle işbirliği içinde olmuştur. Nerede bir örgütlenme varsa Türkiye bunun içinde olmalıdır. Bu yüzden bütün örgütlerle işbirliklerini iyi şekilde sürdürmemiz ve hiçbirinden vazgeçmememiz gerekir” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun, Avrupa Birliği’nin Türkiye ile müzakereleri durdurma kararı almasını istemesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girmeye istekli olduklarını açıklamasının son günlerde gündemi en çok meşgul eden konulardan biri olduğunu ifade eden Hacısalihoğlu, “Türkiye’nin bugüne kadar yaptığı ticari faaliyetlerde ve siyasi çalışmalarda dünyadaki bütün ülkeler ve örgütlerle işbirliği içinde olduğunu görüyoruz. AB ile yıllardır ekonomik ilişkimiz devam ediyor ve AB’ye girmek için de çalışmalarımız sürüyor. Alternatif olarak gösterilen Şanghay İşbirliği Örgütü var. Türkiye’nin ayrıca transatlantik ve transpasifik ticaret örgütlerine girme çalışmaları da devam ediyor. Türkiye dünyaya açılım konusunda bütün örgütlerde olmayı amaçlıyor" diye konuştu.
"Açılımı ayrışma olarak görmemek lazım"
Türkiye’nin bu tür bir açılım politikasının ayrışma olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Hacısalihoğlu, “Şanghay İşbirliği Örgütü ile gelişecek işbirliğine, ticaretimizin bu bölgede daha etkili olması adına farklı açıdan bakmak gerekiyor. ŞİÖ gerçek anlamda bir ticari örgüt değil, güvenlik ve işbirliği örgütü olarak kurulmuş. Ülkeler arasında önce kendi güvenlikleri sonra terörle ilgili işbirliği amacını gütmektedir. Ama ticaret kayıtlarına baktığımızda kendi aralarında önemli gelişmeler var. Türkiye’nin de bu örgütteki ülkelerle ticari ilişkisi bulunuyor. Ancak bugün ihracatımızın yüzde 46’sını AB ülkelerine yapıyoruz. Bu ülkemiz için çok önemli bir rakam. Bugüne kadar ŞİÖ’deki ülkelerle yapılan ihracatımız ise toplam ihracat rakamımızın sadece yüzde 5’i civarında. İthalatta ise Avrupa’dan önemli miktarda ithalatımız olmasına rağmen, ŞİÖ ülkeleriyle ilgili ithalatımız bunun yarısı kadar. Burada esas olan bütün örgütlerle işbirliklerini iyi şekilde sürdürmemiz ve hiçbirinden vazgeçmememiz. Çünkü vazgeçecek bir durumumuz söz konusu değildir. Önümüzdeki günlerde belki çok daha fazla tartışılacak bir konu ama bizim açımızdan bakmamız gereken nokta budur” şeklinde konuştu.
“AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var”
Hacısalihoğlu, Avrupa Parlamentosu’nun daha önce de Türkiye aleyhine kararlar aldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ile müzakerelerin dondurulması şeklindeki kararın aslında çok da üzerinde durmamak gerek. Buradaki kararların nasıl yürüdüğünü herkes biliyor. Bizim gerçek anlamda AB ile ilişkilerimizin her yönüyle geliştirilmesinde büyük yarar var. Bizim onlara ihtiyacımız olduğu gibi AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye onlar için büyük bir pazar. Burada önemli miktarda 0şirketleri ve yatırımları var. Türkiye sadece ekonomik yönden işbirliğinde değil, siyasi yönden de AB ile işbirliği içindedir. AB’nin bu durumu hiçbir zaman unutacağını düşünmüyoruz.”
Kaynak: İHA
"Açılımı ayrışma olarak görmemek lazım"
Türkiye’nin bu tür bir açılım politikasının ayrışma olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Hacısalihoğlu, “Şanghay İşbirliği Örgütü ile gelişecek işbirliğine, ticaretimizin bu bölgede daha etkili olması adına farklı açıdan bakmak gerekiyor. ŞİÖ gerçek anlamda bir ticari örgüt değil, güvenlik ve işbirliği örgütü olarak kurulmuş. Ülkeler arasında önce kendi güvenlikleri sonra terörle ilgili işbirliği amacını gütmektedir. Ama ticaret kayıtlarına baktığımızda kendi aralarında önemli gelişmeler var. Türkiye’nin de bu örgütteki ülkelerle ticari ilişkisi bulunuyor. Ancak bugün ihracatımızın yüzde 46’sını AB ülkelerine yapıyoruz. Bu ülkemiz için çok önemli bir rakam. Bugüne kadar ŞİÖ’deki ülkelerle yapılan ihracatımız ise toplam ihracat rakamımızın sadece yüzde 5’i civarında. İthalatta ise Avrupa’dan önemli miktarda ithalatımız olmasına rağmen, ŞİÖ ülkeleriyle ilgili ithalatımız bunun yarısı kadar. Burada esas olan bütün örgütlerle işbirliklerini iyi şekilde sürdürmemiz ve hiçbirinden vazgeçmememiz. Çünkü vazgeçecek bir durumumuz söz konusu değildir. Önümüzdeki günlerde belki çok daha fazla tartışılacak bir konu ama bizim açımızdan bakmamız gereken nokta budur” şeklinde konuştu.
“AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var”
Hacısalihoğlu, Avrupa Parlamentosu’nun daha önce de Türkiye aleyhine kararlar aldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ile müzakerelerin dondurulması şeklindeki kararın aslında çok da üzerinde durmamak gerek. Buradaki kararların nasıl yürüdüğünü herkes biliyor. Bizim gerçek anlamda AB ile ilişkilerimizin her yönüyle geliştirilmesinde büyük yarar var. Bizim onlara ihtiyacımız olduğu gibi AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye onlar için büyük bir pazar. Burada önemli miktarda 0şirketleri ve yatırımları var. Türkiye sadece ekonomik yönden işbirliğinde değil, siyasi yönden de AB ile işbirliği içindedir. AB’nin bu durumu hiçbir zaman unutacağını düşünmüyoruz.”