'Selam Tevhid'de Kumpas Davası Yargıtayda
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın, Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamlandı.
Kamuoyunda 'Selam Tevhid' olarak bilinen soruşturmada binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 hakim ve savcının yargılandığı davanın ikinci duruşması tamamlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince görülen dava duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtaydaki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in yokluğunda heyete daire üyesi Nevzat Özsoy başkanlık etti.
Duruşmaya, 15'i tutuklu 17 sanık ve yakınları ile avukatlar katıldı. Sanıklarından 34'ü halen firari olarak aranırken, tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi soruşturmasını yürüten Murat İnam ve diğer 2 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı.
İlk duruşmaya katılmayan tutuksuz sanıklardan Mustafa Çavuşoğlu ve Abdullah Mirza Coşkun da bu duruşmada yer aldı.
Bu sanıkların kimlik tespitinin ardından, Kanun Hükmünde Kararname uyarınca 66 sayfalık iddianame özeti okundu.
Daha sonra söz verilen tutuklu sanıklardan Osman Kaya, 15 Temmuz darbe girişimini kınadı ve FETÖ üyesi olmakla suçlanmaktan gururunun incindiğini söyledi.
Beşiktaş Adliyesinde nöbetçi hakimlik sırasında verdiği bazı kararlar nedeniyle suçlandığını aktaran Kaya, nöbetlerde rutin uygulama olan teknik takip taleplerine de baktıklarını, bu taleplerin bazı günler peş peşe geldiğini belirtti.
İddianamede hükümete yakın isimler dinlenmek suretiyle örgütsel faaliyete yönelik bir suçlamada bulunulduğunu ifade eden Kaya, hakkında dinleme kararı verdiği kişiler içinde böyle bir isim bulunmadığını savundu. Osman Kaya, önüne gelen dinleme taleplerinde, dinleme talebinde bulunulan kişinin terör örgütü üyesi olarak gösterildiğini, bu nedenle yerinde kim olsa aynı şekilde karar vereceğini ileri sürdü.
Kaya, ağabeyinin FETÖ'nün etkin olduğu kurumlardan birinde çalıştığını, bu nedenle kendisinin de suçlanmasının doğru olmadığını ifade etti.
Tutuksuz sanıklardan Abdullah Mirza Coşkun da iddianamede kendisinin silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile suçlandığını belirterek, bunu kanıtlayacak hiçbir somut delilin bulunmadığını savundu. Siyasi ve askeri casusluk olaylarına karışmadığını ileri süren Coşkun, dinleme kararı verdiği kişiler arasında iktidara muhalif olanların da bulunduğunu anlattı.
Coşkun, FETÖ/PDY ile hiçbir bağının olmadığını savunarak, dosyasının ayrılıp kendisi hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Daha sonra sanıklar, tutukluluk hallerine ilişkin savunma yaparak itirazlarını dile getirdi.
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam etmek üzere yarına bırakıldı.
Kaynak: AA
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Selam Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına yönelik soruşturmanın yargı ayağını oluşturan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesince görülen dava duruşması, sanık sayısının fazlalığı, Yargıtaydaki salonların yetersizliği nedeniyle Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapıldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in yokluğunda heyete daire üyesi Nevzat Özsoy başkanlık etti.
Duruşmaya, 15'i tutuklu 17 sanık ve yakınları ile avukatlar katıldı. Sanıklarından 34'ü halen firari olarak aranırken, tutuksuz sanıklarından Cumhuriyet gazetesi soruşturmasını yürüten Murat İnam ve diğer 2 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı.
İlk duruşmaya katılmayan tutuksuz sanıklardan Mustafa Çavuşoğlu ve Abdullah Mirza Coşkun da bu duruşmada yer aldı.
Bu sanıkların kimlik tespitinin ardından, Kanun Hükmünde Kararname uyarınca 66 sayfalık iddianame özeti okundu.
Daha sonra söz verilen tutuklu sanıklardan Osman Kaya, 15 Temmuz darbe girişimini kınadı ve FETÖ üyesi olmakla suçlanmaktan gururunun incindiğini söyledi.
Beşiktaş Adliyesinde nöbetçi hakimlik sırasında verdiği bazı kararlar nedeniyle suçlandığını aktaran Kaya, nöbetlerde rutin uygulama olan teknik takip taleplerine de baktıklarını, bu taleplerin bazı günler peş peşe geldiğini belirtti.
İddianamede hükümete yakın isimler dinlenmek suretiyle örgütsel faaliyete yönelik bir suçlamada bulunulduğunu ifade eden Kaya, hakkında dinleme kararı verdiği kişiler içinde böyle bir isim bulunmadığını savundu. Osman Kaya, önüne gelen dinleme taleplerinde, dinleme talebinde bulunulan kişinin terör örgütü üyesi olarak gösterildiğini, bu nedenle yerinde kim olsa aynı şekilde karar vereceğini ileri sürdü.
Kaya, ağabeyinin FETÖ'nün etkin olduğu kurumlardan birinde çalıştığını, bu nedenle kendisinin de suçlanmasının doğru olmadığını ifade etti.
Tutuksuz sanıklardan Abdullah Mirza Coşkun da iddianamede kendisinin silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile suçlandığını belirterek, bunu kanıtlayacak hiçbir somut delilin bulunmadığını savundu. Siyasi ve askeri casusluk olaylarına karışmadığını ileri süren Coşkun, dinleme kararı verdiği kişiler arasında iktidara muhalif olanların da bulunduğunu anlattı.
Coşkun, FETÖ/PDY ile hiçbir bağının olmadığını savunarak, dosyasının ayrılıp kendisi hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Daha sonra sanıklar, tutukluluk hallerine ilişkin savunma yaparak itirazlarını dile getirdi.
Duruşma, sanık savunmalarıyla devam etmek üzere yarına bırakıldı.