MÜMSAD 'Gıdada Bilgi Kirliliğine Son' Toplantılarına Kayseri'de Devam Etti
Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), ‘Gıdada Bilgi Kirliliğine Son’ toplantılarını, Gaziantep, Adana, Antalya, İzmir, Bursa, Aydın, Eskişehir, Konya, Tekirdağ ve Samsun’dan sonra Kayseri’de sürdürdü. Gıdada artan spekülasyonlara akademik verilerle son vermeyi hedefleyen MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, trans yağın margarinlerden uzaklaştırılması konusunda da Türkiye’nin 2006’dan itibaren Avrupa ve Amerika’dan çok daha ileride olduğunu söyledi.
Kuru çorba, bitkisel çay, toz tatlılar, dondurulmuş gıda ve margarin sektörleri temsilcilerini tek çatı altında toplayan Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD), son yıllarda gıdada bilgi kirliliğinin artmasıyla tüketicileri bilinçlendirmek amacıyla başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, MÜMSAD’ın ‘Gıdada Bilgi Kirliliğine Son’ sloganıyla düzenlediği bilgilendirme toplantılarının 11’incisi Gaziantep, Adana, Antalya, İzmir, Bursa, Aydın, Eskişehir, Konya, Tekirdağ ve Samsun’dan sonra Kayseri’de yapıldı. Toplantıda konuşan MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, uzman olmayan kişilerin negatif söylemlerinin çok hızlı yayıldığına ve kamuoyunun artık kime inanacağını bilemediğine dikkat çekti. Margarin hakkında basında yer alan ve birbiriyle çelişen söylemlerin tüketicide negatif algıya neden olduğunun altını çizen Yurdagül, şöyle konuştu: “Margarin hakkında çok fazla yanlış söylenti var. Ne yazık ki hem tüketici hem de sağlık sektörü çalışanları oda sıcaklığında katı görünen margarini ‘doymuş yağ’, diğer sıvı yağları ise ‘doymamış’ olarak kabul ediyor. Oysa doğada bulunan bütün yağlar hem doymuş hem de doymamış yağ asitleri içerir. Tereyağı yüzde 60-65’lik oranıyla doymuş yağ asidi açısından en zengin yağdır. Ayçiçek yağı yüzde 11, mısır yağı yüzde 13, zeytinyağı yüzde 15-17 arasında, kase margarin ise yüzde 15 civarında doymuş yağ içerir. Doymuş yağ içeriği olarak aynı miktar zeytinyağı ve kase margarinin hiçbir farkı yoktur.”
“Esas risk trans yağ”
Metin Yurdagül, aynı zamanda düşünülenin aksine doymuş yağların sağlık açısından negatif bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da pozitif etkisi olmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını kaydetti.
Yurdagül, bu araştırmaları şöyle özetledi;
“Cambridge, Oxford, Harvard üniversiteleri ile British Heart Foundation, Medical Research Council gibi kuruluşların araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen meta analiz, 650 bin kişi üzerinde yürütülen, 77 ayrı çalışmadan çıkarılan ortak sonuçları değerlendiriyor. Bu sonuçlara göre; doymuş yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da olumlu etkisi görülmemiştir. Geçtiğimiz ağustos ayında Kanada McMaster Üniversitesi’nin değerlendirdiği ve British Medicine Journal (BMJ) tarafından kamuoyuna duyurulan diğer bir başka meta analiz sonuçları da, bir önceki sonuçlarla aynı yöndeydi. Her iki meta analizin ortak bir diğer tarafı ise kalp hastalıkları konusunda esas riskin %16 oranında trans yağ asitlerinden kaynaklandığı şeklinde.”
“Türkiye’deki margarinlerde trans yağ yok”
Türkiye’de üretilen margarinlerdeki trans yağ konusuna da açıklık getiren Yurdagül, MÜMSAD’ın girişimi ve tamamen gönüllü yaklaşımı ile Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ içeriğinin yapılan büyük yatırımlarla 2006’da kaldırıldığını söyledi.
Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ oranı yüzde 1’in altında olduğu için ‘trans yağ yoktur’ beyanı yapılabileceğini kaydeden Yurdagül, şöyle sürdürdü: “AB’de henüz ortak bir karar yok yüzde 2’nin altı konuşuluyor. FDA geçen yıl ABD’de kısmi hidrojenasyon yönteminin (trans yağın) kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi (2018’e kadar) tanınacağını beyan etmişti. Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye AB ve ABD’den çok daha ileridir ve trans yağın margarinlerden uzaklaştırılmasında Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Türkiye’de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamakta ve ambalajlarında ‘Trans yağ içermez/yoktur’ logosu yer almaktadır.”
“Margarin kolestrol içermez”
147 yıllık bir geçmişi olan margarinin Türkiye’de tamamen bitkisel yağlardan üretildiğini vurgulayan Metin Yurdagül, bu nedenle hayvansal kökenli yağların aksine margarinin kolesterol içermediğini de söyledi.
Yurdagül, “Türkiye’de üretilen margarinler yüzde 100 bitkisel bazlı olduğundan kolesterol içermez. Ayrıca kase margarinlerin yağ içeriği yüzde 60, paketlerin ise yüzde 70’dir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre yüzde 30-40 daha az enerji verir” dedi.
“Kuru çorbalar tarhanadan farklı değil”
Bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de kuru çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, kuru çorba üretim sürecini ise şöyle anlattı: “Kuru çorbanın üretim mantığı ev yapımı tarhanadan farklı değildir. Ancak yüksek hijyen koşullarında üretilmesi nedeniyle çok daha güvenilir bir üründür. Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebzeler yıkandıktan sonra, ısı yardımıyla suyu alınarak, kurutulur. Sonrasında malzemeler öğütülerek toz haline getirilir. Bildiğiniz gibi bin yıllardan beri kurutma işlemi gıdaların uzun süre saklanabilmesi için uygulana gelmiştir. Kuru çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için koruyucu madde kullanılmasına ihtiyaç olmadan, hava nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını sürdürür.”
“Her söylenene inanmayın, yetkinliğini sorgulayın”
Son yıllarda sağlık ve beslenme konularının popüler hale gelmesiyle ortaya çıkan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için 2007’den beri MÜMSAD’ın gönüllü çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Yurdagül, özellikle margarin konusundaki tartışmaların tüketiciyi yanılttığını söyledi.
Günümüzde özellikle beslenme ve gıda konusunda sözcülük yapan bazı isimlerin uzmanı olmadıkları konularda bile uzman sıfatıyla konuştuklarını ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiklerini söyleyen Yurdagül, “Uzman, adı üstünde spesifik bir konuda tecrübe ve bilgisini yoğunlaştırmış insandır. Bir kişinin farklı farklı konularda uzman sıfatıyla medyada görüş verdiğinde bu kişiden şüphelenmek gerekiyor. Bu kişilere itimat etmeyin, eğitimini ve yetkinliğini muhakkak sorgulayın. MÜMSAD olarak bu sorumluluğu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Gelin birlik olalım, el ele verelim ve bu kişilere fırsat vermeyelim” dedi.
Kaynak: İHA
“Esas risk trans yağ”
Metin Yurdagül, aynı zamanda düşünülenin aksine doymuş yağların sağlık açısından negatif bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da pozitif etkisi olmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını kaydetti.
Yurdagül, bu araştırmaları şöyle özetledi;
“Cambridge, Oxford, Harvard üniversiteleri ile British Heart Foundation, Medical Research Council gibi kuruluşların araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen meta analiz, 650 bin kişi üzerinde yürütülen, 77 ayrı çalışmadan çıkarılan ortak sonuçları değerlendiriyor. Bu sonuçlara göre; doymuş yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da olumlu etkisi görülmemiştir. Geçtiğimiz ağustos ayında Kanada McMaster Üniversitesi’nin değerlendirdiği ve British Medicine Journal (BMJ) tarafından kamuoyuna duyurulan diğer bir başka meta analiz sonuçları da, bir önceki sonuçlarla aynı yöndeydi. Her iki meta analizin ortak bir diğer tarafı ise kalp hastalıkları konusunda esas riskin %16 oranında trans yağ asitlerinden kaynaklandığı şeklinde.”
“Türkiye’deki margarinlerde trans yağ yok”
Türkiye’de üretilen margarinlerdeki trans yağ konusuna da açıklık getiren Yurdagül, MÜMSAD’ın girişimi ve tamamen gönüllü yaklaşımı ile Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ içeriğinin yapılan büyük yatırımlarla 2006’da kaldırıldığını söyledi.
Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ oranı yüzde 1’in altında olduğu için ‘trans yağ yoktur’ beyanı yapılabileceğini kaydeden Yurdagül, şöyle sürdürdü: “AB’de henüz ortak bir karar yok yüzde 2’nin altı konuşuluyor. FDA geçen yıl ABD’de kısmi hidrojenasyon yönteminin (trans yağın) kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi (2018’e kadar) tanınacağını beyan etmişti. Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye AB ve ABD’den çok daha ileridir ve trans yağın margarinlerden uzaklaştırılmasında Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Türkiye’de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamakta ve ambalajlarında ‘Trans yağ içermez/yoktur’ logosu yer almaktadır.”
“Margarin kolestrol içermez”
147 yıllık bir geçmişi olan margarinin Türkiye’de tamamen bitkisel yağlardan üretildiğini vurgulayan Metin Yurdagül, bu nedenle hayvansal kökenli yağların aksine margarinin kolesterol içermediğini de söyledi.
Yurdagül, “Türkiye’de üretilen margarinler yüzde 100 bitkisel bazlı olduğundan kolesterol içermez. Ayrıca kase margarinlerin yağ içeriği yüzde 60, paketlerin ise yüzde 70’dir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre yüzde 30-40 daha az enerji verir” dedi.
“Kuru çorbalar tarhanadan farklı değil”
Bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de kuru çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, kuru çorba üretim sürecini ise şöyle anlattı: “Kuru çorbanın üretim mantığı ev yapımı tarhanadan farklı değildir. Ancak yüksek hijyen koşullarında üretilmesi nedeniyle çok daha güvenilir bir üründür. Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebzeler yıkandıktan sonra, ısı yardımıyla suyu alınarak, kurutulur. Sonrasında malzemeler öğütülerek toz haline getirilir. Bildiğiniz gibi bin yıllardan beri kurutma işlemi gıdaların uzun süre saklanabilmesi için uygulana gelmiştir. Kuru çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için koruyucu madde kullanılmasına ihtiyaç olmadan, hava nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını sürdürür.”
“Her söylenene inanmayın, yetkinliğini sorgulayın”
Son yıllarda sağlık ve beslenme konularının popüler hale gelmesiyle ortaya çıkan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için 2007’den beri MÜMSAD’ın gönüllü çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Yurdagül, özellikle margarin konusundaki tartışmaların tüketiciyi yanılttığını söyledi.
Günümüzde özellikle beslenme ve gıda konusunda sözcülük yapan bazı isimlerin uzmanı olmadıkları konularda bile uzman sıfatıyla konuştuklarını ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiklerini söyleyen Yurdagül, “Uzman, adı üstünde spesifik bir konuda tecrübe ve bilgisini yoğunlaştırmış insandır. Bir kişinin farklı farklı konularda uzman sıfatıyla medyada görüş verdiğinde bu kişiden şüphelenmek gerekiyor. Bu kişilere itimat etmeyin, eğitimini ve yetkinliğini muhakkak sorgulayın. MÜMSAD olarak bu sorumluluğu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Gelin birlik olalım, el ele verelim ve bu kişilere fırsat vermeyelim” dedi.