Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması
'Belçika hükümeti, açıkça ortada olan gerçekleri inkar etmek yerine terörle mücadele konusunda samimi, kararlı ve ilkeli bir tutum benimsemeli, yaşanan vahim yanlışları düzeltecek adımları gecikmeksizin atmalıdır' 'Terörle mücadele konusunda ilkesiz bir tutum izleyen Belçika hükümetinin, Cumhurbaşkanımız tarafından kendilerine yöneltilen haklı eleştiriler karşısında gösterdiği tepkiyi anlamak mümkün değildir'.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, 'Belçika hükümeti, açıkça ortada olan gerçekleri inkar etmek yerine terörle mücadele konusunda samimi, kararlı ve ilkeli bir tutum benimsemeli, yaşanan vahim yanlışları düzeltecek adımları gecikmeksizin atmalıdır.' değerlendirmesinde bulundu.
Kalın, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pakistan seyahati öncesinde 'Belçika sadece PKK'nın değil, FETÖ'nün de önemli adresidir' ifadesini kullandığını anımsattı.
Belçika basınında yer alan haberlere göre, Belçika Başbakanı Charles Michel'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ifadelerini 'absürt, asılsız ve karalayıcı' olduğunu savunup, 'Türk hükümetinin Belçika'nın iç işlerine karışmaması' uyarısında bulunduğunu aktaran Kalın, şöyle devam etti:
'Terörle mücadele konusunda ilkesiz bir tutum izleyen Belçika hükümetinin, Cumhurbaşkanımız tarafından kendilerine yöneltilen haklı eleştiriler karşısında gösterdiği tepkiyi anlamak mümkün değildir. Avrupa Birliği tarafından terör örgütü kabul edilen PKK'nın, Belçika'da rahatça faaliyet gösterdiği uluslararası kamuoyu tarafından bilinmektedir. Mart ayında düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi sırasında Brüksel'de bir PKK çadırı açılarak terör propagandası yapılmasına, ağustos ayında ise PKK terör örgütünün 1984 yılında gerçekleştirdiği ilk terör saldırısının yıl dönümü sebebiyle düzenlenen yürüyüşe izin verilmesi, Belçika makamlarının PKK konusunda izlediği politikayı açıkça ortaya koymaktadır.'
Kalın, Belçika'nın ayrıca, Özdemir Sabancı suikastının faili Fehriye Erdal ile çok sayıda DHKP-C terör örgütü mensubunu da topraklarında himaye ettiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında masum insanları katleden Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının faaliyetlerine göz yumduğunun bilindiğini vurguladı.
Belçika'da terör örgütlerinin propaganda, finansman ve militan devşirme çalışmalarının ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışıldığını, buna karşın halkın oylarıyla seçilmiş milletvekili Mahinur Özdemir'in 1915 olayları hakkında şahsi kanaatleri gerekçe gösterilerek partisinden ihraç edildiğine dikkati çeken Kalın, 'Belçika hükümeti açıkça ortada olan gerçekleri inkar etmek yerine, terörle mücadele konusunda samimi, kararlı ve ilkeli bir tutum benimsemeli, yaşanan vahim yanlışları düzeltecek adımları gecikmeksizin atmalıdır.' açıklamasında bulundu.
Kaynak: AA
Kalın, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pakistan seyahati öncesinde 'Belçika sadece PKK'nın değil, FETÖ'nün de önemli adresidir' ifadesini kullandığını anımsattı.
Belçika basınında yer alan haberlere göre, Belçika Başbakanı Charles Michel'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ifadelerini 'absürt, asılsız ve karalayıcı' olduğunu savunup, 'Türk hükümetinin Belçika'nın iç işlerine karışmaması' uyarısında bulunduğunu aktaran Kalın, şöyle devam etti:
'Terörle mücadele konusunda ilkesiz bir tutum izleyen Belçika hükümetinin, Cumhurbaşkanımız tarafından kendilerine yöneltilen haklı eleştiriler karşısında gösterdiği tepkiyi anlamak mümkün değildir. Avrupa Birliği tarafından terör örgütü kabul edilen PKK'nın, Belçika'da rahatça faaliyet gösterdiği uluslararası kamuoyu tarafından bilinmektedir. Mart ayında düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi sırasında Brüksel'de bir PKK çadırı açılarak terör propagandası yapılmasına, ağustos ayında ise PKK terör örgütünün 1984 yılında gerçekleştirdiği ilk terör saldırısının yıl dönümü sebebiyle düzenlenen yürüyüşe izin verilmesi, Belçika makamlarının PKK konusunda izlediği politikayı açıkça ortaya koymaktadır.'
Kalın, Belçika'nın ayrıca, Özdemir Sabancı suikastının faili Fehriye Erdal ile çok sayıda DHKP-C terör örgütü mensubunu da topraklarında himaye ettiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında masum insanları katleden Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının faaliyetlerine göz yumduğunun bilindiğini vurguladı.
Belçika'da terör örgütlerinin propaganda, finansman ve militan devşirme çalışmalarının ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışıldığını, buna karşın halkın oylarıyla seçilmiş milletvekili Mahinur Özdemir'in 1915 olayları hakkında şahsi kanaatleri gerekçe gösterilerek partisinden ihraç edildiğine dikkati çeken Kalın, 'Belçika hükümeti açıkça ortada olan gerçekleri inkar etmek yerine, terörle mücadele konusunda samimi, kararlı ve ilkeli bir tutum benimsemeli, yaşanan vahim yanlışları düzeltecek adımları gecikmeksizin atmalıdır.' açıklamasında bulundu.